Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2
On yaşındaki Cantekin yaz tatili başladığında kendince planlar yapar, oturdukları sitedeki arkadaşlarıyla her gün oyun oynayacak, spor yapacak, istediği kadar eğlenecek ve elbette bol bol tembellik edecektir. Ancak bir cumartesi sabahı uyandığında, daha doğrusu kız kardeşi tarafından uyandırıldığında evde olağanüstü bir hareketlilik olduğunu görür. Herkes süslenmiş, gezmeye ya da önemli bir yere gidecek gibi hazırlanmıştır. Üstelik saat de erkendir. Bu telaşın neden olduğunu bilmeyen yalnızca Canteki
Tatlı Bela Angela Angela Nicely, şeker mi şeker, çok tatlı ve masum bir kız gibi görünebilir, ama gerçek hiç de öyle değil! Okulun müdiresinin peruk taktığını kanıtlamaya, en büyük rakibi Burnu-Havada Tiffany'yi geçmeye ve annesiyle gittikleri son derece dinlendirici hafta sonu gezisinden kaçmaya çalışırken Tatlı Bela Angela işleri çok fena karıştıracak!
Ece ve Arda, dayıları Serkan Bey’le birlikte bu gezilere başladıklarında iki de küçük kız kardeşleri vardı. Üç yaşındaki Mine ve henüz bir yaşını bile doldurmamış Çağla. İkisi de yaşlarının küçüklüğü nedeniyle bu gezilere katılamamışlardı. Ama biraz daha büyüdüklerinde onlar da ablaları ve ağabeyleri gibi, ülkenin değişik yerlerini gezip görme isteklerini her fırsatta dışa vurmaya başladılar. Dedeleri de kısa bir eski İstanbul turu düzenleyerek onların bu isteklerini yerine getirebilmek, onları mutlu etmek
Tükendi
Yemyeşil vadilerle, şırıl şırıl akan bir ırmakla çevrili şirin mi şirin bir köy varmış bir zamanlar. Bütün köy halkı sabah erkenden kalkar, tarlasında çalışır, akşam evine dönermiş ve dışarıdan bakıldığında herkes çok mutlu görünürmüş. Oysa görünüşe aldanmamalı. Bu köyün bir sıkıntısı varmış. Önce yumurtaları ortadan kaybolmuş, sonra patates çuvalları, sonra da tarlalardaki ürünleri, ağaçlardaki meyveleri bir bir kopartılıp alınmış. Asıl şaşırtıcı olan tarlalardaki dev ayak izleriymiş. Geceleri nöbet tutup
Tükendi
Çocuklar için yazmak... Yazarsın. Yalnız şunu unutma: Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden söz edebilirsin onlara. Bilgiçlik taslayan şeyler yazma. Daha içten ol. Serüvenlerden, düşlerden söz et. Sözgelimi, lacivert ipek helikopterler uçsun yazılarında. Senin işin, onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak... Modern şiirimizin öncülerinden Cemal Süreya'nın Çocukça dergisindeki “Aritmetik İyi, Kuşlar Pekiyi” adlı köşesinde, 1984-85 yılları arasında yazdığı on iki yazı bu kitapta bir araya geliyor. Değerli öykü
İlk kar tanesi düşüverdi. Tüm hayvanlar için kışa hazırlanma vakti! Kimi sıcak yerlere göçüyor, kimi uzun bir uykuya dalıyor, kimi yiyecek topluyor. Peki ya bizim küçücük tilkimiz ne yapmalı, ne etmeli? Her sorduğu hayvandan başka bir tavsiye alıyor. Hepsi de en iyi yolun kendininki olduğunu düşünüyor. Ancak aradığı yanıtı, tıpkı kendi gibi bir tilkiyle karşılaştığında bulacak. İşte o zaman karlar üstünde bir kutlama dansı başlayacak. Richard Jones'un masalsı ve yumuşacık çizgileri, Marion Dane Bauer'in şii
Büyüyünce ne olacaksın? Doktor, avukat, öğretmen, robot işçi koordinatörü, duygu tasarımcısı, iklim düzenleme operatörü... Karar vermek zor değil mi? Hayal eder ve yeterince çaba gösterirsen neden olmasın? "Neden Olmasın?", kahramanı Luna aracılığıyla çocukların hayal gücünü desteklerken, meslek seçiminde ‘geleceğin meslekleri' olarak anılan alanları çocukların sorgulamasını sağlıyor. Luna ile birlikte çocukları kendi istekleri ve karakterleri üzerine düşünmeleri konusunda yüreklendirmeyi amaçlıyor. Sen de
Yedinci sınıf öğrencisi Allie Navarro, KodKızları yaz kampında geliştirdiği uygulamayı en iyi arkadaşlarına göstermek için sabırsızlanıyordu. Eşle’ş, kullanıcıları ortak ilgi alanlarına göre eşleştiren ve birbirlerini bulmaları için onlara eğlenceli ipuçları veren bir oyundu. Ve Allie’nin oyunu, yeni okul döneminin daha ikinci gününde herkesin ilgisini çekmişti! Uygulamasının bu kadar popüler hale gelmesini izlemek Allie için harikaydı! Liderlik tabloları doluyor, herkes heyecanla yeni arkadaşlar ediniyo
Can Kardeşler Kübra ile Kağan’ın okulda, evde ve mahallede yaşadıkları birbirinden heyecanlı maceraların konu edildiği bu dizide çocuklar bir yandan onların hareketli yaşantılarına tanık olacak, bir yandan da kardeş sevgisi, paylaşmanın güzelliği, hoşgörü, misafirperverlik, dürüstlük, büyüklere saygı ve arkadaş seçiminin önemi gibi pek çok değerle buluşacaklar.
Tükendi
Sara Şahinkanat'ın kıpır kıpır kaleminden tekrar tekrar okunacak bir hikâye daha. Evde canınız çok mu sıkıldı? Zaman geçmek bilmiyor mu? Olsun. İki kardeş babalarının battaniyesiyle öyle eğleniyorlar ki, zaman neşeyle akıp gidiyor, şiş göbekler iniyor. Bu battaniye başka battaniyelere benzemiyor, türlü türlü maceraya götürüyor. Babanın müthiş hayal gücüyle canlanan battaniye çocukların rengârenk hayalleriyle bir araya geliyor. Babalar çocuklarıyla böyle vakit geçirirse, maceralar bitmez tükenmez.
Tükendi
Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi (1939-1967), kısa süren yaşamı boyunca köy öğretmenliği yapmış, halk masallarını ve efsanelerini derlemiş, yeniden yorumlamıştır. Yazdığı çocuk hikâyeleriyle ise başka bir dünyanın mümkün olduğuna işaret etmiş, bu yönüyle çocuk edebiyatının niteliğini artırarak hem çocukların hem büyüklerin gönlünde taht kurmuştur. İçinde yaşadığı nehrin sonunda ne olduğunu merak eden ve bu nedenle uzun bir yolculuğa çıkan Küçük Kara Balık'ın başından geçenleri anlatan bu hikâye, en
Tükendi
Bir sivrisineği en çok ne korkutabilir? Bu soruya Selin’in cevabı belli… Peki ya sizinki? Her bir canlının yaşama hakkına saygı duymayı keşfeden Selin’in rengârenk dünyasında ufak bir gezintiye çıkmaya hazır mısınız? O halde sıkı durun! Eğlenceli anlatımı ve çizimleriyle Sineksavar Annem sizi kendine hayran bırakacak…
Korkular anlatıldıkça komikleşir. KORKULARIMIZDAN NASIL KURTULURUZ? “Saklanarak.” “Düşünmeyerek.” “Antibiyotik kullanarak.” “Bol bol su içerek.” “Konuşarak.” “Kurtulamayız.” “Herkese anlatarak.” “Resmini çizerek.” “Korkularımızla yüzleşerek.” “Yalnızken, kendimizi eğlendirmek yerine korkutmayı tercih ediyoruz. Hayal gücümüz bizi korkutmak için elinden gelen çabayı sarf ediyor. Böyle zamanlarda bizi korkutan şeyin kendimiz olduğunun farkına varırsak korkuyla mücadele et
Tükendi
Üşütük Dünya - Yamuk Prenses
Tükendi
Bir zamanlar bir ağaç vardı ve küçük çocuğu çok sevdi... Hergün çocuk ağacın yanına gelir, onun elmalarını toplar, dallarında sallanır, gövdesine tırmanır. Bu durumdan ağaç oldukça mutludur. Zaman geçer çocuk büyür. İstekleri ve beklentileri farklılaşmaya ve o oranda da artmaya başlar. Ağacı tüketircesine isteklerde bulunur. Ağaç verdikçe verir. Bu öykü dokunaklı ve dokunaklı olduğu kadarıyla da hayata ilişkin dersleri içinde barındırır. Öyküde mutlulukla üzüntü hep iç içe seyreder. Shel Silverstein
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2