Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları değil, bunların yanı sıra günümüzdeki noter kayıtlarına benzeyen işlemler, vakıf senetleri, satım, bağış, ödünç işlemleri; belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen

Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları değil, bunların yanı sıra günümüzdeki noter kayıtlarına benzeyen işlemler, vakıf senetleri, satım, bağış, ödünç işlemleri; belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen

Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları değil, bunların yanı sıra günümüzdeki noter kayıtlarına benzeyen işlemler, vakıf senetleri, satım, bağış, ödünç işlemleri; belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen

Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları değil, bunların yanı sıra günümüzdeki noter kayıtlarına benzeyen işlemler, vakıf senetleri, satım, bağış, ödünç işlemleri; belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen

Kadı sicillerinde sadece mahkemeye intikal etmiş hukukî ihtilâfların kayıtları değil, bunların yanı sıra günümüzdeki noter kayıtlarına benzeyen işlemler, vakıf senetleri, satım, bağış, ödünç işlemleri; belediyecilikle ilgili belgeler ve düzenlemeler, pazarlarda satılan ürünlerin fiyatları; esnaf, zanaatkâr ve ticaret erbabına yönelik belgeler; miras taksimleri, vasiyetler, evlenme ve boşanmalar gibi medenî hukuka dair kayıtlar; vakıflara ve/veya kamuya ait binaların imar ve tamirine ilişkin merkezden gelen

Birinci Dünya Savaşı 11-15 Eylül 2006'da düzenlenen XV. Türk Tarih Kongresine sunulan bildiriler toplam altı cilt - dokuz kitap hâlinde 2010'da basılmış bulunmaktadır. İlk cildinde Eski Anadolu Uygarlıkları; ikinci cildinde Orta Asya?Kafkasya Tarihi; üçüncü cildinde ise Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi Tarihi ile ilgili bildirilere yer verilen Kongre kitaplarının dördüncü cildini Osmanlı Tarihi'ne dair bildiriler teşkil etmektedir ve bu cilt, dört kitaptan oluşmaktadır. Bildiri kitaplarının beşinci cil

Son yüzyılda cihangir ruhuna sahip büyük bir lider Onu hep resmi tarihçilerin olumsuz yorumları ile tanıdık Sarıkamış ta doksan bin askeri kurşun sıkamadan donmaya terk ettiği iddi edilerek kötülendi Acaba Sarıkamış ta gerçekten kaç askerimiz şehit oldu? Ayrıca a Sarıkamış ta 32 bin Rus askerini kimler öldürdü? Çanakkale savaşında genelkurmay başkanı olmasına rağmen bu zaferlerde hiç adı geçirilmez Acaba neden? Türkistana neden gitti? Rus ajanları ısrarla neden öldürmek için peşine düştüler Ermenistanın k

Konya ili Bozkır ilçesine bağlı Armutlu köyü, Bozulus Türkmenleri'nden olan Armutlu aşireti tarafından, XIII. yüzyılın başlarından kurulmuş; bu nedenle Armutlu adını almıştır. Armutlu Türkemen aşireti, insanların yüzlerce yıl önce terk ettikleri bir antik şehire ait höyüğün yanına köylerini kurmuşlar; yüzlerce yıldır ekilip dikilmeyen araziyi ekip dikmeye başlamışlardır. Armutlu'nun üzerinde bulunduğu topraklarda, M.Ö. III. bin yıldan beri insanlar yaşamış olup, en eski halkı Luwiler'dir. Luwiler daha sonr

Mütakere döneminin ilginç şahsiyetlerinden ve aslen Süleymaniyeli babanzade ailesine mensup olan Nemrut Mustafa paşa, Osmanlı ordusunda Mirlivalığa (Tugerenal) kadar yükselmiştir. Mütakere sırasında kurulan Divan-ı Harb-i Örfi´ye üye atanmış, daha sonra Damat Ferit zamanında mahkeme reisi olmuştur. İttihat ve Terraki, Boğazlıyan, Trabzon, Büyükdere, Elazığ Ermeni Tehciri yargılamalarında bulunmuş, özellikle reislik yaptığı davalarda, hukuku hiçe sayan ve son derece acımasız davranışlarıyla, halk arasında "

Çankaya´da gizli bir toplantı ve Lozan´ın Mecliste kabul edilmesi... Lozan´da doğan yeni Türkiye ve bağımsız Türk vatanı... Hükümet merkezi artık Ankara... Ankara´da heyecanlı günler ve Cumhuriyet´in ilanı... Ağa Han ve Emir Ali meselesi... İstiklal Mahkemesi İstanbul´da... Gazi´nin kalp krizi ve etrafındaki oportünistler... Ordu Müfetişliğinden siyasete geçerken... Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası nasıl kuruldu?.. Fırka´nın Beyannamesi ve programı... İkinci Meclisin müfritleri ve şark meselesi... Fırkamıza

Bu kitap 14. yüzyılda parçalanmış Deşt-i Kıpçak'ın kalıntılarından biri olan, Elbruz dağının eteklerinde oturan ve "Karaçaylı" olarak adlandırılan Nart boyu Hun Türklerinin şifahi kültüründen derlenmiş bilgilere ve dünya tarihinde bilinen Hunlar hakkındaki kaynaklara dayanarak yazılmıştır. Yeni nesil tarihçilerin bir kısmına göre "Alan", bazı komşu halklar tarafından da "farklı grupların oluşturduğu halk" olarak tanımlanmaya çalışılan Hun-Kara Çaylılar denilen halkın, her alanda göz çarpan, maddi manevi kü

1889 da Afyonkarahisar da doğan Mehmet Şükrü Bey, yüksek öğrenimini tamamladığı 1912 yılından itibaren hukukçu gazeteci ve politikacı olarak Osmanlı İmparatorlugundan Cumhuriyet geçişin önemli aktörlerinden biri oldu. Afyonkarahisarda milli mücadeleyi örgütledi. Sıvas Kongeresine katıldı. Ve Büyük millet Meclisinde Afyonkarahisar milletvekili olarak görev yaptı.Ekonomik olarak liberal görüşleri savunmakla birlikte,Türkiye Halk İştirakiyan Fıkrasına katılan Mehmet Şükrü Bey, politik olarak sol- milliyetçi bi

Bu kitap 2001-2005 yılları arasında ortaçağ Türk tarihi hakkında kimi Türkçe, kimi İngilizce (bu kitapta Türkçe) yazdığım altı makaleden oluşuyor. Her birinin odaklandığı nokta çağın Türk tarihinde sıkça rastlanan, yanlış bilinen, karmaşık ya da anlaşılmayan bazı olayları çözüp gün ışığına çıkarmaktır. Nitekim makale başlıklarının semantiği, yazarın meraklı ve sorun çözme heveslisi olduğunu gösteriyor. Umarım bu makaleler, genç tarihçiler nezdinde yeni meraklar uyandırır da Türk tarihinde bilinmeyen sorular

Barthold bir Rus bilgini ve tarihçisidir. Orta Asya tarihi araştırmalarına da, kendi milletinin istek ve eğilimleri ile girmiştir. bu nedenle sunulan bu kitap da, gelecek için bazı yol gösterme çabaları görülecektir.

Prof. Dr. Sencer Divitçioğlu ortaçağ Türk İmparatorluğu tarihini incelerken şöyle bir tarih yöntemi kullandığını anlatıyor: "Tarih bilimi, kayıtlı belgeler ile ´hayal gücü´ üzerine kurulur. Eğer ortaçağ Türk tarihiyle ilgileniyorsanız birincil belgeler (ki bunlar aslen Türk Yazıtları ve Çin Yıllıkları'dır) ancak bir kütüphanenin birkaç metrekarelik raflarını kaplayacak sayıdadır. Bu demektir ki, yeni belgeler bulana dek onlardan edinilecek bilgiler sınırlı kalmaya mahkûmdur. Yani bilgiler akım değil, stok

Kültür Savaşı sonrasında 30 Ocak 1923 tarihinde Yunanistan'la imzalanan 'Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi'ne İlişkin Sözleşme ve Protokol ', aslında fiilen başlamış olan karşılıklı göç olgusuna yasal ve hakkaniyete dayalı bir çerçeve oluşturmak amacındaydı. 'Mübadele olarak adlandırılan bu olgu ve 'mübadiller', genellikle bıraktıkları topraklardaki kültürleri, yöresel tarihleri, tarihi yapıları açısından incelediler. Kitap, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni gelen yurttaşlarını yerleştirme ; konut ve 'örnek köy

1933 sonrasında Nazi Almanyası'dan kovulan Alman bilim adamları sayesinde, genç Cumhuriyetin üniversite reformunu gerçekleştirmesi mümkün oldu. Geçersiz pasaportlarına karşın onlara kucak açıldı. Öte yandan tiyatro ve müzik alanında da kurumlaşma mümkün oldu. Almanya'daki felaket, yeni Cumhuriyet'e tam da aradığı fırsatı sunmuştu. Wiedmann'ın deyişi ile, "istanbul Üniversitesi kısa zamanda en büyük ve en iyi Alman üniversitesi" haline geldi.

ismet İnönü'yü bir zamanların Milli Şefini hep merak etmişimdir. 27 Mayıs öncesi ve sonrasında gördüğüm sade bir vatandaş olarak sessizce izlediğim İnönü 'Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır' gibi bir cümleyi seçilmişlerden müteşekkil bir parlamentoda seçimlere aylar kalmışken sarf etmiştir. 27 Mayıs Darbesi yapıldıktan sonra kendisini Paşam emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur demek için arayan darbecilerin başı Cemal Gürsel'e Memleket ve millet için hayırlı bir iş yap