Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 778 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Bu kitap, Erbakan Hocayı anlamak ve izlemek isteyenlerin, Onun hakkında kapsamlı bir bilgiye sahip olabilmeleri temennisi ile yazıldı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, kenarda kalmış, yok sayılmış, 27 Mayısın gadrine uğramış dindar kesimlerin sosyal ve siyasal taleplerini siyasetin merkezine taşıyarak; önce ahlâk ve maneviyat değerlerini hayata geçirme isteğinin yanında yaygın Ağır Sanayi Hamlesini yüzlerce fabrika açarak gerçekleştirdi. Onun siyasi arenaya girmesiyle; siyasi literatür de, siyasetin gündemi de
Saygı Öztürkün Fethullah Gülen ile ilgili bu çok özel ve ayrıntılı araştırmasıyla ezberiniz bozulacak, Türkiye gerçeklerine bambaşka bir açıdan bakacaksınız. Kimdir bu Fethullah Gülen? Yeteneği, niteliği, özelliği nedir? İlkokul mezunu bir emekli vaiz nasıl olur da böylesine bir organizasyonla birlikte milyarlarca dolarlık bir para gücünü eline geçirmiş olabilir? Bu değirmenin suyu nereden gelmektedir? Kimdir, para gücüyle birlikte devleti de ele geçirmeyi büyük ölçüde başaran bu şahıs? Bu korkunç paraların
Tükendi
"Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın... Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!" Arif Nihat Asya Nasıl ki, bir binanın dayanıklı olması temelindeki sağlamlıkta gizliyse, Fatih'in fatih olmasındaki sır da çocukluğunda aldığı eğitimde gizlidir. Nasıl Fatih Oldu? kitabı Fatih gibi dünya çapında büyük bir hükümdarın, cihangir bir devlet adamının sırrını okuyucuyla paylaşmak için yazıldı. - Fatih'in yetişmesindeki sırlar nelerdir? - Şehzade Mehmed nasıl Fatih'e dönüştü? - Fatih'i kimler nasıl yeti
Osmanlı tarihi, son iki yüzyılında, ilerleme ve aydınlanma çabalarına karşı kurulu düzeni sürdürme yanlılarının önayak olduğu isyanların tarihidir. Lale Devri'nin aydınlığını 1730'da Patrona Halil İsyanı karartmıştı. Fransız Devrimi'nin yapıldığı 1789 yılında tahta oturan III. Selim'in yenileşme çabalarıyla ve "türlü iç ve dış gailelerle" geçen on sekiz yıllık dönemini de "Kabakçı Vakası" denilen kanlı bir ayaklanma kapadı (1807). Reşad Ekrem Koçu "Türkiye'de devlet gücüne indirilen en ağır darbelerden biri
Tükendi
"Sarı Saltık, 13. yüzyılın ikinci yarısı içinde popüler İslam'ın Balkanlar'a girişine ve bunun sosyal tabanını teşkil eden bir Türk iskânına adı karışan, gerçek hayatı menkabelerle, efsanelerle iç içe geçmiş bir şahsiyettir. Onun sosyal-dinî kökeni ve şahsiyeti hakkında kaynaklar­daki değişik ve bazen çelişkili rivayet ve menkabeler ilk bakışta araştırıcının karşısına, sisler arasında kesin hatları belli olmayan bulutsu bir siluet çıkarır. Ancak dikkatli bir göz, bu bulutsu siluetin, elinde tahta kılıcıyla
Tükendi
Mahmud Nedim Paşa, hiç şüphe yok ki, 19. Yüzyıl Sadrazamları arasında hayatı, yükselişi, icraatları ve bunların sonuçları açısından incelenmesi gereken ibretlik bir yere sahiptir. Kısa süren iktidarı sırasındaki fiilleri Sultan Aziz'in katline varacak olaylar zincirini başlatmıştır. Siyasi hayatı kendi ikbali ve menfaati açısından hep doğru, ancak Devlet ve millet açısından hep yanlış ve feci sonuçlar doğuracak kararlarla doludur. Mehmet Zeki Bey "Son Sadrazamlar ve Başvekiller" serisini hazırlarken, sadece
Şükrü Kaya, 1927'den 1938'in sonuna kadar "Atatürk'ün İçişleri Bakanı" sıfatıyla ülkesine hizmet etti. Modern Belediyecilik anlayışını yerleştirdi. Toprak Reformu yasa tasarıları hazırladı. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığın gereği olarak Devletçiliği benimsedi. Laikliğin kurumsallaşması için; Ağa, hacı, hafız, efendi, bey, paşa gibi unvanların kaldırılmasına, bazı kisvelerin giyilmeyeceğine, ulusal bayramlar ve tatillerin kabulüne dair yasaların çıkarılmasına öncülük etti. "Mustafa Solak'ın tezi şimdi kita
Attila Türk tarihinin en önemli simalarındandır. Avrupa'yı titretmiştir. Doğuda Hun Türklerinde Mete Han ne ise, Batıda Hun Türklerinde Attila odur. Avrupa'ya ?Türk" imajını, Selçuklulardan, Osmanlılardan çok önce Batı Hunları vermiştir. Batı Hunlarının en önde gelen hükümdarı ise Attila'dır. Attila'ya Türkler kadar Macarlar da sahip çıkarlar. Türkler ile Macarlar, gide gide bir noktada birleşirler bu isim Attila'dır. Attila ortak değerdir. Türk tarihi bir bütündür. Tarih öncesinden bu zamana gelin¬diğinde
Tükendi
Cengiz Han'ın asıl adı Temuçin'dir. ?Cengiz" başarılarından dolayı verilmiş bir unvandır. Dünyayı titreten imparator olarak bilinir. Cengiz Han, doğudan batıya çok geniş bir alana sahip olmuş, kendisine özgü, hükmü kendisinden sonra da sürecek yasalar (kanunlar) ortaya koymuştur. Moğolistan çıkışlı Cengiz Han Müslüman değildi. Kimi tarihçilere göre dünyaya gelmiş hükümdarlarının en zalimlerindendi, kimine göre çok disiplinli ve anlayışlı bir kağandı. Cengiz Han 13. yüzyılda yaşamıştır. Hristiyan ülkeleri
Tükendi
Timur, tarihin akışını değiştiren bir Türk imparatorudur. Bizde Timur, Aksak Timur, Topal Timur diye bilinir. Orta Asya'da ise Emir Timur diye anılır. Timur, şimdi Özbekistan sınırları içinde kalan Türkistan'ın Semarkand'ını pergelin sabit aşağı yapmış ve hep at sırtında, Deşt-i Kıpçak'a (Ukrayna ovalarına), Anadolu'nun en ücra köşelerine, Mısır'a doğru akmış, öbür taraftan Hindistan'a, Çin'e seferler düzenlemiştir. Anadolu'da, Ankara'da Çubuk ovasında, Tanrı nasıl bir ise sultan da bir olmalı demiş, Yıldı
Tükendi
Büyük Hun İmparatorluğu'nun kurucusu Mete hakkında sandığımızdan daha az bilgiye sahibiz. Mete, milâttan önce yaşamıştır. Hayatını anlatan kaynaklar çok azdır. İlk Türk imparatorluğunu kuran Mete hakkında bilgileri ilk elde, sürekli savaştığı Çinlilerin tuttukları notlardan öğreniyoruz. Mete ilk önce Moğollar ve Çinlilerle karşılaşmıştır. Mete deyince akla gelen çelik bir irade ve çelik bir disiplindir. Öyle bir disiplin ki, kalıcılık için babasını bile öldürebiliyor. Toprak onun için olmazsa olmaz bir ş
Tükendi
Buğra adamlarına eliyle durun işareti yaptı sonra atını amcasına doğru sürdü yanına yaklaştığında amcası gibi atını durdurdu. Çevrelerinde sadece efil efil esen rüzgâr vardı. Buğra neden yaptın bunu amca diye sordu? Han, hangi Türk olsa bunu yapardı diye karşılık verdi. Buğra taaa baştan sana yaptığım teklifi kabul etmeliydin diye sitem etti. Han belki dedi fakat olmadı diyerek devam etti belki de kadere karşı gelmemeliydim. Buğra evet dedi bu Türk milletinin kaderi hem de yüksek bir kader, bu millete ada
Bugün memleketimizde hâlâ Nazım`ı tanımak ve tanıtmakta tereddütler, çekinmeler bulunmaktadır. Onu hâlâ okuyup, objektif ölçüler içinde söz konusu etmektense, Nazım`a tapınmayı, onu bir kavga ve öç alma aleti olarak kullanmayı tercih edenler vardır. Nazım`a, "hain, satılmış, Moskof uşağı" diyerek işin içinden sıyrılmak isteyen, nefreti sanat ve edebiyat zanneden kişiler de vardır. Ben, "Bu şair üzerinde çağdaşları hiçbir hüküm vermemiş, yalnızca övmüş veya yermişler" diye, gelecek kuşaklar bizi ayıplamasın
Geleneksel kültürümüzde, insanın ne yazdığından çok, ne yaptığına bakılır, ona göre değerlendirilirdi. Eğitimimiz de, bilgi edindirmekten çok, kişilik ve bir kimlik kazandırmaya yönelikti. Bu eğitimin en önemli yönlerinden biri tekke ve tarikatlardı. Oralarda insanlar, kitaplardan okumaktan çok, sohbetlerde bulunur ve mürşit ile aynileşmeye dayalı bir kişilik eğitimi almaya çalışırlardı. Günümüzde de olayın ilkesi değişmemiştir: İlköğretimin temeli, çocuğa kişilik ve bir kimlik kazandırmaktır. Burada mürşit
Freud efsanesini yeniden tartışmaya açan kitapta, Freud'un gizli kalmış yönleri ve "şarlatanlık" iddiaları geniş yer buluyor. Sefalet içinde geçen günlerine ait ayrıntıları gizlemeye çalışması ve belgeleri yok etmesi, en derin tutkusu bir "kahraman" yaratmak olan Freud'un "kişisel tarihini yeniden yazdığı" iddialarını destekler nitelikte. Hastalarına ve dostlarına tavsiye ettiği kokaini uyarıcı olarak kullanan Freud, nişanlısı Martha Bernays'a gönderdiği bir mektupta; "Harika bir ilaç, depresyona karşı düze
Tükendi
Abay Kunanbayoğlu, 22 Ağustos 1845'te doğdu. İlk eğitimini özel hocalardan aldı. Daha sonra Semey'de medrese eğitimi gördü. Arap, Fars ve Rus edebiyatlarını yakından tanıdı. Ayrıca klâsik Osmanlı şairlerine de vâkıf oldu. Kazakların hayatlarını eleştirel bir süzgeçten geçirerek lirik şiirler yazdı. O, Kazakları çağdaş bir eğitime yönlendiriyor, onları göçebe hayat düzenlerini bırakarak yeni meslekler edinmeleri konusunda teşvik ediyordu. Şiirleri halk tarafından Kazak bozkırlarında ezbere okunuyordu. Abay,
Tükendi
Gün gelecek, Abdülhamit'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır. Necip Fazıl Kısakürek Osmanlı İmparatorluğu'nun en çok tartışılan padişah 2. Abdülhamit'i tüm yönleriyle incelemeyi amaçlayan bir eserdir. Karşıtlarınca yaratılan 31 Mart Vakası ile tahttan indirilip Kızıl Sultan ilan edilen Yitik Değerimiz i anlamak ve o dönemin perde arkasını görmek isteyenlere, Yitik Değerimiz Sultan 2. Abdülhamit yolculuğunu öneriyoruz.
Tükendi
Namık Kemal, Tanzimat Dönemi'nde düşünce, sanat ve siyaset alanlarında oldukça önemli bir konuma sahiptir. Namık Kemal'in bu dönemde yapmış olduğu çalışmalar ve vermiş olduğu eserler Türk edebi ve fikir dünyasına yeni boyutlar kazandırmıştır. Namık Kemal'in kaleme aldığı önemli eserleri arasında, Fatih Sultan Mehmed Dönemi'nin siyasi tarihini irdelediği ve nihayetinde nitelikli bir 'Fatih Sultan Mehmed' okuması sağlayan çalışması da yer alıyor. Bir Harp Muallimi Fatih Sultan Mehmed kitabında: II. Mehmed'in
Tükendi
İslam Düşüncesi ve özellikle İslam Felsefesinin üç büyük akımı Meşşailik, İşrakilik, ve Tasavvuf'tur. Yazar bu kitapta İbn Sina'nın kişiliğinde Meşşai felsefesini, Suhreverdi'nin kişiliğinde İşrakiliği, İbn Arabi'nin kişiliğinde ise Tasavvuf'u anlatmaktadır. Profesör Nasr'ın, elinizdeki kitapta sunulan üç büyük Müslüman düşünürü keskin bir gözle inceleyişi, bu düşünürlerin eserlerini henüz tanımamış olan okuyucuların zengin müslüman geleneğini yeni bir açıdan görebilmelerini sağlayacaktır. Bunların her biri
XVI. asırda Anadolu Beylerbeyliği'nin merkezi konumundaki Kütahya'nın önde gelen müderrislerinden olan Muslihiddîn Mustafa Efendi, ilmî birikimi ve temel İslam ilimlerinin hemen her sahasında telif ettiği eserleri ile ön plana çıkan bir âlimimizdir. Lügat sahasında ilim ve kültür hayatımıza kazandırdığı en önemli eseri ?Ahterî-i Kebir Sözlüğü"dür. Aynı zamanda hem müderris ve hem de önemli bir müellif olarak, fıkıh alanında eser kaleme almış bir fakih (hukukçu), genel tarih ve İslam tarihi alanında eser ver
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 778 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9