Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 778 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Bu eserde 16. yüzyılda, Osmanlı Devleti'nin gücünün zirvesinde olduğu bir dönemde, en önemli görevlerde bulunan; Kıbrıs, Gürcistan ve Azerbaycan'ı fetheden Serasker ve Sadrazam Lala Mustafa Paşa'nın hayatı, kaynaklar ışığında birçok yönden ele alınmıştır. Kitapta ayrıca Lala Mustafa Paşa'nın, merkezinde olduğu birçok önemli olaya da ışık tutulmuştur. -Kânûnî oğulları Şehzade Selim ve Bâyezid arasındaki mücadelenin arka planı neydi? -Osmanlı Devleti'nde üst düzey idari ve bürokratik çekişmeler ne şe
Tükendi
Elinizdeki eserde Schimmel, Mevlana` nın semboller dunyasinda hareket ederek onun dunya gorusunu, ask anlayısını, siire bakisini ve dua hakkindaki ince fikilerini kendi sairane uslubuyla sunmaktadir. Kitap bastan sona Mevlana` nın kullandıgı sayısız mecaz ve esprilerle adeta bir dantel gibi dokunmustur. Mevlana hakkında yazılan her kitap suphesiz bir kazanctır. Ancak Schimmel` in bu kitabı, Mevlana` nın bildigimiz veya bildigimizi zannettigimiz fikirlerini yeni mana boyutlariyla onumuze acmaktadir. O bakımd
Albümde, 36 Osmanlı padişahının resimli hayat hikâyesi, kronolojik sırayla anlatılmaktadır. Her bir padişahın adı, doğum yeri ve tarihi, sadrazamları, erkek çocukları, kısa bir hayat hikâyesiyle beraber başarıları ve başarısızlıkları anlatılarak babası, annesi, tahta geçme yaşı, saltanat süresi ve bitiş yaşı gibi kısa bilgilere yer verilmektedir. Albümde yer alan portreler, Sultan IV. Mustafanınkine kadar, Ressam Kapıdağlı Konstantin tarafından yapılmıştır. Kapıdağlı Konstantin, III. Selim'in bir portresin
Bruno Nardini, pek çok dile çevrilen Michelangelo: Bir Dâhinin Yaşamöyküsü ve Leonardo da Vinci: Bir Ustanın Portresi adlı iki olağanüstü yaşamöyküsü çalışmasıyla bugün bu alanın en ünlü yazarları arasında. Michelangelo kitabı, Nardini´nin sanat duyarlığı ile kılı kırk yaran araştırmacılığının başarılı bir bileşimi. Ressam, heykeltıraş, mimar ve şair Michelangelo, Avrupa sanatını yönlendiren bu dâhi sanatçı, Rönesans İtalya´sında nasıl bir ortama doğmuş, nasıl bir kültür ikliminde yetişmişti? Döneminin eğ
Tükendi
27 Padişah onun mührünü kullandı... Yavuz Sultan Selim, kısa süren padişahlığı döneminde Osmanlı tarihine damgasını vuran işler yapmış cihangir bir padişahtı. Yüce bir himmet, sağlam azim, vakar, geniş tasavvur, keskin zekâ, ileri görüşlülük, çabuk kavrama, tahminde isabet, fıtri kahramanlık, her türlü silahı mükemmel bir şekilde kullanma, harp mahareti ve büyük değişiklikler yapma kabiliyeti, süratli manevra yapma, mukavemet etmede kuvvet, güçlüklerden yılmama gibi her bir kahramana iftihar vesilesi olacak
Bir gece çamaşırlarımızı dahi alamadan bu memleketten nasıl kovulduğumuzu düşündükçe fena olurum. İnsan hizmetçisini bile kovarken eşyalarını almasına müsaade eder. 600 senelik bir ailenin bu memlekette hiç mi hakkı yoktu? Osmanlı hânedanına mensup kızlar ve kadınlar, atıldıkları Avrupa memleketlerinin kendilerine yabancı olan şehirlerinde açlıktan kıvrandılar, süründüler; fakat namuslarından asla fedakârlık etmediler." Şehzâde Selim Efendi'nin kızı Emine Nemîka Sultan 3 Mart 1924 itibarıyla Türk-İslâm t
12'sinde Padişah, 21'inde Fatih... Türk tarihi, sayılamayacak kadar çok kahraman ve cihangirlerle doludur. Fatih Sultan Mehmet de bunların başında gelenlerdendir. Çünkü o kılıçla keşfi yan yana yürütmüş, çağ açıp çağ kapatmıştır. İstanbul'u bütün ganimetleri içinde firuze bir yüzük taşı gibi parmağında taşımış, bu güzel şehri torunlarının torunlarına bırakmıştır. Onun için, asırlar boyu her cephesiyle yazılmış, çizilmiş, hakkında Garp'da ve Şark'ta çok şeyler söylenmiştir. Tetkik edildikçe derinleşen, derin
'Milletin gerçek manasını anlamak için onu aynı anda hem geçmişe hem de geleceğe uzatarak almak gerekir. Yaşayanlardan sonsuz sayıda daha kalabalık ölen ölüler aynı zamanda onlara nazaran sonsuz derecede daha fazla güç ve iktidara sahiptirler. Onlar uçsuz bucaksız bilinçdışı sahasında hüküm sürerler; Karakterin ve zihnin bütünbelirişleri bu görünmez imparatorluktan çıkar.Bir millet dirilerinden daha çok ölüleri.Tarafından yönetilir. Bir millet ancak ve ancakonlar tarafından meydana getirilir. Yüzyılların de
Tükendi
Immanuel Kant (1724 - 1804) Prusya'nın Königsberg şehrinde doğmuş, aynı şehirde üniversiteye girmiş, üniversitede göreve başlamış, rektörlüğe kadar yükselmiş, tipik bir üniversite profesörü gibi son derece kapalı, sade ve alışkanlıklarına bağlı bir hayat sürmüş ve yine Königsberg'de ölmüştür. Sadakat, cömertlik, adalet ve nezaket erdemlerine sahip olduğu için çevresi tarafından çok sevilmiş ve şehrin sevgilisi haline gelmişti. Ancak bu kapalı hayatı içinde bile döneminin önemli düşünsel, siyasi ve bilimsel
Tükendi
Yeryüzünde sırtı yere gelmeyen ve ?sahipkıran' lakabına hakkıyla sahip olan Emir Timur, şanlı ecdadımız Osmanlı ile olan husumeti sebebiyle yerden yere vurulmuş ve Ehl-i Sünnet bir Türk olmasına rağmen şanı unutturulmaya çalışılmıştır. Emir Timur, sadece kudretiyle değil, ilme, âlimlere, seyyid ve şeriflere, mutasavvıflara olan hürmet ve sevgisiyle de Türk tarihinde farklı bir konuma sahiptir. Emir Timur'un çevresini saran, kalbini kuşatan kişilerdi bu zatlar ve İslam gönül ve ilim âlemine yön verenlerdi.
Tükendi
Kamuoyu onu ilk kez 1966'da tanıdı. Çorumlu elli dört belediye işçisi, yalınayak yürüyerek Çorum'dan İstanbul'a gelmiş, sonra da 31 Ağustos 1966 Çarşamba günü, Türk-İş yöneticilerini kınamak amacıyla Taksim Meydanı'nda eylem yapmıştı. On dokuz yaşında, TİP Üsküdar İlçe Sekreteri olarak katıldığı eylemde gözaltına alınmıştı Deniz. İdam edildiği 6 Mayıs 1972 Cumartesi gününe kadar, sayısız kez gözaltına alınıp tutuklanacaktı. O, yirmi beş yıllık yaşamını; kaçak olduğu anlar da dahil, adaletsizliğe, sömürüye
"Bütün Fransa'yı da verseniz, cübbemin üzerine cevahir de dökseniz, tebaanız olmam. Siz misarifinizi hapsettiniz. Bunun utancı yapışacaktır yakanıza."Emir Abdülkadir el-Cezairi"Çocuklarınıza sütle birlikte Kur'an'dan öğütler verin. Boyları büyürken, kalpleri ve bakış açıları da büyüsün."Ömer el-Muhtar"Torunlarınıza bırakacağınız en büyük miras tevhid için savaşmak ve Allah kelamını yayma yolunda can vermeyi öğretmek olacaktır. Torunlarımız cihad günlerinde kuyruk değil baş olmalıdır."Kafkas Kartalı Şeyh Şam
Tükendi
Dünyanın cehennem kazanı gibi kaynadığı bir dönemde, "Merkezi Otoriter" yönetimi ile, içten ve dıştan çembere alınan Osmanlı Devleti'ni 33 yıl idare eden, ayakta tutan II. Abdülhamit'in; dönemi, şahsiyeti ve politikası o gün de bu gün de tartışılmaktadır. Abdülhamit'i yerden yere vuranların değimiyle "Kızıl Sultan" mıydı? Yoksa sevenlerin deyimi ile "Ulu Hakan" mıydı? Abdülhamit ne "Kızıl" ne de "Gök" Sultandır. İktidarı boyunca sırtlanlarla ve kurtlarla boğuşmuş; İslamcılık, Türk Milliyetçiliği, Osmanlıcıl
Tükendi
Mehmet Kaplan'm 1943 yılında sunduğu doçentlik tezi olan Tevfik Fikret adlı bu eserin ilk baskısı 1943'de yapılmış; 1971'de ise genişletilerek ikinci baskısı yayımlanmıştı. Servet-i fünun edebiyatının en önde gelen şairini bütün cepheleri, özellikle eseri ve şahsiyeti ile tanıtan kitap, yıllardan beri üniversitelerimizde okutulmakta; Tevfik Fikret ile beraber Servet-i fünun şiiri için de daima başvurulan bir kaynak eser olarak değerini korumaktadır. Devrinde olduğu kadar ölümünden sonra da gerek şahsiyeti,
´Mutlak emniyet´i elde etmiş olmanın şairin beni´ne kazandırdığı güven, Cellâdıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar adlı şiir kitabındaki metinlerde bütünüyle kendini hissettirmektedir. Özel, bu bakış açısıyla insanların kendilerine sunulanı kolayca kabul ediyor olmalarını, benliklerine yabancılaşarak "yaşayıp gitme"lerini ve modern dünyanın "şahsiyet"ler üzerinde kurduğu baskı alanlarını ironiyle karışık bir söyleyişle işaret eder. Burada önemle ayırdına varılması gereken husus, İsmet
Tükendi
1859 Paris doğumlu Henri Bergson´un felsefesinin tartışıldığı bu kitap, Bergsonculuk´un diğer batı felsefe akımları arasında sezgi metodunu ortaya koyarak insana ümit ve imanı tekrar hatırlatması açısından önem taşıyor. Bergson´un felsefesi, pozitivizm ile çeşitli izafiyeci (relativiste) felsefe sistemlerinin yıkıcı etkileri altında, mutlak hakikatı elde etmenin ümit ve imanını kaybeden XIX. yüzyılın insanlığına, bu asrın sonlarında sezgi metodunu ortaya koymakla, bir ümit ve imanı getirmişti. Bu sebepten h
Galatasaray Lisesi ve Mülkiye mezunu Giritli Hüseyin Nesimi, bir Osmanlı aydını ve bürokratıdır. 1915 Ermeni tehciri sırasında Lice kaymakamıdır. Ermenilere yönelik insanlık dışı uygulamalara karşı çıktığı için Diyarbakır valisi Dr. Reşid'in emriyle öldürülür; çevre halkı tarafından öldürüldüğü yere gömülür. Mezar kalıntıları Diyarbakır Lice karayolu üzerinde, Kocaköy ilçesi yakınlarındadır. Burası hâlâ Tirba Qeymeqam (Kaymakam mezarı) olarak anılıyor. Elinizdeki kitap, Hüseyin Nesimi'nin biyografisini ve S
Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretleri´ni Tanıyıncaya Kadar ve Tanıdıktan Sonra diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri O Ve Beni 1975´de şöyle takdim etmiştir:Bu eser, dünyaya gelişimden bugüne kadar en hususî renkleri, çizgileri ve sesleriyle hayatımın hikâyesi ve asıl O´nu tanıdıktan sonra mânasını anlamaya başladığım vücut hikmetinin bende tecelli eden yakıcı ifadesidir. Bu bakımdan, kendilerini görünceye kadar malik ol
Resmi tarih, kadınları çağdaş kadın paydasında eşitledi. Eşitliğin dışında kalanlar görünmeyecek, bilinmeyecekti. Oysa Cumhuriyetin bir de dindar kadınları vardı. Hayatları geçmiş ile gelecek arasında kurulmuş köprü... Hayatlarının kimyası gayret, hizmet, edep ve zerafet olan kadınlar... Şimdiye kadar hep toplu bir resim olarak algılanan dindar kadınları; Fatma K.Barbarosoğlu, bireyin hikâyesi ile devletin hikâyesinin kesişme noktaları üzerinden ele alıyor. Aslında bu hikâyeyi biliyorsunuz, fakat daha ön
Tüm insanlığın aklın ve vicdanın aydınlattığı yolda yürümeyi seçeceği gün, er veya geç gelecekti. Buna bütün kalbimle inanıyordum. Sabrımı ve sükûnetimi, bu inançtan alıyordum. O güne kadar, başa her gelen çekilecek! Oyunun kuralı böyle! Yaşam oyununun! Ne demiş şair: Yaşamak şakaya gelmez Binlerce cüzamlıyı iyileştirdi, hayatın içine kattı Kız çocukları başta olmak üzere, binlerce çocuğun okullu olmasını sağladı. Her zaman tek başınaydı ama hiçbir zaman yalnız değildi. Kimsenin yanında yer almak adına in
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 778 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8