Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Konuşmalarımızda muhabbet havası, eylediklerimizde coşku ve bereket kalmadı. Hayır, bunu bir tespit olsun diye söylemiyorum. Zaten oldum olası tespitlerden de hazzetmem. Bir şeyi sabitlemenin adıdır tespit. Bugünlerde herkes kendi çapında bir tespitçi... Benim derdim başka. Bütün yatırımımızı nefret üzerine yaptığımız için midir bilmiyorum o sohbet neşvesini bir türlü yakalayamıyoruz. İnanmakla sevmek arasında sanki dağlar varmış gibi birinden diğerine giden yolları önyargılarımız ve peşin fikirleri
Tükendi
Menderes ailesi siyasetin zulmüne uğramış bir aile olmakla birlikte "Menderes" ismi Türkiye siyasetinde her zaman geçerli olmuştur. Adnan Menderes'in küçük oğlu Aydın Menderes, kendini iyi yetiştirmiş, çok yönlü kültüre sahip, tarih bilen, hafızası kuvvetli, analiz gücü yüksek, çok kitap okuyan, memleket meseleleri üzerine düşünen biridir. "Ben siyasetten ve toprak (ziraat)tan anlarım. (...) Hayatımın on yılını çıkarın gerisi siyasetle dolu geçti. Bilye oynamadım, hükümet nedir, siyaset nasıl olur buna akıl
Tükendi
ilan ediyorum sebebimde yalan terkibimde yalnızlık vardır-gırtlağımdaki her lokmada katran sacımı taramak için koştuğum her kuyuda taş vardır omuzladığun ve dirlik hanesi bildiğini sözleri ve kestaneyi ve zifini avuçladı elleri ıhlamur kokan bir berber çırağ] elleri ıhlamur kokan o berber çırağı dokun unca saçlarıma canım ne çok yandı ne çok mora bulaştı şarkılar ne çok çıldırdı çocuklar
Tükendi
baktım saygı bekliyorum ama gelen yağmur samur bir kürk merdivenlere bıraktığım baktığım dağlara siz de bakmış mıydınız bakmış mıydınız acılarıma hayata kavuşarak şaşarak geliyor akşam bir evin penceresine gecesine gündüzüne yalnız benim sesime şaşarak geliyor sevgilim şaşarak eteklerin ellerin bozuyor imlamı ellerin ne kâfir fikir veriyorum hiç kullanılmamış kelimelere
Tükendi
"Elimizin izinden büyük kayalar yapabiliriz; sesimizdeki renge boyut verip ısıyı temellendirdiğimizde. İçimize bir koridor ayırdığımızda yaşamdan. Çitleri kaldırmadan ama yeni çitler icat etmeden hayata. Hepimiz bir duruma bağlıyız çünkü. Bir bağı olmadan yaşamanın 'ipi kopmuşluk' olur adı. Zeminsizlik. Derinleşememe hadisesi. Oysa önce zeminimiz olmalı; derinleşme arkadan gelecektir. Çitleri kaldırmadan derken, putları kırmama anlaşılmamalı bu. Ön koşulu kaldırırken yeni bir ön koşul konmamalı önümüze. Yap
Tükendi
Geldim sakalımla geldim akşama kadar geldim Sonra birden gençleşince kendimi tutmadan: ismimden Her yerde şenlik başladı ayağım döndü ay da göründü Meyveler soyuyor yüzümün en uzak kıblesinden Demiyorum: biz işimize bakalım yani şu mezarlığa Kaç bin serçe konar düşürdüğüm düşlerden Hesap tutmazsa ben öderim siz bir kerecik olsun ölün Ölçülün meselâ kaç metre acıyla uyanıyorsunuz Bana bildirmezseniz kin tutmam hiçbir şey tutmam Cesedimden başka Gelecek olan var mı arkadaşlar açtığım günlerden
Tükendi
?Şiirde form, şairin yaratacağı anlam bütünlüğünün mahiyetiyle meydana gelir. Form şairde bazen dil bakımından da oluşabilir. Şiirdeki biçem şairin diline göre gelişebileceği gibi bunun tersi de olabilir. Şiirdeki dil biçemle de gelişebilir; ama bu şairin her aklına geleni yazması anlamına gelmez. Şair her aklına geleni şiirde kullanmamalı. Her aklına geleni şiire taşırsa saçma sapan bir metin (şiir değil) ortaya çıkabilir. İlham, geldiği şairin şeklini alır. Şairde zaten bir şiir potansiyeli her an mevcut,
Tükendi
?Her şeyi görüyorum açık saatlerde. Ama her şeye varamıyorum. İnsan her şeye varabilir mi? İnsan her şeyde kendini görmeli değil mi. Çünkü her şeyde insan vardır. Ama nafile, insanın her şeyde kendini görmesi mümkünler mümkününün ötesi. Ötelerden gelen ziya kendi soframıza uğradığında aydınlığın ayaklarına ulaşma babında belki umuda biraz daha kazma vuruyoruz dünya adına. Dünya adına konuşuyorum burada bu açık saatlerde. Dünya adına yayın yapıyor bütün bitkiler. Dünya adına çiçek açıyor ağaçlar. Dünya adına
Tükendi
vekaleten sevdim bu sokağı vekaleten evlerin eleştirisine eltisine dedim ki ben bir kır kuracağım kalbine _hiç dağılmadan duracak sonsuz topluiğne_ bak dinle beni dinle bir kere dinle: dinlesene! hadi neyse hadi başlama yine şurada sayısız hasır iskemle otur kalk sağa dön sola dön yanyat doğrul dolapbeygirinden bir medeniyetteyiz: bunu bilsene geldim baktım gözlerime ağlamaktan uyuşmuş uyuşmuş kalmış uzaklarda çalışan bir testere tekin değilim iyiyim kötüyüm kösnümüş bir çember dönüp durdu sabaha kadar saps
Tükendi
biz yaşlanmadığımızı bilerek yaşlanıyoruz: ne iyi ne iyi öfkenin bağrı yanık örtüsü silkeleniyor öfkemden çardağından geçiyorum küfrün ve şükrün ve el-yekûn katmanlarından dibe doğru ellerimi çırparak ellerimi çıldırtarak ellerimi uzatıyorum yeryüzü panosuna ellerimi uzatıyorum yüzyılların anısına bir adam her gün bir hayalin başında ağlayacak bir adam her gün sağ kalacak puslu gürültülerden güdülmüş gündüzlerden bir şey kalmaz: beni göğsünde kim uyutacak
Tükendi
Yıl 1957, beşimi doldurmuş muydum yoksa hâlâ dört yaşımı mı sürmekteydim bilemiyorum... Subay olan babamın tayin edildiği Sarıkamış'a gitmek üzere yola çıkmışız ve tren Erzurum'da mola vermiş. Bir kompartımanın penceresinden korkulu gözlerle bakmıyorum. Etraf, gür ve uzun bıyıklı adamlarla dolu... İşte film, o istasyonda başlamıştı benim için. Evet, evet hayatımdan hatırlayabildiğim ilk kare bu. Ondan öncesi simsiyah bir boşluk... Sarıkamış'ta pek kısa bir süre oturduğumuz ilk ev, hafızamdan tamamen silinmi
Tükendi
Kitabın yazarı isabetle Eberhardt'm bütün ömrü 27 yıl... Babasız büyümüş, vatanını terk etmiş, kendini Avrupa'ya ait hissetmeyen biri. Kuzey Afrika'yı kendine yurt edinmiş. Avrupa'daki şehirlilere de Kuzey Afrika'daki sömürgeci Avrupalılara da karşı. Müslüman olmuş, Kadiriye tarikatına girmiş, Müslüman biriyle evlenmiş ve erkek kılığıyla dolaşıyor. Bazıları ona aşırı hürriyet düşkünü, bazıları da "serseri" diyor. Müslümanları sevdiği kesin; çünkü onlar "yoksullara yardım ediyor, düşkünleri koruyor ve sömürg
Tükendi
Bir Köyümüz VardıBilmem hatırlar mısın sevgilim,Çok uzaklardaBir köyümüz vardı.Orada yazlar başka olurdu,Hele baharda!Kuşlar ötüşürdü,Kargalar kavaklarda,Yeşil yeşil bir köyümüz vardı.Bilmem hatırlar mısın sevgilim,Çok uzaklarda...Bilmem hatırlar mısınMor akşamlarda,Sen ve ben yalnız,Parlar sönerdi gökteBir iki yıldız,Sonra akardı geceye...Tarladan dönen arabalar.Kaç gece olmuştu Erken erken sabahlar. Hatıralar sevgilim hatıralar, Hep hüzünlü değil mi? Köyümüzde sonbaharlar.Sonbaharla beraberBaşlardı yağışl
Tükendi
"Konuşurken, okurken veya birisini dinlerken; duyduğunuz bir kelimenin sihrine kapılıp ardından gideriz. Anlamı etrafında oluşan dünyaya ayak basar, orada gezinir, gâh hatıralar arasında gâh hayaller arkasında sürüklenip dururuz. Belki o an, bizi böylesine ilginç bir seyahate çıkaranın, değişik düşünce dünyalarında gezdi-renin ve hayallerin ardından sevk edenin bir kelime olduğunu hatırlamayız bile. Sonraları birden, bu işi başaranın sadece bir kelime olduğunu fark ederiz. Bazıları, kendilerini bu tür zihni
Tükendi
Konuşmanın konudan firar ettiği zamanlarda yaşıyoruz. Düşüncelerimiz düşten yoksun. Ne çok gerçeklerin kollarına kendimizi bırakmaya meyilliyiz. Ah o gerçekler değil mi rüyalarımızı yarıda kesip, hayallerimizi gözlerden düşüren. Öyle diyordu bir bilge: "Gözünüzü kapayın ki hakikati daha net göresiniz." Şimdi tam da gözlerimizi kapayarak hakikati görebilme vakti Kim gözünü kaparsa kendi odasında kendisiyle yüzleşir. Oysa aynada iskeletini görmeye kadar varan kaç kişi var şunun şurasında? Aynaya bakmanın ce
Tükendi
Yorulmak bilmeden çalışan ve ilme hizmeti kendisine şiar edinmiş olan İsmail E. Erünsala armağan edilmek üzere, her biri alanında tanınmış meslektaşlarının yazdığı makalelerden oluşan Tuhfe iki ciltte toplandı. Erünsal Hocanın dostu, arkadaşı ve öğrencileri olan akademisyenlerin yazılarının yer aldığı ve muhtelif konuları ele alan toplam 44 makale, bu Armağan vesilesiyle ilk defa yayınlanmaktadır.
Tükendi
AB Birliği bir İsrail Projesi mi Konstantin'in mezarı nerede Bizans altınları için kimler öldürüldü Neden her depremde Fatih'in türbesi gündeme getiriliyor Allianoi neden sular altında bırakıldı Vatikan'ın Allianoi'deki amacı neydi Teksas'a neden yeni özgürlük heykeli dikmek istiyorlar Kuru Kafa ve Kemikler örgütü nasıl devreye girdi Türkiye'deki bazı madenler nasıl nükleer şemsiye vazifesi görüyor Bunlar neden yok pahasına dışarıya satılıyor Galata'daki kadim sülale nasıl yüzyıllardır varlığını sürdü
Tükendi
Jeopolitik üzerine birçok kitabı olan Yılmaz Tezkan Paşa, hayat hikayesini Hayatımdan İzlerde yazdı. Elinizdeki kitapta; orta halli bir ailenin en küçük ferdinin okuma, meslek seçme, mesleğinde yükselirken gözlemlerini, değerlendirmelerini ve Türkiyede asker olmak zor iştiri bulacaksınız. Hatıralar, tarih yazımında hiç şüphesiz bir belge değildir ama tarihçilerin ellerindeki belgeleri yorumlamakta, o belgelerin oluşturduğu zamanın ve ilgili kişilerin ruh hallerini tasavvur etmelerinde bulunmaz birer hazined
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1