Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 223 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gazeteci, radyocu ve televizyoncu, bunların da ötesinde bir entellektüel olarak Yağmur Atsız, başından geçenlerin bir özetini sunuyor. Çocukluk döneminde babası Nihal Atsız’ın evinde yakından tanıdığı ünlü kişilerimizi, yurt dışında yaptığı gazetecilik boyunca görüp yaşadıklarını okuyucusuyla paylaşıyor. Bu eserde, Türkiye’yi ve Türk dünyasını, Batı’yı ve Batılıları yakînen tanıyan dünya çapında bir gazetecinin gözlemlerini okuyacaksınız. Kitapta tarihî değeri bakımından çok önemli 48 sayfalık bir resim alb
Tükendi
"Orman Koruma Kanunu gibi Atatürk`ü Koruma Kanunu yapıyorlar. Atatürk`ün hatırasına saygısızlık olsa olsa bu kadar olur... Zavallı Atatürk, seni bu hale düşürenler düşman değil dostlarındır. O "Kemal" isminin kuyruğuna takılan "ist"ler, "pist"ler yok mu? İşte onlar öldürdüler. Ve kanunla korunacak hale getirdiler." Bu kitapta bir dönemin tenkidini nüktelerden okuyacak ve bugün de değişmeyen garip hale gülmek mi ağlamak kim gerektiğini bilemeyeceksiniz. Gerçeklere değil, putlaştırılan insanlara alkış t
"İnsanlar... Birbirini atlatan, çekiştiren, yiyip yutan insanlar... Kalp kapılarının, gök kapılarının, Allah`a giden bütün yolların, servetlerle, şöhretlerle, şehvetlerle, menfaatlerle kapandığı bir cemiyette sen ne yapabilirdin çocuğum, ne yapabilirdin?" Bu kitabı, sadece bir neslin nasıl mahvedildiğini yakinen bilmek için değil, herkesin Yönetim`den öcü gibi korkup sustuğu bir dönemde, hakikati doğrudan doğruya ve dobra dobra haykıran korkusuz bir adamın meydan okuyuşlarını görmek için okuyacaksınız. Bu
Tükendi
…Bu eser hakikî bir kültür hazinesidir. Gerçek bir bilim ve ülkü adamı Prof. Dr. Hacıeminoğlu bu eserinde, millî ve mânevî hasletlerimizi, bizi gerçekten biz yapan değerleri hikâyeler aracılığıyla öğretiyor. ...Türkler onuncu imparatorluğu kurdukları çağlarda, bugünkü ileri milletlerden hiçbirinin henüz ne adı, ne devleti, ne de kültürü vardı. Şimdiki İngiliz, Alman, Fransız, İtalyan ve Amerikalıların tarihleri sekiz asırdan daha geriye gitmez. Bizimki milâttan önce iki bin yılına kadar iniyor. Onlar s
Divan Edebiyatı, bizim sadece edebiyat verimlerimizin ihtişamlı bir dönemi değil, kültür ve medeniyetimizin, toplum yapımızın, atalarımızın dinî, iktisadî ve gündelik hayatının da en dikkate değer, tarihî belgeleridir. O yüzden en az edebiyatçılarımız kadar ve belki de onlardan da daha fazla tarihçilerimiz, iktisatçılarımız ve sosyologlarımız tarafından özenle incelenmesi gerekir. Bu eserde muhteşem bir mazi bırakan atalarımızın destanı yankılanmaktadır.
Yahya Kemalin deyişi ile Namık Kemal, Hayatının bir devrinde çok erkek ve diri bir sesle konuşan ve bizi Şark şiirinin kadınlaşmış edasından kurtaran insandır. Elinizdeki mütevazı kitapta Namık Kemalin hayatı, fikirleri ve eserleri hakkında yapılan değerlendirmeler bulunuyor. Bu değerlendirmelerin daha somut olarak görülebilmesi için, bu edebiyatçımızın şiir ve nesirlerinden yapılan seçmeler de eserde yer almaktadır. Hayatlarını millete adayan bu tür fikir ve sanat adamlarına her zaman dönmek ve ileriye güv
"Hz. Muhammed, canlı cansız, zerrelerden kürelere kadar bütün varlıkların sesini duyuyor, şikayetlerini dinliyordu. Biz, O`nun ümmeti olacak bizler, yanıbaşımızdaki mazlumların feryatlarını bile işitmiyoruz, rahatımızın bozulmaması için kulaklarımızı tıkıyoruz!.." "Bir millet eseriyle mahvediliyor. İnsanlar asılıyor, kan gövdeyi götürüyor. Bizde ses yok! Ne hükümetimizde, ne halkımızda, ne gençliğimizde... Asılanlar kesilenler bizdendir! Bizim gibi Türk`türler! Müslümandırlar!.. Yegane hamileri, kurtarıcı
Tükendi
...Beni yıllardır meçhul köylere sürükleyen ve içimde devinip duran öğretmenlik hevesi, bu dağ yamacında garip bir korkuya yeniliyordu. Düşlerimdeki köyler ve geceleri hayallerimde inşa ettiğim dersliklerde okuttuğum çocuklar, giderek benden uzaklaşıyorlardı... Ben bu yaylaların çocuklarını yeniden düzlüklere çekmek için gelmiştim buralara; ancak şimdi, kendi yolumun bir uçurum başında, bedenimi sonsuza uğurlayacak bir boşlukla kesişeceğini düşündükçe ürperiyordum...
Tükendi
Beş ciltlik "Türk Edebiyatı" tarihi, Ahmet Kabaklı'yı Türk edebiyatı araştırmalarının baş köşelerinden birine oturtmaya kâfidir. Bütün devirleri, meseleleri, şahsiyetleri ve eserleriyle başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatı tarihini bir bütün olarak yazmak, Ahmet Hâşim'in dediği gibi "Üniversitenin cübbe ve takke giydirmediği" iki büyük Türk edebiyatı hocasına nasip oldu: Nihad Sâmi Banarlı ve Ahmet Kabaklı... Prof. Dr. Birol Emil
Beş ciltlik "Türk Edebiyatı" tarihi, Ahmet Kabaklı'yı Türk edebiyatı araştırmalarının baş köşelerinden birine oturtmaya kâfidir. Bütün devirleri, meseleleri, şahsiyetleri ve eserleriyle başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatı tarihini bir bütün olarak yazmak, Ahmet Hâşim'in dediği gibi "Üniversitenin cübbe ve takke giydirmediği" iki büyük Türk edebiyatı hocasına nasip oldu: Nihad Sâmi Banarlı ve Ahmet Kabaklı... Prof. Dr. Birol Emil
Tükendi
Beş ciltlik "Türk Edebiyatı" tarihi, Ahmet Kabaklı'yı Türk edebiyatı araştırmalarının baş köşelerinden birine oturtmaya kâfidir. Bütün devirleri, meseleleri, şahsiyetleri ve eserleriyle başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatı tarihini bir bütün olarak yazmak, Ahmet Hâşim'in dediği gibi "Üniversitenin cübbe ve takke giydirmediği" iki büyük Türk edebiyatı hocasına nasip oldu: Nihad Sâmi Banarlı ve Ahmet Kabaklı... Prof. Dr. Birol Emil
Tükendi
Beş ciltlik "Türk Edebiyatı" tarihi, Ahmet Kabaklı'yı Türk edebiyatı araştırmalarının baş köşelerinden birine oturtmaya kâfidir. Bütün devirleri, meseleleri, şahsiyetleri ve eserleriyle başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatı tarihini bir bütün olarak yazmak, Ahmet Hâşim'in dediği gibi "Üniversitenin cübbe ve takke giydirmediği" iki büyük Türk edebiyatı hocasına nasip oldu: Nihad Sâmi Banarlı ve Ahmet Kabaklı... Prof. Dr. Birol Emil
Tükendi
Beş ciltlik "Türk Edebiyatı" tarihi, Ahmet Kabaklı'yı Türk edebiyatı araştırmalarının baş köşelerinden birine oturtmaya kâfidir. Bütün devirleri, meseleleri, şahsiyetleri ve eserleriyle başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatı tarihini bir bütün olarak yazmak, Ahmet Hâşim'in dediği gibi "Üniversitenin cübbe ve takke giydirmediği" iki büyük Türk edebiyatı hocasına nasip oldu: Nihad Sâmi Banarlı ve Ahmet Kabaklı... Prof. Dr. Birol Emil
Tükendi
Bütün edebiyatçı ve edebiyat severlerimiz, Ali Nihad Tarlanın yeri doldurulmaz bir Divan Edebiyatı üstâdı olduğunu bilir ve her zaman hürmetle yâd ederler.Engin bilgisi, kültürü ve irfanı ile Tarlan, İstanbul Edebiyat Fakültesinin herkesçe sevilen ve sayılan efsanevî hocasıydı. Dersleri eşsiz bir bilgi şöleni, benzeri bulunmaz bir kültür ziyafetiydi. Çok genç yaşta kaybettiğimiz Güler Güven, Ali Nihad Tarlanın seçkin öğrencilerindendi. Onun derslerini hiç kaçırmadı ve bütün anlattıklarını dikkatle not etti.
Bibi Sana, ömrünün baharında bir felakete uğrayarak koltuk değneklerine mahkûm olan, bu nedenle yaşama ümidini kaybeden ancak ailesinin sonsuz sevgisi, desteği sayesinde yeniden gelecek hayalleri kurmaya başlayan ve hayata tutunan güzeller güzeli bir genç kızın hikâyesi... Bibigül İmamgazina bize, gelecekten beklentisi kalmayan, "yaşamak" ve "ölmek" arasında gidip gelerek uçurumun kıyısında duran engelli bir genç kızın adeta boşluğa tutunarak hayata dönebileceğini, hayatın manasını yeniden idrak edebileceği
Tükendi
"Cuma'nın Feyziyle" adı altında, edebiyatımıza geçmiş, İslamî, millî ve insanî metin, şiir, fıkra ve menkıbeleri size tanıtmaya çalışıyorum. Cumaları kürsü ve minberlerden, imanlı halkımıza seslenen değerli hatip ve vaizlerimizin kudretle anlatacakları bu güzel eserler, cemaatte inanılmaz letafetle çiçekler açmasını sağlayacaktır. Edebiyatımızın her dalında İslâmiyetin etkileri, din sabanıyla sürülmüş derin izler bırakmıştır. Size sunacağım edebî belgeler, bu mutlu gerçeğin kanıtlarıdır.
Tükendi
Edebiyat-sinema ilişkisinin ülkemizdeki başlangıç tarihi, sinemanın Osmanlı coğrafyasında tanınmaya başladığı 19. yüzyıl sonlarına tesadüf etmektedir. İlk sinema gösterimlerine iştirak eden edebiyatçıların anlatıları, bu alandaki ortak tarihsel hafızanın oluşumunu ve sonraki kuşaklara aktarımını mümkün kılan başlıca kaynaklardır. Sinemanın Türkiye'deki ilk alımlayıcıları olan şairler ve yazarlar, döneme ilişkin müşahedeleriyle ülkemizde edebiyat-sinema ilişkisinin başlangıç evrelerine ışık tutan öncü isimle
Tükendi
Çocuklarımız temel değerleri artık yabancı serüvenleri okuyarak tanımayacak... Yardımlaşmayı, fedakârlığı, mutlu olmayı, hoşgörüyü çocuklarımıza Mutlu Ördek Papi öğretecek.
Tükendi
Çocuklarımız temel değerleri artık yabancı serüvenleri okuyarak tanımayacak... Yardımlaşmayı, fedakârlığı, mutlu olmayı, hoşgörüyü çocuklarımıza Mutlu Ördek Papi öğretecek.
Çocuklarımız temel değerleri artık yabancı serüvenleri okuyarak tanımayacak... Yardımlaşmayı, fedakârlığı, mutlu olmayı, hoşgörüyü çocuklarımıza Mutlu Ördek Papi öğretecek.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 223 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1