Gazze bizi İHYA etti, Gazze bize yardım etti, Gazze bize ağlamayı ve ağlamamayı öğretti, Gazze bize direnmeyi öğretti, Gazze bize insan ve İslam olmayı öğretti, Gazze bize kardeşliği gösterdi, Gazze bize sevrneyi,sevilmeyi,sevdirmeyi öğretti, Gazze bize acıyı yüreğinde yaşayıp hissetmeyi öğretti, Kısaca; Gazze bizim rahatımızı ve uykularımızı kaçırdı, Biz Gazze'den döndük lakin ruhumuz orada kardeşlerimizle kaldı, Bu kadar dersi, eğitimi, konuyu, meseleyi, öğreten ve gösteren bir yer bir mekan bir millet e

Toplum hayatı, sevgiyle, saygıyla şefkat ve yardımla, merhamet ve iyilikle huzur bulur. Mutluluk bununla sağlanır. Anlayış ve emniyet böylelikle korunur. Bütün bunları sağlamanın temelinde yatan düşünce ise, insanın birbirinin duasına, ilgisine, hayır ve iyilik temennisine muhtaç olduğu bilincidir. Bu bilinç, insanları, birbirine kardeş eder. Bu bilinç, insanı birbirinin yardımına koşturur. Bu bilinç, toplumda yardımlaşma duygularını coşturur. Bu bilinç, toplum bireylerini birbirlerine iyi günde kötü günde,

İslâm medeniyeti, büyük şahsiyetleryetiştirmiş, onların omuzlarındadaha da yücelerek medeniyettarihindeki emsalsiz ve rakipsizyerini almıştır.Yaşamlarından kesitlersunduğumuz bu büyük şahsiyetler,İslâm'ı önce kendi nefislerinde fiilenyaşamış, sonra da çevrelerineyaşatmak için gayret ve hizmettebulunmuş rehber insanlardır.Onların nurlu yolu takip edildiğisürece insanlık yaşanmaya değermedeniyete mutlaka ulaşacaktır.

Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatı, düşüncesi ve eserleri ele alınmaktadır.

Gündelik hayatımızın içinde yer etmiş ve bir müslümanın süsü mesabesinde olan dini uygulamaların yanı sıra her müslümanın bilmesi gereken hususların ele alındığı bu çalışma; hanımların dua, zikir, ibadet ve ilahilere olan iştiyaklarını artırmak, sahih ve doğru bilgilerle daha huzurlu ibadet etmelerini ve Allah ve Rasûlü'nün istediği doğrultuda yaşamlarını tanzim etmelerini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Dualar ve zikirler bölümünde; gece yatarken, evden çıkarken, borç sıkıntısında, yemeğe başlarken, şif

Elinizdeki eserde sadece fıkhi hükümler, dini mükellefiyetler kupkuru şekilde sıralanmakla yetinilmemiş, bu hüküm ve mükellefiyetlerin hikmetlerine, dünyevi faydalarına, sosyal yönlerine de dikkat çekilmiş; günümüzün, ilim ve fikir adamlarının bu konudaki görüşleri, nükteleri de nakledilerek, İlmihal meselelerinin akıl, mantık planında de teyid ve izahı yapılmıştır. Gerek ihtiva ettiği tasavvufi olay ve ibretli nüktelerle, gerekse şark ve garb düşünürlerinin akli, mantıki müdafaaları ve üslubundaki sadeli

Din eğitiminde, çocuklarımıza imanın şartının 6, islam'ın şartının da 5 olduğunu öğretmek, geleneksel hale gelmiştir. Bütün ilmihal kitapları da bu metotla hazırlanmış, din eğitimine büyük faydaları ve katkıları olmuştur. Ancak bu tasnifi esas alarak hazırlanan eğitim kitaplarının, ilmihallerin, din eğitiminde verimlilik ve faydalılık açısından eksik kaldığı zaman içinde ortaya çıkmıştır. Geçmiş yıllarda da bu eksiklik ve yetersizlik din alimlerimizce görülmüş; ortaya çıkan kifayetsizliği gidermek için, iyi

Toplum hayatını ve insanlar arası ilişkileri düzenleyen iki çeşit kural vardır. Birincisi, maddi ve hukuki kurallar; ikincisi, manevi huzur ve mutluluğu, ilerleme veyükselmesi, bu kuralların uygulanmasına ve yaşanmasına bağlıdır. Cemiyette insanları yalnızca maddi ve hukuki müeyyidelerle idare etmek, disiplin altına almak mümkün değildir. Bunun yanı sıra manevi ve ahlaki değerlere de gereken önemin verilmesi; bu değerlerin yaşanması ve yaşatılması hususunda ciddi bir gayretin gösterilmesi şarttır. Zaten ahl

Hayatın sevinçli ve kıvançlı günleri yanısıra; acılı ve tasalı olayları da biz insanları beklemektedir. Rabbimiz bütün bu durumlarda bizim nasıl davranacağımıza bakmakta, başımıza gelen halleri nasıl karşılayacağımızı sunmaktadır.

Allah Resûlü'nün hayatı, getirdiği değer ölçüleri, çağdaş değer ölçüleriyle karşılaştırmalı olarak bilindiği takdirde, asrımızın pek çok dert ve problemlerine onun örnek yaşayışı içinden çözümler bulunabilecek, günümüz insanını mutlu kılacak mesajlar derlenebilecektir.

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yedi cephede birden savaşmıştır. Bu savaş, şanlı, fakat talihsiz bir devletin sekeratı (can çekişmesi) gibidir. Bir zamanlar yirmi milyon kilometrekarelik yüzölçümüne hükmeden Osmanlı'nın üzerine yedi düvel birden çullanmıştı. Şanlı ecdadımız, Osmanlı Devleti sekerat halindeyken bile kahramanca mücadele etmiş, üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmiş, tarihe altın harflerle yazılan destanlar sergilemiştir.

Cihan Yayınları olarak amacımız; İslam büyüklerini, tarihe mührünü vurmuş ve insanlığa örnek olmuş manevi önderleri alabildiğince günümüz dilini kullanarak yeni kuşaklara tanıtmaktadır.

Allah'a iman, insanın olmazsa olmaz bir ihtiyacıdır. Peki, Allah'ı nasıl anlamalı, özellikle çocuklarımıza nasıl anlatmalı? İnsanın en temel ihtiyacı olan iman, elbette insanın yapısına, yaratılışına uygun olarak anlaşılmalı ve anlatılmalıdır.

Peygamberlerden kıssalar, bir bakıma insanlık tarihinin özetidir. Peygamberlerin ibret dolu öykülerini okurken hiçbir tarihin uzanamadığı derinliklere kadar iner, hiçbir eserin yazmadığı gerçekleri öğreniriz. Bu eser, Kur'an'daki peygamber kıssaları esas alınarak hazırlanmıştır. Kur'an'da anlatılan öykülerdeki tüm meraklı ve ilgi çekici noktalar, ders alınması gereken yönler ortaya konulmuştur. Ayrıca Peygamber mucizeleri ile ilgili ilmi araştırma ve gerçeklere de değinilmiştir.

Peygamber Efendimizin sözleri, gerek bireysel hayatımıza, gerekse aile ve toplum yaşantımıza ışık tutan kurallar ve değerler manzumesidir. Elinizdeki eser, Peygamberimizin bu altın sözlerinden 365 adedini bir araya toplamıştır, siz kıymetli okurlarımızın istifadelerine...

Cumhuriyet tarihi boyunca, iman hizmeti ifa eden, milletin maneviyatı üzerinde müspet izler bırakan nice büyük zatlar gelmiştir. Bu zatlar, hep milletin birliği, bütünlüğü, kardeşliği ve sosyal barışından yana olmuşlar; kendilerine yapılan her türlü menfi muamelelere sabır gösterip devletin selameti için müsbet hareket çizgisinden ayrılmamışlardır. Elinizdeki çalışmada, Cumhuriyet döneminde Bediüzzaman ile başlayan ve çeşitli maneviyat ekolleri tarafından sürdürülen iman hizmetinin önde gelen bazı şahsiyet

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hayatı, tebliğ vazifesi ve mucizeleri ele alınmaktadır.

AHMET EMİN TEMİZ İmanda ilkler aynı zamanda Peygamber Efendimizin ve Kur'an'ın da ilk talebeleri idiler. Saf ve samimi bir yönelişti onlarınkisi. Çoğu hiçbir mucize bile görmeden iman etmişti. Yüce Allah inanıyoruz ki insanlar içinden sahabileri seçmişti. Yine inanıyoruz ki sahabilerin içinden de bazılarını Peygamber Efendimize daha yakın kılmıştı. Yakınlığına erme şerefini kazanan bu sahabilerden Peygamber Efendimiz de muhtelif vesilelerle ashabına hep övgüyle söz etmiştir. Nitekim bir gün Ey Allah'ın Resu

Dünya toplumlarının ve gençlerin büyük bir kesimi, bunalımlar içinde kıvranmakta; korkunç kötü alışkanlıklara kapılmış halde görünmektedir. Belli temel ölçü ve kaidelere inanıp bağlı kalma duygusundan mahrum bir gençlik, artık Avrupa'yı iyiden iyiye düşündürmeye başlamış bulunmaktadır. "Ailemle Öğreniyorum" serisi içinde çıkardığımız elinizdeki eserde, hayat boyunca lazım olacak temel inanç prensipleri ve ibadet mükellefiyetleri kısa ve öz olarak sıralanmış; verimli ve feyizli bir islami hayatın üzerinde y

Hiç şüphesiz ki Hz. Resülullah'ın bütün hanımları ve kızları, güzel ahlakta, müslüman hanımlara eşsiz birer örnek idiler. Her birinin ayrı ayrı özellikleri vardı. Bunlar arasındaki fark, sadece takva itibarı iledir. Bu noktadan baktığımızda, Hz. Hatice, Hz. Ayşe ve Hz. Fatıma annelerimizin yeri, değeri ve konumu bir başkadır.