Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 415 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Kuraklığın bir afet boyutuna yaklaştığı dönemlerde gündeme gelen ve farklı kültürlerde değişik şekilleriyle karşımıza çıkan yağmur duası geleneği insanlık tarihi kadar köklü bir geçmişe sahiptir. Aynı amaca yönelik olmakla beraber uygulama aşamasında yöreden yöreye farklılıklar içeren bu gelenek ülkemizde de varlığını halen devam ettirmektedir. Hatıralardan, ansiklopedi maddelerinden, halk kültürü derlemelerinden, Anadolu dışında yapılmış incelemelerden oluşan bu kitap yağmur duası geleneğinin kültürümüzdek
Tükendi
Bu kitabı okuduğunuzda, Görele'yi görmüş, Görele'yi yaşamış olacaksınız. Yöre insanının ticaret hayatını, el sanatlarını, çarşılarını, konuşmalarını, gelenek ve göreneklerini, bayramlarını, evlenme ve düğün adetlerini, eğlencelerini, ve bütün kutlamalarını, kısaca yaşam tarzını öğreneceksiniz. Görele'nin yaylalarına çıkacak soğuk sularından içecek, derelerinde balık avlayacak, bahçelerinde fındık, kiraz toplayacaksınız. Görele çarşısında dövme köy dondurması, koz helvası, meşhur Görele pidesi yiyeceksiniz.
Tükendi
Ortaçağın en önemli ziraat-botanik alimlerinden olan İbn Avvam Kitabü'l - Filaha adlı eseri ile tanınmamaktadır. Ziraat alanında yazılmış en kapsamlı eserlerden biri olarak kabul edilen eserin ikinci bölümü zootekni konusunda ayrılmıştır. Modern ziraat biliminin alanlarından biri olan zootekni, ekonomik öneme sahip hayvanların üretimi, yetiştirilmesi, beslenmesi ve ıslahı konularıyla ilgilenmektedir ve hemen hemen aynı konu başlıklarıyla Kitabü'l-Filaha'da yer alır. Eserde sığır, deve gibi büyükbaş; koyun,
Tükendi
Yayınladığımız 1835 tarihli bu defterde Karahisar-ı Şakrî sancağına bağlı olan Yakacık (bugünkü Suşehri İlçesi), Akşehir-i Abad (bugünkü Akıncılar İlçesi) ve Suşehri (bugünkü Gölova ilçesi) nahiyeleri günümüzde Sivas'ın kuzeydoğusunda yer alan ilçelerdir. 1831 yılında ilk nüfus sayımında bu nahiyelere bağlı 114 köy ve 9 aşiretin nüfus sayım sonuçları bu kitapta yer almaktadır.
Tükendi
İnsanın özellikle geleceğe olan merakı, bakla, kitap, kuş, su, kahve, ateş, ok, zar, kürek kemiği, ağaç, gölge, iskambil, el, horoz, yüz, ip vs. falları örneklerinde olduğu gibi onun bir yığın fal ve kehanet çeşitlerini ortaya çıkarmasına sebep olmuştur. Örneklerden de anlaşılacağı üzere bu merak insanın akla hayale gelmeyecek pek çok unsuru fal ve kehanet amacıyla kullanmasını sağlamıştır. İnsanın geleceği öğrenme adına kullandığı bir diğer yöntem de güneş ve ay tutulması, yeni ay görünmesi, yıldız kaymas
Tükendi
Cumhuriyet sonrasında gelişen kültür ve sanat ortamında eser vermiş pek çok sanatkar söz konusudur. Bunların bazıları haklı olarak adları ve eserleriyle çok tanınan, bazıları ise siyasi sebeplerden ötürü adları etrafında büyük gürültüler koparılan kimselerdir. Ancak bazı sanatkarlar vardır ki fikir ve sanat dünyamızda takip ettikleri sağlam çizgilere rağmen kıyıda köşede kalmışlar, hatta unutulmuşlardır. Etrafında toplanmalar olmadığı, herhangi bir konuda istismara uygun düşmediği için edebiyatımızın unutul
Tükendi
Bu kitap, Tirebolu´da 1861-1906 yılları arasında akdedilen 3.298 nikâh kaydını ihtiva etmektedir. Bu özelliği ile içinde pek çoğu bugün de varlığını sürdüren ailelerin birkaç kuşak öncesine uzanan köklerine dair bilgiler yer almaktadır. Bilindiği üzere 1934 Soyadı Kanunu sonrasında birçok aile kendi sülale lâkap veya unvanını soyadı olarak almamıştır. Öte yandan Tirebolu Hükümet Konağı´nın 1959´da yanması ile nüfus kütükleri de zayi olmuştur. Bundan dolayı Tirebolu´nun geçmişiyle alâkalı bilgilerimizde bir
Tükendi
"Öyle bir çağda yaşadım ki bu dünyada" Uzun onyıllar boyunca dünyanın kapitalist ve sosyalist ülkelere ayrılmış olmasını, gece ve gündüz, kuzey ve güney gibi ebedi zıtlıklar olarak algılamıştım. Ben Türkoloji öğrencisi iken Türkiye'ye gitmek şöyle dursun, Türkiye'den gelen kitap ya da gazete bulmak bile mümkün değildi. Sonra beklenmedik değişiklikler oldu; ülkelerimiz arasındaki Demir Perde yıkıldı ve bugün artık turistlerimiz ve yahut Erasmus öğrencilerimiz kolayca Türkiye'ye gidebiliyor. İnsanlarımız Tü
"Bir gün, ne yazık ki çok gecikmiş de olsa, bu şehir için hazırlanacak olan Sivas Ansiklopedisi ete kemiğe bürünürse Kadir Üredi'nin elde bulunan üç kitabı, bu eserin vazgeçilmez kaynakları arasında yer alacak, kendisi ise hak etmiş bir Sivaslı sıfatıyla hayatı, eserleri ve resmiyle bir madde başı olarak Ü harfinde arz-ı endam edecektir. Allah'tan ona sağlık vermesini dilerim. Bildiklerine, gördüklerine, tanıklık ve incelikli fark edişlerine her zamankinden daha fazla muhtacız. Herkese "sayın" ve "beyefendi
Tükendi
Bursa ve İzmir adlarını taşıyan iki Osmanlı savaş gemisi, 19. yüzyılın ikinci yarısında, görevlendirildikleri Basra Körfezi´ne gitmek üzere İstanbul´dan yola çıkarlar. Rotası, Akdeniz´i aşıp Afrika kıt´asını dolaşarak Basra´ya ulaşmak olan bu seyahatin seyri hiç de planlandığı gibi olmaz. Yakalandıkları fırtına nedeniyle yollarını kaybeden iki gemi Brezilya sahillerinden Bombay´a kadar çeşitli limanlarda zorunlu ziyaretlerden sonra ancak görev yerlerine ulaşırlar. Mühendis Faik Bey tarafından kaleme alınan
Tükendi
Sinan mimarisinin anlam boyutu hangi derinliklere iniyor? Bu mimari, göremediğimiz başka değerleri de barındırıyor mu? Araştırmamız boyunca ilgimizi çe- ken sorular bunlar oldu.
Tükendi
Elinizdeki kitap, Türk kültüründe ayakkabı konusunu irdelemeyi hedefleyen uluslararası bir toplantının ürünüdür."Ayakkabı" konusuna veya maddî kültürü ilgilendiren herhangi bir ögeye birkaç açıdan yaklaşabiliriz: Öncelikle bu nesnenin tanımı gerekir. Ayakkabı deyince, birden fazla çeşit ayakkabı ile karşılaşırız. Bu şekillerin başlangıçtan günümüze uzanan bir tarihçeşi vardır. Ayakkabı bağlamında tarihte birtakım hadiseler kaydedilmiştir. Ayakkabı üretiminin geleneksel bir organizasyonu vardır. Ayakkabının
Tükendi
Hapis ve hapishane konusu ilk çağlardan bu yana suç ve ceza kavramları çerçevesinde, tartışmalı bir alan olarak varlığını devam ettirmektedir. Bu hususta geçmişten günümüze kültür, inanç ve coğrafya ekseninde değişik uygulamalar göze çarpmaktadır. Elinizdeki kitap son olarak ülkemizde F îipi cezaevleri çerçevesinde gündeme gelen bu konuyu bütün yönleriyle ele almayı amaçlamaktadır. Dünyada ve Türkiye´de hapishanelerin tarihsel gelişimi, toplumlardan toplumlara değişen ceza anlayışları ve uygulamaları, tutuk
Tükendi
Bu kitaptaki yazılarda ,Türk milletinin yüzyıllar içindeki adetlerinin,inançlarının,zaferlerin, sevinçlerinin ve acılarının aşkının,mahalle ve eğlence hayatının;hatta siyaset dünyasının divan şiiri iklimi içerinde nasıl yansıtıldığını ve işlendiği gösterilmekte; böylelikle bugünkü yaşayışımızın ,duyuşumuzun ve kimliğimizin köklerine işaret edilmektedir. Dünyavı tasavvufi boyutlarıyla bu şiirin kavramları ,ifade imkanları bir dil ve sanat hadisesi olarak yer yer eleştirel yaklaşımlarla ele alınırken aslında
Tükendi
Batı'da ortaya çıkan anayasacılık hareketleri, hukukî modernleşmeyle bağlantılı olarak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti'ni etkilemeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islâhât Fermanı ve 1876 Kanun-i Esâsisi bu çerçevede Osmanlı merkezinde ilan edilen anayasal metinlerdir. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat projesini eyâletlerde uygulama çabası, eyâletlerin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan hukukî ıslâhat süreci anayasacılıkla ilgili görüşlere, tartışmalara ve uygulamalara belli ölçüde merkezi
Tükendi
Kastamonu büyük tarihi devirler geçirmiş bir memlekettir. Türk idaresine alındığı ilk dönemlerde yaşanan Türkmen isyanı dışında bölge uzun süre huzurlu ve müreffeh bir bölgedir. Bu huzur XVI. ve XVII. yüzyılda Suhte ve Celali hadiseleriyle, XVIII. yüzyılda mültezimler, ayanlar, Yeniçeriler ve yol kesen eşkıyalarca bozulmuştur. XIX. yüzyılın başlarında ise Mısır'da ortaya çıkan Mehmet Ali Paşa isyanı Kastamonu'da Tahmiscioğlu olayı ile kendini göstermiştir. Nitekim XX. yüzyılın başlarına kadar sükûnet hâkim
Tükendi
Divan şiirinde rakibin isminin ters yazılmasına dair gelenek vardır. Bu durum bazen "Şeytan" kelimesinin imlasında da görülmektedir. Şairler yazmak zorunda kaldıklarında "rakip" kelimesini baş aşağı olarak ters yazmaktadırlar: Rakîbün başı olupdur aşaga Eyâ Zâtî bizüm dîvânumuzda • Kande görse rakîb beni azarlar Anun içün o kâfiri baş aşağı yazarlar
Tükendi
İnsan hayatı üç önemli geçitten geçer; doğum, evlenme ve ölüm. Ölüm bu geçişlerin en şiddetlisidir. Ölüm etrafında törenler, dini ve batıl inançlar gelişmiştir. Ölümü uzak tutmayı, öleni uğurlamayı ve yad etmeyi, gerie kalanları teselli etmeyi amaçlayan ritüeller geleneğin parçası olmuştur. Dil; ölüm gerçeğini çok çeşitli biçimlerde ifade etmiştir. Ölüm; mezar taşlarıda dahil olmak üzere hemen hemen bütün sanat ve edebiyat eserlerine konu olmuştur.
Tükendi
Siyonizm'in ünlü lideri Theodor Herzl, kendisiyle görüştükten sonra, günlüğüne şunları yazar: "Yetmiş yaşını aşkın bir topal Macar Musevisinin şahsında dünyanın en ilginç insanlarını tanıdım. Kendisinin Türk mü, yoksa İngiliz mi olduğuna bir türlü karar veremeyen bu insan, Almanca kitap yazmakta, on iki dili aynı akıcılıkta konuşmaktadır; ayrıca ikisine ruhban olarak bağlandığı beş din değiştirdiğini iddia etmektedir. Bana Şark'ın bin bir muammasını ve Padişahla olan ilişkisini anlattı . Bana tümüyle güve
Tükendi
Brezilya Seyahatnâmesi, Osmanlı'nın o güne kadar varlığından haberdar olmadığı bir dünyayı keşfinin ve bu dünyayı yeniden biçimlendirme çabalarının hikâyesidir. Hikâye, tam yüz kırk yıl önce Osmanlı'nın iki savaş gemisinin Basra Körfezi'ne giderken fırtınaya yakalanarak Amerika kıt'asına, Brezilya sahillerine sürüklenmesiyle bafllar. Hikâyenin kahramanı Bağdatlı Abdurrahman Efendi, bu gemilerden birinin imamıdır. Brezilya Seyahatnâmesi küçüklüğüne karşın, varlığı günümüzde bile resmen kabul edilmeyen Brezily
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 415 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2