Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 329 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
EN BÜYÜK DOSTLUK VE TESLİMİYET ÖRNEĞİ HZ. EBUBEKİR Nûru, doğrudan doğruya sahibinin elinden teslim alan ve kendisinden sonraki silsileye baş olan büyük baş: Hazret-i Ebu Bekir (R.A.´... Peygamberlerden sonra cihanın en büyük insanı ve en sadık Peygamber dostu... Evet, O "Hilm âlemi" yüce Sıddîk; has odanın sırrını, arkasında diziye girenlere, bugüne kadar hiç güneş görmemiş ve bozulmamış bir bir fotoğraf camı gibi teslim etti... Ebu Bekir, şöyle Dedi : Allahım ! Yarın kıyâmet gününde vücudumu o kadar bü
Güzel sözlü ve güleç yüzlü ol. Konuşursan doğru konuş, Asla yalan söyleme, kendini rezil etme. Söz verir isen yerine getir, Sözün en güzeli kısa ve anlamı derin olandır. Sözleri güzel olanın güzelliği artar. Hak şerleri hayr eyler Zannetme ki ğayreyler Arif ânı seyreyler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Sen Hakk'a tevekkül kıl Tefviz et ve rahat bul Sabreyle ve razı ol Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler
Bir anlık/saatlik tefekkür, doğrusu bir yıllık nafile ibadetten üstündür.(Hadis-i Şerif) Kaldı ki Yüce Rabbimizin Kitabında; tefekkür, düşünme, ibret alma, dikkatli ve titiz olarak incelemeyle ilgili olarak çok teşviklerde bulunulmuş ve buna ilişkin hükümler yer almıştır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allahı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın.(Âl
Hatice Tarhan Valide Sultan yaşadığı çağda Osmanlı'nın en sağlam direği olmuştur. O, Hanedanı yok olup gitmekten kurtaran çilekeş bir Padişah anasıdır. Devletin zor zamanında imdada yetişmiş, kucağında Dördüncü Mehmed'ini büyütmüş bir saltanat nâibesidir. Çağdaşları onu ikinci bir Rabiatü'l-Adeviye, bir iffet abidesi olarak tanımıştır. Onun insana hizmet eden hayrâtını hesaplamak mümkün değildir. Çanakkale istihkamlarını inşa ederek Istanbul'un namusunu kurtaran da yine odur. Ayrıca Kâbe yolundaki hayır ese
Ben beyhude diyarların gizemli şahı... Ben hasrete gam olan gönüllerin sultanı... Ben huzura aç özlemlerin sürgünü... Ben kasvetin hitap dili... Ben biçarelerin temsili, yitirilmişlerin yol arkadaşı, ölümü bekleyenlerin son arzusu, kavuşamayanların sabahlara özlem yansıtan gecesi ve muhabbetin adını alan kanatsız haberciyim... Ben Kim miyim? Ben asla -ben" demeyen, bir çırpıda söylenebilen ve her söylendiğinde sillesini mecaz eyleyenim. Ben Kim miyim? Sinesinde asırlık hasretleri taşıyan. Sırtında ömürlük y
Hüccetü'l İslam İmam-ı Gazâli muhteşem eseri İhyâ-u Ulûmi'd-Din'in özü olduğunu söylediği bu eseri için şunları söylüyor: Her şeyden önce şunu bilmelisin ki; ilmin semeresi olan hidayetin eveli ve ahiri, zahiri ve bâtını vardır. Hidayetin nihayetine ancak başlangıçtaki sağlamlıkla ulaşılabilir. Aynı şekilde hidayetin bâtınına da ancak zahirine vakıf olduktan sonra erişilebilir. İşte ben sana hidayetin başlangıcını gösteriyorum ki, onunla nefsini tecrübe edesin, kalbini onunla sınayasın! Eğer kalbini hidayet
Kur'an-ı Kerim'in bir çok yerlerini, Hz. Peygamber dönemini şartlarını ve ayetlerin hangi olaylar üzerine indiğini dikkate almadan tam olarak kavramak mümkün olmaz. Çoğu zaman isim vermeden, Bedir, Uhud, Hendek savaşları ve Mekke'nin fethi gibi olaylar ve bunlarla ilgili savaş hükümleri çeşitli surelere serpiştirilmiş olarak bulunur. Yine, önemli peygamber kıssaları, toplumların helak edilişleri kısa anlatımla, hikmetli ve ibretli yönleri belirtilerek geçilir. Bütün bunların anlaşılıp açıklanması, bu savaş,
Tükendi
"Ahkâm" kelimesi; "karar, yargı; ilim, anlayış" gibi mânâlara gelen hüküm kelimesinin çoğul şeklidir. Ahkâm, daha geniş mânada, belli bir konu hakkında konulmuş bulunan kuralların bütününü ifade etmek için kullanılır. Bu tarzdaki kullanılışından dolayı, belli bir konuya dair hükümleri toplayan eserlere ve hatta belli bir konuyla ilgilenen ilim dallarına da ad olmuştur. Buna göre ameli hükümlerin kaynağı olan âyetlere "ahkâm âyetleri", aynı türden hadislere de "ahkâm hadisleri" denilmektedir. İbni Abdülhâdin
İslam Akaidi İslam dininde kesinlikle inanılan hususlar manasına gelir ki, bunlara İman Esasları da denir. Buna göre iman esaslarını ihtiva eden ilme de Akaid İlmi denir. Akaid İlmi; Allah ın varlığından, sıfatlarından, fiillerinden bahseden bir ilimdir. Akaid ilminin gayesi, taklitten kurtulmak ve tahkiki iman derecesine ulaşmaktır. Yüce Allah buyuruyor: «Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp gide
İmam-ı Gazâli'nin "Minhâcü'l Âbidin" orijinal isimli bu eserinde; kulların, ibadetlerini hangi şartlarda ve ne şekilde yapacakları, dünya ve ahiret saadetine nasıl erişecekleri açıklanmaktadır. İlmin faziletinden, ihlasın çeşitlerine; kalbi ıslah etmenin çarelerinden, şeytanı kahretmenin yollarına kadar birçok konuda açıklamalar yapılan bu kitap; "salih kulların hayat ve ibadet ölçüleri" olarak da adlandırılabilir. Eser; Gazali gibi büyük bir alim ve mutasavvıfın kaleminden çıkmıştır. Bu kadarı bile, bu ki
Büyük İmam... Büyük lider, büyük alim... İmam, önder demektir. Mihrapta önde olduğu gibi, her güzel davranışın, her iyi hareketin başında olan demektir. İşte İmam-ı Azam Ebu Hanife: İnsanların her problemini halleden kadı, hakim. Keskin zekası ve görünüşü ile lider. Sevdirerek eğiten, ruh bilimine vakıf eğitimci, ilmi ve kaynaklarını çok iyi bilen alim. Bugünkü ilim hüviyeti tanınan ordünaryüs profesör ünvanı bile, Ebu Hanife´nin yetiştirdiği talebelerden Ebu Yusuf şöyle demiştir. -Ebu Hanife´nin bi
İmam-ı Gazâlî, yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir din âlimidir. Gazâli´nin eserleri günümüzde de değerini korumakta, en çok okunan ve başvurulan İslamî temel kaynak eserler arasında yer almaktadır. Her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere güven duyulmuştur. Müslümanların ellerinden düşmeyen ve kitaplıklarında baş köşede duran bu rehber nitelikli büyük eseri, şimdi yepyeni formatla size sunuyoruz. İhyâ´u Ulûmi´d-din içinde yer alan konuların her biri, eser
PEYGAMBER BÜLBÜLÜ HZ. BİLÂL-İ HABEŞÎ Dünyayı İslam´a ezanla davet eden muhteşem mazlum... Kainatta ilk defa "Ezan-ı Muhehammedi´yi" O okudu. Yüzlerce sopanın altında inim inim inlerken bile "Allahü Ekber !" diye haykıran bu abide insanı yakından tanımak isteyenler için bu kitap hazırlandı... Bu kıymetli eseri okurken Hazret-i Bilal´in insanlık dünyasındaki izlerini bulup o izleri takip edeceksiniz...
- Dua; mü'minin silâhı, Din'in direği, Göklerin ve yeryüzü'nün nurudur. - Dua; Bir şeyin olması veya olmamasını, Allah Teala Hazretleri'nden adabına uygun şekilde dilemektir. - Dua; Allah Teala Hazretleri'nin afvına mazhar olmak için bir vasıtadır. - Dua; İhtiyaç anahtarıdır; sıkıntıda kalanların sığındıkları yerdir. Derdi olanların, ihtiyacı bulunanların rahatladıkları sahadır.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 329 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3