Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 758 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Ataol Behramoğlu'nun dünya halk edebiyatından seçtiği 12 masal! Masallar, bir halkın kültürel ve sosyolojik olarak en önemli özelliklerini yansıtırlar. Onlar da zaman içerisinde günün getirdiği dile bürünürler. Ama verdikleri öğütler ve çıkarılması gereken dersler asla değişmez. İnsanları umutlarının, acılarının, sevinçlerinin, düşlerinin, korkularının, hayal güçlerinin sonsuzluğunu gördüğümüz bu masalları okuyabilmek, tüm çocuklar için başlı başına bir sevinçtir. Ataol Behramoğlu'nun titiz çalışmasıyl
Kuşlar için seyir defteri Nesli tükenen hayvanlarla ilgili ödev hazırlayacak olan Kaan flamingoları seçer. Babası ona bir sürpriz yapar ve flamingoları doğal ortamlarında gözlemleme fırsatı bulur.
Kardeşlik böyle bir şey olmalı Sıcak bir yaz mevsimi, yağmur bulutlarının geciktiği bir dönemde zor duruma düşen büyüklü küçüklü alt? kardeşin dayanışmasının öyküsünü okuyacaksınız bu kitapta
Aslında başkan kim? Eğer başkan yöneten kişiyse, ormanda da emirleri aslan veriyorsa aslandır elbette Peki, hiç giysisi olmayan başkan görülmüş müdür? Bunu duyan aslan da giyinmeye karar verir.
Peki ama kimdi bu teldeki adam? Teldeki adam bakış açımı değiştirmişti. Konuşulanlardan çok konuşulmayanlar, görünenden çok görünmeyenler çekmeye başlamıştı ilgimi. Teldeki adam gözlüklüydü. Gözlüklerinin benimkinden ve babamın arkadaşlarınınkilerden farklı olduğunu anlamıştım. Kimsenin göremediği ayrıntıları büyüteç gibi büyütüyordu onunki. Yıkılma tehlikesine karşı boşaltılmış ahşap evin tahta oymalı kapı kolunu, çatı aralarındaki kuş yuvalarını, çocuk parkının köşesindeki, çevresini otlar büyümüş ba
Bu kitaptaki "Palavracı Baron" gibi yalan söyleyebilmek, gerçekten bir sanattır. Büyük bir ustalık ister. Hemen ona özenmeye kalkmayın sakın. Önce derslerinizi çalışın, gülün, oynayın, eğlenin, ondan sonra da ünlü Alman yazarı "Erich Kastner"in bu güzel kitabını okuyun. Bir solukta okuyup bitireceğinizi sanıyoruz. Bu usta Alman yazarı, bu öyküyü bir halk masalından yola çıkarak çocuklar için yazmış. Değerli yazarımız Akşit Göktürk de oturup sizler için Türkçeye çevirdi. Bu kitabı beğendiyseniz Erich Kastner
Kaşları çatık, sıkıntıyla okuma kitabını açtı. Resimdeki çocuğa boş boş baktı. Çiçeği suluyordu kız. Canı yazlık evlerinin bahçesine gitmek istedi. Yaz ne güzeldi. Her şey serbest... Gözleri dalgınlaştı. Baktıkça, sulanan çiçeğin yanında gibi hisseti kendini. Kıza seslense, sesini duyuracaktı sanki. Bu sırada... resmin altındaki harfler, yazıldıkları yerde kımıldanıp duruyordu... Yazar, senarist Yasemin Yazıcı küçük okurlar için yazdığı ilk kitabında, okuma serüveninin başlangıcındaki bir çocuğun yazıyla ku
Erich Kastner (1899-1974) çocuklar için de yazan, çağımızın en büyük gülmece yazarlarından biri. Açıkgöz Budalalar adlı bu kitabında, bu büyük Alman yazarı, Şilda adlı çok eski bir kentte olup bitenleri anlatıyor. Bu kitabı okurken gülmekten kırılacaksınız. Şildakent´li bu insanların gerçekten birer budala olup olmadığına sonunda siz karar vereceksiniz...
Sıcak bir yaz gecesi Akdenizdeki evde Siyamlı bir kedi Adı Maviş Nicedir Hamileymiş. Zorlana zorlana İlk yavruyu doğurunca Maviş Sereserpe yattığı sepette Çevresine bakınıp Önce beni aramış: "Babam nerde?" Önce "Varan biiir!" diye miyavlamış. Sonra da art arda "ikiii! Üüüüç! Döööört!" Veee... "Beeeş!" demiş İşi bitirmiş. Aç kurtlar gibi saldırmış beşizler Annelerinin memelerine. Çocuklar için birbirinden güzel kitaplar yazan Çetin Öner, Dünyanın Bütün Kedileri öyküsüne böyle bailıyor
101 ATASÖZÜ ÖYKÜSÜNÜ BULDU! Atasözleri nasıl ortaya çıkmıştı, merak ettiniz mi hiç? Biliyoruz ki her atasözü, mutlaka bir olay sırasında, olayın kahramanlarından biri tarafından kullanıldı. Bugünkü değişmez, değiştirilemez hallerini ise yıllar içinde, kullanıla kullanıla aldı. Yazarımız Süleyman Bulut, atasözlerinin ortaya çıkmasını sağlayan olayları araştırdı, derledi, topladı ve çocuklar için yeniden kaleme aldı. 101 atasözünün birbirinden eğlenceli ve birbirinden ilginç 101 öyküsü, bu kitapta!
Almanya’nın sevilen çocuk klasiklerinden “Anneanne ile Frieder” şimdi Türkçede! Anneanne ile Frieder harika bir ekiptir: Anneannesi, Frieder’in bütün muzipliklerine, oyunlarına, lakırdılarına ayak uydurur, şnitzeli torununun tabağına oyuncak bir kepçe yardımıyla koyar, planladıkları pikniği yağmur yağınca tramvay durağına taşır, bahçeye bir jelibon ağacı diker ve daha neler neler... Çocuğunuzla birlikte okuması keyifli, birbirinden eğlenceli ve yaratıcı on beş hikâye.
Körler Ülkesi Nerede? 12 yaşındaki Ran unutulmaya yüz tutmuş bir kulenin dibinde gizli bir oda keşfediyor. İçerisi paha biçilmez hazinelerle dolu ama dahası da var: Bir papirüs, bir piramit resmi, bir mumya ve bir yer adı: Körler Ülkesi. Ran ve ikiz kardeşi Lusin, onları İstanbul'da tarihin en büyük sırrının beklediğinden habersizler. Devamı serinin ikinci kitabı Sırlar Oteli'nde.
Günün birinde "Martılar Adası"nın da, adada yaşayan martıların da korktukları şey başlarına geldi : İnsanoğlu adaya adımını attı. Ve adaya atılan ilk adımda olanlar oldu. Şimdi okuyacağınız bu roman, bir martı ailesinin yaşamında tüm adalı martıların ve "Martılar Adası"nın yaşanmış öyküsüdür. Atılan her yanlış adım, doğada sarsıntılar yaratır, dengesizliklere neden olur ve martılar çığlığı basar : "Yapmayın, yapmayın, yapmayın!" -Zeyyat Selimoğlu- (Arka Kapak)
101 DEYİM ÖYKÜSÜNÜ BULDU! Deyimler nasıl ortaya çıkmıştı, merak ettiniz mi hiç? Biliyoruz ki her deyim, mutlaka bir olay sırasında, olayın kahramanlarından biri tarafından kullanıldı. Bugünkü değişmez, değiştirilemez hallerini ise yıllar içinde, kullanıla kullanıla aldı. Yazarımız Süleyman Bulut, deyimlerin ortaya çıkmasını sağlayan olayları araştırdı, derledi, topladı ve çocuklar için yeniden kaleme aldı. 101 deyimin birbirinden eğlenceli ve birbirinden ilginç 101 öyküsü, bu kitapta!
´Sevgili çocuklar, bu masalı, masaldaki çocuğa öykünesiniz diye yazmadım. İstedim ki, ülkemin çocuklarını daha yakından tanıyasınız; o yoksul çocukların dertlerini acılarını bilesiniz; bu dertlerin, acıların nasıl giderileceği konularında düşünesiniz. Amacım buydu.´ İran´lı ünlü masalcı Samed Behrengi, bu masalı için böyle bir açıklama yapıyor. Püsküllü Deve adıyla sunduğumuz bu masal, yazarın en sevilen masallarından biri. Bu masalda, babasıyla büyük kente gelen küçük yoksul bir çocuğun, büyük bir oyuncak
Polar bir yelek, globalleşmeyi açıklayabilir mi? Basra Körfezindeki petrol sahalarından Bangladeşteki tekstil fabrikalarına, Almanyadaki bir mağazadan Kanarya Adaları önlerinde bir göçmen teknesine Wolfgang Korn, globalleşmenin arka planını bir polar yeleğin sürükleyici öyküsü üzerinden anlatıyor.
Erich Kastner, küçük okurlarımızın yakından tanıdığı bir ad. "Noktacık ile Anton" ise Can Yayınları arasında yeni yayımlanıyor. Çocuk bakıcısıyla birlikte kılık değiştirip, dilenci giysilerine bürünerek sokaklarda kibrit satan Noktacık elbette ki bu işi annesiyle babasından gizli olarak yapmaktadır. Noktacık bu işi eğlence olsun diye yaptıklarını sansa da gerçek böyle midir acaba? Çocuk bakıcısı Bayan Andacht´ın başka bir niyeti yok mudur? Noktacık´ın ve ailesinin başı belaya girmek üzereyken arkadaşı Anton
Dedem bize taşındı. Ta Almanya’dan. Babam da ona bir sandık yaptı. Hatıraları saklama sandığıymış. Parlak kulpları var. İçi mis kokuyor. Kayın ağacındanmış. Dedem çok beğendi sandığını. Sağına soluna dokundukça yüzü gülüyor. Beni çağırdı, “Gel kızım, valizleri açalım,” dedi. “Ninenden kalanları ‘hatıraları saklama sandığımıza’ yerleştirelim.” İkimiz de öyle heyecanlıydık ki... Usta sanatçı Can Göknil yazıp resimlediği bu öyküsünde, bir çocuğun çevresinde ve bugününde olan bitene, hayatına, ailesine dair
Fransız yazarı Rene Guillot çocuklar için birbirinden güzel pek çok roman yazdı. Ama yazdıkları arasında en sevileni "Beyaz Yele" oldu. bu romanda, on iki yaşındaki bir çocukla beyaz bir at arasındaki büyük dostluk anlatılıyor. Bataklıklar, sazlıklar, göller, dağlar... Doğa güzellikleri içinde doğup gelişen müthiş bir dostluk. "Folko" ile "Beyaz Yele"nin unutulmaz dostluğu. "Folko", yüreği sevgiyle dolu yoksul bir balıkçı çocuğu. "Beyaz Yele", başıboş at sürüleriyle özgürce dolaşan, kimselerin ele geçiremed
İstanbul'la Saklambaç, şimdi Boğaziçi'nde sürüyor! Ali, Emre ve Burcu, yarıyıl tatilinde başladıkları İstanbul'la Saklambaç'ı, yaz gelince Boğaziçi'nde sürdürüyorlar. Bu oyun sırasında, İstanbul çocuklara gizlerini aralarken içini de döküyor. Onları yalnızca söylenceleriyle, öyküleriyle eğlendirip şaşırtmıyor; karşılaştığı hoyratlıklardan, bir şehir olarak yaşadığı kırgınlık ve kaygılardan da söz ediyor onlara. Böylece üç çocuk, yalnızca dünyanın en eski ve en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'u değil,
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 758 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3