Bir yanda tanınmış bir mankenin oğlu Alexis, öbür yanda işsiz babası, iki erkek kardeşiyle bir karavanda yaşayan Marianna... Farklı hayatları olan bu iki çocuk sıra dışı bir tanışmanın ardından esaslı birer dost olurlar ve bir anlaşma yaparlar: Alexis, kızlarla epey vakit geçirdiği için Mariannaya normal bir kız gibi davranmasına yarayacak ipuçları verecek, Marianna da Alexisin çok basit şeyler hakkında sorduğu soruları yanıtlayacaktır. Her zaman gerçek bir serüven yaşamak isteyen Alexis büyük projelerinden

Rodariden renkli ve eğlenceli bir anlatım Oldukça yaşlı ve zengin bir adam olan Baron Lamberto, kâhyası Anselmo ile birlikte yaşar. Baron Mısırdaki villasına gittiğinde yaşlı bir Arap ile karşılaşır ve onun bilgeliğinden yararlanır. Bu karşılaşma Baronun açgözlü yeğeni ve korkunç haydutların planını bozmaya yeter.

Kahramanımız Pattiya, dikkatli, sorumluluk düşüncesi olan, güzel mi güzel bir kız çocuğu. Pattiya, yaşadığı toprakları merak edip, keçisi Pat ve mavi uğur taşı Pattiş ile Hititlilerin başkenti Hattuşa´da gezip, bizleri günümüzden dört bin yıl öncesine götürüyor. Ama bir de bunu Pattiya´ya sorun! Yaramaz mı yaramaz bir kardeşi var. Adı: Pallili. Üstelik yaramaz Pallili´yi koruyup kollama görevi de Pattiya´ya ait!..

Bağdat´ta başlayan dostluk, bir silahla son mu bulacaktı? 2004 yılının ağustos ayı. Amerikalı Thomas, Barbara´ya âşıktır. Ama kız, Bill´i sevmektedir. Thomas, eğer bir kahraman olabilirse, Barbara´nın fikrini değiştirebileceğini düşünmektedir; gönüllü olarak orduya katılıp Irak´a gider. Selim ise, Bağdat´ta yaşamaktadır. Bir katliam akşamında Thomas ile Selim karşılaşırlar. Acaba farklılıklarından çok, benzerlikleri mi onları birbirine yaklaştırmıştır? Günün birinde bir silah, onları birbirinden ayıracaktır

Yedinci kitapta Jano ile Yanik, Suriye çöllerinde Jano´nun babasını esaretten kurtardıktan sonra Güney Amerika´ya gelmişlerdi. Arjantin´de, yeni dostlar edinen kahramanlarımız, Parana Nehri´nde, Yukarı Parana´ya doğru heyecanlı bir yolculuğa çıkmışlardı. Kayıkçı Cazal´ın kullandığı Düztaban adlı motorlu kayıklarıyla nehirdeki Yılanlı Ada´ya ulaşan kahramanlarımız, burada gizemli olaylarla karşılaşmışlardı. Yanik bir çukura çekilmiş ve dostları tarafından kurtarılmıştı. Saldırganlar kimdi? Neden hedef olara

Emily Meltemgil, adadaki yeni evine geldiği için çok heyecanlıdır. Bermuda Şeytan Üçgeni´nin yakınlarında bulunan bu gizli adada insanlar ve deniz insanları bir arada yaşamaktadır. Üstelik suya girer girmez bir kuyruğunun çıkıyor olması burada hiç sorun değildir. Ama Emily, her zaman olduğu gibi, yasak yerleri keşfetmekten kendini alamaz ve bunun sonucunda istemeyerek iki yüz yıldır uykuda olan efsanevi deniz canavarı Kraken´i uyandırır. Bundan sonrası müthiş bir serüven olur! Yalnız Emily için değil, eski

Bu büyük serüvenin üç kahramanını artık yakından tanıyorsunuz: Jano, Yanik bir de sevgili köpekleri Sultan. Bir önceki kitapta okudunuz: çocuklar, satın aldıkları küçük bir gemiyle Avustralyadan ayrılıyorlar. Ama açık denizde yine beklenmedik bir fırtına, amansız dalgalar, sonra da bir adanın uygun bir koyuna sığınmak isterken, kayalıklara bindirdikleri küçük geminin parçalanışı. Kurtuluş umutlarını yitirmeden, ister istemez, bu ıssız, kayalık adada yaşamlarını sürdürmenin yollarını arıyorlar. İlk iş olarak

Daha hızlı! dedim soluk soluğa. O vahşi hayvanı üzerimize salarsa işimiz bitmiş demektir! Sonra da düşündüm: Bunu yapmaz herhalde. O kadar da deli değildir. O kadar da deli olamaz! Ama yine de biliyordum ki insanlar nöbetçi köpekler tarafından daha önce ısırılmışlardı. Üstelik de bizim gibi izinsiz olarak bir yere girmeye çalışmadıkları halde. Yaz tatili... Pelle ve Prof güneydeki masmavi, parıl parıl fiyordun kıyısında; ama bu zehirli bir deniz. Bölgede kimyasal madde üreten iki fabrika bulunduğuna göre bu

"Adam vurulmuş," dedi Dedektif Jones. "Duydum." "Kim olduğunu bilmiyoruz, ama bir şeyi biliyoruz. Adamı öldüren mermiyi. Tracie Ho-wardı öldüren silahtan çıkmış." Rielın yüzünden aşağı, başı bir boya kutusuymuş da biri dibinde bir delik açmış gibi renk boşaldı. Dedektif Jones, Riela uzandı. "İyi misin John?" Riel hiçbir şey söylemedi. Mike, artık eski tarih öğretmeni Riella yaşamaktadır. Bir pastane-nin dağıtım kamyonundan kek çalan Mike, kamu hizmeti cezası alır. Şehir kulübünde yerleri paspaslamak, çöp b

Terk edilmiş bir korku tünelinde yaşayan canavarlarla tanıştığı günden sonra yaşamı tümüyle değişen Marx´ın ve bu ürkütücü ama sevimli canavarlar´ın serüvenleri sürüp gidiyor. Bu kez de okuldaki müzik öğretmeniyle başları derde giriyor. Okulda yaşadığı birtakım tuhaf olayları okula yeni atanan müzik öğretmenin düzenlediğine inanan Max, onun bir zombi, yani yaşayan ölü olduğundan kuşkulanır; canavarların da yardımıyla adamın foyasını ortaya çıkarmak için birtakım planlar yapar. Canavarları da yanına alarak g

Yis Ülkesi ndeki büyülü serüven devam ediyor. Yaz tatili bitmiştir. Belirsiz Dünya ya yaptığı yolculuktan sonra Giymo yeniden okula, büyücülük eğitimine döner. Büyücüler Birliği nde karışıklık vardır. Şeytansı yaratık Gölge yi yenmek için saldırı düzenlenir. Savaş felaketle sonuçlanır. Bundan Büyücü Kadehar sorumlu tutulur. Kadehar, kendini temize çıkarmak için kaçmak zorunda kalır. Giymo yu da yeniyetme büyücü Bertram a emanet eder. Bu arada manastırda gizemli bir kişi ortaya çıkar: Efendi Şa. Acaba o kimd

On dört yaşındaki Linus, ayrıcalıklı kişilere ayrılan Birinci Düzey’de rahat, dingin bir yaşam sürmektedir. Büyük Sınav’ı başarıyla geçerse, burada kalmaya, başarılı bireylerden oluşan ailesinin çizgisini sürdürmeye hak kazanacaktır. Ancak Linus, baştan beri tüm ayrıntılarıyla belirlenmiş gibi görünen bir kaderi yaşamayı istemez. Bilgisayar meraklısı arkadaşı Chem ile bir düzenek kurup sınav sonuçlarını karıştırır, böylece İkinci Düzey’e katılır. Hapishaneden farksız bir fabrikada en ağır koşullarda aylarca

Jean de la Hire, Fransa´nın en çok sevilen serüven yazarlarından biriydi. Yazdığı serüven romanları pek çok dergide, gazetede tefrika edilmişti. Ama en sevilen yapıtı İki Çocuğun Devriâlemî olmuştu. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de değişik yayınevlerince gerek fasiküller halinde, gerekse kitap olarak basılmış ve çok sevilmişti. Ama başka hiçbir kitabı, gerek küçük, gerekse büyük okurların ilgisini bu kitabı kadar çekmemişti. Türkiye´de yaşı altmışları, yetmişleri bulan pek çok kitap okuru

Jean de la Hire, Fransa´nın en çok sevilen serüven yazarlarından biriydi. Yazdığı serüven romanları pek çok dergide, gazetede tefrika edilmişti. Ama en sevilen yapıtı İki Çocuğun Devriâlemî olmuştu. Dünyanın pek çok ülkesinde Fransa´nın en sevilen serüven yazarlarından biri olan Jean de la Hire´in yarattığı bu on ciltlik büyük serüvenin üç kahramanını artık tanıyorsunuz. Biri on beş yaşındaki Jano, biri ön üç yaşındaki Yanik, bir de sevgili köpekleri Sultan. Çocuklar, motosikletleriyle çıktıkları dünya turu

Mavi Orman, yeryüzünün en güzel, en mutlu ülkesiymiş. Ünlü tiyatro yazarımız Güngör Dilmen, bu kitabında, bir masal havası içinde, dünyanın bu en güzel, en mutlu ülkesini arayan bir Tavşan’ın öyküsünü anlatıyor. Kahramanımız tavşan, birçok ülkeden geçecekk, birçok kişiyle karşılaşacak, sık sık başı belaya girecek, ama her zorluğun üstesinden gelip yoluna devam edecek, Mavi Orman’ı bulmaya çalışacaktır. Biribirine bağlı bu masalları, bir roman gibi okurken, siz de Tavşan’la birlikte bu güzel yolculuğa ortak

Kensington Bahçeleri, Londra’da Kral Sarayının yakınındaki büyük parkın içindedir. Peter Pan, daha yedi günlük bir bebekken pencereden uçup gitmiş, uzaktaki Kensington Bahçeleri’ne konmuştur. Kanatsızdır, ama uçabilmektedir. Peter Pan orada perilerle karşılaşır. Çünkü nerede çocuk varsa orada periler de vardır. Periler genellikle çiçek kılığındadırlar. Peter Pan’ın flüt çaldığını, flütünden güzel ezgiler çıkarınca dans delisi olan perilerin nasıl oynadıklarını düşünün. Peter Pan, bir ara doğduğu eve dönmeyi

Manolito´nun dedesi sonunda hastaneye yatıyor. Ağır bir ameliyat geçiriyor. Hastanede yaşananları okudukça gülmekten kırılacaksınız. Anneleri de Dede´nin yanında hastanede kalacak, babasına bakacaktır. Peki ama, babanın kamyonuyla uzaklarda olduğu , annenin hastanede kaldığı şu birkaç gün içinde bu iki afacan çocuğa kim bakacaktır? Sonunda komşuları Püskül Hanım, iki çocuğu evine alır. Bu arada Püskül Hanım´ın evinde bir soygun olayı yaşanır. Soygunu yapanların kim olduğunu kitabı okuyunca öğreneceksiniz.

Yis Ülkesi, Puslu Dünya ile Gerçek Dünya arasında yer alan bir ülke.Giymo da Yis Ülkesi´inde yaşayan,şövalye olma hayalleri kuran bir çocuk.Onu düşündüren tek şey,çelimsiz bedeni.Günün birinde ünlü Büyücü Kadehar´ın onu kendisine çırak olarak seçmesiyle serüven başlıyor.Büyücü olmak demek,Yis Ülkesi´ni tüm düşmanlara karşı büyü yoluyla korumak demek.Çünkü büyücüler,kendi bedenlerinin ve zihinlerinin gücüyle,evrenin güçlerini harekete geçirebilirler.Ama bu beceriyi edinmek pek kolay bir şey değil tabii.Üstel