Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 119 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan ne­hir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin bu son cildi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ku­rulan yeni dünyayı anlatıyor. 20. yüzyılın ortasında büyük bir yara açarak beliren dehşet bitmiştir ama, şimdi daha sinsi ve daha gizli bir savaş başlamıştır. Dolayısıyla, o önüne çıkan her şeyi yakıp kavuran fırtına dinmiş gibi görünse de küller arasında kalan kordan yeni fırtınal
Tükendi
Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Savaşın ayak seslerinin duyulduğu 1930'ların ikinci yarısın­dan soğuk savaş rüzgârlarının Avrupa'yı içine aldığı 1950'li yıllara kadar uzanan dönemi kapsayan bu eserin ilk kitabını oluşturan Paris Düşerken'de, yayılmacı Hitler faşizminin iş­gali altındaki Paris'te toplumun farklı kesimleri üzerine pro­jektör tutulur. Bir yanda işgalcilere
Tükendi
Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Nehir romanın ikinci kitabı Fırtına, İkinci Dünya Savaşı sı­rasında Avrupa'nın ortasından başlayarak Moskova'ya kadar uzanan Nazi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anla­tıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp giden günlük yaşam, bir yandan kan ve barut kokuları arasında dişe diş süren bir kavga. Ehrenburg bu romanda, büyük bir
Tükendi
Ermeni Diasporası, tematik olarak Diaspora Ermenilerinin yaşamını, oradan oraya sürülmelerini, memleket özlemini, ulus olarak ayakta kalabilmenin güvencesini, günceli ve geleceğini anlatan ilk roman olma özelliği taşımaktadır. Romanda, İstanbul'da yaşayan Ermeni vatandaşların gündelik yaşamı, sosyal faaliyetleri, gelenekleri, Odyan'ın Hagop Baronyan'dan devralarak geliştirdiği mizahi konuşma diliyle yer alır. Daha ilk satırlar Odyan'ın eserde izleyeceği güzergâhın işaretleriyle doludur: "Ben kararımı verd
Kırık sandalyede çalışmaya zorlanarak mobbing uygulanan iş­çiden emzirme odası mescide dönüştürülmek istenen işçiye, ha­mile olduğu için daha sık tuvalete gitmesi gereken ve sırf bu nedenle işten çıkarılmakla tehdit edilen işçiden "haklarımı bili­yorum" dediği için işten atılan işçiye, erkek işverenin "hepimiz bacı kardeşiz" diyerek kadın tuvaleti hakkını gasp ettiği işçiden işverenin ne yemek verdiği ne de yemek yeme yeri sağladığı iş­çiye, işveren servis yükümlülüğünü yerine getirmediği için gece­nin bir
Tükendi
Çalkantılarla dolu 19. yüzyılın en önemli olaylarından birisi hiç kuşkusuz Amerikan İç Savaşı'dır. 1861-1865 yılları arasında gerçekleşen bu savaş tarihçiler tarafından Birleşik Devletler tarihinin kırılma noktası olarak kabul edilmektedir. Birleşik Devletler nüfusunun % 2'sinin hayatını kaybettiği "modern tarihin ilk büyük savaşı"nı çok yakından takip eden Karl Marx gazete yazılarıyla bu savaşa dair görüşlerini paylaşmıştır. Marx ayrıca Friedrich Engels ile mektup vasıtasıyla haberleşerek İç Savaş hakkında
Tükendi
Eski bir İtalyan kasabası olan Fontamara, faşizmin yeniden iktidarda vücut bulduğu dönemi, içinde yaşayan yoksul köylüler ve küçük toprak sahipleri üzerinden anlatıyor. Fontamara'da ilk olarak elektrikler gider, sonra da en önemli kaynakları olan suları tehlikeye girer. Köylüler, yaşamda değişmeyenin değişen parçalarıdır. Bu insanların tek istedikleri de daha refah bir hayat sürmek ve sorunları karşısında seslerini yetkili birilerine duyurmak. Fakat hangi yolu denerlerse denesinler köylülerin karşısına kul
Tükendi
Kırık sandalyede çalışmaya zorlanarak mobbing uygulanan işçiden emzirme odası mescide dönüştürülmek istenen işçiye, hamile olduğu için daha sık tuvalete gitmesi gereken ve sırf bu nedenle işten çıkarılmakla tehdit edilen işçiden "haklarımı biliyorum" dediği için işten atılan işçiye, erkek işverenin "hepimiz bacı kardeşiz" diyerek kadın tuvaleti hakkını gasp ettiği işçiden işverenin ne yemek verdiği ne de yemek yeme yeri sağladığı işçiye, işveren servis yükümlülüğünü yerine getirmediği için gecenin bir yarıs
Felsefe, tarih ve politik ekonomi alanlarında yaptığı çalışmalar dünyamız üzerinde silinmeyen izler bırakmış olan Karl Marx'ın matematik üzerine tuttuğu notlar elinizdeki kitap vasıtasıyla yeniden Türkiyeli okuyucularla buluşuyor. "Matematiksel ElYazmaları"nın sadece matematikçiler ya da matematik bölümü öğrencilerine değil, matematiği seven, türev ve integral hesabı bilen herkese ilginç geleceğinden eminiz. Büyük bir filozofun, bir sosyal kuramcının matematiğe bakışını, kendi felsefi sistemini matematiğe n
Tükendi
Çernişevski'nin materyalist görüşlerinin en çarpıcı özelliği, bunların devrimci karakteridir. O, felsefe ile estetiği toplumun devrimci dönüşüm amaçlarıyla birleştirmiş, materyalizm ile idealizm arasındaki savaşın sosyo-politik, sınıfsal kaynaklarını görmüştür. Bu düzlemdeki yapıtlarında, nesnel dünyanın temel algılanma sorunları, insanın sanat gibi karmaşık etkinlik biçimleri ortaya konmakta ve çözümlenmektedir. Burada insanın sınırsız bilgisizliği mükemmel bir tarzda ifade edilirken, yanı sıra bilginin ta
Tükendi
Demokrat Parti iktidarının öğrenciler ve muhalefet üzerindeki baskılarının en yoğun olduğu günlerde Ankara'nın tam kalbinde bir eylem düzenleme kararı alındı. Düzenlenecek büyük eylem kulaktan kulağa bir parolayla duyuruldu: 555K; 5. ayın 5'inde, saat 5'te, Kızılay'da! Cemal Süreya'nın "Biz şimdi yan yana geliyor ve çoğalıyoruz/ Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını/ İşte o gün sizi Tanrılar bile kurtaramaz." Dizeleriyle andığı ve eylemi başlatanlar arasında yer aldığı 555K'da Adnan Menderes i
Tükendi
"Masallar ve Toplumsal Cinsiyet"le, masalın ideolojik arka planını analiz eden ve çocukken aldığımız iletilerin yetişkin yaşamımızı nasıl etkilediğini inceleyen Melek Özlem Sezer, bilinçaltı oyunlarıyla yaşamımızı zorlaştıran masalları anlatmıştı. Şimdi de "Masal Masal Matitas" diyerek on iki yıllık bir çalışmanın ürünü olan "Kırk Yamalı Ayna" ile, hayatımızı zenginleştiren masalları paylaşıyor. Masalın yalnızca kendi türüne özgü hazlarıyla, kurgu ve dil olanaklarıyla, kimi zaman acarlığıyla, kimi zaman fel
Tükendi
"Müziğin doğuşu" konusu, müzikten çok, insanı anlatmayı öngörür. Müzik sanatının derinine indikçe "insan"ı anlamış oluruz. İnsanın biyolojik ve kültürel varlığı uzun yıllar öncesine dayanır. Peki müzik yaratma bilinci ne zaman ortaya çıkar, dersiniz? 19. yüzyılda, müziğin doğuşuna ilişkin teoriler ortaya atılmıştır: Herder'e göre, müzik "dil"den; Darwin'e göre, hayvan sesleri ve özellikle "kuş sesleri"nden; Stumpf'a göre, insanların birbirine "seslenmesi"nden; Spencer'e göre insanların duygusal ilişkilerind
Tükendi
İçimizdeki Şeytan romanı, üstünkörü bir bakışla bakıldığında coşkulu bir aşk romanı görünümündedir. Sabahattin Ali, bu romanıyla elbette yalnızca bir deli aşkın öyküsünü anlatmıyor. Doğayı, insanı, toplumu da en ince noktalarına kadar gözler önüne seriyor, özellikle de kent yaşayışı içinde aydın kesimin çıkarcı tavrını eleştirel olarak ortaya koyuyor. Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan romanıyla içimizdeki insanı ortaya çıkarmayı istemiştir. -Adnan Özyalçıner "... Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç v
Sabahattin Ali, çağdaş öykücülüğümüzü kuran baş ustalardan biridir. Anadolu yaşamından kaynaklanan öykülerinde gerçekçi bir tutumla ezilen insanların acılarını, eşitsizlikler, adaletsizlikler karşısındaki durumlarını, yoksulluk ve yoksunluklar içinde bırakılışlarını anlatır. Onun için kentten çok bir köy ve kasaba öykücüsü olarak ortaya çıkar. Sabahattin Ali, öykülerinde, çevreye dışarıdan bakmaz. O çevrenin içinde yaşayarak olayları ve kişileri izleyip eleştirir. Böylece öykücülüğümüzde gözleme dayanan ger
Tükendi
Kürk Mantolu Madonna, edebiyatımızda düşle gerçeğin kesiştiği noktalarıyla aşkın yüceliğinin, sevginin birleştiriciliğiyle vazgeçilmezliğinin romanıdır. Yaşama sevincinin sürekliliğine, yalnızlık karşısında birlikteliğe yakılmış bir türküdür. Gerçekliği bundandır. -Adnan Özyalçıner "Dün başımdan garip bir hadise geçti ve bana on sene evvelki başka birtakım hadiseleri yeniden yaşattı. Unutup gittiğimi zannettiğim bu hatıraların, bundan sonra beni hiç bırakmayacaklarını biliyorum... Hangi hain tesadüf dün o
Tükendi
Ürün Tanıtımı Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf'u Aydın cezaevinde yatarken tanımıştır. Onun trajik aşk öyküsünü de ondan dinlemiş olmalı. Yalnız bu öyküyü, gözlemlerine dayanarak bir Anadolu kasabası ortamında verir. Bu ortam, Sabahattin Ali'nin çocukluk yıllarını geçirdiği Edremit ile çevresidir. Romanda yöre gerçekleriyle toplumsal gerçekler iç içe geçmiştir. Kasaba yaşamının betimlenişindeki canlılık, etkisini Sabahattin Ali'nin gözlem gücünden alır. -Adnan Özyalçıner "Yusuf, hayatında bir gün bile ke
Tükendi
Ateşi Çalmak, bilimsel sosyalizmin iki kurucusu Karl Marx ve Friedrich En­gels'in yaşadıkları dönemin belgesel romanıdır. Tamamı beş cilt halinde Türkçeye kazandırılan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırla­rını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, XIX. yüzyılın büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin sınıf önderlerini, teorisyenlerini ve örgütçülerini, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakov
Tükendi
Ateşi Çalmak, bilimsel sosyalizmin iki kurucusu Karl Marx ve Friedrich En­gels'in yaşadıkları dönemin belgesel romanıdır. Tamamı beş cilt halinde Türkçeye kazandırılan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırla­rını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, XIX. yüzyılın büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin sınıf önderlerini, teorisyenlerini ve örgütçülerini, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakov
Tükendi
Ateşi Çalmak, bilimsel sosyalizmin iki kurucusu Karl Marx ve Friedrich En­gels'in yaşadıkları dönemin belgesel romanıdır. Tamamı beş cilt halinde Türkçeye kazandırılan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırla­rını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, XIX. yüzyılın büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin sınıf önderlerini, teorisyenlerini ve örgütçülerini, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakov
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 119 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3