Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"İnsan gerçekten sahip olduğuna inandıkları için çaba harcar. Mesela birinin ona ait olduğunu sezerse bol keseden dağıtır emeklerini de. Boşuna gitmeyeceklerine dair itimat besler içinde. Aralarındaki o bağı kuran her ne ise onu tamir etmek, sağlamlaştırmak, düğümlemek ister. Birinin kalbinde kiracı değil evsahibi olduğunu bilirse gerçekten yerleşebilir içeriye." Altı yaşındaydı Aslı. Başına hiç beklemediği bir şey gelmiş, babasını kaybetmişti. Ölümün ne anlama geldiğini yaşının gerektirdiği kadar biliyord
Tükendi
Pek çoğumuzun vardır tutkuları. Aşkları, hayalleri, peşinden koştukları, pişmanlıkları, ümitleri, ümitlerini bir balona üfleyip göğe uçurmuşluğu, toplumda kendine yer bulma gayreti, savaşları, yenilmişlikleri vardır. Hayatından öğrendikleri, arasından sıyrılıp güçlenerek yaşamına devam ettiği travmaları, dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları bazen kalbi kıpır kıpır eden aşk iken bazen hayatı tepetaklak eden, tüm ümitlerin üzerine beton atan felaketlerdir. Peki üzerine beton atılmış ümitler bir daha yeş
Tükendi
9 yıllık kariyerine 4 farklı firma, 15'ten fazla yönetici, yüzlerce iş arkadaşı sığdıran, plazadaki hayatını keyifli fakat hatırı sayılır fırtınalarla geçirmiş olan bir plaza insanının hikayesine hoş geldiniz! Gri, soğuk, 88 katlı bir plazada küçük bir beyaz yakalı olarak çalışırken arkadaşları ile evden çalışma hayalleri kuruyordu sürekli. Bir gün hayatının kararını verip istifa edeceğini ve kadim dostu exceli terk edeceğini bilmeden... Dile kolay 9 sene çalışmıştı plazalarda, bu zamana da 4 farklı firma
Tükendi
Ben bu dünyanın düzenini değiştirecek olanım. Kahramanlarınızı öldürmeye geldim. Çünkü nerede bir kahraman varsa orada zulüm de vardır. Zulmü meşrulaştırma çabalarıdır tüm kahramanlık hikâyeleri. Kahramanlarınızı öldürün. Ya da bırakın bunu sizin yerinize ben yapayım. Ama öncelikle, fazla akbili olan var mı? Belki de hayat, bir şeylere yetişmeye çalışırken kaçırdığımız anların toplamıydı. Bir durup düşünsek yaşamın sırrına erecektik belki. Yahut kafayı sıyıracaktık kendimizi dinlemekten. Caddelerde gezinir
Tükendi
Tanrı şakalaşmayı sever. İnsanoğlunda mizah zevkinin bulunması da hoşuna gider. Ancak kendisinin mizah anlayışı oldukça gariptir. Neye gülüp neye gülmediğini anlamak zordur. Daha doğrusu şöyle söylenmeli, onun güldükleri bizim genelde acımasız bulduklarımız olur. Bu hikayede de matematik tam da böyle işleyecek! Aşırı mantıklı karakterimiz Selami, sabah gözünü açar açmaz avukat arkadaşı Ruhi'yi arayacak; kendisini on dört yıllık eşinden boşayıp, hamile olduğuna inandığı bir haftalık sevgilisiyle evlenebilme
“Bazı boşlukların ağırlığı vardır.”“İnsanlar bunu yapar. Genellikle tehlike çok yakında değilse… Gördükleri şeyle kafalarındaki gerçekler uyuşmayınca hemen kaçmaya davranmaz da önce bir daha bakarlar, kaçmaları gerektiğine emin olmak için.”“Sevdiğin birinin gerçekler yüzünden acı çekmesini mi tercih edersin, canını yakan şeyi unutmasını mı?”Kalabalık şehirler, unuttuğumuz yüzler, hatırlamadığımız ama bizi biz yapan hikâyeler...Yazdığı ilk kitap çok popüler olmuştu ama onun istediği bu değil, o insanların sa
Tükendi
“Oysa çok küçükken kesmiştim saçlarımı toprağa ekmiştim uçlarını yeni bir ben çıksın diye”Büyüyüp kendimizi bulmak istedikçe geçmişe, çocukluğa döneriz. Anlarız ki orası bırakılmaz. Bizi var eden ne varsa te­meli orada atılmış. Şimdi düşüyorsak çelmesi çocuklukta takılmış. Bazıları ucu bucağı olmayan bu kendini bulma yolculuğuna kalemlerini yoldaş eder. Kalpten fazla uzaklaşamaz, biraz uzaklaşacak olsalar ne yapacaklarını şaşırırlar. Kalp de şaşırır kalem de. İleri geri sarar kaset, çocukluğa varır o kalem,
"Biri yardımına gelince her şey daha basit oluyor ama biri yardıma gelip sonra giderse daha önce yerinden oynatabildiğin taşları artık tek başına oynatamıyorsun." "Kafam öyle karışık ki tatil yerlerindeki eczaneler gibi hissediyorum. İçimde deniz yatağı bile satılıyor." "Aldıktan hemen sonra eve dönme isteği uyandıran şey güzeldir." Patronu olduğu ajansa yeni bir iş arkadaşı arayan Ferhan, henüz başına geleceklerden habersizdi. Aslında tuhaf ve güzel şeyler olacağı daha mülakattan belliydi. Nihayetinde,
Deniz, Melike, Leyla ve Ayşe Mine… Acının, sancının, adına kader denen her türlü yaranın üstüne toprak atıp tohum eken kadınlardı. Hepsinin hikâyesi bambaşka olsa da yükleri ağır, yokuşları fazlaydı. Yolculuğa ortak olan her ne varsa geçmiş ve geleceğe dair, sırtlarından bir bir inecek, yangın yerinde yeşeren bir ormana dönüşecekti. Dört duvarı, Aşiyan’ı olan Deniz…Eski hikâyeleri, çiçekleri ve plaklarıyla, babaannesinin öğrettiği gibi yaşamaya ve mutlu olmaya gayret eden, dirençli ve güçlü bir kadındı o. B
Tükendi
Kayıplar olmadan fark edemediğimiz şeyler var. Kendimiz sandıklarımızın peşinde koşuyoruz. Kimsesiz kalsak da anlamıyoruz. Gerçekten ölüm kadar hiçleşmeyi başardığımızda bulunuyor aradığımızı bilmediğimiz. Eksik kalmış tarafımız. Keşke bu kadar geç uyanmasaydım. Doran'ın kadın kahramanlarında en çarpıcı ortak özellik dünya ahvâli içinde yer-yön duygusunu yitirmiş, belki de bunu hiç edinmemiş olmaları. Okur, kitabın ilk bölümünde birbirinden bağımsız beş öykü okurken, ikinci bölümde ise yazarın kendine ait,
"Dünyanın en temiz içme suyu kaynaklarından birine sahiptir." "Ülkedeki bitki varlığının yüzde yetmişi dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz." "Kendi isteğiyle nükleer silahlanma programından vazgeçen ilk ülkedir." "Üç başkenti vardır: Pretoria idari, Cape Town yasama, Bloem- fontein adli başkentidir." Elinizde tuttuğunuz kitapla dünyanın bir diğer ucunda, yaşlı Afrika kıtasında keyifli bir gezintiye çıkmaya hazır olun! Doğal yaşamı gözlemlemek, dünyaca ünlü spor müsabakalarını takip etmek, tarih
Tükendi
"Alanına oldukça hakim biri olan Eugene Vale, senaristlerin karşılaştıkları sorunları sağduyu ile işlediği muhteşem bir kitapta özetliyor." - The New York Times Book Review "Bu işin içinde olanlar kadar olmayanlar için de hayli ilginç bir kitap." -Billy Wilder "Oldukça açıklayıcı ve hem profesyonellere hem bu işe yeni başlayanlara hitap eden kıymetli bir kaynak." - Carl Foreman "Eugene Vale'in elinizdeki kitabı 1944 yılında Amerika'da yayınlanır yayınlanmaz çok satanlar listesine girdi ve günümüze kad
Tükendi
"Sen ne zaman bamya yapsan kötü şeyler oluyor görmüyor musun? Bırak bamya yemeyelim. İnsan hayatının kopuş noktalarında bamya olabilir mi? Sen bamya yaptın diye babam ölebilir mi? Sen bamya yaptın diye abimin sevdiği kadın başkasıyla evlenebilir mi? Sen bamya yaptın diye Ada siktir olup gidebilir mi? Sen bamya yaptın diye şut direkten dönebilir mi? Ama oluyor anne işte. Bırak artık bamya yapmayı." "Babam devrimle ilgili kitapları samanlıkta saklıyordu. Karl Marx gelse ve kirlerinin samanlıkta sakladığını
Tükendi
"Oysa bir ayrılıkla başladı hayat. Annenin güvenli bedeninden kopan insan, yaşamı da ölüm denen ayrılıkla terk edecek." "Geçmişi anlamak bugünkü ilişkileri anlamaktır. İmkânsızdan mümküne geçmektir." Biriyle karşılaştınız bir gün. Üzerinde sizi kendisine çeken mıknatıslar vardı. Kalbiniz öyle hızlı atmaya başladı ki, "İşte," dediniz, "hayatımın aşkı." Bir anda peri tozu serpildi hayatınıza. Çok mutlu oldunuz, onsuz yaşayamayacağınızı düşündünüz, sözler verdiniz birbirinize, hatta evlendiniz belki. "Ölüm b
Tükendi
"Ben onu hayatın en güzel yerlerine davet ettim, o beni en karanlık odalarına bırakacak. Biz adil bir düzlem üzerine inşa etmiyoruz postmodern ilişkimizi." "Geçmiş denen şey eski bayramlara benzemez. Çoğu zaman virüslüdür." "Bilirsiniz en büyük haltlar vicdan kelimesinin altında yenir." Uyandığında şehrin tamamını kaplamış bir beyazlık ve bu beyazlığın üzerinde hareket eden insanlar görmüştü Burak. İnsanlar mutlulukla ilgili çığlıklar atıyor, yerde birikmiş o beyaz şeyleri birbirlerine fırlatıyorlardı. D
"Gece başucunda keşkülle uyuyan, bir porsiyon iskender yemek için mesafeleri önemsemeyen, yirmi yedi yaşında Tip 2 diyabet teşhisi konmuş genç bir kadının serüvenine hoş geldiniz." Hayat hikâyemiz kim olduğumuzu anlatır, yediklerimiz ise bu hikâyenin nasıl şekilleneceğini... Sağlıksız beslenme biçimiyle yollarına güller döktüğü Tip 2 diyabet hastalığı yirmi yedi yaşındayken teklifsizce girivermişti hayatına. Başlarda ümitsizliğe kapılsa da, "Beslen, kıpırda; sev parılda" mottosuyla yola çıktı ve mücadele e
Tükendi
"Hayatımın değişmez kuralıdır bu, ben yanlış ata oynamaya bayılırım. At bile kendine güvenmez, ben ona güvenirim. Dört atın koştuğu ayakta üç at fotofinişe birlikte girer ve ben geriden gelen atı tek yazmışımdır. Hiç sekmez otuz yılı aşkın süredir bu böyle devam ediyor." Mahalleden Arkadaşlar ve Liseden Arkadaşlar'dan tanıdığımız Selçuk artık büyüdü, uçak mühendisliği okuyarak koluna altın bileziğini taktı. Şimdi sıra kendi hayallerini gerçekleştirmeye geldi: Film çekmeye.... Sinema salonlarında çikolatalı
Tükendi
"Sıradan biri olman sıradışı bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor." "İnsanın kaderini sevebilmesinin şartı onu anlamasıdır. Anlayamadığımız şeyi sevemeyiz. Hayatının neden bu halde olduğunu bir kere anladın mı, kaçınılmaz olarak değişirsin. Sen değişince, kaderin de değişir. Değişim, anlamanın bir numaralı yan ürünüdür. Meseleye böyle bakınca da, kaderimizi anlamanın onu şekillendirmeye giden ilk ve en önemli adım olduğunu söylemek yanlış olmaz." Bir rüyayla başladı her şey. İki nehrin arasınd
Tükendi
"Bir çocuk kolay yetişmiyor derler. Aslında çocuklar saf, beyaz bir kâğıt gibi tertemiz geliyorlar dünyaya. Onları iyiye, güzele biz yönlendiriyoruz. Hayattan payına hep iyi şeyler düşmesi için çabalıyoruz. Hem de sadece bebekliklerinde de değil, tüm ömrümüz boyunca. O, dünyaya tertemiz gelip her şeyi baştan öğrenirken göz ardı edilen şu, asıl bir anne kolay yetişmiyor. Bir kadın en sevdiği koltukta en sevdiği battaniyeyi burnuna çekip en sevdiği diziyi sabaha kadar seyredebilecek imkâna sahipken; anne olun
"Ben Yartu Tanak, ailemle birlikte Dünya isimli gezegenin 41. Kuzey paraleli ve 28. Doğu meridyeninde yer alan İstanbul şehrinde doğdum. Dedem, annem, teyzelerim, eniştelerim ve aile dostlarımızın neredeyse tamamı ise benden seneler evvel, Asya kıtasının 40. Kuzey paraleli ve 37. Doğu meridyeninde varlığını sürdüren Ordu şehrinde dünyaya gelmişlerdi. Bu paralel ve meridyenler, ülkemizde, kütüğümüzün neresi olduğu hayati önem taşıdığından, hayatımın akışında doğduğum yerden daha etkili olacaktı." Deadlinea
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2