Türk okuyucu, Prof. Muhammed Tahir bin Aşur´u, İslam Hukuk Felsefesi ´Gaye Problemi´ adlı çalışmasıyla tanıyor. Bu çalışma, üç baskı yaparak gerçekten de hakettiği ilgiyi gördü. Yazar, sözkonusu bu çalışmanın girişinde, özgün adı Usulü´n-Nizami´l´ - İctimai fiil-İslam olan, Türkçe´ye İslam İnsan ve Toplum Felsefesi adıyla çevirdiğimiz elinizdeki bu eseriyle bir bütünlük içinde olduğunu belirtir. Prof. Muhammed Tahir bin Aşur, İslam İnsan ve Toplum Felsefesi´nde, müslümanların geçmişteki yükseliş sebeple

x

Kutsal Topraklarda On Beş Gün, günlük şeklinde yazılmış bir gezi denemesi. Yazarın 1998 Ağustosunda gittiği İslam´ın başkentleri Mekke ve Medine´de, on beş günlük kısa bir gezi boyunca tuttuğu günlüğün gözden geçirilmesiyle oluşmuş bir seyahatname. Bu kitapçık bir kutsal topraklar rehberi değil. Sadece yazarının karşılaştığı sorunları, kendisi gibi oraları yakından tanımak için gidenlere yardımcı olmak üzere kaleme alınmış bir deneme. İslam´ın doğduğu ve geliştiği toprakları görmeye gidenlere, İslam tar

İnsan topluluklarının nüvesini oluşturan aile müessesesinin insanlığa sunduğu en değerli armağan, küçüklerdir. Bu armağanın ana rahmine düşmesinden itibaren ailesine ve toplumuna önemli görevler yükleyeceği de aşikardır. Ancak, insanlığın tarih boyunca bu konuda gösterdiği titizliğin maalesef hep aynı ölçü ve değerde olmadığı da bir gerçektir. Özellikle sanayi devriminden sonra bu alanda meydana gelen gelişmeler, insanlığı konuyu daha ciddi biçimde ve çok boyutlu olarak ele almaya yöneltmiştir. Bu çerçev

Elinizdeki çalışma, değişik zamanlarda yaptığımız inceleme ve araştırmalardan oluşmuştur. Bunların büyük çoğunluğu ilmi dergilerde ve günlük gazetelerde yayınlanmıştır. Pek azı ilk kez bu çalışmada yer alıyor. İlmi dergilerde yayınlanmış olan yazıların nerede yayınlandığı, çeşitli bilimsel toplantılara sunulan bildirilerin hangi toplantılarda sunulduğu ilgili yerlerde belirtilmiştir. Çalışmayı dört kısıma ayırdık. Birinci Kısım´da fıkıh soruları ve sorunları sunuluyor. Fıkıh sorunları bölümü, ilmi dergiler

XIII. asrın son yıllarında, Osman bey adlı bir yiğidin komutasındaki küçük bir Anadolu uç beyliği, kısa bir süre içerisinde üç kıtaya hükmeden ulu bir imparatorluk haline gelmiş ve daha sonra da canlı bir organizma gibi gençlik, orta yaşlılık ve ihtiyarlık dönemlerini tamamlayarak tarih sahnesinden ayrılmış ve yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. İmparatorluktan inkıraza geçiş sürecinde, Osmanlı aydınları devlet gemisinin batışını durdurabilmek için bir sağa, bir sola koşmuşlar, her gün yeni bir fikir ve

İslam kelamının önemli bir siması ve Eş'ari ekolümün ikinci adamı olan Ebu Bekir Bakıllani'nin mucize, keramet, sihir ve olağanüstü olaylara dair yazmış olduğu bu eser, alanında orijinal bir kaynak olma niteliğine sahip bulunmaktadır. Olağan, olağanüstü, mucize keramet ve sihrin mahiyeti, özellikleri ve birbirinden ayrıldıkları hususlar gibi konulara ilişkin doyurucu bilgiler veren bu kitap, ilim adamları kadar, dini ilimlere ilgi duyan herkesin yararlanacağı bir eserdir.