Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 134 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Norse'ın çalışmalarının günümüzün yeni şiir severler kuşağıyla bağdaştırılmasının nedenlerinden biri, sesinin bilimsel doğası, eşcinsel hakları konusundaki radikal tavrı, ırkçılık, savaş karşıtlığı, hayvan hakları ve çevresel yıkım gözlemlerini olabilecek en insani dille yansıtmasıdır. "Ben Erkek Değilim" şiiri onun belki de en çok bilinen-okunan şiiri oldu. Bu şiirde ataerkil sistemi deyim yerindeyse topa tutar, üstelik bunu öyle bir zaman diliminde gerçekleştirir ki bütün bir Amerikan eğitim sistemi "iyi
Tükendi
Ve de görülecektir ki, çöp yaşam ve ölüm arasındaki neredeyse seçilemez olan çekişmenin sonucu olarak ortaya çıkar -zira ölüm insanın maddeye dönüşünü ve bir anlamda, bedenin ‘çöpleşmesini' teşkil eder. Bu da, yaşamımızı korumak için ölümden kaçınmamız gerektiği anlamına gelir. Bu ölümden sakınışla bir dizi paradoks çıkar ortaya. Nitekim, daha yakından incelediğimizde görürüz ki Batılı toplumlar ölüm ve hastalıkla baş etmek ve sağlığı düzeltmek için doğanın işleyişine dair toplanagelmiş olan bilgiyi kullanm
Tükendi
Londra Kütüphanesi dünyanın en büyük bağımsız kütüphanesidir. Thomas Carlyle tarafından 1841 yılında kurulan yapı hızla; okuyucular, yazarlar ve ilgili herkes için bir cennet haline geldi. Son iki yüzyılın en meşhur figürlerinden bazıları orada yazdı, okudu, düşündü ve yürüdü; George Eliot, Charles Dickens, E.M. Forster, Virginia Woolf ve daha pek çok adı günümüze kalan üyesi vardı. Zamanla bu ünlü üyelerin bazıları, kendiliğinden oluşan bir ağ dahilinde; kitap okuma, yazma ve yaşama sevinçleri ve dahi zorl
Tükendi
‘Benjamin hikaye anlatımının tüm şeytanlarının ve meleklerinin muhatabıydı. Bu işin sonsuz sırlarını bilmesinin sebebi de budur. Ona kulak verin' – John Berger
Tükendi
Metin, kurmaca ve yanılsama kavramlarının ince ayrımlarının peşine düşerek, oyunculuk eyleminde hakikilik ve yaratıcılık meselesini ele alıyor. Konuya.. çeşitli oyunculuk ve sahneleme yöntemleri, Taoculuk ve İbn Arabî felsefeleri, tiyatro ve performans üzerine yürütülen ve hem modernist estetik hem komünizm ile ilişkilendirilen tartışmalar eşliğinde yaklaşıyor.
Tükendi
"Devlet iktidarını ortadan kaldırmak istemiyor musunuz?" Evet, istiyoruz ama şimdi değil. Neden? Çünkü emperyalizm hala varlığını sürdürmekte, çünkü yurt içindeki tepkiler hala varlığını sürdürmekte, çünkü sınıflar hala ülkemizde varlığını sürdürmekte. Şimdiki görevimiz ulusal savunmayı sağlamlaştırmak ve halkın menfaatlerini korumak adına halkın devlet düzeneğini – başta halkın ordusu, halkın polisi ve halkın mahkemeleri olmak üzere – güçlendirmektir
Tükendi
Bugünkü durum şöyle ki, kendi evi tarafından ne kadar köleleştirilmiş olduğunu kadın kendisi de bilmiyor. O, tüm hayatını, günler ve saatler boyunca hiç bitmek bilmeyen yemek pişirme, yıkama, temizleme, dikiş vs. vs. işlerine kurban ederken; sadece pratik ve ticari soruların çözümüyle kaderinin düzeleceğine inanmak bir yanılmadır.
Tükendi
Zen ustası Ch'ih-chueh (Wanshi Shōgaku; 1091–1157) 12. yüzyılda şöyle diyordu: "Zen yolunun iflasının sebebi derin bir marifete ulaşmamış öğretmenlerin öğrencilerini zapt etmek için özlü sözler yumurtlayıp bilgileriyle caka satmaları ve içlerinde büyük bir arzu taşımayan öğrencilerin herkesin pek rağbet ettiği tuhaflıkları ve mevcut gelenekleri izleyerek entelektüel bilgi ve lafebeliğine saplanıp kalmakla yetinmeleridir... Bugün ‘öğretmenler' ve ‘öğrenciler'in birbirini ayartmaktan başka bir şey yaptığı yok
Tükendi
Ludwig Wittgenstein, "Ölüm, yaşamla ilgili bir hadise değil, ölüm yaşanmadı" der. Bununla birlikte, Kierkegaard ve diğerleri, ölüm ihtimali hayatın temel gerçeğidir ve bu gerçeğin bastırılması hayatın esas görevidir, fikrini coşkuyla savunurlar. Dahası, Ernest Becker'a göre, insanın kahramanlığı, mahlukat olmanın sınırını aşmak, ölümü "yaşam arttırıcı yanılsama" yoluyla inkar etmek için ortaya koyduğu imkansız çabalarında yatmaktadır. Bu tür yanılsamalar arasına, Wittgenstein'ın ifadeleri ve Richard Brautig
Tükendi
Sana bir kimsenin ölümünden söz edeceğim Yaratıcısını gördükten sonra ölen o tanıktan. Sana o yüreklerden söz edeceğim Vahiy bulutu hikmet denizlerine yağan. Sana hak dilinin ölümünden söz edeceğim Çok uzak zamanlardan Anımsatılması hiçliğe dönüştür. Sana sözün ölümünden söz edeceğim Ki her yetkin söz ve sözcü onun karşısında boyun eğer. Sana kalbin işaretlerinden söz edeceğim Ondan geriye çürük bir yapı kalır sadece. And olsun pak aşkına Sana o halkın tavrından söz edeceğim ki Dört ayaklı canl
Tükendi
Ah, evet. Nerden başlamak lazım Abbie'yi anlatmak için? Dur önce pikaba The Seeds koyalım, "Trip Maker"ı. Evet, başlayalım, Hippilerden. Hatta azcık daha geri salalım. '65'ler, Vietnam karşıtı gösteriler Amerika'da üniversite kampüslerinde hızla yayılıyor. Celp kâğıtları yakılıyor. Siyahlar birkaç yıldır başlattıkları hak arayışında Malcolm X'in de boy göstermesiyle vitesi ikiye takmış. Ülkenin dört bir tarafında yürüyorlar, saldırıya uğruyor, dövülüyorlar. Dylan ortalığı kasıp kavuruyor. Hendrix ortamlarda
Tükendi
Elinizdeki kitap sizi önce bir bakışla ve bir üslupla tanıştırıyor, bu bakış kendi birikimi, kavramları, yaratıcılık alanları ve yeğlediklerini birbirine bağlayarak sanat eserlerine uğraya uğraya yürüyor. Okur hem sözkonusu eserlere veya benzerlerine kendi bakışıyla bu bakışı karşılaştırma, ilişkiye sokma, birlikte elden geçirme imkânı buluyor hem de yeni olasılıklarla karşılaşıyor. Burada öfke, sertlik, kızgınlık ihtimali varoluşun tıkanması ihtimali ile kesif bir üzüntüye düşme ihtimali hep diri, neşeyle
Tükendi
Birileri için Türkiyede üretilmiş ilk ; kültür, sanat, edebiyat fanzini olarak algılansa ve böyle lanse edilmekten zevk alınsa da : « üreticisi » ve yaratıcısı tarafından verdiği röportajlarda « fanzin » tanımı ve tabirine sığdırılmamış ve bu sıfatla da tanımlanmaktan kaçınılmış (örneğin bkz; Türkiye'de Punk ve Yeraltı Kaynaklarının Kesintili Tarihi 1978-1999 -Editör Sezgin Boynik | Tolga Güldallı) çoklu sanat disiplinlerinin oluşturduğu, dev bir kapital sektör olan fotokopiyi hızı ve diğer baskı metodların
Tükendi
Kurt Schwitters ismini duyduğumuzda öncelikle bir şair veya öykücü düşünmeyiz. Kendine özgü Dada tarzına 1919'da Kommerz und Privat Bank'tan aldığı "Merz" ismini koyan bir kolaj ustası olarak tanınır. Fakat elbette ressam, dizgici, heykeltıraş, öykü yazarı ve toplama ortam yaratıcısı olarak da üretken bir sanatçıydı. Bu ortamlar, buluntu malzemelerden inşa ettiği üç Merzbauten idi [Merz yapıları]. Schwitters bu üç öyküyü yazdığında ellili yaşlarının başındaydı. "Yassı ve Yuvarlak Ressam"ı 1941'de düşman ül
Tükendi
Merhaba. Bu kitap 4 bölümden mürekkep: son 2 bölüm (yani 3. ve 4. bölümler) Jack Kerouac'ın 1957 senesinde Playboy dergisinde kaleme aldığı Beat Kuşağının Gerçeği ve Felsefesi üzerine artık yapmaktan bıktığı açıklamaların nam salmış metnidir, daha yaşadığı yıllarda yanlış anlaşılmaktan tükenmiş olan Kerouac'ın ölümünden sonra ıstırabına okurunun ona yapıştırdığı etiketler de eklendi, zaten yaşarken medyanın hatalı pop çıkarımlarının zaman içinde değişime uğramış kökü aynı varyasyonları hala bunlar. 1.bölüm
Tükendi
Elbette bu kitabı dileyen herkes okuyabilir, ancak öncelikle şiir yazmaya ve/veya şiir okumaya gerçek anlamda ilgisi olan insanlar için yazılmış bir kitaptır. Acemiye meydan okuyan, toyu kışkırtan biçimde düzenlenen temel prensipler kitabı olarak işlev görür. Şiirin ve Jazz'ın ustasından bir hayat dersi kitabı, şiire dair !
Tükendi
Ellerinin onun saçlarına dokunduğunu düşünmek kusma isteği uyandırıyor içimde...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 134 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3