Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Her insanın yaşam öyküsü farklıdır. Önemli olan, yaşamınızdaki değişim ve gelişimdir. Kendinizi tanıyor musunuz? Kendinizin farkında mısınız? İşte bu kitap, size kendinizi fark etmeniz adına kaliteli bir yaşamı sunmak için hazırlandı. Bu kitapla kendinizle yüzleşmeye ve değişim yolunda bir adım atmaya ne dersiniz?
Tükendi
Anılar güzeldir, çünkü bazen geriye onlardan başka hiçbir şey kalmaz... Yoruldu bu yüreğim gamzelerine hasret kalmaktan... Kanadı bu kalbim gülüşüne uzak kalmaktan... Nefesim tükendi seni aramaktan... Yıkıldı tüm binalar... Sustu tüm şarkılar... Uçmayı bıraktı tüm kuşlar... Alkolü bıraktı tüm sarhoşlar... Terk etti tüm şairler bu şehri, sen bana gülmeyince... Galata bile küstü seni göremeyince... Neyse ne diyordum ben? Bu dünyaya yine gelsem yine seni severim... Yine senin gamzelerine âşık olurum sevgili...
Dikenlerin arasında aradığım çiçeksin sen, Kaybettiğim kendimi ararken kendimden geçtiğim haftalarsın, Kendime sorduğum tüm soruların cevabısın sen. Sırtımı döndüğüm insanlar, Karşımdaki boş sandalye, İlk dublemdeki son külfetim, Her dublemdeki tekdüze derdim, Hüznüm, mutluluğum, Çelişkilerim, Veri geri kalanının tümüsün. Sen hayatımın tözü, Atonal bestelerimin virtüözü, Ütopyamın iklimi, bitki örtüsü, Ve geri kalanımın tümüsün.
Tükendi
Aşk için zaman, kimlik, etiket kavramları yoktur. Sebep ve sonuç beklentisi yoktur. Yargılamalar, sorgulamalar ve beklentilerin bol olduğu ilişkide de aşk yoktur. Keşke insanlar hissettikleriyle yaşasalar ve yaşadıklarını doğru yansıtsalar. Bu kitapta kaygılar yüzünden kaybedilmiş aşkın hayata olan etkisine şahit olacaksınız. Özgür Ece, hakiki aşkının dehlizinde saklanan gizli sandığını aralamış. Tebrik ederim. - Nazan Arısoy Bu kitap, İzmir'de bir dans okulunda tanışan ve aralarında büyük yaş farkı olan
Tükendi
Gelişim değil değişim... Daha anne karnına düştüğü andan itibaren gelişmiş olan bir varlığı ‘Kişisel Gelişim Kitapları' ile geliştirmeye çalışmak hem bu varlığa hem de bu kitapları yazanlara bence haksızlık etmek oluyor. Maddi ve manevi olarak gelişmiş ama sonradan değişime uğramış insanoğlu yine değişimle istediği hayata kavuşabilir. Bu nedenle ‘Kişisel Değişim Kitapları' adı altında toplanması daha uygun olmaz mı? Hayatta başarı, mutluluk, huzur, verimlilik, sevgi, saygı vb. gibi herkesin isteyeceği şey
Tükendi
Saklı Mısralar, insanlara olan inancını yitirmiş, feleğine küsmüş, ümitsizliğin ve karamsarlığın pençesinde kıvranıp duran iki gencin vuslatını konu ediniyor. Kaderin nelere gebe olduğunu, hayatta hiç bir detayın heba olmadığını, insanın her bir adımının bir önceki adımıyla tahkim edildiğini güzel kurgusuyla gözler önüne seren bu eser, şehrin betonlaşmış, asfaltlaşmış çehrelerinden bezgin düşmüş ruhlarınızı ihya edecek. Yeniden şiire döneceksiniz. Yaşadığımız hayatın üzerinde daha yüksek bir hayatın olduğun
Tükendi
Ben bir kız çocuğuydum el üstünde tutulan ve hep susmaya alıştırılan. Çünkü kız çocuğu hep sessiz olmalıydı. Ayıptı ya! Hem el âlem ne derdi sonra? Ben bir kız çocuğuydum çok sevilen ama iyiliğim için, ayağıma taş değmesin diye altından bir kafese konan. Sonra genç bir kız oldum kısıtlanan özgürlüğüyle hayalleri küçülen, hayalleri küçüldükçe amaçlarından uzaklaşan. Sonra bir adama eş oldum küçücük dünyası içinde sinen, pusan, her şeye sessiz kalan. Sonra anne oldum. Sonra bir daha anne oldum. Dünyala
Tükendi
Yol ne kadar uzun olursa olsun, her başlangıç, bir adımla başlar ve o adım da başlama enerjisine ihtiyaç duyar. Maharet, o enerjiyi yakalayabilmekte... Harekete geçebilmekte... Başlayamazken, kendinize sessiz sorular soruyor musunuz? Nasıl başlasam? Neresinden ve nereden başlasam? Başlamak için ateşleyici gücü nereden bulabilirim? Ne zaman başlasam? Başlamak için, doğru zaman, ne zaman? Neden ve Niçin başlamalıyım? Kimlerle başlamalıyım? Çok şey biliyorum, ama bir türlü başlayamıyorum. Başarıya nasıl ba
Tükendi
"Kaygı eşittir problem değil, kaygı eşittir bu işin böyle gitmeyeceğini söyleyen senin en büyük yardımcındır. Kaygının peşinden gidersen çok güzel yerlere gelirsin. Bunu sörf gibi düşün, rüzgârı da kaygı. Eğer rüzgârın önünde yelkeni alıp da direnirsen en iyi ihtimalle suya düşersin, en kötü ihtimalle bir de kafana sopayı yersin. Yapman gereken hafif bir manevrayla, sırttan rüzgârı almaktır. O zaman nereye gidersin? İstediğin her yere. Ben sana sörf yapmayı öğreteceğim, rüzgâra direnmeyi değil!" İBRAHİ
Tükendi
Her insanın mutlaka sakladıkları vardır. Dürüst olun! Sustukları, söyleyemedikleri, içinde sakladıkları... Yaşayamadıkları, hayalleri, kırılan düşleri... Benim de var, tıpkı senin gibi! İçimdekileri konuşarak anlatamadım, yazarak dökeceğim. Şimdiye kadar sırdı onlar, artık gün yüzüne çıkma zamanı geldi. Hem her sır nasılsa bir gün ortaya çıkar, değil mi? Sadece yerini ve zamanını bilemeyiz, o kadar! "Devam eden aşk rüzgârları, Bir mesleğe adım atarken yaşanan büyük fırtınalar, Aşılması zor dalgalar ve bun
Tükendi
Bir yol düşün, umutla çıktığın, Ama her defasında yara aldığın. Bir adam düşün, her defasında güvendiğin, Ama hep yanıldığın. Bir hayat düşün, duvarla örülmüş gibi etrafın, Her defasında o duvarlara tosladığın. Tüm korkularının üstüne gidip Ölümün soğuk yüzüyle bile yüzleşmiş, Hayattan vazgeçecek kadar umudu yitirmişken Yeniden sevebilir miydi insan sahiden? Güvenebilir mi o kadar ihaneti yaşamışken? Bir bavul dolusu cümle var, yarım kalmış, Cevapsız sorular... Alınıp tekrar tekrar vazgeçilmiş kararla
Tükendi
Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda "O" sana kimsenin bilmediği gizli bir yol açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Bil ki, aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk'ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, ha
Tükendi
Gitmek istiyorum buralardan! Yol yordam bilmediğim, Küçük, mütevazı bir kasabaya yerleşmek. Sabah dağ kokularıyla uyanmak, Akşam deniz dalgalarına kadeh kaldırmak... Gitmek istiyorum buralardan! Tebessümüm bile kendime, Bakma güldüğüme. Ön yargılı olma. Sor içime, Al cevabını!
Tükendi
Ali ilk görüşte âşık olmuştur. Onunla sonsuza dek mutlu olma hayalleri kurarken kendini bir anda ıssız bir caddede, soğuk bir kaldırımda, acılar içinde bulur. Kolunu bile kıpırdatamayacak kadar canı yanıyordur. Yardım istekleri yalnızca birer inilti halinde dökülür dudaklarından. Ardından da kendini sonsuz gibi görünen bir boşluğa bırakır. Ufak bir inleme sesiyle irkilir Asiya. Duyduğu sesle arkasını döner. Yerde hareketsiz yatan adam onu endişelendirmiştir ve içindeki yardım etme isteğine karşı koyamaz. O
Tükendi
ARKA KAPAKTAN... Sorma bana, Gittiğin ilk gecenin sancısını! İdare ettik işte bir şekilde kalbimle... Geleceğimiz olacaktı, seninle hayaller kurup, Gerçekleşeceğine aldandığım... Bir senim vardı hayatımda, O beni bırakıp gitmez diyerek İnandığım... Attığım adımları düşünmezdim. Yarınımızı mutlu geçireceğiz diye Ümitlenirdim... Uçurumun kenarında yürürdüm, Elimi bırakmayacağına Güvenerek... Sahip olduğum neyim varsa, Hepsini benimle birlikte Umutsuzluğa bıraktın... Şimdi üzüldün mü, diye B
Tükendi
ARKA KAPAKTAN... " Aşk, ayaklar altına alınmaz. Aşk, insanı ayakları üzerinde tutar..." Sevmek güzel de, severken boğulmak çok kötü. Biz sevilmedik. Yüzmeyi iyi bilirken, her seferinde yüzüstü bırakıldık... İçimiz yanarken, bir damla suyu dahi bize reva görenler, arkasına bile bakmadan terk ettiler. Terk etmek değil de verdikleri zararlardı asıl bizi boğan... Bakın denize, bir de bakabilirseniz bana. Biz aynıydık. Aşkı tanımadan önce ben de deniz gibiydim. Kirlendim. Bulanık sulardan çıkamadım. Her
Tükendi
İlk tanıdığım andan beri bana, "Bal Annem," diye hitap eden bal kızım; Tuğba'm... Pamuk kalbinden dökülen mısralarınla gönlümü fethettin. Hayatın, yazdığın şiirlerin kadar güzel geçsin... -SONAY DİKKAYA Tuğba Ünal, kalbindeki şiiri yitirmiş bu soğuk ve kıyıcı dünyada, çocuk kalbi ve övgüye değer şiir tutkusuyla şiirin, imgelerin eşiğinde bir papatya gibi duruyor. Oradan şiirle daha çok insanlaşma ve daha çok özgürleşme çabasını çok anlamlı ve sempatik buluyorum. O benim beyaz yürekli arkadaşım. Yolu hep a
Tükendi
ARKA KAPAKTAN... Yok olmak nasıl bir duygu? Peki ya yalnızlık ile ölüme terk edilmek? Veyahut koca şehirden kaçma isteği? Kendi idam sehpanda senden önce tüm hayallerini astın mı? Bileklerini kesmenin aslında bir boka yaramadığı zamanlar sabahlara kadar ağladın mı? O kadar gürültü arasında susarak anlaşılmaya çalışırken fark edilmemek seni de yordu mu? Eğer, "Evet," diyebiliyorsan, bu kitabı okurken kulaklarından türküleri, şarkıları eksik etme. Ve sakın
Tükendi
Bu mektubu sana yazmak istemezdim. Öncelikle beni ne olur affet desem de affetmeyeceğini, senin bu tip zarflara karşı zaafın olduğunu ve açamadığını da biliyorum. Ama maalesef böyle olması gerekiyordu... Yoruldum, soluksuz kaldım. Çünkülerin anlamını yitirdiği ne varsa, nedenlerin en karanlık dünyasında saçma sapan bir anlam karmaşasında... Çok zor bunu söylemek... Bu verilmesi çok zor bir ayrılık haberi... Ayrılıyorum. Nefret denizinden geçmemek şartıyla iki bilet aldım,limanları ayırıyorum seninle. Sen ba
Tükendi
Düğün Mekânı ? Salon Dekorasyonu ? İkramlar ? Gelin Yolu Süslemesi ? Ses ve Işık Sistemleri ? Daha Hızlı Atan Kalp ??? Her şey yolunda giderken bu kalp atışı da nereden çıkmıştı şimdi?! Ah, tabii ki Murat'tan ötürüydü. Her zamanki yakışıklılığı ve ukalalığı ile damadın yanında dikilecek ve Gül'ün kalp atışlarını hızlandıracaktı. Hay aksi! Gül iyi bir düğün organizatörüydü ve Murat'ın da ihtiyacı olan şey buydu, tabii şimdilik! Nasıl olduğunu, nasıl başladığını bilmediği bir şekilde kalplerine aşkın o minik
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2