Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 87 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Mustafa Kemal Atatürk'ü ve dehasını anlayabilmek için; yaptığı devrimlerin felsefesini, kurduğu Cumhuriyet'in fikrî temellerini ve yazdığı eserlerde ortaya koyduğu düşünceleri kavramak gerek. Mustafa Kemal'in kaleme aldığı eserler, birçok konuda oldukça aydınlatıcı ve ufuk açıcı bilgiler vermektedir. Askerlik mesleğini bir sanat olarak gören Kurmay Yarbay Mustafa Kemal; Kurmay Binbaşı Mehmet Nuri Conker'in Zabit ve Kumandan adlı eserini, Sofya Askerî Ataşeliği görevi sırasında okumuş; bu kitapla ilgili gör
Tükendi
Plastiğin kullanım alanlarına ve işlevine değinen bu öykü aynı zamanda plastikten yapılmış atık malzemeleri geridönüşüm ile tekrar kullanmanın önemine değiniyor. Bu kitap, hem geridönüşüm alışkanlıklarımızı, hem de doğa sevgimizi gözden geçirmemizi sağlıyor.
Tükendi
Kırılan bir cam şişeden, yemyeşil iki yıldız yapılabilir mi? Biri Efe, biri de Defne için... Camın geridönüşüm ile gündelik yaşamda tekrar yerini almasını anlatan güzel bir öykü.
Tükendi
Kağıt kesme sanatından yola çıkarak üretilmiş görselleri ile bu şiirsel kitap, kuruyan ağacın dönüştürülerek kullanılmasını anlatıyor.
Tükendi
Hiç düşündünüz mü ya da hayal ettiniz mi? Allah bir hatıra defteri tutsa, kendisinin varlığına inananlar ya da inanmayanlar hakkında notlar alsa neler yazardı acaba? O defterde, insanların Allah'a dair algılarını ve inanç dünyalarını nasıl değerlendirirdi? İnsan psikolojileri zaman zaman bir tek psikolojiye yoğunlaşır. Bu yoğun ruh hali, görünmez bir kişiliğe, bir şahs-ı maneviye dönüşür. An gelir, görülemeyen ve konuşmayan şahs-ı manevi, bir faninin ağzı veya kalemiyle dile gelir. İnsan, tanrıyı her merak
Tükendi
"Aşk benim cehennemim, içinden çıkamadığım hapishanem. Bir gardiyanım olsa kandırıp çıkacağım ama bu kuyuda yapayalnızım. Burası Zühre'nin laneti, Süleyman'dan mührü çalan şeytanların kuyusu, burası aşk cehennemi. Harut ve Marut'un hüznünde günahlarımın bedelini ödüyorum. Kocam sevdiğimi öldürdü. Ben kocamı öldürdüm. Torunum sevdiğini öldürecek. Bu kuyu benim kanımın laneti. Zühre'nin yolu artık. Parlayan bir yıldız olmak istiyorsan hayalleri yok etmelisin. Harut ve Marut madem sevdiğimi aldı benden, ben
Tükendi
Birinci Dünya Savaşı'nda Anadolu dört bir yandan kuşatılmış ve Rus ordusu da Doğu Karadeniz'de pek çok bölgeyi işgal etmişti. Çanakkale Cephesi'nde, Mustafa Kemal, silah arkadaşlarıyla kahramanlıklara imza atarken, Karadenizli vatanperverler de düşmanla burun burunaydı. Denizden ve karadan Rus ordusu tarafından kuşatılan Karadeniz'in Of ilçesinde de 21 gün süren amansız bir muharebe yaşandı. Bu direniş sayesinde Karadeniz halkı Ruslar'a esir düşmekten kurtuldu ve "Muhacirlik" adı verilen göç ile hayatta k
Yıl 1915... Soğuk bir şubat sabahı Rus gemileri Trabzon limanını bombalamaya başladığında, halkın yüksek bölgelere çekilmekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Anadolu ateşten bir çemberin içerisindeydi. Eli silah tutan herkes cephelerdeydi; Çanakkale'de, Kafkaslarda, Yemen'de... Karadeniz'i savunmak, sayıca ve teçhizat bakımından düşmandan çok geride olan küçük bir orduya ve Gönüllüler'e kalmıştı. Ülkesini işgalden korumak için canını ortaya koyan Karadeniz insanının gözü pekliğine ve yurt sevgisine d
Bu Kitap, 21 yıl tutku ve adanmışlıkla yaşanmış bir aşkın sonunda, hala delice aşıkken, zoraki terkedilmiş sevgiliye dair her şeyin 140 harf ile "söz" haline geliş öyküsüdür.
İnsanlık tarihi biraz da "yasak"ların tarihidir. Ekrem Ataer, Türkiye'de ve dünyada yasaklamanın, sansürün izini sürüyor; Kah yaradılış hikayelerinde, kâh Osmanlı saraylarında kâh Nazi kamplarında, kah 12 Eylül işkencehanelerinde... "Ne Sanatı Yahu! Terörizmin Arka Bahçesi" Makaslanan Yeşilçam "Tez Yıkıla Bu Ucube" "Bu Heykeller Orgazm Oluyor! "Atatürk'ün Gençleri de Müstehcen(!) "Heykel Beni Şehvete Getiriyor" "Çıplak Erkek Heykelinin Sanatsal Bir Değeri de Bulunmamaktadır"Kendi Bestelediği Eseri Y
Tükendi
"Sadece sevgiyi alın, kalbinizi açın ve birazcık hayal kırıklığı, acı ya da üzüntüden korkmayın." Işıl ışıl parlayanın sen olduğunun farkında değil misin hâlâ?.. Sahi göremiyor musun etrafındaki ışıltıyı?.. Evet, Şeytan Tüyü var sende. Güzelsin, çünkü kendin olduğuna eminsin. Yoksa emin değil misin? Ama şimdi emin olmak üzeresin. Gezin sayfalarda yavaşça, keşfetmek üzeresin. Seda Diker, şeytan tüyünü ruhumuzda gezdirirken kendi ışıltımızın farkına varmamızı sağlıyor.Işıltımızı fark ettiğimizde karşımız
Tükendi
"İlahî sevgi"yle sevmeye başladığımızda hayat başka türlü olacaktır. Dişilik, aşk, ayrılık acısı, flört ve kundalini üzerine koçluk yapan Seda Diker, bu kez "ilahî sevgi" yolunu izleyerek yepyeni bir hayatın kapılarını açmanın yöntemini anlatıyor okura. Gerçek bir yaşamöyküsünün izini sürerek dişiliğini keşfeden Hande'nin korkularını, ilişkilerinde yaptığı hataları görmesini sağlayan yazar, bu deneyimlerden çıkardığı sonuçları evrensel bir boyuta taşıyarak benzer korkuları, kaygıları taşıyan tüm kadınlar
Tükendi
Yakup Almelek'in uzun yıllara dayanan anılarının, seyahatlerinin ve dopdolu yaşamındaki gözlemlerinin bir yansıması "Güldürmeyin Beni..."
Hayat, sanat ve mizah yazılarından bir demet... Sıcacık, keyifli ve dolu dolu. Hem bilgece, hem de çocuk saflığında gezinen izlenimler ve kısa öyküler. Yaşamın tam da kaynağından seslenen bir yalınlığın kelimeleriyle yazıyor. Yakup Almelek. Sade, sahici ve naif üslubuyla 'yaşamdan damıtarak' aktarıyor gözlemlerini. Salinger'ın da dediği gibi: "İyi yazar, onu okuduğun
Tükendi
"Bu kitabı Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, III. Türk Dil Kurultayı'ndan hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazmıştır. Askerlik çığırından gelen Atatürk'ü, siyaset olayları büyük bir devlet adamı yapmış olduğu gibi, yurdun kültür sorunları da O'nu büyük bir eğitimci durumuna getirmiştir. Atatürk'­ün bu yapıtı, Geometri öğretenler ile bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak neşredilmiştir. Atatürk, III. Türk Dil Kurultayı'nda bir 'dil felse­fesi kuramı'
Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı bu başyapıt Atatürk'ü de derinden etkilemiş, eser Türkçeye çevrilip yayımlanmış,O'nun talimatıyla bütün okullarda okutulmuştur. "Ütopik bir coğrafyayı çağrıştıran bu eser, Rus kökenli bir papaz olan Grigory Petrov'un kaleminden çıkmadır.Yazar söz konusu eserde, bataklık ve granitlerle kaplı bir cehennem toprağı olan Finlandiya'nın bir insan ömrü kadar kısa bir süre içinde nasıl kalkındığını, zambakların bataklıkta nasıl boy verdiğini ve cehennem ikliminin nasıl cennete dönüştü
Tükendi
Bir sabah geçmiş yazılarıma baktım ve arkadaşlarımın, okurlarımın, takipçilerimin benimle dile gelmek için, bazılarını benim de kaleme aldığım paylaşımları okudum. Baktım küçük küçük hikâyeler, denemeler, anlatımlar neredeyse bir kitap olacak şekilde birikmiş. Hepsi birbirinden farklı yaşanmışlıklar, birbirinden ayrı tecrübeler ama her yazının ortak bir noktası var: Yalnızlık... Mevlana, "Yalnızlığın en kötüsü, seni anlamayanların arasında kalmaktır..." demiş. Eminim sizler de bu duyguyu yaşadınız. Işte bu
Bir fotoğraf karesi insanın yaşamını nasıl değiştirir? Annesini küçük yaşta kaybeden Ada, anneannesine âşık bir torundur. Kendi halinde, sıradan bir yaşam sürmektedir. Okul harçlığını çıkarmak için dedektiflik bürosunda çalışan Ada, bir gün fotoğraf makinasıyla öyle bir kare yakalar ki tüm hayatı değişir. Birbirini aldatan eşlerin foyasını ortaya çıkarmaktan öteye gidemeyen sıkıcı iş yaşamı, MOSSAD ajanlarıyla mücadele ettiği bir yöne evrilir. İsrail'in içinde olduğu uluslararası bir oyun oynanmaktadır. Pe
Mustafa Kemal Atatürk, "Cumhuriyet'in bilhassa kimsesizlerin kimsesi olduğunu" söyler. Ahmet Ayvaz'ın kaleminden kendi hayat hikâyesini okurken, Karadeniz'in yoksul bir köyünde başlayan yaşamının İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi savcılığına kadar yükselişine tanıklık edecek ve Cumhuriyet'in yarattığı değerler sistemini yeniden hatırlayacak, üzerine düşüneceksiniz. Ahmet Ayvaz, Cumhuriyet'in savcısı olarak ülkenin dört bir yanında adaleti tesis etmeye çalışırken, Türk insanını ve yaşayış biçimini çok yakın
Tükendi
‘'Sözlükler aşkı, aşırı sevgi ve bağlılık duygusu olarak tanımlarken benim için aşk, son parçası asla yerine oturmayan bir yap bozdu. Zaten otursa da ortaya çıkan resim genelde hayal kırıklığından ibaret olduğundan, üç harfli bu kelimeyi duymaya tahammülüm bile yoktu.'' Instagram karesi tadındaki Vsco filtreli hayatını iş odaklı yaşayan Aslı'nın en büyük amacı çalıştığı Rainbow Yayınevi'nde başarılı bir editör olabilmekti. Oldu da... Hem de hiç beklemediği bir anda... Sevincini anlatmaya kelimeler, coşkusun
Yaşam, üstü kapanmamış bir yaradır." -Albert Camus- Çetin Korkut, gerçek bir hayat hikâyesi anlatıyor bize. Dünyalar güzeli Perizat'ın hikâyesi... Yoğunluğu gittikçe artan simsiyah bir korku denizinde boğulmamak için, daha da önemlisi "insan kalabilmek" için umuda sıkı sıkıya sarılan bir kızın çocukluktan anneliğe giden çetrefilli, duygusal serüveninde kimi zaman içiniz burkulacak, kimi zaman da gözyaşlarınızı tutmakta zorlanacaksınız. Biyografi tarzında yazılmış olan bu dramatik-duygusal romanın başarılı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 87 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3