Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 164 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kötü kalpli bir adam Kabe’yi yıkmak isterse ne olur? Peki küçücük kuşlar kocaman filleri yenebilir mi ? Ne dersiniz ? İşte namaz kılarken sıkça okuduğumuz Fil Suresi tam da bu sorulara cevap veriyor. Psikolojik Danışman Esra Demir, Fil Suresini küçük okurların zihinsel ve psikolojik gelişimine uygun bir biçimde hikayeleştirdi. Bu hikayeyi okurken hem çocuklar hem de hikayeyi onlara okuyan anne babaları Fil suresinin eşsiz sırlarını keşfedecek ve Rabbimizin mucizelerine tanıklık edecekler.
Paylaşmayı sevmeyen –cimri- bir adamın aç olan komşusuna nasıl davrandığını duydunuz mu? Peki ya anne babası olmayan –yetim- çocuklara kötü davrananları ? İşte namaz kılarken sıkça okuduğumuz Maun Suresi bize onlardan bahsediyor. Psikolojik Danışman Esra Demir, Maun Suresini küçük okurların zihinsel ve psikolojik gelişimine uygun bir biçimde hikayeleştirdi. Bu hikâyeyi okurken hem çocuklar hem de hikâyeyi onlara okuyan anne babaları Maun suresinin eşsiz sırlarını keşfedecekler.
Siz hiç altın, inci ve yakutların üzerinden akan bir nehir gördünüz mü? Peki ya o nehrin suyundan içen bir daha hiç susamazmış desem, ne dersiniz ? İşte namaz kılarken sıkça okuduğumuz Kevser Suresi, suyu baldan daha tatlı olan bu nehirden bahsediyor. Psikolojik Danışman Esra Demir, Kevser Suresini küçük okurların zihinsel ve psikolojik gelişimine uygun bir biçimde hikayeleştirdi. Bu hikayeyi okurken hem çocuklar hem de hikayeyi onlara okuyan anne babaları Kevser suresinin eşsiz sırlarını keşfedecek ve Rabb
Siz hiç kötü adamların yolculara zarar verdiği tehlikeli yollardan geçmek zorunda kaldınız mı ? Peki Kabenin komşusu olan Kureyşli aileler o yoldan geçmek zorundalar desem, ne dersiniz? İşte namaz kılarken sıkça okuduğumuz Kureyş Suresi bu tehlikeli yolculuğu anlatıyor. Psikolojik Danışman Esra Demir, Kureyş Suresini küçük okurların zihinsel ve psikolojik gelişimine uygun bir biçimde hikayeleştirdi. Bu hikayeyi okurken hem çocuklar hem de hikayeyi onlara okuyan anne babaları Kureyş suresinin eşsiz sırlarını
Peki, sen, ey arkadaşım, sen! Benim derdim seninle. Senin özgürlüğün nereye kadar? Sen ne zaman özgür olacaksın. Ne zaman kurtulacaksın, seni kendine köle yapan sistemden? Ne zaman kurtulacaksın, ömrünü kemiren boş işlerden? Ne zaman isyan edeceksin, seni dünyaya her geçen gün daha fazla bağlayan hedeflere. Biriktirmek, biriktirmek ve hiç paylaşmamak; zevke dalıp ümmeti unutmak nereye kadar? Elbette biz, arkadaşım, biz. Bizim bu gidişimiz nereye kadar? Fe eyne tezhebuun? Nereye bu gidiş? Nereye bu
Adil Düzen'de faiz olmaz. Çünkü faiz, haksızlıktır, zulümdür. Üretmeyenlerin üretenlerin elinden faiz miktarı kadar malı zorla almalarıdır. Kapitalist Düzen'de faiz nedir? Malı üretiyorsunuz, toplumun faydasına arz ediyorsunuz. Buna karşılık üretiminize eşdeğer tüketme hakkınızı gösteren senedinizi yani paranızı alıyorsunuz. Kapitalist Düzen'de bu parayı bir bankaya koyuyorsunuz. Bir yıl sonra faizinin ilavesi ile beraber bu para size iade ediliyor. Siz bu bir yılda yeni bir üretim yapmadınız. Buna mukabil
Genç Kardeşim! Tarih Boyunca Müslüman öncülerin, liderlerin, rehberlerin, dava adamlarının, mücahitlerin, şehitlerin ve salihlerin hayatını incelediğinde onların hayatında özellikle üç özelliğin öne çıktığını göreceksin. Bunlardan birincisi, görenlerde hayranlık oluşturan muhteşem bir ruh ve irade terbiyesidir. İkincisi, hayatı saniyelerle yaşamaya odaklanmış muazzam bir zaman bilincine sahip olmalarıdır. Üçüncüsü ise her türlü yoğunluğa rağmen asla terk etmedikleri manevi programlardır.
Genç dava adamı; bir mücadele adamıdır. Şeytana, nefsine ve emperyalizme karşı sürekli bir mücadele içindedir. O, bir özgürlük savaşçısıdır. Kula kulluktan, nefse kölelikten, malın, makamın, servetin ve şehvetin prangalarından kurtuluş için sürekli bir savaş halindedir. O, Siyonizm’e başkaldırmayı, emperyalizme direnmeyi, faize ve sömürüye karşı mücadele etmeyi, haksızlık ve adaletsizliklere karşı sesini yükseltmeyi ve bozuk düzene karşı mücadeleye etmeyi de en büyük ibadet yani cihad olarak görür. O, bu yo
1 Doğu Akdenizde Kıbrıs mekezli oynanan oyunların arka planındaki gerçek nedir? 2 Kıbrıs Adası neden Anadolunun sigortasıdır? 3 İslam Dünyası için Kıbrıs ve Kudüs’ün stratejik önemi nedir? 4 Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’ın Orta Doğu ve petrol konulu “Bugünkü Arabistan” isimli konferansa katıldıktan sonra 1952 yılında Almanya / Aachen’dan yazmış olduğu mektubun şifreleri nelerdir? 5 “Bugünkü Arabistan” konferansında hac ibadetinin engellenmesi neden istenmiştir? 6 Kıbrıs Barış Harekatından 20 yıl sonra erişim
Adil Düzen temel esasları itibariyle asırlar boyu, hâkim olduğu devirlerin gereklerine uygun olarak tatbik edilmiş bir düzendir. Kamil ve tam bir düzendir. Kuvveti üstün tutan Batı medeniyetinin bir dejenerasyona uğrayarak "kalkınıyoruz, gelişiyoruz" adı altında sonradan kurduğu Kapitalizm ve Sosyalizm ise Adil Düzen'i bozarak, çarpıtarak meydana getirilmiş haksız düzenlerdir. Bunun için şimdi bütün insanlığın yeniden Adil Düzen'e dönmesi zamanı gelmiştir.
Kelebek kanadından hayatlar bilirim; Narin ve naif... Yüzyılda bir gelir gibi; Beklenen ve değerli... Ve değdi akıp giden zamana... Bu kış, yürekleriniz üşümeyecek... Çünkü; ilmek ilmek dokuduk... Bazen düğüm oldu çözdük ve yeniden başladık... Ve şükür ki bitti... Laf aramızda; Bu elbise herkesin üzerine çok yakışacak... Abdulaziz Yılmaz'ın öncülüğünde güzel bir ekiple özenle hazırlanan Yedi Güzel Kadın okurlarını bekliyor.
Tapusu bize ait olan evlerimizin başköşesini televizyon, gündemini de dizler ve magazin programları işgal etti. Geniş odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afiyeti, huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk. Okçular Tepesi'nde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdafaa etmemiz gereken son tepe evlerimizdir. Bu büyük müdafaada en büyük görev, annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevin
Önce bir defa şu suali sormağa mecburuz: Acaba hangi sebepten dolayı bütün insanlıkta ilim yavaş yavaş ilerlerken Asr-ı Saadet'le birden bire bugünkü manada hakiki ilim olmaya başlıyor? Bu başlayışın kaynağı, insanlığa bu hızı veren tılsım nedir? Bu sualin cevabını Kuran'ı Kerim'den başka bir şeye bağlamak mümkün mü? İnsanların ilim sahasındaki bu büyük inkişafların tılsımı dünya ve ahiret saadeti getiren Kuran'ı Kerim'den başka bir şey değildir.
Mücadele mecralarının en önemlilerinden biri fikir mecrasıdır. Zira insanoğlu akledip fikretmekle gerçekliği çözümleyebilmekte ve kendi farkındalığını oluşturabilmektedir. Bu çerçevede fikir, hayatta en kıymetli olan husustur. İmana götüren şey de kalp ile akletmek/fikretmektir. Ayrıca insana en fazla değer katan ve haz veren şeyler; anlamak, tanımlamak ve yorumlamaktır. Geçmiş müktesebatın ve "yeni”nin farkında olan bir düşünce gayretiyle, fikir süzülüp akmaya ve dünya görüşü şekillenmeye başlayacaktır. He
Şu an nerede ve ne ile meşgulüz? Çocuklarımız/çocuğumuz kaç yaşında ve ne gibi imtihanların içinden geçiyoruz? Belki yeni doğdu, besledik ve uyuttuk. Şu an mimi mini ellerini tutuyoruz. Belki az önce kardeşiyle tartıştı ve biz bu gün on beşinci kez onları ayırdıktan sonra, ne zaman tartışmasız bir günümüzün geçeceğini düşünüyoruz. Belki, bebeğimiz kuvözde ve biz her gün onu koklaya bilmek ve besleyebilmek için hastane kapılarında bekliyoruz. Belki hamileyiz ve karnımızda hissettiğimiz her hareketle mutlu ol
İnsan hayatında var olan şeylerin her zaman görünmeyen bir yanı vardır. Her zaman insandan gizlenen şeyler vardır. Her zaman insanın göremediği ve görmesi istenmeyen şeyler vardır. Artık her yerde ekranlar var. Hayat ekranların içeriği doğrultusunda şekilleniyor. İnsanlar ekranlarda gördükleri ile bağlantılı olarak düşünüyor, konuşuyor, yaşıyor, tüm iletişimini ve yaşantısını bu bağlamda şekillendiriyor. Bu çalışmamızda sosyal medyanın üçüncü boyutundan bahsetmeye çalıştık. Sosyal medya genelde iki boyutlu
Usta yazar Ali Haydar Haksal. bu kitabında birbirini tamamlayan altı öykü ile aile kavramına kadının, erkeğin ve çocuğun gözüyle bakar. Dağılan aileler, dul kalan kadının psikolojisi, erkeğin evden kopuşu, çocuğun hassas dünyası derin tahliller ve akıcı bir anlatımla işlenir. Ailenin her bir üyesinin ruh durumu için ben anlatıcıları konuşturan yazar, çoklu bakış açısıyla zihnimizde yeni pencereler açar.
Bu kitap, 5 yaş üzeri çocuklarımıza çevre bilinci aşılamak, doğa ve hayvan sevgisinin yanında sporu küçük yaşta sevdirmek için kaleme alınmıştır. Bu kitabı farklı kılan ise küçüklerimize okurken siz değerli büyüklerimizin kitaptaki karakterleri spor yaparak canlandırmasına imkân tanımasıdır.
Öyle kelime ve kavramlar vardır ki: "Onları defalarca tekrar etseniz bile her tekrar edişinizde yeni şeyler öğrendiğinizi fark edersiniz.” İstisnalar olmakla birlikte genel kaide şudur: "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” Bu kitap, bir hatırlama, bir bilgi tazeleme ve yılların verdiği eğitim ve birikime dayanarak itikad konularını izah etmek manasında bir maksatla hazırlanmıştır. Bir hatırlama olup belki de bilinen esasların farklı açıdan sistematik halidir.
"Ben Müslümanım elhamdülillah." diye başlıyor yazar kitabına ve devamında insanın kalbine ok gibi saplanan ve içini kanatan cümleler kuruyor: "Irak’ta bombalanan benim, Akdeniz’de boğulan, Arakan’da yakılan, Afrika’da aç kalan, Filistin’de kolları kırılan, Afganistan’da ve Libya’da unutulan… İffeti kirletilen, evleri başına yıkılan benim, Bağdat sokaklarında köpeklere parçalatılan çocuğum ben, Afrika’da akbabalara yem edilen, Suriye’de yetim kalan, Doğu Türkistan’da anasının karnında katledilen çocuk da ben
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 164 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1