Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Cancan benim o güne dek aldığım en harika doğum günü armağanıydı. Adını ben koydum; CANCAN dedim ona. Bir daha da hiç ayrılmadık. İkimiz beraberce öyle ilginç maceralar yaşadık ki sizlerle de paylaşmasam olmazdı! Türk edebiyatının usta kalemi Canan Tan Benim Adım Can, Kedimin Adı Cancan ile tüm okurlarını gülümsetiyor; hayvanlarla dostluğumuza dair ölümsüz bir anlatı sunuyor. CAN ile CANCAN’ın eğlenceli dünyasına hoş geldiniz!
“Canan Tan’ın yazdıkları hepimizin başından geçen veya geçecek konulara eğiliyor. Hiç kuşkusuz bu konular arasında en önemlisi, en etkini aşk. Bu aşkların gücü insanların günlük psikolojilerini de etkiliyor ama bu psikolojilerden oluşan birikim de bir hayatı özetliyor. Kadın özgürlüğü, işlediği konulardan biri. Ama aşk gelince kadın kahramanlar kadar erkek kahramanlar da sayfalarına giriyor. Sözünü ettiğim özgürlük, kadının toplum içinde birey olarak varlığı onun ana temalarından biri. Örneğin Piraye; Yüreğ
Tükendi
“Gidelim buradan. Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.” Tarık Tufan yüreğimize ve zihnimize dokunan kelimelerle şehirde akıp giden hayatı anlatıyor; aşka inananların, yorgun düşenlerin, geride kalanların, kırılgan ruhların hikâyelerinden söz ediyor. Acısı dinmeyen yaralara karşı iyiliğin, gökyüzünden gelen kutlu sözlerin, merhametin tesellisini hatırlatıyor. Bir romancının şehre, hayata, insanlara bakarken tuttuğu, çarpıcı
Tükendi
Nedim Gürsel bu kitapta Van Gogh, Leonardo da Vinci, Rubens, Tolstoy, Rilke, Sartre, Semprun, Nâzım Hikmet gibi büyük ustaların yapıtlarını etkilemiş kentleri ve coğrafyaları anlatırken onların son yıllarına da ışık tutuyor. Son nefesini verirken “Yaşamayı öğrendiğimi sanıyordum, meğer ölmeyi öğreniyormuşum” diyen da Vinci’nin tablolarında, Van Gogh’un aklın sınırlarını zorlayan dünyasında, Tolstoy’un bir istasyonda ölümle buluşmak üzere terk ettiği Yasnaya Polyana’da, Semprun’un eşsiz üslubuyla dile getir-
Tükendi
Zaman karşısında diri kalmanın yolu kendini yenilemekten, dünyaya açık gözlerle bakmaktan yani okumaktan geçiyor. Hiç şüphesiz sizin de bir okuma zamanınız vardır. Bazen ansızın hayat ağır gelmeye başlar, sanki başaramamış, sanki yenilmişsiniz gibi gelir... Hayata küskün olmaya yaklaşmışsınızdır; aşağılara savrulduğunuz, ruhunuzun derinliklerinden size nüfuz eden bir hüzün dalgasına yakalanmışsınızdır. Böyle anlarda bir kitaba sarılırsınız; bilirsiniz ki okuyacağınız yazar kendinizi korunaklı, güvende h
Tükendi
Kan kokusu beni uyandırdı. Başımın üzerinde bir yerlerde bir şarkı çalıyordu. Neler olduğunu idrak etmem uzun sürmedi. Bu, gerçek değildi. Elbette bir rüyadan geriye kalan bir hayal de değildi. Yirmi beşinci kattaki dairede, ağabeyi Hecin’in telefonuyla uyanan Yucin, önceki geceyi hatırlamaya çalıştı. Annesiyle ne konuşmuştu? Hecin ne zaman dönecekti? Burnuna gelen koku gerçek miydi? Yoksa yine çocukluğundan beri geçirdiği bildik nöbetlerden birinin habercisi miydi? İyi Evlat, Güney Kore’nin uluslarar
Tükendi
Elinizdeki kitabın konusu, iki emekli diplomatın devlet hizmetinde geçirdikleri kırk yıla yakın sürede biriktirdikleri yaşanmışlıklar ve bun-lardan hareketle ortaya koydukları gözlemlerden oluşuyor. Bu gözlemler, teknoloji, ekonomi ve güvenlik ara kesitinde uzmanlaşmış ve önde gelen uluslararası düşünce kuruluşlarında bu konuda birçok oturuma katılmış ve yönetmiş moderatörümüzün sorularına verdikleri yanıtlarla kelimelere dökülüyor. Bu kapsamlı sohbet, tanınmış bir sanatçımızın değerler konusundaki katkılar
Tükendi
“Kitaplardan öğrenmemiş bu insanlar hayatı, tarlada, ormanda, nehir kenarında öğrenmişler. Şarkı söyleyen kuşların kendileriymiş öğretmenleri; batarken arkasında koyu kızıl bir tan yeri bırakan güneş, ağaçlar ve otlar.”Hayatı kitaplardan öğrenmeyen insanların öykülerini anlatır Çehov, hayatı kitaplardan öğrenen insanlara…
Tükendi
“Bazen hastalar, ya da birileri sorar 'beyin cerrahisi nasıl bir şeydir' diye. Ben de şöyle cevap veririm: 'Biz sırat köprüsü üzerinde sırtımızda yolcu taşırız. Hani o kıldan ince kılıçtan keskince olan köprü. Sabah işe gelir, birini alır öbür tarafa geçiririz, ertesi gün başka birini ve bu böylece sürer. Düşürürsek bedeli ağır olur, düşürmeye hakkımız yoktur. Onun için başka işlerde vasatlık belki kabul edilebilir ama bizim işimizde olmaz, mükemmel olmak zorundayız.' ‘Çok zor değil mi beyin ameliyatı yapma
Tükendi
Geçmişime ve bugünüme baktığımda görüyorum Geçmişime ve bugünüme baktığımda görüyorum ki bu hayatta metotsuz ve yöntemsiz olmak, denizde pusulasız seyretmekle aynı şey. Bu kitap bo­yunca amacım bazı şeyleri biraz daha stratejik ve farklı yapmanızı sağlayarak sizi güçlendirmek. Her durum­da nasıl biraz daha etkin hale gelebile­ceğinizi öğrenebilirsiniz. Sizi çok daha farklı ve çok daha iyi bir yere getirecek araçlarla tanışabilirsiniz.Hiçbir şey için geç değil.Türkiye’nin ve Avrupa’nın sayılı CEO’ları arasın
Tükendi
Edebiyatın büyük ustası müziğin bilge maestro’suyla buluşuyor…Dünyanın yaşayan en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Haruki Murakami’nin okurları, onun her romanının, her kitabının kendine has bir “çalma listesi”ne sahip olduğunu bilirler.Bu kitapta Murakami, çağımızın en büyük orkestra şeflerinden Seiji Ozawa ile “sadece müzik” konuşuyor. 1960’lı yıllardan başlayarak uluslararası alanda kazandığı başarılarla adından söz ettiren, başta Viyana ve Berlin Filarmoni Orkestraları olmak üzere dünyanın
Tükendi
“Halkın içinden çıkan her büyük insan, yakan bir büyüteçtir.”Rus yazar Grigori Petrov’un Finlandiya notları ve filozof J. V. Snellman portresi, yazıldığı dönemde genç Türkiye Cumhuriyeti’ne ilham verdi. Atatürk’ün okullarda okutulmasını önerdiği Beyaz Zambaklar Ülkesinde, bir ulusal uyanış anlatısı.
Tükendi
Bir aşka dair en kalıcı şey nedir? Hele bir yangından artakalan küller gibi dağılan aşkların yaşandığı teknoloji çağında...Bir aşkı bize olduğu gibi anlatan, onun nelere kadir olabileceğini bütün çıplaklığıyla gösteren şey nedir? Sözler mi, hediyeler mi, davranışlar mı, asla akıldan çıkmayan hatıralar mı?İşte bir aşkı, o aşkın tarafları tarih denilen sahneden çekilip gitmiş olsa da bize bütün çıplaklığıyla anlatan her ne ise onun peşine düşen Sıla Gençoğlu ve Ali Murat İrat, bu sorunun yanıtını mektuplarda
Tükendi
“Ülkenin ve basının bunalımlı yıllarında yaptığım bu söyleşiler, mesleki ve ahlaki hayatta kalma çabasıydı.”Tarih dalgalar halinde ilerler. Bize bir çağ dönümü, fırtınalı yıllar denk geldi. Hayatlarımız eskisi gibi değil, olmayacak da.  Çınar Oskay, yaşadığımız büyük dönüşümü anlatan arşivlik söyleşilerle ahlaki, politik, entelektüel yol haritaları ortaya koyuyor. Her birimizin hissettiği çağ sancılarını, gizemlerini çözerek dindirmeye çalışıyor. Dünyanın en etkili tarihçisi Yuval Noah Harari
Tükendi
...bu mektuplar, sahipsiz mektuplar postanesine teslim edildiğinde, ki bunu sen de tercih edersin; yeni bir yerde olacağım, kimseye selam vermek istemiyorum, aşk dediğin ancak tamamen kayıtsız kalınca birine silinir gider; özlemle başa çıkamıyorum, İstanbul seni bana vermiyor, kurşunkalem vefasız, bir türlü istediğimi söylemiyor; neredesin onu bile bilmiyorum... Ellisine gelen yalnız bir adam beklenmedik bir akşam yemeğinde Güz’le tanışır. Beylerbeyi’nde başlayan, Yoğurtçu Parkı’nda çiçeklenen, hüznü tüm İs
Tükendi
“Acılarımı doya doya yaşamaktan yanayım. Ne bir ilâçla uyuşmak, ne de başkalarının tesellisine sığınmak isterim. Acının her hücreme işlemesine, kendini kabul ettirmesine izin veriyorum ve bir yerlere de kaçıp gitmiyorum. Çünkü acı içimizdedir, mekânda değil.”“Başa çıkamayacağım kötü zamanları ölümcül hastalıklara benzetirim. Onların varlığını kabul etmemek, yadsımak çare değildir. Onlarla uzlaşmaya varırım ama teslim olmam. Enerjimi isyanla harcayacağıma, kabullendiğim bu davetsiz misafirlerin beni yok etme
Lapa lapa kar yağıyor İstanbul’a. Bir vapur kalkacak Kadıköy İskelesi’nden... Ada ile babaannesi vapura binip içeride sıcacık bir köşe buluyorlar kendilerine. Sadece onlar mı? Kimler kimler biniyor o vapura... Zürafalar, flamingolar, gergedanlar, hatta filler! Hepsi de çiftler halinde. Ada şaşkınlıkla izliyor onları ama aynı zamanda üzgün de. Kendini yalnız hissediyor koca vapurda. Ama bir dakika! Son bir yolcu daha var. O bir Böcü, hem de tek başına...Yönetmen ve yazar Ümit Ünal’ın çocuklar için yazıp resi
Tükendi
Kimdir Cemil Alevli? “Gazi” unvanını hakkıyla kazanarak Gaziantep adını almış, ilk söylenişiyle “Ayntablı” köklü bir ailenin çocuğudur. Gençliğinin baharında Fransız işgaline karşı savaşarak şehrinin edindiği unvanda bizzat pay sahibi olmuş; Devletin kıt kanaat bütçesiyle, Almanya’ya yükseköğrenime gönderilmiş; “Almanya’da kal” tekliflerini elinin tersiyle iterek bütün hayatını adayacağı memleketi Antep’e dönüp işe koyulmuş; Devletten tek kuruş almadan, dişiyle tırnağıyla oluşturduğu sermayesiyle kurduğu fa
Tükendi
Her şey bitiyor. MÖ 536Güneş soluyor. Çalgılar susuyor. Fırtına yaklaşıyor. Kehanet gerçek oluyor. Yeryüzünün en ihtişamlıkrallığı Lidya’nın saltanatı çatırdıyor. Prenses ardına bakmadan koşuyor. 1698Akdeniz’de bir ada. Kandiller geceyi aydınlatıyor. Genç bir adam kendi hayatını kurtarmak içincelladının hayatını kurtarmak zorunda. Afrika ağlıyor. 1915Kalküta’da bir masalcı, masallara inanan bir âşık. Yeni Zelanda’da yarım kalan bir aşk. Gelibolu’dabir derviş. Bazı masallar ölümü anlatır,
Tükendi
Çalışmaları 1950’lerden itibaren uluslararası yayınlarda değerlendirilen, Venedik, São Paulo Bienali’nde gösterilen, MoMA’dan Moderna Museet’e kadar birçok önemli müze koleksiyonunda temsil edilen Koman, özellikle İsveç’te kamusal alanlarda gerçekleştirdiği heykelleriyle dünya sanat tarihine geçmiş bir yaratıcıdır. Aynı zamanda Hulda adlı teknesini Türkiye ve Avrupa’nın yaratıcı insanlarıyla birlikte bir evden çok, kendine ait bir dünyaya dönüştüren bir derviştir. İlhan Koman’ın geliştirdiği formların çekic
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4