Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 423 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Türkiye'deki kütüphaneciliğin duayenlerinden Hilmi Çelik, 1961 ila 2009 yılları arasında, yani neredeyse yarım asır boyunca, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sabancı Üniversitesi'nde çalıştı. Bu kurumların kütüphanelerinde yöneticilik yaparken ve Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşunda, sıfırdan yaratıp, yönettiği Bilgi Merkezi'nde karşılaştığı zorlukları ve güzellikleri aktardığı bu anı kitabında, aslında o dönemin bir fotoğrafı çekiliyor. Bu kitapta adı geçen kişilerden bazıları
Tükendi
Tanrıların ve tanrıçaların, erkek ve kadın kahramanların, canavarların ve devlerin, eğlendiren ve kimi zaman da dehşete düşüren efsaneleri, her ne kadar İskandinavlar kayda geçirememişlerse de, İskandinavya'da ayakta kalmayı ve günümüze ulaşmayı başarmıştır. Odin, Thor, Freyia, Loki, Volsung Sigurd, Gudrun ve Brynhild, öyküleri kayda geçirilebilmiş olan efsanevi karakterlerin en iyi bilinenleridir. Konu hakkındaki yetkisi ve bilgisiyle Profesör Page, İskandinav efsanelerini bize yeniden anlatmakta ve gelene
Tükendi
Modernlik felsefi kuruluşunda kehanetin güçlü çağrışımlarını bilimsel kesinlik arayışıyla sınırlamıştır. Descartes kesinlik araştırmasında meşhur "cin"i başından savarken kahinin yerini modern bilim adamı/filozof alır. Ne var ki Descartes'ın kendisi de bir modernlik kehaneti koymaktan geri kalmaz. Buna göre, modernlik şaşmaz yasalarla düzenlenen, doğanın nesneye dönüştüğü, şeylerin ve toplumun apaçık olduğu bir kesinlikler evrenidir. Bu ilk modernlik kehanetini, modern toplumun ilk eleştirmenlerinden bir
Tükendi
Çin mitleri, bize, dünyanın en eski ve en zengin uygarlıklarından birinin, etrafındaki dünyayı nasıl gördüğünü anlatır. Bu mitler de onları üreten uygarlık gibi gelişkin, karmaşık ve zengindir. Çok uzun bir sözlü tarihleri vardır. Milattan önce beşinci yüzyıldan başlayarak parçalar halinde yazıya geçirilmeye başlanmışlardır. Ancak bu parçalar kısa ve dağınıktır. Tarih boyunca aynı öyküler, aynı efsaneler, aynı sözlerle tekrar tekrar yeniden yazılmış, buna karşın bir bütün halinde derlenmeleri yoluna gidilme
Tükendi
Dünya tarihinde İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en çok ölüme yol açan savaş Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin topraklarında yaşandı. Kongolu sayısız milis grubunun yanı sıra 11 ayrı devletin ordularının da dâhil olduğu ve kimileyin "Afrika'nın Birinci Dünya Savaşı" diye adlandırılan bu savaşta yaklaşık 4 milyon insan hayatını kaybetti. Üstelik bu savaştan birkaç yıl önce, aynı topraklarda büyük ölçekli bir savaş daha yaşanmıştı: Birinci Kongo Savaşı. "Kongo Savaşları" diye anılan bu iki savaş, Sahraaltı Afrik
Tükendi
Bu kitap, yazarlarının belirttiği gibi, iktisadi düşünce tarihi alanında eşi olmayan bir eserdir. Yazarlar, sosyal bilimler alanında yazılmış herhangi bir kitabın tarafsız olamayacağını vurgulayarak, yazdıkları kitapta tarafsız olmadıklarını belirtmektedirler. Nitekim insanın insan olarak sahip olduğu potansiyelleri gerçekleştirmesi gerekliliğine yaptıkları vurgu, taraflarını ortaya koymaktadır. Bu nedenle insanların kendilerine ve emeklerinin ürünlerine yabancılaşmalarının yanı sıra işsizlik, tüketimcilik,
Tükendi
Günümüzde kentler ve kent yaşamı, konuyla ilgili çoğu sosyal bilimcimizin çeyrek yüzyıl öncesine kadar yaptığı gibi, kenti tanımlayan bazı temel ölçütleri devreye sokarak incelenebilecek bir alan olmaktan uzaktır. Bu durumun anlaşılması kolay ilk nedeni; çağcıl kentlerin aldığı yeni görünümlerle, yani kentsel evrimleşme süreciyle ilgilidir. Yeni kent formları, teknolojik gelişmeler ve küresel dönüşümler tarzındaki yapısal unsurlarla birlikte, kentsel gündelik hayat ilişkilerinin değişen seyri, iş ve ev yaşa
Tükendi
Kapitalist kalkınmanın getirdiği adaletsizliklere karşı isyandan doğan sol, sürekli . çoğu kez acı verici bir şekilde, kapitalizmin dinamiklerine ve kapitalist toplumların değişen boyutlarına ayak uydurmak zorunda kalmıştır. Bu kitap, sol partilerin ve merkez sol hareketlerin 1970'lerden beri çevrelerinde gelişen büyük değişimlere nasıl tepkiler verdiklerini ele almakta ve bu bağlamda özellikle Soğuk Savaş'ın ardından merkez solun kendini içinde bulduğu Keynesçilik sonrası küresel siyasi dünyayı keşfedip bu
Tükendi
Gücün birçok yönü vardır: hepsi bırDirıne Dir aoKumanın ıpıiK-leri gibi örülmüştür. Birini diğerinden ayıramayız çünkü dokuma bir bütün olarak her bir ipliğin doğru şekilde ve doğru yerde kullanımıyla yaratılmıştır. Bu kitap sekiz gücü anlatıyor olmasına rağmen, esenlik halini sağlamak üzere başka birçok güç de onlarla birlikte dokunmuştur. Bu sekiz gücün etkin olabilmesi için onlar da kendi aralarında birbirine örülmüş olmalıdır. Bu olumlu özelliklere dokunup günlük davranışlarımıza temel olacak şekilde ku
Tükendi
Düşünce tarihi çalışmalarının bir klasiği daha Türkçede. Quentin Skinner'ın ilk kez 1978 yılında yayımlanan iki ciltlik araştırması, onu Batı siyaset düşüncesinin en önemli tarihçilerinden biri haline getirmiştir. İngiliz tarihçi, Modern Siyasal Düşüncenin Temelleri'nin bu ikinci ve son cildinde, kitabın ilk cildinde başlattığı soruşturmayı bu kez Avrupa'da Reform döneminin din savaşları üzerinden devam ettiriyor. Reformasyon'un dinsel ayaklanmalarının paradoksal biçimde seküler devlet ve siyaset kavramlar
Tükendi
Michel Foucault'nun bugün büyük ölçüde Türkçede de yayınlanmış olan Collège de France derslerinde geliştirdiği yönetimsellik çözümlemesi, 'modern devletin soybilimi' ile 'modern öznenin soybilimi' arasındaki dâhili bağa işaret eder. Böylelikle Foucault, 'biyopolitika' ve 'ırkçılık', 'özgürlük' ve 'güvenlik', 'sosyal devlet hizmetlerinin çözülmesi' ve 'kendi kendine yeterlilik' ve 'kendilik kaygısı' eğilimlerinin giderek artması arasındaki yakın ilişkileri serimlemeyi başarır. Nitekim neoliberalizm yeni bir
Tükendi
Erhan Akarçay, Beslencenin Sosyolojisi kitabında yeme içme gösterisinin altında yatan sosyolojik ilişkisellikleri orta ölçekli bir kent üzerinden ele alıyor. Yazar siyasetsizleştirilmiş bir alanı orta sınıfın koordinatlarında gezinerek yeniden politikleştiriyor. Bunu yaparken disiplinlerarası bir bakış açısıyla siyasetten sosyolojiye; sosyolojiden antropolojiye kalemini cesurca dokunduruyor. Akarçay, tüm bunları yaparken arka planda etkileyici bir film müziği gibi alan araştırmasının yapıldığı Eskişehir'in
Tükendi
Günümüz sosyolojisi; kuramsal bakımdan oldukça çeşitlidir, çok geniş bir konu aralığını kapsar ve toplumları analiz etmek için geniş bir yelpazedeki araştırma yöntemlerini kullanır. Sosyolojinin bu özelliği, içinde yaşadığımız giderek daha fazla küreselleşen sosyal dünyayı anlama ve açıklama girişimlerimizin kaçınılmaz bir sonucudur ve bilindik kavramlarımızın yeniden değerlendirilmesinin ve yeni kavramlar oluşturulmasının zorunlu olduğu anlamına gelir. Bazı sosyolojik kavramlar uzun süredir kullanılmaktad
Tükendi
Chris Horner ve Emrys Westacott'un en temel iddiası felsefi düşünmenin, sanılanın aksine, herkes tarafından gerçekleştirilebilecek bir uğraş olduğudur. Bu iki profesör günlük hayatta karşımıza çıkabilecek durumlarla zenginleştirip, basit bir dille yazmış oldukları bu kitap hakkında şunları söylemektedir: "Bu kitap, bazı felsefi problemler üzerinde düşünmeye başlamayı arzu eden insanlar için yazılmıştır. Bu kitabı okumak için felsefe hakkında daha önceden bilgi edinmiş olup olmamak önemli değildir. Bizim bi
Tükendi
Anadolu Selçuklu ve erken dönem Osmanlı tarihini anlamlandırabilmek için bu devletlerin kendi tarihleri kadar Bizans İmparatorluğu tarihine de bakılması gerekmektedir. Elinizdeki çalışma, Türk kökenli hanedanların -yönetici kadroların- tarihinin başladığı 11. yüzyılda ve sonrasında Anadoluda ne türden bir iktisadi-sosyal yapı bulunduğunu ve hâkim yerel nüfusun nasıl bir dünya görüşüne sahip olduğunu anlamaya yönelik olmak üzere ülkemizdeki tarih araştırmalarına küçük bir katkı niteliğindedir. Bizans tarih
Tükendi
kampfplatz'ın 10. sayısı, bırakınız yazmanın, nefes almanın zorlaştığı bir atmosferin ürünü. Suruç'un Temmuz'u, Ankara'nın Ekim'i, Sur ve Cizre'nin bugünü, soruşturmaya uğrayan meslektaşlarımız gerçek­liğimizdir; bunlar bizleriz; ne yazı, ne söz, ne bir kelime, ne de bir analiz nesne­si... Şimdi katliamların sanatı, müziği, edebiyatı ve bilimi nasıl tükettiğini tecrübe etme zamanı. Türkiye'nin yörüngesi kaydı. Uzun bir zaman güneş ışığı alamayacak.
Tükendi
Dadi Janki, dünyada milyonların hayatlarında derin bir etki yaratan, yapısal ve disiplin içeren bir ruhsal gelişim yönteminin öncülüğünü yapmış, kendisi örneği olmuş ve onu tüm dünyayla paylaşmıştır. Dadi Janki, Brahma Kumaris Dünya Ruhsallık Üniversitesi'ne 1937 yılında, 21 yaşındayken katıldı ve kısa zamanda Hindistan'ın ilk kadın ruhsal liderlerinden biri oldu. Yerleşmiş dini, toplumsal ve kültürel kuralların ötesine geçerek, evrensel ruhsal gerçekleri ele aldı, kendi hayat laboratuarında onlar üzerinde
Tükendi
Eski İran'ın geleneksel öyküleri iyi ile kötü arasındaki mücadeleleri, tanrıların zaferlerini, kahramanların maceralarını, efsanevi kuş Simurg gibi doğaüstü varlıkları anlatır. Bu öykülerin çoğu da İran'ın İslam öncesi dönemi hakkında bildiğimiz başka pek çok şey gibi Avesta kaynaklıdır. Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta'nın kimi bölümlerinin geçmişi, MÖ 1400 ile 1200 arasında bir tarihe kadar uzanır. Avesta, Zerdüşt peygamberin sözlerinin ve Bilge Tanrı Ahura Mazda'nın hikayesinin yanı sıra Zerdüştlük
Tükendi
Siyaset Bilimci Deniz Yıldırım ve Evren Haspolat, daha önce yine yayınevimizden çıkan Değişen İzmir'i Anlamak başlıklı derleme çalışmalarında izledikleri yöntemi bir kere daha izliyor ve bu kez Karadeniz'in dönüşümünü sosyal, ekonomik ve siyasal yönleriyle anlamamıza katkı verecek, güncelle teoriyi harmanlayan bir bakışla birbirini bütünleyen makaleleri okuyucunun dikkatine sunuyor. Bu açıdan Değişen Karadeniz'i Anlamak, Değişen İzmir'i Anlamak'tan sonra serinin ikinci kitabı olarak da görülebilir. Karadeni
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 423 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4