Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 423 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Değerli okur, Yaşınız, inancınız, siyasi görüşünüz, kökeniniz, mesleğiniz hatta eğitim seviyeniz ne olursa olsun, bu kitapta farklı perspektiflerden yapılan söyleşiler hepimizi ilgilendiriyor: Dert hepimizin derdi. Çünkü biliyoruz ki hepimiz aynı çatı altındayız ve bu ev hepimizin; yangın sararsa herkesi yakacak. Atatürk Cumhuriyeti’nde son 10-15 yılda neler oldu? Türkiyemizi ve coğrafyamızı ne bekliyor?Bizlere anlatılanlarla gerçekler farklı mı? Dün söylediğinden bugün çark edenler, nabza göre mi şer
Tükendi
20. yüzyıl operalarında; opera süresi kısaltılmış, dekor ve kostüm sadeleştirilerek politik söylem barındıran, toplumsal güncel konular ele alınmıştır. Böylece geleneksel operadaki karakter dağılımı bozulmuştur. Örneğin Alban Berg'in Wozzeck'indeki fakir karakterler pasaklı, rahatsız edicidirler. Bunlar, toplumca reddedilmiş, gerçek karmaşa ve zorlukların baskısında ezilmiş fahişe, hırsız ve askerlerdir. Yine Alban Berg'in Lulu adlı operası, doğal insani ahlakı ile ikiyüzlü burjuva ahlakını karşı karşıya g
Tükendi
Tarih açısından bakıldığında İstanbul olağanüstü bir ev sahibidir. İstanbul’da adına Altın Boynuz da denilen Haliç ile alakalı beni çok şaşırtan bir olay örgüsüyle karşılaştım. İstanbul’un kurulması, Türklerin eline geçmesi, II. Bayezid’in tahta çıkması, Cem Sultan’ın öldürülmesi derken olağanüstü bir sanatçı olduğunu düşündüğüm Michelangelo’nun İstanbul’da Mimar Sinan ile tanışmasına sürüklenen bir hikaye yakaladım. Dahası, bu topraklarda aşık olduğu kadının izine rastladım.
Tükendi
(...) biyo-noetika, Aristoteles'in insan olarak andığı varoluş formuna doğrudan tekabül eder. Zira insan, Aristoteles'te, kendi potansiyelini kendinden barındıran, ancak bu potansiyele başkaları -ile- birlikte ulaşabilen topluluksal bir varlık olarak ele alınır. Bu yönüyle insan, kendi potansiyelini akıl(nous) yoluyla kendinde mahsus bir içkinlik olarak kavrayarak, yani kendini kendinde bir aşma nesnesine indirgeyerek kendi potansiyeline erişebilen bir canlı türüdür. Nous'un, yani aklın işlevi, tam da bu an
Tükendi
Açık ve kolay anlaşılır bir dille yazılan bu bilim ve teknoloji araştırmaları giriş kitabında bilim ve teknolojinin insan topluluklarının sosyal inşaları oldukları vurgulanmaktadır. Kitaptaki örnek-olay araştırmaları bilimlerin dinle sınırlarından sayborglar, robotlar ve üreme teknolojilerine kadar çeşitli alanları içermektedir. Öğrenciler bu kitap sayesinde bilim ve teknoloji araştırmalarının ne olduğunu hızla kavrayacaklardır. Randall Collins, Pensilvanya Üniversitesi Bilim savaşlarının ortasında bu kit
Tükendi
Batı'da 1970'lerin kültürel devrim ortamında yaşanan Feminizm tartışmaları ve bu tartışmaların dümen suyunda gelişen özgürleşme hareketleri, cinsiyetin esasen ortak pratikler aracılığıyla, çıkar ve iktidar ilişkileri ekseninde ve toplumsal süreçlerde inşa edildiğini ileri sürerek, erkek ile kadın arasındaki farklılıkların doğuştan geldiği, doğal ve aşılmaz olduğu inancına meydan okudular. "Toplumsal cinsiyet" kavramı ve kuramları, toplumda cinsiyet ayrımcılığını ve eşitsizliğini meşrulaştıran, erkek egemenl
Tükendi
Çağdaş Fransız felsefesi, ülkemizdeki felsefe araştırmacılarının ve okurlarının önemli kısmının ana ilgi odağını oluşturmaktadır. Özellikle gençlerin ilgisini bu filozofların düşünmedeki ayrıntıcılıklarına, sorgulamadaki kılı kırk yarıcılıklarına, yaşamla iç içeliklerine ve ifade becerilerine duydukları büyük hayranlık beslemektedir. Buna karşın felsefe tarihinin başka kısımları gibi bu kısmı için de, ilgili düşünürleri aynı cilt içinde ele alan az sayıda çalışmaya sahibiz. Bu filozofların ürettiği felsefi
Tükendi
Siyasetçilerin, yeri geldiğinde yalanı bir araç olarak kullandıkları, tarihte sayısız örnekle sabittir. Bu durum en başından itibaren birçok düşünürün aklını meşgul etmiş, Platon, Machiavelli ve yakın tarihte Leo Strauss gibi birçok önemli ismi yalanın siyasetin harcında bulunduğunu ileri sürmeye, siyasetçilerin ve devlet yöneticilerinin halka en azından "devletin bekası" veya "toplumun selameti" adına "soylu" yalanlar söylemelerini meşrulaştırmaya itmiştir. Bu bakımdan Nazilerin dehşet verici propaganda ay
Fırat Mollaer Yerliciliğin Retoriği'nde "bu ülke"yi düşünmenin hakim biçimlerini sorgularken toplumsal-siyasal meseleleri kültürel mevzulara indirgeyen kültürelciliğe güçlü bir eleştiri yöneltiyor. Buna göre, yerlicilik kültürü bir kavga silahına dönüştürüp toplumu ve siyaseti kültürün bir uzantısı olarak kurgular. Yerlicilik "yerli"den çok "yerli olmayan"la ilgili bir söylemdir, hatta "yerli olmayan"ı inşa etmenin bir yoludur. Öte yandan, yerlicilik kültür silahını "yerli olmayan"a yöneltmekle kalmaz, raki
Tükendi
Elinizdeki kitap, Türkiye politik sinemasının Yılmaz Güney’den İtibaren şekillenmeye başlayan ve günümüze kadar uzanan kimi momentlerini farklı konumlanışlar üzerinden ele alıyor. Bunu yaparken, ele alınan filmlerin bizi çağırdığı manzarayı, almaya zorladığı konumları ve tanıklık etmeye davet ettiği hakikatleri göz önüne sermekle yetinmiyor. Pürüzsüzleştirilen manzaraların, gizlenen konumların ve üzeri örtülen hakikatlerin bir dökümünü de çıkarmaya girişiyor. Bu yüzden yalnızca, perdeye yansıttığı manzarayl
Tükendi
Durkheim sosyolojisi Türkiye'de yalınkat bir biçimde alımlanmıştır ve bunun ülkenin politik tarihine özgü temel sebebi, onun Cumhuriyet'in kuruluş momentindeki iktidar tekniklerinin teorik yakıtına indirgenmek ve homojenleştirici bir modernist milliyetçilik gövdesine yapıştırılmak suretiyle arkaik bir pozitivizm / anti-pozitivizm anlatısına hapsedilmiş olmasıdır. Durkheim'ı belirli etiketlere (‘pozitivist', ‘organizmacı', ‘ahlâkçı', ‘düzen teorisyeni', ‘yapısal-işlevselci' vb.) kapatan, sosyoloji tarihine ö
Tükendi
"Gündelik olanın diğer özellikleri ne olursa olsun, en temel niteliği şudur: Gündelik olan ele avuca gelmez, kaçar." Maurice Blanchot, The Gaze of Orpheus and other Literary Essays Sıradanlığı, aşinalığı ve rutinliğiyle gündelik hayat uzun zaman boyunca araştırmaya değer bir konu olarak görülmedi. Ekonomik, siyasi ve toplumsal yapılar tarafından baştan sona kuşatıldığı ve belirlendiği düşünülen gündelik hayat hep ikincil ve yan bir ürün olarak sayıldı. Nitekim bu alan heterojenliği, karmaşıklığı ve dinam
Tükendi
Uzun zamandır Üçüncü Yol tartışmalarına katılmıyorum; ama Orta Yol yeniden heyecanlanmamı sağladı." -Anthony Giddens ( Üçüncü Yol kitabının yazarı, İngiliz İşçi Partisi Teorisyeni London School of Economics, Londra ) "Orta Yol'da bir ideoloji ilk kez nörobilimsel verilerle temellendiriliyor. Hira; sosyal demokrasi adına, hem de Türkiye'den çok güçlü bir ses veriyor." -Sherl Berman ( Sosyal Demokrasi Zamanı ve Politikanın Üstünlüğü kitaplarının yazarı Columbia Üniversitesi, New York )
Tükendi
Kadın sağlığı; ruhsal, zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel iyiliği içermekte ve fiziksel olduğu kadar, hayatın sosyal, politik ve ekonomik boyutu tarafından da belirlenmektedir. Yazar da eserinde mesleki deneyimleri ve gözlemleri çerçevesinde kadınların doğal halleriyle gündelik hayatta kapladıkları izleri sürmektedir. Nihayetinde yaşam pratikleri içinde belirleyici olan özneler değil bireylerin ilişkileri olduğundan kadın-erkek ilişkisi cephesinden kadın anlatılmaya çalışılmıştır. Aşırı bağımlılık kiş
Ne kadar da çok değişimden söz ederiz! Lâkin ne kadar değiştiğimiz üzerine ne kadar da az söz ederiz! Her şeyin değiştiğini biliriz de payımıza düşeni ihmal ederiz. Kendi elimizle değiştirdiğimiz dünyaya isyan ederiz de elimizi yıkamayı bir türlü düşünemeyiz. Ya kendi elimizle inşa ettiğimiz ikonlara ihtiramda bulunur ya da onları yıkmak için yine ellerimizi kullanırız. Kâbil'e eyvahlar ederiz de kaç Hâbil'in katili olduğumuzu ya da katline şahitlik ettiğimizi yargılayamayız. Bizden öncekilerin elleriyle se
Tükendi
2011 yılında Norveç'te gerçekleştirilen ve 77 masum insanın ölümüyle sonuçlanan kanlı terör saldırıları bazı gazeteler ve televizyonlar tarafından ilk anda köktendinci Müslümanlarla ilişkilendirildi. Fakat kısa süre içinde bu saldırıları aşırı sağcı, ırkçı ve beyaz bir Norveçli saldırganın düzenlediği ortaya çıktı. Bu gazeteleri ve televizyonları erkenden böyle hatalı bir yargıda bulunmaya iten neydi? İsviçre, ülkede sadece dört minare bulunmasına rağmen yeni minarelerin inşa edilmesini neden yasakladı? Aşa
Tükendi
Edip, görülemeyeni gören, dile getirilemeyeni dillendiren, söze dökülemeyeni söyleyebilendir. Edip, herkesin gördüğüne yalnızca kendisinin görebildiklerini, herkesin söyleyebildiklerine yalnızca kendisinin söyleyebildiklerini katar. Umumun inşa ettiği gerçekliğin ötesine geçip, gerçekliği şahsen inşa eder. Gerçekliğe arkasını dönmez, onun içine nüfuz eder. Gerçekliğin seyircisi değildir o, gördüğünün içindedir ya da içinde bulunduğunu görendir. Şair bazen üzerine örtülmüş peçeyi kalemiyle yırtar bazen de k
Tükendi
Beyaz adam kıtayı ayakları altında çiğnemeye başlamadan önce o muhteşem tabiatın içinde "vahşi" diye yaftalanan ama hiç de öyle olmayan bir hayat vardı. Bir gece baskına maruz kalıp da yok edilmeden hemen önce içlerini ısıtan bir ateşin etrafında toplanmış gençlere ve çocuklara öyküler anlatıyordu ihtiyarlar. Yanan ateşin dalgalanan alevlerine bakarak hülyalara dalıyordu dinleyenler. Genç Kara Geyik, sevdiği kızla evlendiği günün hayalini kuruyordu. Küçük Atmaca, büyüyüp babası gibi yiğit bir adam olacağı g
Tükendi
Makam odamda masamın karşısındaki duvarda cilalı ceviz çerçevede Cumhuriyetimizin efsane adalet bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un şu veciz sözü yazıyordu: Cumhuriyet Savcıları... Meriç kıyısında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sabanından tutunuz da bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan, Bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından siz sorumlusunuz." Yargıtay Onursal Üyeliğinden emekli olan yazar; 40 yılını geçirdiği yargı görevinde yaptığı veya y
Tükendi
Türkiye dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden birisidir. Yapılan son tahminlere göre, Fransa'nın 115 yılda ya da İsviçre'nin 85 yılda geçirdiği yaşlanma sürecini Türkiye 15-20 yıl içinde tamamlayacaktır. Karşı karşıya kaldığımız soru, Türkiye nüfusunun ne kadar genç olduğu sorusu değildir. Türkiye nasıl yaşlanmaktadır? Yüzyılın sonunda Türkiye'nin nüfus yapısı nasıl değişecektir? Değişen nüfus yapısı sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınmayı nasıl etkileyecektir? Yaşlanma Türkiye için demografik bir hediye
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 423 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1