Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 58 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Siz farkında değil misiniz ben ölüyorum. Zarifoğlu`nun satırlarından aldım darbelerimi, Kısakürek'in sözleri ile vuruldu beynim, Karakoç`un Monoroza`sız geçirdiği gecelerde buldum beni, Pakdil`in Kudüs'e olan sevdası hançer vurdu kalbime
Tam zamanıydı çocukluğu sevmenin. Ağa kızı ile genç, yoksul bir ırgat hiç sevebilirler mi? Aynı gönül duygularını paylaşabilirler mi ? Eh! Bir kere oldu onlarınki hem de uğrunda ölünecek kadar. Korkuyu sevmek, esrarına banmak yavan ekmeğin . Olamayacak umutlar beslemek çocukça, ve uzun up uzun yarınlara hayalleri asmak. Bir şans daha istemek kaderinden. Olur ya belki gerçekleşir hayaller ve umutlar diye çıkılan mutluluk yolunda. Her şey yolunda giderken gizli ve sarhoş bir elin parmakları tetiğe uzanır mut
Babalar ne araba bırakır, ne ev, ne de başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakır. Merhum babamız bize bir Zenbil bıraktı.Bu Zenbilname'nin içine, yaşanmış hikâyeler, değişik konular, atasözleri, deyim ve terimler, kıssalar ve derin mesajlar konulmuştur. O kadar farklı şeyleri konulmuş ki bu Name'yi merakla okuruz inşallah. Herkese hitap eden bu Zenbilname ders veren ibretlik meseleleri barındırıyor.Mesela; Yaşlı bedevi, çölde ağır ağır ilerliyordu devesinin sırtında. Uzaktan bir karaltı gördü
Tükendi
"Modern hayatta din nasıl yaşanır? İslam, günümüzde nasıl anlaşılmalıdır? Antimaterie (Allah'ın ruhundan üflemesi) olan içimizdeki Öz, bizi nasıl yönlendiriyor? İnanmama özgürlüğü nedir? Kafir kime denir? İslam, Şintoizm ve Budizm'in ortak yönleri nelerdir? Helal gıda diye sunulan yiyecekler gerçekten İslami mi? Din mi şartlara uymalı, şartlar mı dine uymalı? Cinsiyetçilik ve cinsiyet ayrımı nedir? İslamilik mi, ahlakilik mi? Alkol haram mıdır?" gibi cesur sorular soruyor ve bu sorulara hem bilimsel
Tükendi
Yorgundum hiç olmadığım kadar.. Ayağa bile kalkamıyordum. Yaşadığım şoklarla birlikte arkadaşım Berna'ya -kızıma iyi bak, ben bakamadım, yapamadım, kızım beni affetsin.. Onu yarı yolda bırakıyorum- diyerek mesaj atmışım. Berna Sabahattin hoca'ya acil bilgisayardan mesaj atmış, beni yolda yere düştüğüm yerden alıp doğru hastahaneye götürdüler. Ağlamalarım durmadığı için pisikiyatriye yatırıldım. Serum takıldığını, bana bir bardak su verdiklerini hatırlıyorum, sonrasını hatırlamıyorum. Aradan iki gün geçmiş
Bu kitap kimin eline geçer ise artık onun için HAKİKAT'a bir yolculuk başladı demektir...!!! Bu yolculukta sizlere lazım olan tek şey Hz. Ebubekir r.a' da bulunan Sıddıkıyed'tir. Soruyu var eden, cevabı yok etmez, sadece gizler...
Kendisini aldatan kadını öldürmek isteyen bir adam. Aşkı için mücadele eden bir kadın. Şehirde işlenen ve ülke gündemini meşgul eden seri cinayetler.
Ağlayarak gözlerimizi açtığımız şu kısacık hayatta, ne kadar da çok üzüldük öyle değil mi? Ne kadar çok şeyi sorun edip günlerce uykusuz kaldık. Dilimizden hiç düşürmedik sitem sözcüklerini. Hep beni mi bulur bu dertler diye avazımız çıktığınca bağırdık. Kapadık gözlerimizi ve yüreğimizi, şükür kapısına hiç varamadık. Oysa bir kelebek ömrü kadardı yaşamımız. Sadece bir bahar görüp, çok uzak diyarlara göç edecektik. Bir daha değmeyecekti hüzün taşıyan rüzgârlar tenimize, bir daha ağlamayacaktık. Ama olmadı,
İki gün kar yağmıştı. Yerde kar otuz santimin üstündeydi. Sürekli gidilip gelindiğinden mevzilerle bölük arasında bir kişi gidecek kadar yol oluşmuştu. Rahat gidilip gelinebiliyordu. Bu gece daha da soğuktu, her bir saatte nöbetçi değiştirilecekti. Nöbete komandolar çıkacak, jandarmalar hazır kıta bekleyecekti. Bölüğün doğusunda tel örgünün içinde yakındaki köyün mezarlığı vardı. Üç tane mevziimiz bu mezarlığın içindeydi. Bu gece hava bulutsuzdu, dolunay vardı. Ay, nur topu gibi parlıyordu. Yerde de kar olu
İki gün sonra, öğretmenler günüydü. Ahsen için bugünün önemi büyüktü. Heyecanlıydı, gururluydu... Birden, akardeyonunu özlediğini fark etti. Mutlu anlarının arkadaşıydı, akardeyonu... Serap ise, resim çalışmaları ile meşguldü. Ahsen, okulun kapısından girerken, bir an durdu. Bugünü yaşadığı için şükretti. Babasının hayali belirdi gözlerinin önünde. "Ruhun şad olsun babacığım, küçük kızının bugün mesleğinde ilk günü. Yarım kalan görevini ben tamamlayacağım. Çok isterdim bugün yanımda olmanı..." "Bir öğretm
On gündür aç bırakılan vahşi kurtlar, on gündür aç ve susuz, bitkin düşmüş kraliçe ve aşığına saldırdı. Kral, bu vahşeti herkesin seyretmesini emretmişti. Bakmayan olursa, o da tıpkı şimdikiler gibi cezalandırılacaktı. Vahşet son bulmuştu. ?Kurtları yakalayıp, canlı canlı yakın!" diye emretti Kral, yeniden. Askerler her verilen emri eksiksiz yerine getirmekteydi. ?Kraliçeyi parçalayan kurtların küllerini," diyerek, altın asasıyla güneyi gösterdi. ?Oradaki denizin ortasına dökün! İhanet cezalandırılmıştı...
Tükendi
MERHABA Babasının gömülmesi gereken mezara kendini gömen bir çocuk. Yazılmayı bekleyen hikâyesinin yorulduğunu beklemek, Yorgunlar, bitkinler ve sancı odaları Oyunu eyleme, eylemi oyuna dönüştüren kısacık yaşamlar. Kocaman yürekli doktor ve hemşireler. Vahşi kapitalist bir çağda, yaşama karşı direniş, sana ait olanı, seni senden alıp götüren illet hastalıklar, çağın centilmenlik maskesinin altındaki, canavarlık, insanlık ve onur kalelerinin düşürülmesi. Çocuklar ölmesin diye ölenlerin sayısının çoğalm
Tükendi
dost kendimi bildim bileli çevremde kimse olmadı. babam sürekli çalışıyordu, adamla şu yaşıma kadar ettiğimiz toplam kelime sayısı onbini geçmez. kardeş, kuzen vs... olmadı. bir dayım vardı, onu da senede gördüğüm 1 haftaydı; yirmisinden sonra onu da görmedim. sık sık şehir değiştirdiğimiz için kalıcı arkadaşlıklar edinemedim. kısacası yalnız bir çocukluk ve gençlik geçirdim. bu nedenle her işimi kendim görmeye, her eksiğimi kendim kapatmaya çalıştım. bazılarının "ata, sen de her şeyi biliyorsun; bir şeyi d
Tükendi
O hep insandan yana oldu, Hacer-ül Esved'in (kara taş)ın kararması en çok onu üzdü. İnsanoğlunun şeytanla mücadelesinde çok emek harcadı. Getirdiği tüm mesajlar ya yalanlandı, ya göz ardı edildi, ya da zaman içerisinde insanın nefsindeki tutkular ya da hevalar yüzünden çarpıtıldı. İşte bu kitap bunu hikaye edinmek için hazırlanmıştır..
Tükendi
O, yaşama yukarıdan bakardı. Hoşgörülü, esprili, bilgili... Kuruntulardan, can sıkıcılığından, uzak bir yanı vardı. Nobran insanları bile dize getirecek enerjiye, sabra sahipti... ?Yaşamın tümü, örülen bir duvardır! Her insan kendi duvarını ören bir duvar ustasıdır. Kimi mahir, kimi acemi olsa da... Ve anlar o duvarın tuğlalarıdır!" derdi... Banyodan çıkıp salona yöneldiğimde aklımın dibine vurmuş sorularla meşguldü beynim; ?...Mutluluk insanlar için sıradan bir şeye dönüşürse ne olur? Ortada hiçbir ned
Tükendi
Her şeyi bulduğunuz gibi bırakın, gökyüzünü, mesire alanlarını, deniz kenarlarını, martıları, kedileri, köpekleri, kuşları, sinekleri ve sivrisinekleri, böcekleri ve hamam böceklerini, vapurları, arabalı feribotları, şarkıları, türküleri (remix yapmayın lütfen), gülleri, bülbülleri, laleleri, şehirleri, bir yerden bir yere giden otostopçuları, seni sevi- yorum kelamlarını ve sizi gerçekten seven insanları, evet özellikle insanları bulduğunuz gibi bırakın, sizden sonra da bir hayat kalsın, son kullanma tarih
Tükendi
-Kendi kültür ve değer yargıları öğretilmeyen insanlar, dış etkilere açık hale gelen insanlardır. . İnsanlar bir şeyin aslı varken, taklitlerine pek itibar etmez, belki beğenir ama bunlar kalıcı takdirler değildir. -Gençlerimiz hayatı ve çalışmayı televizyon ekranlarında yansıyan, film yaşantısına özenerek yetişmekte, büyümektedir. Bu şekilde yetişen gençlerin, kendi milleti ve kendi kültürüne yabancılaşmakta, özünden kopmaktadır -Eğitim için mi eğitim, insanlar için mi eğitim buna karar verip hareket etmem
Tükendi
Sevgili Gençler, ağabeyleriniz ve ablalarınız olarak hazırladığımız bu kitapta sizler gibi Anadolu'da yetişen tertemiz gönüllerin bir arada toplandığı ve yalnızca sevginin bütün olumsuzlukları yok ettiği üniversite yaşamında sizler için derlediğimiz üniversiteye hazırlık sürecinde; meslek lisesinden üniversite kazananları, üst üste dördüncü kez sınav sonucunda başarıyı yakalayan bir anlayışı, iki yıllık üniversiteden dört yıllık bir üniversiteye geçiş yapanı, ilk senesinde kazananları, özellikle de üniversi
Tükendi
Eserimizde işlemeye çalıştığımız tüm bu konuları üç büyük kutsal kitap olan Tevrat, İncil ve Kur'an'ı asıl pusula olarak aldık. Sonra bu kitaplarda bahsedilen bazı peygamber kıssaları kronolojik sırayla anlatılarak dönemlerindeki problemlerden bahsettik. Allah elçileri kendi dönemlerinin sorunlarını akli metotlarla, yaratıcılarının da yardımıyla, çözmüş ve birey ve halkları özgürleştirmişlerdi. Bununla birlikte halklara özgürlük getiren peygamberlerin soluk aldığı topraklar nasıl olduysa kendilerinden sonra
Tükendi
Fahrettin Alay, şiir aşığı sihirli kalemini yıllar sonra gül kokulu hazine sandığının kilidine dokundurdu..Bu dokunuş onun yüreğindeki öyküleri kâğıtla buluştururken okurunu da birbirinden güzel yirmi öyküye kavuşturdu. Yazar sıcak, samimi, akıcı üslubuyla, okuyucunun kendini bulacağı etkili karakterler ve olaylarla Gözlerin Gönlümde Asılı" diyerek edebiyat dünyasına kocaman bir "merhaba" ile gülümsüyor. Onun öykülerinde sadece aşkı, ayrılığı, mutluluğu, hüznü, çaresizliği değil; Iğdır'ın kayısı kokusunu du
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 58 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1