Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 361 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Üç Kuzucuk Geri Döndü Bu tatlı kuzucuklar, bizim kendi kuzucuklarımızdan çok da farklı değiller. Oynamak, eğlenmek, güzel zaman geçirmek istiyorlar. Bu nedenle kimi zaman söz dinlemek istemiyor, inatlaşıyor, zaman zaman da başlarını derde sokuyorlar. Büyük Şenlik Günü Güzel bir limonata yapmak kolay mı? Büyük şenlik günü için en güzel limonatayı acaba kim yapacak? Herkes kendi başına çalışırsa limonatalar nasıl olur? Çok tatlı, çok ekşi limonatalar için çözümü kim bulur?
Tükendi
Üç Kuzucuk Geri Döndü Bu tatlı kuzucuklar, bizim kendi kuzucuklarımızdan çok da farklı değiller. Oynamak, eğlenmek, güzel zaman geçirmek istiyorlar. Bu nedenle kimi zaman söz dinlemek istemiyor, inatlaşıyor, zaman zaman da başlarını derde sokuyorlar. Annemiz Pasta Yapacak Her zaman aynı şeyleri, aynı biçimde yapmak için çekişiyorlar. Havhav amca on yumurtayı nasıl üçe bölebilir ki? Yumurtaları nasıl taşıyacaklar? Anneleri kocaman, güzel bir pasta yapabilecek mi?
Tükendi
Üç Kuzucuk Geri Döndü Bu tatlı kuzucuklar, bizim kendi kuzucuklarımızdan çok da farklı değiller. Oynamak, eğlenmek, güzel zaman geçirmek istiyorlar. Bu nedenle kimi zaman söz dinlemek istemiyor, inatlaşıyor, zaman zaman da başlarını derde sokuyorlar. Yeşil Çimenler Çimenler her zaman yemyeşil olmaz. Ama onlar her zaman yeşil çimen yemek istiyorlar. Havhav Amca'nın bulduğu çözüm sağlıklı bir çözüm olacak mı acaba? Doktor Mö durumu nasıl düzeltecek?
Tükendi
Üç Kuzucuk Geri Döndü Bu tatlı kuzucuklar, bizim kendi kuzucuklarımızdan çok da farklı değiller. Oynamak, eğlenmek, güzel zaman geçirmek istiyorlar. Bu nedenle kimi zaman söz dinlemek istemiyor, inatlaşıyor, zaman zaman da başlarını derde sokuyorlar. Oyun Parkında Çok sevdikleri dönen salıncakları kendi başlarına çalıştırıp kimsenin yardımı olmadan binebilecekler mi acaba? Hadi bindiler diyelim, doyasıya döndükten sonra inmeyi de başarabilecekler mi?
Tükendi
"Savaş boyunca tüm taraflar anlamı dilden koparılmış konuşmalar yaptı durdu. Değişik dillerde, ‘Savaş hiç bitmedi, bir daha da anlamlı konuşmalar dinleyemeyeceğiz,' diyen kişi milyonlarca yıl önce intihar etmişti. Bunu anlatan resimli çerçeveler eskidikçe yenilendi ve kapıların girişindeki karınca duasının yanı başına asıldı." Ahmet Balad Coşkun'un yeni romanı Gülüşün Çürümüş Menteşesi, savaşı ve göçü anlatıyor. Suriyeli, Ukraynalı, Afganistanlı mültecilerin İstanbul'da, Silopi'de, kilisede, sığınmacı
Tükendi
Mint, Abisi kadar iyi resim yapmak istiyor fakat bu çok zor. Özellikle Abisiyle arasında üç yaş fark varken. Üstelik Mint ne çizeceğini bilmiyor. Dahası kedi işini bölüyor, vazo devriliyor ve her şey ters gidiyor. Bu kadar sorun varken elinden bir şey gelmiyor. Yapabileceği hiçbir şey yok mu?
Tükendi
İnsan hayatına dair, bilinmez ve tarifsiz, bir "umuda yolculuk" hikâyesi; kimi zaman acı, kimi zaman tatlı, kimi yerde mizahi, kimi yerde sarsan ve yüzleşilmemiş, fakat her biri dünyanın bir ucuna savrulmuş dolu dolu yaşamların hikâyeleri... Başkalarının yaşamı üzerinden, yaşamın bir yol hikâyesinin öznesi olarak kendimizi de bulacağımız bir çalışma; bir kültüre dair atalardan kalan bir izlek, bir ayak izi, bir "yol" hikayesi... Bin yıllar boyu, milyonlarca insan tarafından konuşularak yaşatılmış, kadim bi
Tükendi
Maya ve arkadaşları gizli hayvan kurtarıcıları adında bir grup kurarlar ve mahalledeki sokak hayvanlarına yardım etmeye başlarlar. Maya hayvanları, özellikle kedileri iyi tanıdığını düşünür. Bir olayla işler değişir ve Maya kediye dönüşür. Bu esnada başka hayvanların da insandan dönüşmüş olduklarını öğrenir. Farklı hikâyeleri olan ve farklı sebeplerden dönüşmüş bu hayvanlarla insan olmayı ve insanın gezegendeki yerini sorgulayan konuşmalar yapar ve farklı bir bakış açısı kazanmaya başlar. Maya insanın iyi
Tükendi
Yan komşunuz geceleri duvarlara sloganlar yazan bir isyankar. Evet, içe kapanık o genç çocuk... Efendi de bir çocuktu halbuki. İnanamadınız değil mi? Hayatın kırılma anlarından sonra kırılgan insanların savruldukları yolları göreceksiniz bu kitapta; bir yalandan sonra kaçtığınız kuytu, bir ölümle başınıza çöken dünya, bir aşk sonrasında yuvarlandığınız girdap. Acıların hiçbirinin gerçek olmadığına kendinizi inandırarak, dizinizdeki çiziklerle, ellerinizdeki yaralarla uyusaydınız geceleri, sabah uyandığın
Tükendi
Her türlü iktidara ve ırkçılığa karşı duran, feminist hareketin önde gelen aktivist ve teorisyenlerinden Bell Hooks, aşkın/sevginin ne olduğuna odaklandığı kitabında, Erich Fromm ve M. Scott Peck'i yankılayarak, sevmenin doğuştan gelen bir meziyet değil; bir irade, bir edim olduğunun altını çiziyor. Sevmeyi öğrenebilir, her an, her koşulda cesaretle, içtenlikle onu pratik edebiliriz... Kendimizi ve ilişkilerimizi yoksunluktan değil, bütünlüklü bir varoluş hâlinden kurmak... İşte Hooks'a göre gerek bireyin k
Tükendi
Sağlığın sosyal hali, insanların birbirleriyle kurduğu etkileşimi dert eder. Üretim biçimi, gelir, sınıflar, kimliklerle sağlık arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlar. Topluluğun üyeleri arasındaki rekabet dayanışma, normlara uyum çatışma ve egemen değerlerin kabulü reddi konularını mercek altına alır. Sağlığın Sosyal Hali başlıklı bu kitap, biyomedikal sağlığın iflah olmayacak düzeyde derin bir kriz yaşadığı bugünlerde, sağlık ile sosyal bilim alanlarını "sosyal sağlık" üst başlığı altında buluşturma
Tükendi
Francis Bacon, Türkiye'de felsefe/bilim tarihi kitaplarında kendisine çok kısa yer bulur. Novum Organum ile bilinirancak bu da pek derli toplu ortaya koyamadığı tümevarım anlayışından hareketle kısaca geçilmesinden öte gitmez.Biraz da ütopyası Yeni Atlantis ile bilinir; onun da modern toplum ve politika ile ilişkisi pek ele alınmaz. Türkiye dışında onun önemi, etkileri ve modern düşünce ile kurucu ilişkisi üzerine çalışmalar daha fazla ve ayrıntılıdır.Elinizdeki kitap, 2013 yılında, Bacon'ın felsefe/bilim k
Tükendi
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde tüm dünyada üretici güçler büyümüş, bu büyüme uluslararası iş bölümüne yansımış ve toplumsal yaşam hızlı bir şekilde dönüşmüştü. Bu süreçte Türkiye kapitalist dönüşümün yörüngesine giren ülkeler arasında yer aldı. Ülkenin kendi dinamikleri yerine dış dinamiklerin etkisinde ortaya çıkan bu dönüşüm süreci, toplumu etkileyen sağlık sorunlarının ortaya çıkışında ve seyrinde etkili oldu. Günümüzde Türkiye'deki nüfusun içinde gençlerin oranı fazla olmakla beraber yaşlı nüfusun
Tükendi
Tıp doktoru, anestezi uzmanı, halk sağlığı doktoru ama önce insan.. Hekim olan, olmayan ama sosyal medya mecrasına azıcık girmiş olan bir kişi Ali Özyurt ismini duymuş, onun paylaşımları ile, özellikle şiir paylaşımları ile büyük olasılıkla karşılaşmıştır; çünkü Ali Özyurt bir sosyal medya fenomenidir, binlerce takipçisi vardır. Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli bilim insanı, psikiyatrist Dr Engin Gençtan'ın "İnsan Olmak" isimli kitabının ilk basımının önsözü şu ifade ile başlar: "İnsan var olduğu günden
Tükendi
20. yüzyılın düşleri süsleyen profesyonel meslekleri, 21. yüzyılın ilk onlu yıllarında yerlerde sürünüyor. Mesleklerdeki değersizleşme tartıya vurulsa, eminim ilk sıra, açık ara farkla gazeteciliğin olurdu. Zira inişe geçtiği nokta, bir hayli yüksekti. Gazetecilik; belli bir diplomadan bağımsız şekilde, toplumsal tabakalaşmanın hemen her çeperine açık bir meslek olarak, her seviyedeki iktidar ilişkilerinin tüm faillerini haber konusu yapabilme olanağına sahipti. Basının gücü ve kurumsallaşması 20. yüzyılın
Tükendi
Evsiz barksız kalmış kara paltolu, kasketli adamların gölge olup gizlendiği çayhaneler; yazgısına boyun eğip her gece ölüleri aydınlatan fenerci; yangın yeri Suriçi'nde camgüzeline sarılarak hayatta kalan Meryem; zulümden kaçıp şemse, aya, yıldızlara sığınan Ezidiler... Beton yığını İstanbul'u saran umarsız güvercin ağrısı ve Şeytan Dağları'nın, Karacehennem Ormanları'nın ortasında hayallerin, özlemlerin renkli disko topu etrafında döndüğü Büyük Umutlar Müzikholü... Hepsi de büyük bir kentte, gökdelenlerin
Tükendi
Geçmişi her anışında insan yeniden yazar. Hatırlayışın doğası bu... İnsan, görebilmek için çoğu zaman anıları kendinden uzaklaştırır. Dönüp bakabilmek için... Anılar eskidikçe öyküleşir ve o öyküye tutunup kalır. Buna tanıklık denir. Tanıklık etsin diye taşır kişi öyküleri omzunda. Ama gerçek ama benzer... Güner Arslan da çocukluğunun Yugoslavya'sına, Yugoslavya'dan Bozkır'a göç edenlerin dünyasını taşıyor bize. Bildiklerini, gördüklerini ve duyduklarını öykülere bırakıyor. Bir nevi geçmişe borcunu ödüyor.
Tükendi
"Tuhaf" çoklu, göreceli bir kavram. Yere ve zamana göre değişen, adeta yaşayan bir kelime. İçinde yadırgamayı, önyargıyı, sevgisizliği ve şaşkınlığı taşıyor. Bu yüzden tuhaf sayanın bakışı tuhaf oluyor, tuhaf gözle bakılan tuhaf kaçıyor, belki de tuhaf bakan kişi bir tuhaflık taşıyor... Tuhaflık nerede başlar, nerede biter? Sınırı var mı? Neye, kime göre tanımlanır tuhaflık? Tuhaf demek, "başka" demek midir? Bu kavram gittikçe ötekileşiyor. Oysa tuhaflık, bir nevi ele avuca sığmazlık, farklılık, belki bira
Tükendi
İnsanlık belki de nefes aldığı her günü anlamlı kılmak için, adına "kıyamet" dediği tek bir gün yarattı. Her şey o günü ötelemek ya da o günü aşmak içindi. Tekinsiz bir gündü kıyamet. Ne zaman geleceğini, gelince ne olacağını bilmediğimiz... Kutsala yazdı insanlık. Eşitlik ondan sonra başlayacaktı, günah sevap tartılacaktı, Sırat Köprüsü'nden geçilecekti. Ya cennet ya cehennem, başka yer yoktu. Belki bir süre Araf'ta bekleyecekti o kadar. Peki, ya kıyamet her günse. Kıymet bugünse. "Kıyamet ha kıyamet"se ya
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 361 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2