Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 480 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
XI. ve XIII. yüzyıllar arasında Ortadoğu’da yaşanan Müslüman-Haçlı mücadelesi isimleri günümüzde dahi konuşulan birçok kahramanın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bunların en önde gelen simalarından biri de Salâhaddîn Eyyûbî’dir. Kazandığı askerî başarıların yanında düşmanlarına bile gösterdiği tevazu, iyi niyet ve cömertlik kendisinin sadece Doğu’da değil Batı dünyası tarafından da tanınıp takdir edilmesini sağlamıştır. Sultân’ın en yakınındaki kişilerden Bahâeddîn b. Şeddâd tarafından kaleme alınan en-Nevâdı
“Sevgili Arkadaş! Yangın çıkarmaya yarayan ya da hayvanları zehirlemek için gerekli olan malzemeleri alır almaz cevap vermelisiniz. Kullanım talimatları sarıldıkları kâğıdın içinde yazılıdır. Yangın çıkaracak aletler bir yere konulduktan 3,5 saat sonra faaliyete geçer. Bunların harekete hazır trenlerin vagonlarına yerleştirilmesi gerekmektedir. Ahırlar hayvanlara zehir verildikten sonra tutuşturulmalıdır… Sülfürik asit tedarik edilerek patateslere dökülmeli ve bunlar Almanlar fark etmeyecek şekilde yapılmal
Günümüzde cereyan eden birçok mesele geçen asırda da hemen hemen aynı şekilde yaşanmıştı. Başta devlet adamlarımız olmak üzere okuma-yazma bilen her Türk’ün imparatorluğun 19 yüzyıl ve 20 yüzyılın başındaki dağılma sürecini, ayakta kalabilmek için yaptığımız mücadeleyi, izlediğimiz yanlış siyasetler ve yaptığımız hatalar ile o dönemde Avrupa’nın bize karşı izlediği siyaseti bütün teferruatıyla okuması gerekir. Bu kitapta Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşanan ve günümüzde de yansımaları olan ilginç
Viking çalışmalarının temel kaynaklarından olan Heimskringla’nın ikinci cildi tarih ile mitoloji arasındaki ince çizgide kendisine has edebi yetkinlikle harmanlanmıştır. Tarih meraklılarıyla edebiyat düşkünlerini aynı ölçüde tatmin edecek bir tarzı yakalayan Heimskringla savaşçılığı tek maharetleri olduğu düşünülen Vikinglerin özgün eseridir. Kral I. Ólaf Tryggvasson ile Aziz II. Óláfr Haraldsson’un öyküsünü bulabileceğiniz bu ciltte Viking topluluklarının başlarından geçen tarihi olaylar kadar mitolojik in
Marcus Brutus; devlet adamı, filozof, barış destekçisi, savaşçı, komplocu ve suikastçı… Kathryn Tempest, bu eşsiz kitabında Brutus’un farklı yönlerini kadim metinlerin ışığında ilerleyerek anlatıyor. Mitlerin bir kenara bırakılarak değerlendirildiği bu kitapta Brutus’un aslında ne kadar gizem dolu ve kimilerine göre tuhaf bir insan olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle de en yakın arkadaşı Sezar’ın öldürülmesinde aldığı başat rol irdelenerek Tempest okuruna soru sorduruyor: Brutus’un yaptığı doğru muydu, halka k
Osmanlı Devleti şüphesiz bir kanun devletidir. Bir uc beyliği olarak kurulan Osmanlı, başlarda pek kanunlara ihtiyaç duymayıp, konular sultanın huzurunda veya kadı marifetiyle çözüme kavuşturulurdu. Osmanlı Devleti'nin önemli bir özelliği de kanunları yerli yerinde tatbik etmiştir. Bu yüzden adalet sağlanabilmiş, karmaşa içinde bulunan yerler Osmanlı yönetimine girdikten sonra uzun yıllar adaletli bir şekilde yönetilmiştir. Ne zaman ki, kanunlar iyi uygulanmayıp adalet zayıflamaya başlamış, devlet de yav
1902'de, Milli Eğitim Bakanı koltuğunda oturduğu sırada 39 yaşındayken dengesiz bir muallim tarafından makamında hayatına kastedilen Vasil Kınçov, Bulgar tarihinde eğitimci ve siyaset adamı kimliğiyle olduğu kadar, 19 yüzyıl sonu Makedonya'sıyla ilgili yaptığı saha araştırmalarıyla da kalıcı iz bırakmıştır. 1899'un ilk aylarında Marmara'nın öte yakasına geçerek Mudanya, Bursa, Karacabey, Bandırma ve Gönen gibi yerleşimleri kapsayan dokuz günlük gezisinin meyvesi olan seyahatnamede de anılan coğrafyayla ilgi
Coğrafya biliminin çağdaş dönemde ele aldığı insan-çevre ilişkisini, tarihi coğrafya dün, yani geçmişte ele almaktadır. Ancak sorun şu ki, ilgili literatürde belirtildiği üzere, çevre tarihi de geçmişteki insan-çevre ilişkisini ele alıyorsa, o zaman tarihi coğrafya ile çevre tarihinin farkı nedir? Nasıl birbirinden ayrılmalıdır? Hatta tarihi ekolojinin de bu denklem dahilinde olduğu vurgulandığında, karmaşa biraz daha genişlemekte, konular ve kavramlar iç içe geçmektedir. Buradan hareketle temelde İngilizce
İstihbarat ve istihbarat tarihi denince ilk akla gelenler gizli haber toplama faaliyetleri, insan istihbaratı, casusluk, karşı casusluktur. Devletin ülke içi ve dışında kendine tehdit gördüğü rakip devlet, kurum ve kişileri takibi veya onların yürüttüğü istihbarat çalışmalarına karşı koyma faaliyetleri. Oysa istihbarat sadece gizli kaynaklara dayanmaz, sadece haber toplamaktan ibaret değildir ve istihbarat çalışmalarına sivil alandan çok askerî harekâtta ihtiyaç duyulur. Avrupa'daki önde gelen devletlerle a
Sorularla Osmanlı Tarihi'nin anlatıldığı bu kitapta merak ettiğiniz birçok sorunun cevabını bulacaksınız: Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu, Orhan Gazi, Rumeli'ye geçiş, Birinci Murad, Ankara Savaşı, Fetret Devri, Çelebi Mehmed, 2. Murad, Fatih Sultan Mehmed, Cem Sultan, 2. Bayezid, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Genç Osman, Dördüncü Murad, Sultan İbrahim, Lale Devri, İkinci Mahmud, Köprülüler, Piri Reis, Barbaros Hayreddin Paşa, Sokollu Mehmed Paşa, Kadızâdeliler, Osmanlı Tarihinde İsyanlar,
Hz. Ali, bir taraftan Oğuz Kağan, Afrasiyab ve Mete gibi Türklerin efsanevî kahramanlarının, bir taraftan da Göktürklerin bilgesi Tonyukuk'un ve Oğuzların tam bilicisi Dede Korkut'un özeliklerini taşır ve zamanla onların yerini alır. Türk alperenleri gibi üstün kabiliyet ve güçlerle donatılmış büyük bir savaşçı, mucizeler ve kerametler gösteren bir veli, ayrıca yardım isteyen herkesin imdadına koşan Hızır'dır. Yüzlerce yıl yoğrulup, ilmek ilmek dokunan Buyruklar, cenknâmeler, destanlar, efsaneler, menâkıbnâ
Osmanlı İmparatorluğu, tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan birisiydi. 16. yüzyılda dünya siyasetine yön vererek, bugünkü dünyanın siyasi ve dini yapısının oluşmasına büyük katkıda bulundu. Osmanlı İmparatorluğu, tarih sahnesinden çekilmesine rağmen hâlâ izleri duruyor. Ancak hayatımızın hemen hemen her safhasında izleriyle karşılaşmamıza rağmen Osmanlı tarihi özellikle akademik dünyanın dışındaki okurlar için hâlâ karanlıklar içerisinde. Son 50-60 yılda bütün dünyada Osmanlı tarih yazıcılığı büyük
Selâhaddin Eyyûbî bütün hayatını Ortadoğuda kuvvetli bir Müslüman siyasi birliği tesis etmek, Haçlıların elindeki İslâm topraklarını kurtarmak için mücadele ile geçirmiştir. Bunun yanında imara, çeşitli müesseselerin tesisine, ilim ve edebiyata da değer vermiştir. Devri, İslâm tarihinin en verimli çağlarından biridir. Bunun yanında şatafattan uzak, sade, temiz, mütevazi bir hayat sürmüştür. Devrindeki ve daha sonraki insanların sevgi ve takdirini kazanmış, tarihin ölmez şahsiyetleri arasına girmiştir. Elini
Lider olarak yaratılmıştı. Gözü yükseklerdeydi. Zorluklar onu hiçbir zaman yıldırmadı. Memluk devletindeki iç mücadelelerde Bahrî Memlukları'nın liderliğini yaptı. Gerçek bir devlet adamıydı. Daha genç bir emirken bile emri altında çalışan devlet görevlileri vardı. O, Memluk Devleti'nin beşinci sultanı, Sultan Baybars'tı. Çok zor bir coğrafyada, çok çetin rakiplere rağmen tahta oturdu. Türk ve İslam tarihinin en şanlı kahramanlarındandı. Aynicâlût Savaşı'nda Moğolları tarihte ilk defa o mağlub etti, ayrı
Türklerin Tarihi: Başlangıçtan 20. Yüzyılın İlk Yarısına Kadar kitabı, alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmış bir çalışmadır. Kitapta, Türk tarihinin devamlılığını, aynı anda farklı coğrafyalarda cereyan eden tarihimizin bir bütün olduğunu göstermek hedeflenmiştir. Türk tarihinin seyri ve Türk varlığı, milli bir bakış açısıyla ele alınmış, Türk tarihinde yaygınlaşan yanlış bilgilerin düzeltilmesi amaçlanmıştır. Başlangıçtan 20. yüzyılın ilk yarısına kadarki Türk tarihini anlatan bu kitap,
Osmanlı İmparatorluğu, tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan birisiydi. 16. yüzyılda dünya siyasetine yön vererek, bugünkü dünyanın siyasi ve dini yapısının oluşmasına büyük katkıda bulundu. Osmanlı İmparatorluğu, tarih sahnesinden çekilmesine rağmen hâlâ izleri duruyor. Ancak hayatımızın hemen hemen her safhasında izleriyle karşılaşmamıza rağmen Osmanlı tarihi özellikle akademik dünyanın dışındaki okurlar için hâlâ karanlıklar içerisinde. Son 50-60 yılda bütün dünyada Osmanlı tarih yazıcılığı büyü
Korsanlığın yüzlerce yıllık tarihi hakkında çığır açan bir kitap. Lehr, korsanlığın nedenleri hakkında ayrıntılı bir analiz yaparak eski zamanların çoğu zaman gözden kaçan korsanlık faaliyetlerini ortaya çıkarıyor. Malakka Boğazı'ndaki, Gine Körfezi'ndeki ve Somali'deki korsan saldırılarına ise tam bir uzman bakışı ile yaklaşıyor. David Cordingly, Under the Black Flag kitabının yazarı korsanlık hakkında şu ana dek okuduğum en kapsamlı metin. Son derece sürükleyici bir kitap. Adrian Tinniswood, Pirates of B
Sultan el-Melik ez-Zahir Rükneddin Baybars, İslam Dünyası'nın XIII. yüzyıldaki iki büyük düşmanı olan Haçlılar ile Moğollara karşı verdiği mücadelelerin en büyük kahramanı olarak temayüz etmiştir. Onun Kıpçak bozkırlarından bir Memlûk askerliğine ve oradan da Sultanlığa kadar uzanan serüveninin en belirleyici yönü; yetenekleri konusundaki farkındalığı, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, hakimiyeti altındakilere ve kendisine hizmet edenlere gösterdiği cömertliğidir. Bütün bunlara taktiksel dehası, düşmanları
Çevremizi bezeyen şekillerin mantıklı, inandırıcı açıklaması olmalı. Bunu bize verecek olan şey "anlam boyutu"dur.
En Doğruyu Seçmek İçin Hak Terazisi" olarak günümüz Türkçesine çevirebileceğimiz Mîzânü'l-Hakk fî İhtiyâri'l-Ehakk, kendi döneminde kısır çekişmelere dönüşmüş olan dinî ve ilmî tartışmaları ele alan bir eserdir. Kâtip Çelebi, bu tartışmaları belli bir usul dairesinde inceleyerek Osmanlı ilim ve kültür hayatında gözlemlediği aksaklıkları belirtmiş ve bunların sebeplerine inerek mevcut durumu eleştirel mahiyette bir eser kaleme almıştır. Eser, aklî ilimlerin gerekliliği konusunda yazarın düşüncelerini içeren
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 480 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3