Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 81 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Efendiler! Harici siyasetimizde dürüstlük memleketimizin emniyetine ve inkişafının masuniyetine dikkat, şiarı hareketimize kılavuz olmaktadır... Esaslı inkişafat ve ıslahat içinde bulunan bir memleketin hem kendisinde, hem muhitlerinde sulh ve huzuru cidden arzu etmesinden daha kolay izah olunabilecek bir keyfiyet olamaz. Bu samimi arzudan mülhem olan harici siyasetimizde memleketin masuniyetini, emniyetini, vatandaşların haklarını her hangi bir tecavüze karşı bizzat müdafaa edebilmek kudreti de bilhassa g
Genç yaşta hayatını kaybeden şairlerimizden Didem Madak, Grapon Kâğıtları, Ah'lar Ağacı, Pulbiber Mahallesi olmak üzere geride üç şiir kitabı bırakmıştır. Erken denilebilecek bir yaşta annesini kaybeden ve bu kaybın sonucunda, hayata tutunmaya çalışırken birçok zorlukla ve engelle karşılaşan şairin, ölüm kavramına bakışı da değişmiş, annesini tanımlayan, bütünleyen ve hatta onunla özdeşleşen bir kavram olarak hayatına girmiştir. Şiirlerinde öz yaşam öyküsünden derin izler bulunan şairin, çocukluk döneminin
Toplumlar, geçmişlerini hatırladıkları, onları toplum yapan kültürel değerlerini korudukları sürece sağlıklı olabilirler. Toplumsal hafızanın yaşatılması, ancak yazılı metinlerin okunup anlaşılmasıyla mümkün olabilir. Edebiyat Fakültelerinin Tarih bölümleri başta olmak üzere, Türk Dili ve Edebiyatı, Bilgi ve Belge Yönetimi,Sanat Tarihi vb. bölümleri ile diğer fakültelerin (İlahiyat ve İktisat) ilgili bölümlerindeki lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim faaliyetleriyle öğrencilere Osmanlı Türkçesi çeşitli düz
Osmanlı Devleti altı yüz yıldan fazla bir süre üç kıtada egemen olan resmi yazışmalarda Türkçenin kullanıldığı, egemen kültürün Türk kültürü olduğu çok uluslu, çok kültürlü, çok milletli bir cihan devletiydi. Bunun yanında farklı anlayışlara, düşüncelere, kültürlere, dillere olabildiğince yaşam hakkı sunan bir devletti. Bu çalışma Osmanlı Tarihine toplu bir bakış olmanın yanı sıra Osmanlı Kültür ve Medeniyeti hakkında da bilgi içermektedir. İki cilt halinde sunulan eserin bu cildinde Küçük Kaynarca'dan Osma
Bağımlıyım ben... Bu düşman beni, seni ve beni seven herkesi, her şeyi perişan etmek için ant içmiş. Hep istediğim zaman kurtulacağımı sanıyordum, oysa o sadece kendini yeniden hatırlatacak zamanı bekliyormuş. Nedenlerim çoktu benim. Üzgündüm, sinirliydim, yorgundum... Hakkım vardı içmeye... Hem ben bağımlı değildim ki. İstediğim zaman bırakabilirdim. Oysa farkında değildim ne yaşadığımın ne de yaşattıklarımın. Nefsimi, kalbimi satmış, tüm sevdiklerimi feda etmiştim maddeye. Sonunda kurtuldum, arındım.
İnsanoğlu yaşadığı mekana ve coğrafyaya hayat verip orayı şekillendirdiği gibi, aynı zamanda mekan da ona, farkında olmadan yeni bir şeyler katmaktadır. Taceddin Külliyesi'nde kalan kişilerin de üzerine mekanın rengi ve kokusu sinmiş; davranışlarına, dünyaya bakışlarına, ruh hallerine net bir biçimde yansımıştır. Dolayısıyla şair Mehmed Akif'in dünyaya bakışını şekillendiren en önemli husus, Taceddin Dergahı'ndaki tarikat, doktrin, adab ve erkanı olacaktır ki bu durum kişiliğinin şekillenmesinde çok önemlid
İşletme yönetiminin temel işlevlerinden olan, Üretim Yönetimi, gerek imalat gerekse hizmet sektöründe çalışan yöneticilerin bilgi sahibi olması gereken bir alandır. Yoğun rekabetin yaşandığı günümüz dünyasında daha verimli, ekonomik ve kaliteli bir üretimin gerçekleştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Üniversitelerin işletme bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin ve endüstrideki uygulayıcıların ihtiyaçları göz önünde tutularak hazırlanan bu kitap, üretim sistemlerinin tasarımı, üretim planlaması ve kon
Genç Cumhuriyetin en önemli kültür kurumlarından olan Halkevlerinin amacı çalışmalarıyla halkın bilgi ve kültür seviyesini yükseltmekti. Resmen açılış tarihi olarak kabul edilen 19 Şubat 1932'den itibaren Halkevleri kısa sürede yurdun büyük bölümüne yayıldı. Bu çerçevede Bolu Halkevi de ilk açılan 14 halkevinden biridir ve Cumhuriyet dönemi Bolu'sunun sosyal dokusunun zenginleşmesine, kültürel ve eğitim açısından da gelişmesine büyük katkılar sağladı. Geçmişin mirasıyla yoğrulan, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e de
Bir neslin ‘ağabeyi' olarak bilinen Erdem Bayazıt, Türk şiirinin önemli isimlerinden biridir. Gerek üslup gerekse içerik olarak modern Türk şiirinin gelenekle bağını kurmasında model oluşturan eserleri, yapı bakımından da zengin bir görünüme sahiptir. Basit ideolojik kalıplara takılıp kalmayan şair, şiirin yapaylıktan doğallığa dönüşünün de bir müjdecisi olmuştur. Bir Mavera Şairi: Erdem Bayazıt'ın Şiiri, şairin dizeleri aracılığıyla bizlere yaşattığı anlam zenginliğine ışık tutan bir rehberdir.
Bir bölgenin, şehrin yapılarının bütünü ile incelenmesi, kayıt altına alınması devrine olduğu kadar, geleceğe de ışık tutar. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Çankırı, ülkemizin önde gelen eski ve zengin kültürel mirasının üzerinde yer almaktadır. Çankırı'nın Tarihi ve Kültürel Mirası adlı çalışma ile Çankırı merkez başta olmak üzere, ilçe ve köylerinde bulunan tarihi nitelikteki yapılar incelenerek monografi niteliğinde bir çalışma ortaya konulmaya çalışılmıştır. Kitapta yer alan yap
Tükendi
Bu çalışma, Şema'il-i şerîflerin en önemlilerinden biri, hatta türün ilk örneği kabul edilen Tirmizî (ö. 892)'nin eş-Şemâ'ilü'n-Nebeviyye ve'l-Hasa'ilü'l-Mustafaviyye'sinin, müderris ‘Ayn-ı Ekber Mehmed Efendi (ö. 1721/2) tarafından yapılmış manzum bir çevirisi üzerine hazırlanmıştır. Tirmizî'nin eserindeki tüm konular, aynı başlıklar altında özetlenmek ve nazma çekilmek suretiyle Şemâ'il-i Şerîf Tercümesi adıyla okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Elinizdeki kitapta, önce şemâ'il türüyle bu alandaki ön
Tükendi
Tarihte öyle şahsiyetler vardır ki, özgeçmişleri aracılığıyla dönemin önemli olaylarının da aydınlığa çıkmasına vesile olurlar. Sultan II. Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti'nin kritik noktalarında elde ettiği başarılarla tarihimizin önemli askeri ve mülki idarecilerinden biri olarak kabul edilen Müşir Recep Paşa da bu şahsiyetler arasında anılır. Öyle ki askeri öngörüsü ile aldığı önlemlerle günümüzde Libya topraklarında yer alan Trablusgarp ve Bingazi şehirlerinin İtalyanlar tarafından işgalini geciktir
14. yüzyılda İlhanlı idaresi altında bulunan İran topraklarında karmaşa hakimdi. Moğol istilâsı sonucunda da harap olan köyler ve şehirlerdeki fakirleştirilmiş insanlar uzun müddet bu coğrafyada zulüm altında hayatta kalma mücadelesi verdiler. İlhanlı hükümdarı Sultan Ebû Sa‘îd Bahadır Han'ın ölümüyle ortaya çıkan boşlukta emîrler birbirleriyle ihtiraslı bir mücadeleye giriştiler. Emirlerin uyguladıkları politikalar, halkı memnun etmek bir yana devlete karşı içten içe nefret tohumlarını atmıştı. "Böyle aşa
Tükendi
Henry Kissinger "Diplomasi" isimli eserinde "XX. yüzyılda, uluslararası ilişkileri hiçbir ülke Birleşik Devletler kadar kesin, fakat aynı zamanda kararsız bir şekilde etkilememiştir. Hiçbir toplum, onun kadar başka devletlerin içişlerine karışmama ilkesinde ısrarlı veya kendi değerlerinin bütün dünyaca uygulanması düşüncesine onun kadar ateşli olmamıştır." ifadelerini kullanır. Bu yaklaşım doğru olabilir veya tartışılabilir. Fakat kesin ve tartışmasız bir şey vardır ki, XV. ve XVI. yüzyılda hatta XVII. yüz
Bilgi toplumuna geçiş süreciyle birlikte dünyamız sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik alanlarda çok hızlı ve büyük bir değişimin içerisine girmiştir. Bu değişim ve dönüşüm süreci bütün toplumsal yapı ve kurumları etkilemektedir. Yaşanan değişim dalgasından etkilenen kurumlardan birisi de halk kütüphaneleridir. Halk kütüphaneleri her kesiminden insana hiçbir ayrım gözetmeksizin kültür, eğitim ve bilgi hizmeti sunan toplumsal kuruluşlardır. Toplumsal kuruluşlar hem içinde bulunduğu toplumda yaşanan değişimde
Osmanlı Devleti sigortacılık sistemiyle oldukça geç dönemde tanıştı. Sultan II. Abdülhamid zamanına kadar sigorta işlemleri, Batılı sigorta şirketleri tarafından yapılmaktaydı. Ülke kaynaklarının yurt dışına akışını engellemek için bu dönemde yerli ve milli arayışlar başladı. Nihayetinde 1892'de Osmanlı Sigorta Şirketi adıyla ilk yerli sigorta şirketi kuruldu. Osmanlı kanunlarına bağlı ve hükümet denetimine açık işlem yapmayı taahhüt eden şirketin genel merkezi İstanbul'du. Sağladığı devlet desteğiyle kısa
İkinci Dünya Savaşını takip eden süreçte ABD ile kurulan ittifak Türkiye siyasetinde merkezde konumlandırılmıştır. Soğuk Savaş yılları süresince Türkiye ABD'nin yanında kararlı bir müttefik olarak yer almıştır. 1970'li yılların ilk yarısında ABD ve SSCB'nin Soğuk Savaştan "Soğuk Barışa" doğru yönelişi, Türkiye gibi ittifakın kanat ülkeleri tarafından hissedilebilmiştir. Türkiye'de bir askeri muhtıranın başlangıcından bir darbenin sona erişine kadar olan dönemi ele alan bu kitap, Türk-Amerikan ilişkilerinin
Tükendi
Ahmed Cevdet Paşa, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde yaşamış, önemli görevlerde bulunmuş ve birçok alanda eserler kaleme almıştır. Kendisi, önemli bir devlet adamı ve Osmanlı tarihçisi olarak tanınmaktadır. Çalışmada, Ahmed Cevdet Paşa'nın, kendisinin de görevli olarak başında bulunduğu Fırka-i İslâhiye'nin 1864 - 1867 tarihleri arasında gerçekleştirdiği faaliyetleri hakkındaki lâyihasının tanıtımı ve değerlendirmesi yapılmıştır. Lâyihada Fırka-i İslâhiye'nin, günümüz Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Kahraman
Tükendi
"Lügat kitabı bir dilin hazinesi hükmündedir. Dil kelimelerden oluşmuştur ki bu kelimeler de her dilin kendine özgü bir takım kurallara uygun olarak oluşturulup kişinin isteğini anlatmasına yararlar. Bir dilin sermayesi kelimelerle dilbilgisi ve gramerinden ibarettir. Dünyada hiçbir insan düşünülemez ki dilin bütün lügatini bilsin ya da hepsini hafızasında tutabilsin. Yine pek az adamlar vardır ki dillerini tamamıyla kurallarına uygun olarak söyleyebilsinler. Bu hal ise her dilin içinde barındırdığı kelime
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 81 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1