Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Gençlik, şanlı tarihimizi öğrenememektedir. Yeni bir dönem inşa edilirken, geçmişimiz geri plana atılmış, bu yüzden mazisinden bihaber bir nesil ortaya çıkmıştır. Bir medeniyet ki mazisinde Molla Gürani, Molla Hüsrev, İbn Kemal, Ebüssuud Efendi, Yahya Efendi, Hattat Karahisari, Mimar Sinan, Barbaros, Piri Reis, Turgut reisler gibi yeri doldurulamayan şahsiyetler yetişmiştir. Bursa Ulu Cami, Süleymaniye, Sultan Ahmed, Selimiye ve daha nice dünyaca hayranlık uyandıran eserleriyle bir milletin gurur kaynağı D
Tükendi
Bu kitap "Biz kimiz?” sorusuna cevap vermek için yazıldı. "Biz kimiz?”, "Yerimiz neresi?”, "Nereden geliyoruz?” sorularına farklı bir bakış ile cevap vermeyi amaçlıyoruz. Tarihi, geçmişi anlamaya, günümüzü anlamlandırmaya ve geleceği inşa etmeye yarayan bir imkân olarak kullanıyoruz.Medeniyet Aklı kitabını her medeniyetin bir kurucu aklı olduğunu, sanattan devlet idaresine, dinden orduya kadar her yerde görülen uygulama, politika ve geleneklerin aslında tek bir dünya görüşüne, bir kurucu akla, bir "medeniye
Bir aslanı yaralamak için ille de ona ağır silahlarla saldırmanız gerekmez. Hatta bu girişimler sonuçsuz bile kalabilir. Ancak onu etkisiz hale getirmek namına kapana kıstırıp yelesini tıraş etseniz, bıyıklarını koparsanız, pençesini ve dişlerini törpüleseniz ona, istediğiniz her şeyi yapabileceğiniz büyük bir yara açmış olursunuz. 19. asırda müslüman coğrafyalarda cereyan eden hadiseler de aynen bu kapsamdadır. Müslümanlık değerlerinin birer birer ve sistemli bir şekilde dejenere edilmesi, batının kirli oy
Tükendi
İçinde yaşadığımız kalabalık kentlerde kendi keşmekeşliğimizden kurtulamıyoruz. Yanı başımızda savaş mağduru Bosnalı bir adam yürüyor ve farkında değiliz. Yalnız başlarına kırık dökük bir parkta koşturan, önünden geçtiğimiz ve hep göz ucuyla baktığımız Suriyeli veya Filistinli çocuklar, radyoda dinlerken adına şarkılar yazılmış şehirde hayalleri peşine koşan genç adamlar, babasını bir daha göremeyeceğini göze almış ve onu kapıdan savaşa uğurlayan Halepli bir çocuk bizlere gerçek hikayenin membaını sunuyor.
Tükendi
Hurafelerin kökünü kazıyacağını idda eden modernlik, hurafecilikte o kadar ilerledi ki organik hurafelerle yetinmeyip sentetik, genetik hurafeler üretti. Biz müslümanlarda bu hurafeleri babamızdan miras kalmış gibi aldık kabul ettik. Mostar dergisi işte bu hurafelere kültürel bir savaş açtı. Yıllarca bıkmadan usanmadan her ay kapak konusunda bu hurafelerden birini eleştirdi. Eleştirirken de akademik, entellektüel ağırlığa kaçmadı. Doğrudan, sert ve ironik bir dil kullandı. Eğitimin anne karnında başlamasınd
Tükendi
Birinci Dünya Savaşı'nın belki de en çetin ve kanlı çarpışmalarının yaşandığı Çanakkale Cephesi, hakkında o günden bugüne onlarca şiir, destan ve hikâye, bir o kadar da ilmî çalışmanın yapıldığı, tarihte eşine az rastlanır harplere tanık olmuştur. Ancak bu eser, diğer tüm çalışmaların kaynağını oluşturan savaş günlüklerinin, hatıralarının derlenmesi suretiyle hazırlanması bakımından, konuyla alakalı birçok merakı giderici bilgiler içermektedir. Bu unutulmaz, unutturulamaz destansı mücadelenin, savaşı
O, sindiki tazelerin mikro blog dedikleri ve her nevi isler için icat olunmus frenk kafasıynan isliyen sistemi bir yana tutun, bizim Jale’nin bildiklerini, aktardıklarını bir yana. Kendisi Ceride-i Havadis, Tercüman- ı Ahvâl ve Tanin gazetelerinde dikte - cilik yapmıs ve ayrıca jurnal yazılarını ögrenmeye de matuf oldugundan kısa bir vakit sonra gazeteciligin inceliklerini ögrenmisti. Su bizim Jale biraz daha taze olaydı bu sistemi icat edebilirdi zannımca. Sindi bu sosyal medya isleyisinde bir akıs varmıs.
Merhum Necip Fâzıl’ı Paris’e, Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe tahsiline uğurlayan rıhtımdaki şahıslar arasından Ahmet Hamdi Tanpınar adiyle mâruf zât da var idi. Bu zât, Süleymaniyye Camii’nin dışarsından, "Acaba bir gören var mı?” diye tedirginlikle caminin bahçesini temaşa eder iken merhum necip şairimiz gayet müsterih bir vaziyette cami cemaatine dâhil olur idi. Hareketinde böyle hasbî idi. Bugün pek çok tıfıl ve sıbyan için üstad mevkiini işgal eden merhum Necip Fâzıl Bey evlâdım serapa bir samimiyet
"Bütün Fransa'yı da verseniz, cübbemin üzerine cevahir de dökseniz, tebaanız olmam. Siz misarifinizi hapsettiniz. Bunun utancı yapışacaktır yakanıza."Emir Abdülkadir el-Cezairi"Çocuklarınıza sütle birlikte Kur'an'dan öğütler verin. Boyları büyürken, kalpleri ve bakış açıları da büyüsün."Ömer el-Muhtar"Torunlarınıza bırakacağınız en büyük miras tevhid için savaşmak ve Allah kelamını yayma yolunda can vermeyi öğretmek olacaktır. Torunlarımız cihad günlerinde kuyruk değil baş olmalıdır."Kafkas Kartalı Şeyh Şam
Tükendi
Hace Ahmed Yesevi'nin hitap ettiği toplum üzerinde güçlü tesirler bırakması, bugün bile Türk coğrafyasında adının saygıyla anılıyor olması tarihi açıdan olduğu kadar sosyoloji yönünden de dikkat çekicidir. İslam'ın yayılma sürecinde ortaya çıkan ve topluma kendilerinden bir "erdem insanı" olarak hitap eden Yesevi'nin Türk toplumunun nazarında bu denli yüksek bir mevkie sahip olması, İslam dinini her yönüyle onun şahsında görmeleriyle ilgilidir.
Tükendi
"Hamd, beni sizinle ve sizi benimle imtihan eden ve iki arkadaşımdan, Resûlullah’tan (s.a.v) ve Ebû Bekir’den (r.a) sonra beni sizin aranızda yaşatan Allah’a…”Hz.Ömer (r.a) "Şunu iyi biliniz ki lüzumsuz birer varlık olarak yaratılmadığınız gibi, yaptığınız işlerden de sorgusuz ve hesapsız kalacak değilsiniz.”Ömer b.Abdülaziz (rah.) "Allahım! Bilirsin ki ben şöhret veya mevki için harp ediyor değilim. Tek gayem senin ismini yüce tutmak.”Selahaddin-i Eyyûbi
Mostar Dergisi'nin "Tarih Diyalogları" köşesindeki yazılardan derlenerek hazırlanan "Konuşan Tarih" kitabı, tarihî hadiselerin nasıl değerlendirilmesi konusunda farklı ve derin bir bakışı, kendine özgü bir üslupta ele almaktadır. Konuşan Tarih kitabı bilgi ve belge yığınları arasında ideolojik tartı şmalara gömülürken tarihin esas fonksiyonunun göz ardı edilmemesini zihnimizdeki tarih felsefesi ile ilgili boşluğu doldurmamız gerçeğini açıkça göstermektedir
Tükendi
Sulhi Ceylan'ın kelame aldığı Özgür Ama Tutsak isimli eser, modern hayatı n kıskacında kalmış insanın hakikat derdinin anlatanan yazılarından oluşuyor. "Ben"iyle karşılaşmaktan ürküp, kendini ayrıntı ya kaptı rmış insana bir kalbi olduğunu ve her hâlükârda insanın kendine yani kalbine dönmesi gerekti ğine vurgu yapan ve mumdan kayıklarla ateşten denizleri geçmek zorunda olsa da insandan ümidini hiç kesmeyen yazılar siz değerli okuyuculara sunuluyor.
Tükendi
SEMERKAND'DAN MOSTAR'A ALPERENLER Allah dostlarının vatan gayreti , ilim aşkı ve hizmetlerinin anlatı ldığı Semerkand'dan Mostar'a Alperenler isimli eser Mostar Yayınların'dan çıktı . Mümin Munis'in kaleme aldığı bu eser sizi tarihin sayfalarına götürürken ideolojik saplantı ları gündeminize hiç taşımayacak. Osmanlı tarihinden Selçuklular'a, Orta Asya'dan Memlüklere uzanan yolculuk boyunca velilerin ve sultanların hikmetli sohbetlerine konuk olacak ve o günleri yâd edeceksiniz. Eser boyunca Ebü'l-Vefâ, Pîr-
Sadece toprakları fethetmek yerine insanoğlunun gönlünü de fethe çabalayan köklü Osmanlı anlayışı kendisini ilk kez Süleyman Şah ile birlikte Rumeli coğrafyasında göstermiştir. Böylelikle Rumeli'ye geçiş hadisesi, İslâm'ın adaleti ve hoşgörüsüyle birlikte Türkler'in cesaret ve kahramanlıklarının harmanlandığı bir destanın başlangıcı olmuştur. Eserde Osmanlılar'ın Rumeli'ye ilk geçişi, fetihlerle kesinleşen hâkimiyeti ve bu fetih sürecinde bölgede kalıcılığı sağlayan iskân politikaları üzerinde durulmaya çal
Tükendi
Dile kolay görünse de bazı şeyleri konuşmak zordur. Çanakkale Savaşı, konuşmalarla küçülecek yahut büyüyecek bir savaş değildir. Çanakkale hattızatında büyüktür. Çanakkale bir zaferdir, bir destandır. Tarihin dönüm noktasıdır. Asırlardır esmekte olan Haçlı rüzgârlarına karşı ümmetin son kez göğüs gerişidir Çanakkale. Asırlık Destan Çanakkale'de işte bu destanlaşan savaşın perde arkası konu ediliyor. Asırlık Destan Çanakkale, Mostar Yayınları'ndan çıktı.
Tükendi
Kutadgu Bilig, eski Türkçe döneminde Türk edebiyatının İslâmî devir içinde yer alan ilk ve temel kitabıdır. Devlet idaresi ile ilgili görüşlere yer vermesi, idareci sınıfı yönlendirmesi ve halkı ele alması açısından önemli bir eserdir. Kutadgu Bilig, yalnız devlet idaresi üzerinde durmaz. Toplumun bütün meselelerini ele alır. Bu açıdan bakılınca, eserin sosyal yönünün ağır bastığı, o devir Türk toplumunun nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği üzerinde durduğu görülür. Ayrıca ideal bir devleti tarif eder.
Tükendi
17. yüzyılın ortaları ile 18. yüzyılın başlarında yaşamış olan Yusuf Nâbî, devrinin en önemli sanatkârlarından birisidir. Hikemî tarzda şiirin güçlü temsilcilerinden olan Nâbî, Hz. Peygamber’e (s.a.v) olan muhabbetiyle gönüllerde yer etmiş bir şairdir. Tuhfetü’l Harameyn kitabı, Urfalı Yusuf Nâbî’nin genç yaşta çıktığı hac yolculuğunu, düz yazı türüyle kaleme alıp hatıralarını anlattığı eserdir. Nazımda büyük bir usta olan Nâbî’nin nesir türünde de ne denli usta olduğu bu kitapta görülüyor. Yazıldığı devird
Kubbelerin Gölgesinde İslam Şehirleri Mostar Yayınları
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2