Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 243 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Gâî yorum anlayışı dinî nassların zahirî delaletlerinin dışına çıkarak onların temel gaye ve maksadını dikkate almaya dayalı anlama ve yorumlama biçimidir. Bu yorum anlayışı, karşılaşılan yeni olayların dinin külli maksatlarını esas alarak çözüme kavuşturulmasına imkân vermesiyle İslam dininin güncel olma vasfını ortaya çıkarmaktadır. Gâî yorum anlayışı, dinin külli maksatları çerçevesinde ümmeti bir araya getirmek suretiyle belli düzeyde bir fikir birliği sağlamayı da vaat etmektedir. Dahası dinî nassların
Tükendi
Elinizdeki kitap, yazarın, modern zamanlardaki hadis çalışmalarının ekseni konusundaki fikir, görüş ve düşüncelerini yansıtan yazılardan oluşmaktadır. Bugün hadisle meşgul olanların farkında olmaları gereken noktalar; hadis alanında eksen kaymalarının tespiti; hadis kaynaklarının aktüel değeri ve günümüzde bu literatürün nasıl anlaşılması gerektiği; hadis araştırmacılarının, bugün sağlıklı bir 'kitap konseptine' sahip olup olmadıklarına ilişkin sorular; hadis ve kültür ilişkisine dair tarihi örneklemeler; h
Tükendi
Bu kitap yaygın olarak el-Eş'arî ve el-Mâturîdî tarafından kurulduğu kabul edilen Ehl-i Sünnet geleneğinin aslında bu iki İslâm âliminden önce de mevcut olduğunu göstermektedir. Ehl-i Sünnet geleneğinin esasları Ehl-i Hadis tarafından el-Eş'arî ve el-Mâturîdî'den önce büyük ölçüde belirlenmiştir. Ehl-i Hadise bu nedenle Ehl-i Sünnet'in kurucu ataları diyebiliriz. Eserin ağırlık noktasını Ehl-i Hadisin ayırıcı yönlerinin başında gelen "Allah'ın Sıfatları" konusu oluşturmaktadır. Bu eseri okuduğunuzda Ehl-i S
Tükendi
Her bir ilim dalının kendine ait birtakım ıstılahları olduğu gibi, mutasavvıflar da kendi aralarında birtakım tabir ve terimler kullanmışlardır. Terminolojisi oluşmamış bir disiplinin ilmî anlamda bağımsızlığından söz edilemeyeceği gibi, her ilim dalına ait kavramların, o disiplinin kapısını aralayan bir anahtar işlevi gördüğünü hatırlatmak yerinde olacaktır.Ülkemizde, üzerine yoğun araştırma yapılan İslami disiplinlerin başında gelen tasavvufun, kendini ifade için kullandığı terimler, bir anlamda tasavvufu
Günümüzde İmami Şii geleneğiyle yapılan köklü hesaplaşmalar İslam dünyasının hemen her bölgesinde görülse de kendi geleneğini yani İmami Şii düşüncesini İmami Şii yapan kurucu un-surları sorgulama cesaretini herkes gösterememektedir. Sünni dünya ile Şia dünyası arasındaki mesafeyi olabildiğince en aza indirmenin İslam dünyasında ne kadar olumlu gelişmelere sahne olabileceğini tahmin etmek zor olmasa gerektir. Bu kitapta İmami Şii siyasal düşüncesinin temel dayanaklarını hem dış hem de iç tenkide tabi tutara
Tükendi
Elinizdeki eserde İslam hukukunun kaynağı olması bakımından sünnet kavramı ele alınmaktadır. Bu kavramın Muvatta’daki kullanımından hareketle ilk devir fakihlerinin konuyu nasıl algıladıkları örnekleriyle ortaya koyulmuştur. Eserde, İslam fıkhının temel mefhumları olan sünnet, hadis, icma ve ictihad üzerindeki genel geçer kabullerin, erken dönem telakkileri ile örtüşmediği gözler önüne serilmiştir. Kuru bir üslup kullanılmayıp; Muvatta’ ve konuyla ilgili başka kaynaklar kullanılarak dil, rivayet ve sosyal b
Tükendi
Mu’âviye, yaşadığı dönem üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ tartışılan isimlerin başında gelmektedir. Bir kesimin yerdiği başka bir kesimin ise yücelttiği bir şahsiyet olan Mu’âviye, İslam tarihinde içeride ve dışarıda uyguladığı politikalarla lehinde ve aleyhinde pek çok eleştirinin hedefi olmuştur. Kureyş’in önemli simalarından Ebû Sufyan’ın oğlu ve Emevi Devleti’nin kurucusu olan Mu’âviye ile ilgili bu bilgilerden daha öteye gitmek isteyenler için objektif bir kaynak özelliği taşıyan bu eser, İsl
Sekülerleşme, en genel tanımıyla, dinin öneminin azaldığı veya tamamen kaybolduğu bir süreci niteler. Son yarım asırda yaşanan bazı gelişmeler dikkate alınarak, sekülerleşmeden ziyade desekülerleşme sürecinden söz edilir olmuştur. Sekülerleşme tartışmaları tüm dünyada küresel bir mesele olarak uzunca bir süreden beri son derece dinamik bir şekilde sürdürülmekte hatta yeni paradigmaların ileri sürülmesiyle birlikte klasik sekülerleşme teorilerinin gözden düştüğü ve desekülerleşme aşamasına geçildiği gözl
Tükendi
Hz. Aişe, Hz. Peygamber’le yıllarca aynı ortamı paylaşmış, birçok ayetin nüzulüne şahit ve bir kısmının da inmesine sebep ve vesile olmuş bir şahsiyettir.Gerek Türkiye’de gerekse İslâm dünyasında Hz. Aişe ve ondan gelen rivayetler ile ilgili pek çok ilmî çalışma yapılmakla birlikte Kur’an ayetlerinin tefsirine dair bize intikal eden rivayetler, tefsir ilminin verileri açısından bütün literatür dikkate alınarak ele alınmamıştır.Hem tefsir ve hem de hadis kaynaklarında yer alan Hz. Aişe’den gelen rivayetler i
Düşünce tarihinde bağımsız bir disiplin olarak din felsefesi 19 yüzyılda ortaya çıkmıştır. Ülkemizde din felsefesinin ortaya çıkışı ise çok yakın bir zaman olan II. Meşrutiyetle başlamıştır. Bu kitap, din felsefesini daha selis bir dille ifade etmek amacıyla kaleme alındı. Özellikle birden fazla yazarın ele almış olduğu bölümlerden oluşan kitaplarda birden fazla akademik dilin kullanılması, konuların makale formatında işlenmesi alana yeni başlayanların din felsefesine karşı ilgisini azaltmaktadır. Bu eser,
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Tükendi
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Tükendi
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
8 ciltten oluşan "Tarihte Müslümanlar", Milattan Sonra 21 yüzyılın 10'una mühür vuran Müslüman medeniyetini ele almaktadır. "Tarihte Müslümanlar"ın yazımındaki amaç, Müslümanların tarihî tecrübesinin doğru anlaşılmasına katkı sağlayabilmektir. Bu külliyat için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla yazılacak devletler, bilim adamları, olaylar ve bilim dallarının tarihi gelişimi ile yüzyıl değerlendirmelerinin yazılış formatları, hacimleri ve örnek metinl
Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri Kadın konusu zaman ve mekân değişmeksizin her yönüyle tartışılan bir konudur. Kadının yeri ve neliği üzerine yapılan tartışmalar, Müslüman dünya içerisinde ciddi bir yere sahiptir. Müslüman kadın günümüzde bir yandan geleneksel İslam öğretileri, diğer yandan modern hayatın dayatmaları karşısında bocalamaktadır. Tüm bunlara rağmen kendi tarihsel gerçekliği içinde var olmaya çalışmakta ve kendisini hem bireysel hem de toplumsal boyutta gerçekleştirebilece
Tükendi
İdeolojik tarih; bir tarihçinin, sahiplendiği fikirleri/eğilimleri bilinçli bir şekilde tarihe dayatması, bir başka ifadeyle tarihî verileri bu düşünce ışığında yeniden harmanlaması, yani -gerçekte- olmayan bir tarih inşa etmesidir. Gerek resmî tarih tezlerinde gerekse belli düşünce mensuplarının eserlerinde bunun pek çok örneği mevcuttur. Geleneğimizde tarihi ideolojik olarak okuyan pek çok yazar bulunmaktadır. Bu yazarların eğilimleri veya fikirleri bilindiği takdirde bu bize, kaynakların sunduğu veriler
"Biz dervişiz, ölünce diriliriz" dedi ve gözlerini kapatıp başını önüne eğdi Şeyh Efendi. Aslında onun bu halini gören de yoktu. Henüz yeni başlamış olan sohbeti sanki nefes almadan dinleyenler, sohbet başladıktan kısa süre sonra dizleri gibi bellerini de bükmüş, kafalarını kalplerine yaklaştırmış, gözlerini kapatmış dinliyor ve içten içe dinleniyorlardı. Cümleler arasında uzun süren sessizliğin, tane tane anlatılan konuları sindirmek ve kulaklarından kalplerine indirmek için bilinçli bir ara olduğunu biliy
Batılı siyasiler, İslam'ı kendi ilim adamlarından öğrenerek hareket etmektedir. İslam hakkında Batılılarca yazılmış ilmî değerdeki çalışmaları tanımak ve tedkik etmek, Müslüman dünyaya bakış açılarını öğrenmek açısından önemlidir. Bu kitap, Emevi hanedanının yıkılışını hazırlayan siyasi ve dinî âmillerin tam bir değerlendirmesini yapmaktadır. Emevi Devleti içerisindeki farklı milletlerin durumunu ve onların hâkim sınıfla olan sorunlu ilişkilerinin Şii fikirlerin oluşumuna etkisini araştırmaktadır. Bununla
İslam medeniyeti, Orta Asya’da, Türk ve İran Mağrib’de ise Berberi kültürle karşılaşarak en ciddi nüvelerini üretti. Bu karşılaşma, her coğrafyanın kendi karakterini yansıtan düşünme biçimlerini ortaya çıkardı.Semerkand, Buhara, Taşkent gibi kültür merkezlerini içinde barındıran Maveraünnehir bölgesindeki düşünce hareketliliği ve ilmi tedrisin yoğunluğu da kendi geleneğini oluşturdu. Bilginin sistematik bir formda yeniden inşa edildiği bu dönemin en önemli isimlerinden biri, kendinden sonraki âlimlerin ‘ak
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 243 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2