Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 621 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Sevgili çocuklar, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır. Arkadaşlarımızın mutluluğuna ortak olmak bu duygunun daha coşkulu yaşanmasını sağlar. Güzel günlerde bir arada olup sevinci çoğaltmak ne güzel. Bakalım sevgili dostlarımız sevinçlerini büyütürken neler yapıyorlar? Haydi birlikte okuyalım.
Hepimiz en sevdiğimiz öğretmenimizi hatırlarız. Onlar (bize ilham veren, bizi destekleyen ve yüreklendiren özel insanlar) olmadan nerede olurduk?
Tükendi
Soru sorma ustaları Bilge ile Hikmet serinin ikinci kitabında; arkadaşlık, korkular, sosyal medya, akran zorbalığı-şiddet, mutluluk, dürüstlük ve sevgi konularında sorgulamalarına devam ediyorlar. Doğru soruları sorunca da doğru cevaplara ulaşmak kolaylaşıyor. Düşüncelerini tükenmek bilmez bir titizlikle inşa ederek yola devam ediyorlar. Bilge ile Hikmet'e yolculuklarında arkadaşlık etmeye ne dersiniz? Siz de katılın bu düşündüren muhabbetlere!
Küçük sincap süt içmek için mutfağa indi. Kâseyi bir güzel doldurdu. İştahla süte baktı. Fakat nasıl olduysa kâse elinden kaydı, yere düştü! Kâse kırılmış, süt etrafa dağılmıştı. Küçük sincap ne yapacağını bilemedi. Tam o sırada babası da mutfağa gelmesin mi!
Bu, kırmızı bir şeydi. Işıl ışıl bir şeydi. Minicik bir şeydi bu. "Vay be, daha önce böyle bir şey hiç görmemiştim." dedi Ece. "Sanırım ben görmüştüm." dedi Zeki. "Makineyle giderken. Yolda gözüme çarpmıştı." Ece ve Zeki hıphızlı ve harikulade bir makineye sahipmiş. Bu konforlu, keyifli ve kocaman makine her gün onları bir o tarafa, bir bu tarafa taşıyıp tekrar geri getirirmiş. Fakat bir sabah makine arızalandığında, Ece ve Zeki onun metal duvarlarının ardındaki dünyaya geçmek zorunda kalmışlar. Orada gize
Bir insan hiç uçar mı? Evet uçabilir! Hem de başka hiçbir canlının uçamadığı şekilde. Hatta kuşlar bile uçamaz bir insanın uçtuğu gibi. Benim nasıl uçtuğumu merak ettiniz değil mi? Yoksa siz de mi uçmak istiyorsunuz? O halde haydi birlikte uçmaya.
Herkesin akıllı telefonu var, Hayrettin'in ise "İptidai"si... "İnsan, telefonuna hiç isim takar mı? Kedi mi, muhabbet kuşu mu bu?" demeyin. Hayrettin için İptidai, telefon ötesi bir şey... O, Neolitik Devir'den kalma tarihî bir eser... O, bir prototip... O, bir müzelik eşya... Bahattin Bey'e soracak olursanız hem "adam olacak" hem de "sınav kazanacak" çocuk telefonu. :) İptidai'nin ne kocaman bir ekranı var ne de yüksek çözünürlüklü kamerası... Onunla özçekim yapmak ulaşılması imkânsız bir hayal... "Gün ge
Hilal ailesiyle birlikte şehirden köye taşınıp okulundan ve şehirdeki arkadaşlarından ayrıldığı için çok üzgündü. Gerçi büyükannesinin çiftliğinde yapılacak bir çok iş vardı fakat o farklı şeyler arıyordu. Çok geçmeden uzak bir gezegenden gelen iki ilginç yaratık ve kendi yaşlarında Selim adında bir çocukla tanışır. Bu iki ilginç yaratık kimlerdi? Hilal ve Selim için bir tehlike oluşturabilirler mi?
Her mevsimin ayrı güzellikleri vardır. Farklı yiyecekler, farklı oyunlar, farklı eğlencelerle mevsimler gelir geçer. Yaz mevsimi geldiğinde yapabileceklerini bir düşünsene... Hikâyemizin kahramanı Yusuf yaz mevsiminde neler yapıyor olabilir? Haydi birlikte okuyup görelim.
Her yerde uymamız gereken kurallar vardır. Birlikte yaşarken bu kurallara uymak gerekir. Misafirliğe gittiğimizde ya da evimize misafir geldiğinde de uygun davranışlarda bulunmalıyız. Her zaman sevinçle beklenen bir misafir olmak için bu gereklidir. Hikâyemizin kahramanı Yusuf misafirlikte neler yapıyor bilmek ister misiniz? Haydi birlikte okuyup görelim.
Doktora gitmekten korkanlardan mısın, yoksa iyileşmek için ne gerekiyorsa yapanlardan mı? Hikâyemizin kahramanı Yusuf da her çocuk gibi bazen hasta olabiliyor. Yusuf'un doktorlarla ve ilaçlarla arası nasılmış peki? Haydi hikâyemizi okuyup görelim.
Ne güzel yiyecekler var dünyamızda! Renkleri, şekilleri, tatları ile çok iştah açıcı. Sofraya gelince hangisini yiyeceğimizi şaşırıyoruz. Sofrada da kurallar olduğunu unutuyoruz. Hikâyemizin kahramanı Yusuf, yemek yerken nelere dikkat ediyor acaba? Haydi birlikte okuyalım.
Bütün canlıların hayatta kalmak için suya ihtiyacı vardır. Bu kıymetli hazineyi doğru kullanmak hepimizin görevidir. Peki, hikâyemizin kahramanı Yusuf su kullanımı konusunda neler yapıyor, biliyor musun? Haydi okuyup öğrenelim.
Parkların içi farklı oyun alanlarıyla doludur. Senin gittiğin parkta neler var bir düşün. Peki sen parka gitmeyi seviyor musun? Hikâyemizin kahramanı Yusuf, park hakkında neler anlatmış olabilir merak ettin mi? Haydi Yusuf'un yaşadıklarını birlikte okuyup görelim.
Yaşça daha küçük olanlar senin kadar tecrübeli değildir. Onların bilmediklerini öğrenmeye, yardım almaya, korunmaya ihtiyacı olabilir. Sen kendinden küçüklerle iyi anlaşıp onlara abilik ya da ablalık yapabiliyor musun? Hikâyemizin kahramanı Yusuf, kardeşi Şule ile ilgilenirken nelere dikkat ediyor, birlikte nasıl eğleniyorlar? Haydi okuyup görelim.
İlk yardım denince senin aklına neler geliyor? Ufak tefek kazalarda, yaralanmalarda ne yapman gerektiği konusunda bilgin var mı? Hikâyemizin kahramanı Yusuf, ilk yardım konusunda acaba neler biliyor? Haydi birlikte okuyup öğrenelim.
Hikâyemizin kahramanı Yusuf, edindiği alışkanlıklar ile sevilen ve mutlu olan bir çocuk. Her gün yapılması gereken birçok iş var. Düzenli olarak yapılan işler zamanla alışkanlık haline gelir. Bunları isteyerek ve severek yapmak bizi eğlendirir ve mutlu eder. Haydi, Yusuf'un güzel alışkanlıklarını birlikte okuyup görelim.
Arkadaşlar, evde canınızın hiç sıkılmaması için yapabileceğiniz çok şey var. Kitap okumak, resim yapmak, oyuncaklarla oynamak, ev işlerini eğlenerek yapmak bunlardan bazıları. Hikâyemizin kahramanı Yusuf, evde neler yapıyor acaba? Haydi birlikte okuyalım.
Bu kitap, yıldızların ışığını yansıtan küçük bir ayna gibidir. Eğer bakabilirsen nuru görürsün. O çağlayana kapılır, maveranın haberlerini işitirsin. Gönlünün ve kulağının pası silinir, kabuktan öze dönersin. Suretin nakşını unutur, Asl’ın güzelliğine hayran kesilirsin. Firdevs-i Ala’nın yüce konukları onlar. Kerim bir elçinin kerim dostları Ashab-ı Kiram. İki cihanın yıldızları. Şu iffet ve iman bayrağı Ebubekir’dir, şu adalet mülkünün sultanı Ömer, şu Sahibu’l-Haya Osman, şu Ali el Murtaza… Ve şu şehidler
Bu tarihi roman, on yedinci yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı payitahtı İstanbul'da yaşanan nice hazin sahneyi yakından takip ve nihayet her türlü zulme karşı dimdik ayakta durmayı başaran kahramanların hatırası için kaleme alınmıştır. "Sayyad ve Ceylan" bir avcı ve av hikâyesidir. Kovalayan ve kaçanların, ölüm ve hayatın, cellat ve maktulün hikâyesi...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 621 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3