Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Hocamız İzzettin Önder'i bir meslek alanının sınırladığı düşünce insanı olarak tanımlamak onun geride bıraktığı düşünce birikimine ve tabi yaşam pratiğine haksızlık yapmak olur. Bu anlamda Hoca elbette salt bir maliye düşünürü değildir. Eğer bir tanım yapmak gerekirse onu bu ülkenin önemli bir ekonomi politik düşünürü olarak tanımlamak kanımca daha doğru olur. Parçalanmış, meslekleşmiş konu alanlarının değil de, bir bütün olarak toplumun bilgisine yönelen, düşüncelerini yaşam kılan, ülkemizde ne yazık ki az
Tükendi
Koray, kitabın önsözüne insanların potansiyellerini özgürce geliştirebilecekleri bir toplum düzeninin önündeki en büyük engel zorunlu çalışmadır diye başlıyor. Kapitalist işletmeler zorunlu çalışmanın en önemli aktörleridirler. Öyle aktörler ki nesneler dolayında tüm yaşantımıza sızıyorlar, tüm yaşantımıza sızmaları için çalışmak zorunda kalıyoruz. Neden ve sonucun birbirine karışma aşamasını bile geçtiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Nedenler ve sonuçlar sorulmuyor, genellikle nesnelerle dolu dünyada sorgusuz
Tükendi
Elinizdeki çalışmada Özgür Öztürk kapitalizme ait en genel en soyut kavram ve düzeneklerden hareketle geç kapitalistleşen bir ülke olarak Türkiye ve Türkiyede sermaye birikiminin seçilmiş haramilerinin (kapitalistlerinin) özgünlüklerini ele alıyor. Her türden sermaye artışının ayırt etmeksizin yasaklandığı bir dönemden kapitalizmin (sermaye düzeninin) haramilerine geçişi yani sınırsız zenginlik hırsının toplumsal ortamının oluşturulmasının bir anlamda bu topraklara özgü öyküsünü bu çalışmada okuyacaksınız.
Tükendi
"Bu çalışma, araştırmacımızın ifade ettiği gibi Türkiye'de 1980 sonrasında yeni liberal politikalarla bezenen ihracata dayalı sanayileşme modeli ile büyümenin hedeflenmesiyle bir kenara itilen tarımsal faaliyetler, sosyal bilim çevrelerince yeterince dokunulmayan bir alan olarak kalırken bu çalışma bütünüyle dokunmayı seçmiştir. Çalışmanın özgünlüğü de dokunulmayan alana dokunmakla başlamaktadır. Ve de tarımsal alanda yapılan dipsiz bir kuyuyu andıran, teorik tartışmalar hem korkutucu (kapsam açısından) hem
Tükendi
Almanak 2008, küresel kapitalizmin krizinin derinleştiği ve krizin tüm yükünün emekçi sınıf ve tabakaların üzerine yıkılmaya çalışıldığı günlerde elinize geçiyor. Ve Almanak 2008 yazarları, diğer 7 Almanak'ta olduğu gibi, emekten yana bir tutumla hem krizi ve krizin değişik alanlarda yansımalarını analiz ediyorlar hem de küresel kapitalizmin neo - liberal politikalarını ve sonuçlarını açığa çıkarıyorlar. Almanak 2008 ne yazık ki, yitirdiğimiz iki yaşam ustasının ardından yazdıklarımızla başlıyor: SAV Onur K
Tükendi
2001 yılından beri düzenli biçimde çıkan "Almanak"ta bu yıl yeni bir bölüm var: Fuat Ercan, Atilla Göktürk, Eren Deniz Tol Göktürk ve Özgür Müftüoğlu; Mehmet Türkay'ın yönettiği yuvarlak masa toplantısında "2007-2008 Türkiyesi Nereye?" sorusunun cevabını aradılar. "Almanak" bu yıl, sistemleştirmeyi ve kalıcılaştırmayı düşündüğümüz bu toplantının bant çözümlerini de içeriyor. "Almanak 2007, 7 ana bölümden oluşuyor: "Ekonomi-Bankacılık Tarım konuları 1. Bölüm'de toplandı ve İzettin Önder Hocamız "IMF Denetim
Tükendi
2005, hak ve özgürlük kayıplarının yaşandığı bir yıldır. Bunun tersine bir gelişmeyi de ancak Latin Amerika'da görmek mümkün olabiliyor. Bu yılki çalışmamızda özelleştirme ve emek dünyası ağırlıklı olarak yer almıştır. 2005 ALMANAK ANALİZLERİ, altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Özelleştirme-Emek Hareketi-Küreselleşme konularında analizler bulunmaktadır. Bu bölümde yer alan yazarlarımız: Erkan Aydoğanoğlu, Atilla Özsever, Sabrina Kayıkçı, İsmail Sağdıç, Levent Dokuyucu, Ali Erhan Bilgin, Yüksel Akk
Tükendi
Sosyal Araştırmalar Vakfı (SAV) olarak 2001 yılında başlattığımız ALMANAK projesi kapsamında 2001, 2002, 2003 yılı ALMANAKlarını yayımladık. 2001 ile birlikte başlayan - Almanak projesinin doğmasına da neden olan bu yeni süreçte gerçekten herşey daha fazla kristalize oluyor. Gerek uluslararası gelişmeler, gerekse ülke içi gelişmeler; uluslar üstü ya da uluslar arası birliklerin, devletlerin, tüm sınıf ve tabakaların, gelişen olgu ve olaylar karşısında aldıkları tavırlarla hem niteliklerinin hem özlemlerini
Tükendi
Zaman, sürekliliği olan bir kavram ve bu kavramı "ezel" ile "ebed" arasında düz bir çizgi ile tanımlamak birçok analiz için yeterli görünüyor. İnsanlık tarihi boyunca, bu düz çizgi, dönemin kavrayışına, ihtiyaçlarına ve olanaklarına bağlı olarak, değişik ana ve alt birimlerine ayrıldı, diğer bir deyişle takvimlendirildi. Tek başına bu olay ve olguların bu çizgi üzerindeik sıralanışını izlemek dahi, olay ve olguların doğasını ve gelişimini anlamak açısından son derece yararlı ipuçları sundu. 2001 yılı, Düny
Tükendi
Yılın önemli olaylarını ve göstergelerini toplumsal hafızamızda tutmak için çok önemli bir kaynak olan ALMANAK her yıl olduğu gibi 2006´yı da bize hatırlatacak. Çeşitli akademisyen ve aktivistlerin ekonomi ve bankacılık, tarım ve özelleştirme, emek hareketi, insan hakları ve demokrasi, dünya ve Türkiye, çevre ve kentleşme konularındaki yazılarından derlenen 2006 Almanak´ta yılı değerlendiren analizlerin yanında zaman dizinleri ve yılı ait ekonomik ve sosyal göstergeler de CD olarak hazırlanmıştır. Almanak y
Tükendi
Bugünlere olup-bitenlere bakt¤mda onbefl yl önce seçilen konunun önemli oldu¤unu düflünüyorum. 1980´li yllarda askeri darbenin etkisi/psikolojisi ile gündemi devlet ve sivil toplum karfltl¤ ve daha da kötüsü modernizmin en kaba hali olan ve epey çeviri kokan merkez-çevre üzerinden yaplan analizler doldurdu. Daha da kötüsü solun belirli bir kesiminde de farkl kavram ve anlamlandrma ile bu tarz açklamalar belirleyici oldu. Yenilen flamarn etkisinden olsa gerek, flamar atan devlet toplumu anlamada temel belirl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2