Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Geç kapitalist toplumlar kapitalist-sanayileşmeyi yaşamadan, kapitalist-sanayileşmenin tüm özelliklerini bedeninde taşıyan lokomotifle karşılaşmışlar. Kendi içinde eklemlenmiş bir toplumsal ilişkiler bütününü (sanayi üretimi, sermaye birikimi ve modernite) bedeninde taşıyan lokomotif-tren, farklı toplumsal ilişkilere sahip mekânlara sızdığı ölçüde, buradaki ilişkilerin farklılaşmasına neden olur. Bedeninde taşıdığını, içinden/üzerinden geçtiği diğer bedene aşılar. Bir diğer bedende kendini yeniden üretirken
Tükendi
Ülkemizde planlar, öteden beri dillerden düşürülmeyen ancak çoğunlukla ne gerektiği gibi hazırlanan ne de gerektiğince uygulanan belgelerdir. Bu nedenle, siyasal iktidarların yapıp edeceklerinin "kenar süsleri" işlevini görür. İlginçtir; ne hazırlayanlar ne de ilgili kesimler bu durumdan bir hoşnutsuzluk duyuyor. Oysa, özellikle kamuda, o denli çok sayıda ve çeşitte "plan" hazırlanmıştır ki, 2000'li yıllara iç rahatlığıyla "bol kepçe planlama dönemi" yakıştırması yapılabilir. Ancak, çoğu arazi temelli olmas
Tükendi
?Almanak 2014 Analizleri, 5 bölümden oluşmakta. İlk bölümüne yıl değerlendirmesini koyduğumuz çalışmanın diğer bölümleri; Emek Dünyası, AKP'li Ekonomi, Medya ve Ötekileştirme ve Planlama Tartışmaları'dır Bu çalışmaya katkıda bulunan dostlarımız Ali Emre Mazlumoğlu, Altan Alaybeyoğlu, Başak Ergüder, Berna Güler Müftüoğlu, Beste Bal, Cihan Karabulut, Fuat Ercan, Fulya Atacan, Levent Yaylagül, Melda Yaman, Özcan Evrensel, Özge Sever, Sibel Özbudun, Temel Demirer, Tolga Tören, Ümit Akçay
Tükendi
Geçtiğimiz 20 yıllık süre içinde tarımda yaygın üretim biçimi olarak görülen küçük köylülük nüfus -istihdam ve mülkiyet özellikleri açısından büyük bir alt üst oluş ve çözülme evresinden geçerken, sayı .ları hızla artan mevsimlik tarım işçileri tarımsal işgücü içinde daha yaygın ve görünür hale gelmektedir Bugün büyükşehirlerin pazar ve marketlerinde satılan tarım ürünlerinin birçoğunda Güneydoğu'dan ticari tarım yapılan bölgelere çalışmaya giden, sayıları milyonları bulan, ?tehlikeli Kürt, Doğulu" olara
Tükendi
"Kapitalist üretim tarzının egemen olduğu toplumların zenginliği,muazzam bir metalaşmış emek-gücü olarak görünür." İfadenin yeniden yazımında iki değişkene özel önem ve dikkat göstermemiz gerekiyor. Muazzam meta yığını olarak görünür olan kapitalizm, muazzam bir emek-gücü birikimi olarak görünmez; görünmesi istenmez. Görünmez; çünkü işleyiş-oluş hali, yani nesnellik ters yüz olmuştur. Gösterilmez; çünkü hemen hemen tüm sosyal bilimler ama daha da çok iktisat disiplini bu tersine dönmüş dünyayı tersinden anl
Tükendi
Marksist ekonomi politik açısından, kapitalizmin son kırk yıldaki dönüşümünü en iyi anlatacak terim finansallaşmadır. Günümüz kapitalizmi, finansal, işlemler hacminin hızla artması ya da finansın politikaya etkisinin genişlemesinden çok daha fazlasını kapsayacak şekilde finansallaşmıştır. Finansallaşma aynı zamanda, sınai ve ticari işletmelerin idaresindeki dönüşümü, bankalar ve diğer finansal kurumların faaliyetlerindeki değişimi ve çok daha çarpıcı olarak bireylerin ve hanehalklarının finansal faaliyetler
Tükendi
"Irk olgusu ile hesaplaşmadan bugünkü Güney Afrika anlaşılabilir mi?", "Irk olgusu, ülkenin kapitalist gelişme sürecinden bağımsız bir biçimde ele alınabilir mi?", "Irkçılık ya da apartheid, hangi toplumsal dinamiklerin, yapısal ya da öznel faktörlerin sonucunda ortaya çıktı, ülkenin bir gerçekliği haline geldi ve ortadan kalktı" gibi sorular bu çalışmanın ilk adımlarını oluşturuyor. "Tolga Tören'in bu çalışması, Güney Afrika'nın yaşadığı dönüşüm sürecinin uğraklarını, sermaye birikim sürecinin tarihsel ol
Tükendi
Soma maden işçilerine... Emeğin Kitabı baskıya girerken Soma A.Ş. maden ocağından felaket haberi geldi. Son haberlere göre üç yüze yakın can kaybı yaşanırken, ocakta yüze yakın işçinin daha bulunduğu tahmin ediliyor. Ancak, ne şirket ne de hükümet yetkilileri madende kaç işçinin olduğuna dair kesin bilgi vermiyor. Buda madende kaçak işçilerin çalıştırıldığını düşündürüyor. Maden faciası gösterdi ki; özelleştirme, taşeronlaştırma ve kâr hırs, üç yüzden fazla işçinin katliamının sebebidir. Kalbimiz Somada a
Tükendi
Kitapta yer alan yazılar farklı içeriklere sahip; bununla birlikte sosyalist feminizm tüm yazıları ortak bir paydada buluşturuyor. Yazıların her biri, günümüzde kadınların emeklerinin ve/veya bedenlerinin hangi yollarla ve hangi araçlarla ataerkil kapitalist tahakküm altına alınmaya çalışlıldığını soruyor ve kadınların kurtuluşunun ataerkil kapitalizmle mücadeleden geçtiğini savunuyor. Bu yazılar, aynı zamanda, kapitalizmin kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliklere yaslandığını, her ne kadar soyut dinam
Tükendi
1953 yılında DNA yapısının keşfinden bugüne kadarki süreçte radikal bir dönüşüm geçiren biyoloji araştırmaları, bilgi birikimini biyoteknoloji kulvarına taşıyarak insan yaşamını da aşan bir şekilde doğayı değiştirme cüretini kendinde bulmuştur. Ancak konu bu alanda "hayal satmaya" gelince elbette bu işin uzmanları herkesten önce devreye girmektedir. Sermaye ve medya, biyoteknolojinin gücünü gerçeğin ötesine taşıyarak kamuoyu beklentisini diri tutmayı başarmıştır. Biyoteknolojinin hayaller kadar kâbusları da
Tükendi
Özgün kitabında toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar ile kadınların toplumdaki konumuna ne denli etkide bulunabileceğini incelemiştir. Sosyal politikaların tarihini, kuramsal öncüllerini araştırmış; Türkiye'de alternatif belediyelerden örneklerle, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ile kadınların çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilebileceğini göstermiştir. Kitapta ayrıntılarını bulabileceğiniz üzere, Diyarbakır Sur Belediyesi, meslek edinme kurslarının yanı sıra açtığı kreşle kadınların kurslara
Tükendi
Son 20-25 yıllık süreçte Türkiye'de hasım devlet-toplum kompleksi ulusötesi bir dönüşüm geçirmektedir. Bu dönüşümün iktisadi, politik, toplumsal ve kültürel / ideolojik bir çok yönü bulunmaktadır. Bu çok boyutlu dönüşümlerin ardında yatan temel faktörlerden bir tanesi sermayedir. Sermayenin kendi özgün gelişme deneyimi ortaya çıkarılmadan, Türkiye toplumunun bugünlerde içinden geçmekte olduğu değişim ve dönüşüm sürecinin gerçek mahiyetini anlamak güçleşir. Elbette bir topulmsal üretim ilişkisi olarak serma
Tükendi
"Türkiye'de devlet / kamu, emperyalizm ve sınıflararası ve sınıfiçi ilişkilerde merkezi öneme sahip bir kurum olan YOİKK ne yazık olgusal olarak bir - iki çalışma dışında bilinmiyor. YOİKK bir kurum / olgu olarak oldukça önemli olması bilinmiyor, ama çok daha önemlisi YOİKK üzerinden açığa çıkan koordinasyonun bugünlerde kurumsal biçim almasının kapitalizme içikin olan sermaya birikim mantığı ile olan bağlantısı da bilinmiyor. Koordinasyon kavramının önemini YOİKK analizi açığa çıkarmış olmakla birlikte,
Tükendi
"Türkiye'de yaşanan sosyal güvenliğe ilişkin dönüşümü analiz eden çalışmasında sevgili Ferhat bu alana ait bildik çalışmalardan farklı bir yol izliyor. Sosyal güvenlik alanında gözlemlenen radikal değişimleri analiz etmek için Cacus'un göz boyama tekniklerinin neler olduğunu anlatıyor. Ferhat çalışmasında sosyal güvenlik alanında neler değişiyor sorusu yerine neden değişiyoru da içeren niçin değişiyor sorusuna yöneliyor. Niçin sorusu ister istemez sosyal güvenliği tanımlayan sosyalliğin biçimlendiği gerçekl
Tükendi
"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte yaşanan süreçteki 'sermaye birikiminin ulusal dönüşümü' olarak tanımlayabileceğimiz durum, Cumhuriyet döneminde yaşanan Varlık Vergisi ve çalışmanın kendisinin tarih dilimi dışında olmakla birlikte 6-7 Eylül olayları gibi, servetin el değiştirmesiyle sonuçlanan kapitalist rasyonalin mantığına uygun gelişmeleri içermektedir... Tarih tekerrür etmez ama bu çalışmadaki bakış açısı, tarihin izlerini bugün yaşananların kendi 'tarihsellikleri' içinde izlenebilirliğini de takip ede
Tükendi
"Ama günümüz toplumsal işbölümü içinde uğraşlarda aranılan 'meslek ahlakı' kör değneği gibi bellenilen 'meslekçi' ideolojilerin altını oyan, baskın bir başka işleyiş daha var ki, o da gerçekte kaostan ibaret piyasalara zorbela kırılgan bir kozmos getirmeye çabalayan sermaye düzeninin hiç vazgeçemediği, şu bayağı olduğu denli usdışı, ilke bile denilemeyecek 'karlılık prensibi' ve her şeyin 'mübadele değeri' olarak algılanışı. Çuval dolusu etik reçeteyi daha baştan kof kılan şey de önünde sonunda işte bu gerç
Tükendi
Goethe arkadaşı Schiller'e yaşam ilkesini açıklar; "Etkinliğini artırmadan ya da doğrudan doğruya canlandırıp (yaşamıma) bir şey katmadan bana yalnızca bilgi veren her şeyden nefret ediyorum". -F. Nietzche- "Bana yalnızca bilgi veren her şeyden nefret ediyorum." Goethe'nin bu ifadesi her ne kadar insanlığın tüm tarihsel deneyimi için geçerli olsa bile, bilginin yaşama bir şey katması, yaşamı dönüştürmesi kapitalist sanayileşme sürecinde çok daha belirgin bir hal aldı. Kapitalist sanayileşme ve kapitalist m
Tükendi
Kitapta toplanan yazılar birbirini tamamlayacağı düşünülen üç ana konu temel alınarak seçildi. İlk ana konu "yıkım"a dair: "refah" devletinin dönüşümü, özelleştirme, işsizlik, yoksulluk, yasal değişiklikler ve sonuçları. İkinci ana konu mücadeleye dair: Dünya'da ve Türkiye'de grevler, en sorunlu alan olan belediyelerde grevler ve bu alandaki sendikal örgütlenme sorunu, kentlerin sınıf mücadelesindeki önemi. Üçüncü ana konu sınıf hareketine dair: Türkiye işçi sınıfı ve bu sınıfın önderlik sorunu. Bu kitap
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1