Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Maskenin Ardından Konuşmak çalışmasının her sayfası öğretici ve düşünmeyi kışkırtıyor. Bu, yalnızca oldukça özgün bir Arendt okuması değil, aynı zamanda özselleştirilmiş ırk, etnik köken, milliyet ve cinsiyet düşüncelerinin yinelenmekte olan tehlikeleri ve eğilimleri üzerine giden yararlı bir düşünüştür. John McGowan, Chapel Hill, Kuzey Carolina Üniversitesi.
Tükendi
Bence sorun Brechtte değil, bir dogmaya karşı çıkarken bile yeni dogmalar yaratma konusunda mucizeler yaratan bizlere aittir. Bir takım isimlerle birilerini kolayca birleştirme kolaycılığımızda, düşünce denilen kavramsal alanın tek yönlü bir yol izlediğine gizliden gizliye inanmayı sürdürmemizdedir. Brecht, modası geçmiş Brecht alışkanlıkların, doğru kabul edilenlerin hep yeniden düşünülmesine dikkat çektiğinde, ya/ ya da ya hapsolmuş önyargıları, onların algılayamayacağı, kabul edemeyeceği bir noktada kırı
Tükendi
Genette, Todorov ve Barthes gibi Avrupalı eleştirmenlerin çalışmalarını, Lubbock ve Booth gibi Anglo-Amerikan gelenekten gelen eleştirmenlerinkiyle sentezleyen Seymour Chatman, bu kitabında hem sözlü hem görsel ortamda anlatı kuramına ilişkin kapsamlı bir yaklaşım sunuyor. Chatman, Öykü ve Söylemde başlı başına anlatının ne olduğunu çözümlüyor. Anlatı yapısı çalışmalarıyla ilgilenenler için hangi ortamda olursa olsun öykü anlatımına ilişkin eksiksiz ve akıllıca bir araştırma sunuyor. Düalist ve yapısalcı ya
Tükendi
Medya çalışmalarında, temelde üç grup altında toplanabilecek olan epistemolojik ve metodolojik nitelikli sorunlara işaret etmek üzere bu kitap, ideoloji kavramıyla doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilişkili olan ve alanın temel metinleri olarak kabul edilen incelemelerin, oluşturulan belirli ayrımlar ışığında okunmasını hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda amaçlanan aslında medya çalış-malarında benimsenen çeşitli ideoloji yaklaşımlarının arkasında yatan belirli bir "gizil" anlamı ve "niyeti" açığa çıkar
Tükendi
Nasıl öğreniriz? Belleğin, motivasyonun, arzunun veya coşkunun yeri nedir? Beynin şaşırtıcı kapasitesi hakkında ne biliyoruz? Neden bazı çocuklar veya yetişkinler öğrenmede böylesine zorluk çekerler? Bu kitapta eskiden tembel bir öğrenci olan yazar öğrenim üzerine tamamen yeni bir yaklaşım önermektedir. Yazar, öğrenmenin zihnimizde yerleşmiş anlayışları alt üst eden karmaşık ve genelde de zıtlıklar içeren bir süreç olduğunu gösterir. Engin bir öğretmenlik deneyiminden hareketle André Giordan en iyi şekild
Tükendi
Türkiye´de sinema literatürü gün geçtikçe gelişiyor, zenginleşiyor. Ancak hâlâ göçmen sinemasına ilişkin bir kitap bulunmayışı daha çok eksiğimiz olduğunun da göstergesi. Genç bir akademisyen olan Özgür Yaren´in Altyazılı Rüyalar: Avrupa Göçmen Sineması adlı kitabı bu anlamda bir ilk çalışma. Göçmen sineması iki ayak üzerinde duruyor. Biri göçmenlere karşı ilgi ve duyarlık göstermiş (ama kendileri göçmen olmayan) yönetmenlerin filmlerindeki göçmen temsilleri; diğeri de doğrudan bu deneyimi yaşamış yönetmen
Tükendi
Thomas Bernhard´ın Immanuel Kant adlı bu oyununda Immanuel Kant adlı figür, glokom hastalığı yüzünden derdine çare arayan birini canlandırmaktadır. Eşinin araştırmaları neticesinde, son dönemlerde Amerikan doktorlarının tıpta gösterdikleri mucizeleri de hesaba katarak bir gemi yolculuğuyla Amerika´ya gitmeye karar verirler. Yanında eşi, hizmetçisi Ernst Ludwig ve bilgisini kendisine depoladığı, o olmazsa belki de var olamayacağı papağanı Ludwig´le gemide yolculukları sürer. Bu gemide tanıştıkları Milyoner B
Tükendi
Bedrettin Cömert´i uzaktan tanıyanlar, kuşkusuz, onda kendi konumlarına göre bir takım nitelikler, özellikler bulmaya çalışacaklardır. Ama, Bedrettin Cömert´i çok yakından tanıyan biri için durum değişiktir. Yani, ormanın içinden ormana bakmak, apayrı bir bilinç işidir. (Hasan Hüseyin) İlk yazılarını okudukça, şöyle bir kanıya varmıştım: " İşte ciddi, titiz, tuttuğunu koparan inatçı biri" demiştim. Bir insanı hiç tanımadan, sadece yazılarına bakarak böyle bir kişilik tanımlaması yapabilmek için, bu özellik
Tükendi
Felsefe, Estetik, Eleştiri…evet ama, bir de ozan yanı vardı Bedri´nin, ki çokları bilmez bunu. Yaygın deyimle, şiir onun ilk gözağrısıydı. Ama o, hele de 70´lerden sonra, öbür alanlardaki yoğun çalışması yüzünden, şiire "sen biraz şöyle dur, sevgilim" demek zorunda kalmıştı. Günün birinde, yıllar yılı yazıp yazıp bir köşeye attığı şiirlerine dönebileceğine, onları gün ışığına çıkarabileceğini düşünüp durdu… (Hasan Hüseyin)
Tükendi
Türk sinema tarihinin ve Türkiye´de sinemanın başlangıç dönemleri, bilindiği gibi, zaman zaman tartışmalara ve çatışan tezlere konu oluyor. Durum doğaldır çünkü sinema tarihçileri kabul etsinler veya etmesinler, ilk yıllar birçok açıdan karanlık yıllar olarak kalıyor ve aydınlatmaları için uzun ve uğraştırıcı bir kaynak (basın, arşiv) taraması gerekiyor... Bu zaman gerektiren, sabır gerektiren, sevgi ve anlayış gerektiren bir çalışmadır, üstelik bir de zorunluluk taşıyor: Osmanlıcayı bilmek zorunluluğu. Dah
Tükendi
Piaget, çocuğun gözleriyle iletişimi ve içerden dışarıya doğru evreni anlatırken, yazarımız Lilian Maury de Piaget´yi ve onun yazdıklarından süzülen küçük insanı anlamaya çalışır. Kendi içine odaklı çocuktan yola çıkarak, büyümeye aday insancıkların iletişim ve etkileşimin neresinde olduklarını bulmaya kendini adamış bir Piaget´yi aktarır bize. Ruhbilimsel yönlendiricileri, iletişimi anlamak ve anlatmak için ışık yerine kullanan yazar, böylece ruhsal dilbilim denen, insanı ve yaptıklarını anlama yöntemlerin
Tükendi
´Kar ve Köpük´ birkaç farklı tema üzerinde yoğunlaşan bölümlerden oluşuyor. Organik bütünlük daha çok bölümlerin kendi içlerinde var. Bu bölümler şairin hayranı olduğu ünlü sanatçılara ´gönül borçlarını´ ödediği bir bölüm, geçmişin günümüze yolladığı iadeli taahhütlü mektupları açtığı ´antik kentler´, Klasik Çin şiirine bir selam gönderen ´Çin şiirleri´, kalbin atışlarının ezgi gibi duyulduğu ´aşk müziği´, ve müziğe ve müzisyenlere duyulan hayranlığın satırlardan taştığı ´müzik aşkı´, şiirin en çıplak olduğ
Tükendi
Jean Baudrillard, Batı kültürünün bir dizi simülasyon modeli ya da düzeni olarak gelişmiş olduğu yönündeki meydan okuyucu teziyle dikkat çekmiştir. Hipergerçeklik kavramı, onun simülasyonun "üçüncü düzen"i adını verdiği şeye egemendir. Bu kitap, Baudrillard düşüncesine genel bir giriş sağlarken, onun hipergerçekliğin ötesinde ve dördüncü düzen içinde modern kültür ve radikal belirsizlik çözümlemesini haritalandırma yönünde ilk girişimdir. Burada Mike Gane, Baudrillard´ın anahtar kavramlarını sunuyor ve post
Tükendi
Hikâye Anlatıcıları, sizden kendisine inanmanızı beklemez, yalnızca kendisini dinlemenizi ister. "Modern çağın" bütün hikâyeleri inandırmak üstüne kurulur, sizi inanmanız için zorlar, sıkıştırır görsel malzemeyle ikna etmeye çalışır; büten enformasyon biçimleri ve "sanat ürünleri" için de geçerlidir bu. Gördüklerinizi, duyduklarınızı, hissettiklerinizi bir çırpıda tüketmek zorundasınız, çünkü sırada tüketilmeyi bekleyen başka enformasyonlar veya "sanat ürünleri" vardır. Durup düşünmenize, hikâyeyi yorumlama
Tükendi
Heiner Müller için tarih sadece bir barbarlığın tarihiydi. Tiyatrosu, mitsel, yazınsal ve tarihseldi, bütün kurbanların yeniden belirdiği bir kıyamet tablosuydu. Bütünlüğü kaybolmuş bir dünyada, yerinden edilmiş anlam parçalarını, kırılıp dağılmış bağlamları bir kolaj ustası olarak birbirine ekledi. Klasik yazarın kendinden emin bir konumda söylediği sözü reddetti, alıntılarla sözü anonimleştirdi. Söz sahipliğini bir tehlike olarak kavradı ve söz aktarıcılığının ustalıklı bir biçimini ararken, bir suçu beti
Tükendi
Arap harfleriyle basılmış sinema yayınları, yıllarca "üstlerinde durulamayacak mahiyette" sayılıyordu. Ali Özuyar´ın yazdığı "Sinemanın Osmanlıca Serüveni" adlı yapıt, sinema kitapları bakımından oldukça zengin olan kitaplığımıza yeni değerler katıyor. İlk Türk kadın sinema oyuncusu kimdir? Yerel yönetimler ve sinema arasındaki ilişkiler, o dönemde (1914-1928) nasıldı? Amerikan filmleri ve film yıldızları, günümüzdeki gibi toplumumuzu etkiliyor muydu? Osmanlı toplumsal yaşamında sinemanın yeri neydi? Üzerin
Tükendi
"Ritter, Dene, Voss" adlı tiyatro metni Thomas Bernhard´ın konu olarak Ludwig Wittgenstein´ı ele aldığı bir oyundur. Thomas Bernhard, roman türünde Ludwig Wittgenstein´ı "Wittgenstein´ın Yeğeni", "Düzelti" gibi romanlarında ana izlek yapmış, bu oyunda da onu dramaya taşımıştır. Bu tiyatroda, Voss (Ludwig Wittgenstein), iki kız kardeşi tarafından Steinhof akıl hastanesinden kısa süreliğine eve getirilir. Biri genç (Ritter) ve biri de yaşlı kız kardeşleri (Dene) onun en çok sevdiği tatlı olan Avusturya profit
Tükendi
Globalizm ve postmodernizm tartışmalarından ayrı düşünülemeyecek kültürler-ararası tiyatro dünyada son kırk yıldır etkisini sürdürmektedir. Artık klasik bir oyundan, yerli bir yapıma dek, kültürlerararası eğilim kendini göstermektedir. Öte yandan ülkemizde, uluslararası yapımlarla kültürlerarası tiyatronun arasındaki farkın altını çizemeyen bir kavram karmaşası yaşanmaktadır. Bu incelemede Peter Brook, Eugenio Barba ve Robert Wilson gibi 20. yüzyıl tiyatrosunda mihenk taşı olmuş üç yönetmenin kül-türleraras
Tükendi
Amerikan toplumunun özgün etnik mozaiğinin ve toplumsal katmanlarının ortaya çıkardığı doku içinde yaşayan birbirinden farklı aile yapıları ve çeşitli gereksinimler sonucu bu ailelerin yaşadığı sorunlar, zaman ve koşulların da etkisiyle değişen değerler sistemi içinde günümüzde Amerikan tiyatrosunun başlıca konusudur. Amerikan tiyatrosunda olduğu kadar dünya tiyatro tarihinde de önemli yere sahip olan iki dev yazar; Arthur Miller ve Edward Albee´nin oyunlarında yansıttıkları Amerikan toplumunun yapısını, ai
Tükendi
Kaspar adlı tiyatro oyununun hemen girişinde Peter Handke´nin bu oyunun adının Dil İşkencesi (Sprechfolterung) de olabileceğini dillendirmesi, bu oyunun özetini en iyi şekilde veren bir cümledir. Handke´nin Kaspar adlı metni, bilinçli bir şekilde Kaspar adlı karaktere bir dil işkencesi yapmaktadır. Bu işkence, özünde dil yoluyla ve dil yardımıyla birini dile getirmenin işkenceye dönüşmüş halidir. Dili bir konuşma aracı, konuşturma aracı yaparak henüz dile gelmemiş bir kişinin (Kaspar´ın) dile getirilmesi s
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3