Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 561 kayıt bulunmuştur Gösterilen 520-540 / Aktif Sayfa : 27
Ian Barbour´un eserlerinin büyük kısmı, bilimle din arasındaki teorik ve metodolojik ilişkilerle ilgilidir. O, modern kozmoloji, kuantum fiziği ve evrim biyolojisiyle teoloji arasında ciddi bir ilişki bulunduğunu savunmakta ve bunu eserlerine yansıtmaktadır. Barbour´un bütün eserleri, sanki önceden belirlenen bir hedefe göre kaleme alınmıştır. Bu hedef, bilim çağında dinin statüsünü belirlemek ve kapsamlı bir dünya görüşünü ortaya koymaktır. Elinizdeki eser Templeton ödülünü kazanmış olan yazarın son çalışm
Tükendi
Geçmişten günümüze din, insanoğlunun sürekli ilgilendiği temel konulardan birisi olmuştur. Bu olgu günümüzde de çeşitli boyutlarda devam etmektedir. Hatta geçmişte birbirlerini düşman olarak kabul eden din mensupları bile, karşılıklı diyalog çerçevesi içerisinde bir araya gelerek ortak bireysel ve toplumsal problemlerin çözülmesine çalışmaktadırlar. Böyle bir süreçte Hıristiyanlıkla İslam´ın önemli bir rolünün olduğu söylenebilir. Eğer bu iki grup, mevcut potansiyeli insanlığın yararına sunabilirlerse, huzu
Tükendi
Bu çalışmada 17. asrın mümtaz şahsiyetlerinden Niyâzî-i Mısrî hazretlerinin bâzı gazellerine çeşitli dönemlerde yapılan şerhlerin günümüz alfabesiyle okuyucuya ulaştırılması hedeflenmiştir. Mısrî hazretleri, kurmuş olduğu tarîkat şûbesi, kaleme aldığı eserleri ve özellikle dîvânındaki gazelleriyle asırlar boyu halkımız üzerinde te?sîr icrâ etmiş, yüzbinlerin gönlünde taht kurmuştur. İlahileri bestlenmiş; dîvânı, Hak âşıklarının meclislerini süslemiştir.
Tükendi
İslam, insan ve evreni ayrılmaz bir bütünün farklı boyutları olarak görür. Bunun içindir ki, insan mikro-kozmos, evren de makro-insandır. İslam bölünmenin değil, birliğin çağrısıdır. Elinizdeki eser, bir Batılı gazetecinin İslâm ve onun temel dinamikleri hususundaki görüşlerin ihtiva etmektedir. Yazar, temeli irfan ve hikmet olan bu dinin oluşturduğu ve biçimlendirdiği bir medeniyetin, insana ve dünyaya neler vaadettiği, neleri gerçekleştirdiği hususunda önemli ipuçları sunmaktadır.
Tükendi
Bu eser, A. K. Coomaraswamy´nin, şark estetik teorisine dair yetkin bir açıklamasıdır. Bunu yaparken, Doğu ve Batı görüşlerini koordine eden genel bir temel ortaya koymayı amaçlamaktadır. Asya-Avrupa ikilemine dikkat çekmekte ve Asya kendisi olarak kalırken, öz yerine zahire yönelen Avrupa?nın bu yüzden birlik yönünde düşünmesinin ve Asya?yı anlamasının zorlaştığını vurgulamaktadır.
İran Edebiyatı çeşitli hanedanlar devrinde, edebî neviler, üslup, dil, mazmun ve muhteva bakımından birtakım değişikliklere maruz kalmış, bu değişiklikler edebiyat tarihçileri tarafından ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Çevirisi sunulan bu eserde, XIII. yüzyılda hüküm süren Kaçar hanedanı hakkında bilgi verilmiş, bu dönemde edebiyatta meydana gelen değişikliklerle, şiir üslubu işlendikten sonra eserlerinden örneklerle birlikte dönemin en usta şairleri ve şiir türleri tanıtılmıştır.
Tükendi
Bu eserde, Dehlevî´den bugüne Pakistan ve Hindistan´daki hadis kültürü tanıtılmakta ve son asırlarda ortaya konan hadis ve sünnetle ilgili çalışmalar tahlil edilmektedir. Bölgedeki ekollerin arasında yaşanan ihtilâfların odağını hadis ve sünnetin teşkil ettiği düşünüldüğünde bu kitabın önemi daha da artmaktadır.
Tükendi
"ah... Sevgili kardeşim, ruhların konuşan ağızları, ağlayan gözleri ve elinden tutan elleri vardır. Suret ehli ?Dudaktan kalbe yol vardır? der, daha ileri gitmez. Halbuki; elden, gözden, sözden, gönülden gönüle de yollar vardır." N. Tura?nın bu eseri aşıkâne halin verdiği yanma, yakarma, cezbe ve vahdet neşelerini saçmaktadır.
Dr. Muhammed Emîn Riyâhî´nin hummalı ve uzun vadeli bir çalışmasının mahsulü olan bu eseri, Türkoloji ve Türk tarihini ilgilendiren bazı konularda verdiği bilgilerle Türk dili, edebiyatı ve tarihi konularında çalışan Türk bilimadamlarına cevap hakkı doğurmasının yanısıra, kimi yerlerde şiirlerden uzun örnekler verilerek, zaman zaman okuyucuda tezkire çağrışımı uyandırması hususları bir yana bırakılırsa, bu sahada (ya bir eserin içinde, ya da müstakil makaleler halinde dağınık olarak yayınlanan çalışmalardan
Tükendi
Bütün şâirler şiir söylemek hususunda söz meclisinde [elest bezmi] bir kadehten sarhoş oldular. Lakin bazılarının şarabına sâkinin nazarının tesiri de karıştı. Mânâ âleminin dili ile konuşan bu şâirlerin ağızları, şiir söyledikleri zaman, sûret âlemine karşı kapalıdır. Bunlar hakîkat denizine ağ atmış olgunluk deryâsının dalgıçlarıdır. Sen bunları öteki zümre ile bir tutma. Zira bunların şiirlerinde şâirlikten başka senin anlamadığın bir şey daha vardır.
Tükendi
Din- Vicdan Hürriyeti´ ve bununla bağlantılı olarak ´Laiklik´ konusu ülkemizin hassas konularından biri. Dönem dönem, bazı olayların sonucunda kamuoyunun gündemine ilk madde olarak yerleşen bu konu bir çok çalışmada, çeşitli yöntemlerle işlenmiştir. Fakat bu konunun soğukkanlılıkla ve anayasa hukuku çerçevesinde ele alındığı doğrusu pek görülmemektedir. Bu eser, yıllarını anayasa hukuku çalışmalarına vermiş bir ilim adamı tarafından kaleme alınmış olup, dünya anayasalarının incelenmesi, dünyanın değişik dev
Tükendi
Halvetiye tarikatının bir kolu sayılan Güşeniyye tarikatından olan Muhyî-i Gülşenî XVI. yüzyılda Osmanlı?nın zirvede olduğu bir dönemde yaşamıştır. XVI. yüzyılın zengin kültürel atmosferi içerisinde yetişen Gülşenî, dil ve ahlâk alanında yazdığı eserlerle döneminde haklı bir üne kavuşmuştur. Osmanlı döneminde, özellikle felsefî ahlâk denildiğinde neredeyse akla gelen ilk isim olan Kınalızade Ali Efendi?nin Ahlâk-ı Âlâî?si kadar felsefî ve sistemli olan, ve bugüne kadar dikkatlerden kaçan Gülşenî?nin Ahlâk-ı
Tükendi
Batıdaki İbn Arabî çalışmalarının seçkin isimlerinden ve Guénonyen okulun önemli takipçilerinden biri olan yazar bu çalışmasında, Kur´an´daki bazı ´muammalı´ ayetlerin işaret ettiği manalara dönük bir dikkatle ´bilgi´ meselesine eğiliyor. Yazarın zihnindeki epistemik çerçeve, bilgi meselesiyle ilgili olan bir tartışmaya ´ruh´ hakkında belli bir aydınlığa kavuşma çabasını da dahil etmeyi gerekli kılıyor. Böylece yazar, bilgi ve ruh arasındaki irtibatı çeşitli yönleriyle işliyor. Yazarın da vurguladığı gibi k
"Kılavuz Kitaplar", değişik alanlara ait teorilerin, akımların ya da isimlerin tanınmasına ve kavranmasına yardımcı olacak ´giriş´ kitaplarından oluşuyor. Bu dizideki kitapların her biri, konuya az ya da çok yabancı olduğu varsayılan okurlar hesaba katılarak hazırlandı ve genç okurlar başta olmak üzere her kesimden okurun ilgi duyabileceği ve her yerde, kısa sürede okuyabileceği şekilde tasarlandı. Tarihi, çeşitli yöntemleri ve geleceğiyle alternatif tıbbı tanımak için bir kılavuz.
Tükendi
"Kılavuz Kitaplar", değişik alanlara ait teorilerin, akımların ya da isimlerin tanınmasına ve kavranmasına yardımcı olacak ´giriş´ kitaplarından oluşuyor. Bu dizideki kitapların her biri, konuya az ya da çok yabancı olduğu varsayılan okurlar hesaba katılarak hazırlandı ve genç okurlar başta olmak üzere her kesimden okurun ilgi duyabileceği ve her yerde, kısa sürede okuyabileceği şekilde tasarlandı. İslâm felsefesinin güçlü damarı Meşşâîliği anlamak için bir kılavuz.
Tükendi
Yazar kitabın iki görevinin bulunduğunu belirtiyor: İlki, Batılı bir eğitimden geçmiş ve bunun bir sonucu olarak da "dinsel kuralları ve uygulamaları unutmaya" başlamış gençlere, İslâm hakkında yüksek seviyede bir zihinsel arınmanın yolunu açmak, onlara "oburca yedikleri kabukların içindeki öz"ü yani "ilâcı" göstermek; diğeri de, İslâm´la ilgili hakikatler konusunda Batı´nın "samimi düşünürlerini" olumlu yönde etkilemek. Kitap boyunca yazar, İslâm´ın kozmolojik kavramlarından etik temeline, ayan-ı sabite do
Tükendi
İslâm düşünce geleneği içindeki dikkat çekici ve etkileyici akımlardan biri olan Mutezile, akla ve insan iradesinin bağımsızlığına yaptığı vurguyla tanınan bir çok düşünür yetiştirmiştir. Bu düşünürler içinde Nazzam, Cahız, Kadı Abdülcebbar gibi bugün artık dünyanın her yerinden birçok araştırmacının ilgisini çeken isimler bulunmaktadır. Mutezile´ye toplu bir bakış imkanı da veren elinizdeki kitap, Mutezile´den onlarca düşünürün fikrî mirasından, onların temel bakış açılarını yansıtan aforizmaların derlenme
Tükendi
Hindu ve İslâm dinleri, uygarlık ve hayat tarzları bakımından bin yıla yakın bir süre beraber bulunmuşlar, karşılıklı itim ve çekim süreçlerini yaşamışlardır. Ne var ki ne itim ne de çekim süreçleri, ne de bir çok tez ve antitezden müteşekkil sonsuz bir model içine örgülü halde bulunan hikayeyi anlatırken, yazar kesin yargılar ortaya koymaktan kaçınmaktadır.
Tükendi
"Kılavuz Kitaplar", değişik alanlara ait teorilerin, akımların ya da isimlerin tanınmasına ve kavranmasına yardımcı olacak ´giriş´ kitaplarından oluşuyor. Bu dizideki kitapların her biri, konuya az ya da çok yabancı olduğu varsayılan okurlar hesaba katılarak hazırlandı ve genç okurlar başta olmak üzere her kesimden okurun ilgi duyabileceği ve her yerde, kısa sürede okuyabileceği şekilde tasarlandı. Elinizdeki eser ise, bilginin ve bilgilenme süreçlerinin yeniden değerlendirilmesini gerekli kılan bir güç ola
Tükendi
Peki hüznün rengi ne; ´gel de birbirimizin kadrini bilelim ,çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden...´ derken, farsça yazan sevdalı, ne renk vermişti hüzne... bilemedim... bilemedik.. hiç bilemeyeceğiz, belki de...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 561 kayıt bulunmuştur Gösterilen 520-540 / Aktif Sayfa : 27