Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu çalışma, 19. asrın ilk çeyreğinde Osmanlı Devleti sınırları içinde başlayan modern misyoner hareketlerini ve Müslüman olmayan halkın uluslaşma sürecine girmelerinde rol oynayan yabancı okullar konusunu ele almaktadır. İngiliz, Fransız, Rus, İtalyan, Alman, Avusturya ve Amerikan devletleri tarafından himaye edilen yabancı okulların, faaliyette bulundukları bölgeler, öğretmen-öğrenci sayıları, açılış tarihleri, Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri, denetimleri gibi detaylar ilk defa bu ölçüde arşiv malzemes
Tükendi
M. Emin Saraç Hocaefendi; ilmi, teliften ziyade tedriste arayan ve bir gün bu topraklarda İslâmî ilimlerin amele döküleceği bir ortamın oluşacağına inanan, Ehl-i Sünnet anlayışının müntesibi bir âlimdir. Kendisine "Hocam" diye hitap edildiğinde, "Siz benim yetiştiğim ve gördüğüm o Osmanlı ulemâsını görmediğiniz için bize hoca olarak hitap ediyorsunuz." mütevazı cümlesini dilinden düşürmemiştir. Genç yaşta ilim tahsili için çıktığı sefer, hiçbir zaman nihayete ermemiştir. İlim tahsil ettiği Hocası Ali Haydar
Tükendi
Te’vîlâtü’l-Kur’an Bağlamında Bir İnceleme “Onlar kızlara karşı kibirleniyor ve onları diri diri gömüyorlar. Onlara denir ki: “Siz kızlara karşı nasıl böyle kibirlenirsiniz? İstifade ettiğiniz eşleriniz de, onlardandır. Rağbet ettiğiniz erkek çocuklar da, torunlar da onlardandır. Yardımcılar, hizmetçiler hepsi onlardandır…” Bu cümleler Ehl-sünnet îtikâdının kurucu ismi İmâm-ı Mâtürîdî’ye (v.333/944) ait. Elinizdeki bu eserde Mâtürîdî’nin inançları temellendirirken takip ettiği akıl-vahiy dengesinin iz
Bu eser yazarı bilinen, gerçek anlamda ilk Osmanlı tarihidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarının öyküsünü akıcı, açık bir dil ve heyecan verici bir üslûpla görgü tanığının kaleminden okuyacaksınız. Tevârîh-i Âl-i Osmân veya Âşık Paşazâde Tarihi adıyla anılan bu eserin bilimsel yayının hakkında günümüz diline aktarılmış biçimi de verilmektedir.
Tükendi
‘II. Meşrutiyet Dönemi’nde Siyasal Muhalefet’ konulu bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, siyasal muhalefet hakkında genel bilgi verildikten sonra, II. Meşrutiyet Dönemi’nde siyasal muhalefetin baş aktörü olan Jön Türkler kısaca tanıtılmıştır. İkinci bölümde, II. Meşrutiyeti hazırlayan nedenler, II. Meşrutiyet hareketinin siyasal ve yerel koşulları incelendikten sonra, Meşrutiyetin ilanı anlatılmış; daha sonra da bu dönemde oluşan siyasal muhalefet olayları ve özellikle 31 Mart Olayı ü
Bu kitapta, Osmanlı Devleti'nin ilk zamanlarından başlanarak Türk ve Ermeni toplumları arasındaki siyasal, sosyal ve kültürel ilişkiler bir bütünlük içerisinde ele alınarak okuyucunun ilgisine sunulmaktadır. Kitabın en dikkat çekici özelliği, Katolik Ermeniler, Venedik'in Ermeni meselesindeki rolü, Ermeni milliyetçiliğinin kökenleri, Ermeni tercümanlar ve Türkler ile Ermenilerin toplumsal ilişkileri gibi üzerinde çok fazla çalışılmamış hususlara yer verilmesidir. Araştırmanın bazı bölümlerinde Ermeni iddial
Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılması meselesi, uluslararası hukukun en tartışmalı konularından biridir. Yeniden yapılandırma isteklerinin başlangıcını, Birleşmiş Milletler örgütünün kuruluş tarihine kadar götürebiliriz. Bunun sebebi; Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisini haiz daimi üyeleri ihtiva etmesidir. Doktrinde, Güvenlik Konseyi'nin bu yapılanması için ‘doğum kusuru' nitelemesi yapılmasının sebebi yine veto yetkisi ile alakalıdır. Çalışmamızda, Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılmasını u
Bu çalışma, 2011 yılı başında tüm Arap coğrafyasını etkisi altına alan halk isyanlarının Mısır ayağını, devrim teorileri ve sivil-asker ilişkileri çerçevesinde açıklamaktadır. Bu çerçevede Mısır ordusunun siyasal sistem içerisinde sahip olduğu kritik rol incelenirken, 25 Ocak Tahrir devrimine giden devrimci koşullar ile 3 Temmuz askeri darbesine giden karşı devrim konjonktürü ele alınmıştır. Çalışmanın kavramsal çerçevesi, devrim olgusunun tarihsel olarak nasıl geliştiğini irdelemiş; farklı devrim örnekler
Tükendi
Sorumluluk, hukukun temel kavramlarından biridir. Evrensel hukuk kuralları, her türlü hukuk sistemi açısından sorumluluğun düzenlenmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bunun en açık delili, evrensel bir hukuk ilkesi olan öngörülebilirlik ilkesinin mevcudiyetidir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Uluslararası Örgütlerin Sorumluluğu Hakkında Taslak Maddeler (UÖSTM), çalışmamızda belirttiğimiz üzere, belirli bir boşluğu doldurmuştur. Soğuk Savaş döneminin bitimi ile hareketlenen uluslararası örgüt faaliyetlerini
Bu kitap, 19. yüzyılda İngiliz seyyahların, çeşitli kurumlarıyla birlikte Osmanlı toplumunun yapısıyla ilgili izlenimlerini belli bir sistem içerisinde sunmakta ve değerlendirmektedir. Bu seyahatnameler, yazıldıkları dönemde, Avrupa’da Osmanlı toplumuna dair belirli imajın oluşmasında etkili olmuştur. 19. yüzyıl İngiliz gezginlerinin Osmanlı ülkesine ve Türklere nasıl baktığını bilmek, genel anlamda Avrupa’nın Türkleri nasıl gördüğü meselesinin çözümüne ışık tutacaktır. Yazar ayrıca, İngiliz gezginler
Belâgat, Klâsik edebiyatımızın anlaşılması için gerekli edebiyat bilgisi ve teorisini konu edinmesi yanı sıra edebiyat metinlerinin değerlendirilişinde her dönem için önemini koruyan uygulanabilir ve yararlanılabilir yaklaşımlar da bulunmaktadır. Bu eserde belâgatin konuları yazar tarafından, anlaşılır bir dil ve üslûpla anlatılmaya çalışılmış, konular günümüzden geçmişe doğru uzanan bir çizgide seçilen örneklerle açıklanmıştır. Belâgati, onu sadece edebî sanatlar olarak görmeyen bir yaklaşım ile bir bütün
Belâgat, Klâsik edebiyatımızın anlaşılması için gerekli edebiyat bilgisi ve teorisini konu edinmesi yanı sıra edebiyat metinlerinin değerlendirilişinde her dönem için önemini koruyan uygulanabilir ve yararlanılabilir yaklaşımlar da bulunmaktadır. Bu eserde belâgatin konuları yazar tarafından, anlaşılır bir dil ve üslûpla anlatılmaya çalışılmış, konular günümüzden geçmişe doğru uzanan bir çizgide seçilen örneklerle açıklanmıştır. Belâgati, onu sadece edebî sanatlar olarak görmeyen bir yaklaşım ile bir bütün
19. yüzyıl tarihine dikkatle bakıldığında göz çarpan hususlardan ilki imparatorlukların modern ulus devletler karşısında canhıraş bir biçimde yürüttükleri ayakta kalma mücadelesidir. Bu mücadele bir ayakta kalma mücadelesi olduğu kadar, aynı zamanda bir dönüşüm çabasıdır da. Uzun imparatorluk geleneğine sahip devletlerin önündeki iki alternatif ya imparatorluğu çağın gereksinimleri doğrultusunda yeniden yapılandırmak ya da imparatorluk yapıları içinden kendi ulus devletlerini yaratmaktır. İmparatorluklardan
Osmanlı Devleti, gayrimüslimleri millet esasına göre tasnif etmiş ve zimmi halkla devlet arasındaki ilişkileri her millet için tayin edilen cemaat başları aracılığıyla yürütülmüştür. Gayrimüslimlerin aile hukuklarını ilgilendiren durumlar, din adamlarının tayini ve mabetlerin yönetimi gibi dini hayatlarıyla ilgili düzenlemeler onarlın iç işlerinden kabul edilerek müdahale edilmemiş, bu tür düzenlemeler cemaat tensilcilerinin inisiyatifine bırakılmıştır. Bununla birlikte gayrimüslimler evlenme, boşanma, naf
Tükendi
Türk tarihi içinde Osmanlı Devleti´nin yeri ve oynadığı rol ne kadar büyük ve önemli ise, Osmanlı tarihi içinde de Kanuni Sultan Süleyman´ın büyüklüğü ve oynadığı rol o kadar önemlidir. Kanuni gerçekleştirdiği fetihlerle, devraldığı mirası daha da büyüterek, refah seviyesini yükseltmiş, yaptığı ve uyguladığı kanunlarla ülkede huzur ortamı meydana getirmiştir. Onun zamanında devlet, çağdaşları arasında zirveye yerleşmiş ve Osmanlı, "Altın Çağ"ını yaşamıştır. Kanuni Sultan Süleyman´ın fetih politikasını, Hı
Bu çalışmada Osmanlı dönemi Türk dış politikasının ilkeleri, hedefleri, özellikleri, ülkeler, bölgeler ve aktörler karşısındaki tavır alışları gibi konular üniversitelerimizin seçkin akademisyenlerinin anlatımıyla sizlerle buluşuyor. 1. Cilt: Konu Başlıkları Osmanlı Devleti´nin Doğu Ülkelerine Yönelik Dış Politikası Osmanlı Devleti´nin Güney Ülkelerine Yönelik Dış Politikası Osmanlı Devleti´nin Genel ve Özel Politikaları ve Stratejileri 2. Cilt: Konu Başlıkları Osmanlı Devleti´nin Batı Devletle
Tükendi
Siyasî, askerî, ekonomik ve stratejik açıdan yeniden yapılanma sürecinde olan beş yeni bağımsız devletin (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenisten ve Özbekistan) ortaya çıkması uluslararası ilişkiler sisteminde orta asya alt sisteminin oluşumunu başlatmıştır. Diğer taraftan bu bölge Türkiye, Rusya, Çin, İran, Pakistan gibi komşu ülkelerin yanı sıra, bölge dışı güçlerin de çıkarlarının kesiştiği ve nüfuz mücadelesinin yaşandığı bir yer haline gelmiştir. Sovyetler Birliği´nin dağılmasından sonra ABD
Tükendi
Kendisini Osmanlı´yı modernleştirmeye adamış geleneksel aydın tipinin ender örneklerinden biri olan Ahmet Cevdet Paşa´nın aile bireyleri ile mektuplaşmalarında yer alan açık bilgiler, satır aralarında ifade edilenler bir Osmanlı bürokratının aile yapısını, üyeler arasındaki ilişkileri, gelir ve gider durumunu, bakanlık yaparak devletin üst kademesine yükselmiş bir insanın yaşantısını ortaya koymaktadır. (Tanıtım bülteninden)
Osmanlı devletinin XVIII. yüzyılın başlarından itibaren Avrupalı devletler karşısında ortaya çıkan güç kaybı, bu devleti Avrupa´da oluşturulan yeni diplomasi biçimini kullanmaya zorlamıştır. Bu gelişmenin bir sonucu olarak Avrupa´ya gönderilen elçilerin sayısında önemli bir artış gerçekleşmiştir. Osmanlı elçilerinin bu dönemde yazdığı elçilik raporları, yabancı ülkeler hakkında ilk elden bilgiler içermeleri ve Osmanlı devletinin diplomasi tarihinin seyrinin anlaşılmasına katkıda bulunmaları bakımından önem
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1