Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 128 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
NUH'UN GEMİSİNDEKİ GENÇLER "İmam Hatip nesli artık biliyor ki ümmet coğrafyasındaki dertlerimiz birbirinden farklı değil. Bunu ellerimiz birbirine uzandıkça daha iyi anlıyoruz. Yani derdimiz de, mücadelemiz de müşterek; bilinçlenme ve gelecek yürüyüşümüz de... İmam Hatip nesli elinden tuttuğumuz çocuğumuz, kardeşimiz, geleceğimiz. Derdimizi öncülere, sabikuna ulaşabilmek. Asım Nesliyle, Kur'an Nesliyle, Diriliş Nesliyle bütünleşecek imanlı bir nesil. Karanlıktan aydınlığa yürüyüşümüz bir ibadet; ibadetimiz
Yunus, Hud, Yusuf, Ra'd, İbrahim, Hicr ve Nahl sûrelerinin yer aldığı bu cilt yediyüz ondört sayfadan oluşmaktadır. Dil üstadı, edebiyatçı, kelamcı ve aynı zamanda müfessir olan Zemahşeri'nin dev eseri el-Keşşaf, tefsir tarihinde önemli bir yer tutan, hakkında yüzlerce şerh yazılan kaynak bir eser. Zemahşeri'nin Mekke'de 2 yılda kaleme aldığı temel bilgi kaynaklarımızın vazgeçilmez tefsir kitaplarından olan el-Keşşaf; Kur'an'ı Kerim'in mucizeviliğini, dilindeki üstünlük ve inceliği gözler önüne seren m
Tükendi
Kur'an-ı Kerim'in ele aldığı düşünce eksenine ve sorunlara yönelik ifade tarzı; duruma, objektif koşullara göre düzeysel değişiklikler arz eder. "Siyasal düşünce ve siyasal bilgiler" üzerinde düşünmeye çalıştığımız zaman, bu tür bir düşünce ve bilginin Kur'an söylemi içinde, bütünsel hedefler bağlamında irdelendiğini görüyoruz. İslam'da siyaset kavramı ile çağdaş siyasal bilimler çerçevesinde kullanılan politika kavramı aynı şey değildir. Tersine İslam'da siyaset kavramı, farklı bilgi temellerine dönüktür,
20. Yüzyılın başlarında Müslümanların toprakları tamamen Batı emperyalizminin işgali altına girmiştir. 19. yüzyılda öncü alimlerin çabalarıyla başlayan İslami uyanışın anti-emperyalist kimliği, İslam coğrafyasının işgali, Müslüman kitlelerin ezilmesi ve bölgenin suni sınırlarla parçalanması karşısında ön plana çıkmıştır. Yaşadığımız yüzyılın ilk yarısında İslam coğrafyasında oluşturulan ulus devletlere ve Batılılaşma teslimiyetçiliğine karşı, İslam ümmetinin birliğini ve muhkem değerlerini savunan ve ıslaha
"Yaşamak ağır bir yüktür arkadaş! Beyin kıvrımlarında dolaşan sorular cevapsız kaldıkça heyula gibi çöker insana. Alıp o başı gidemezsin de. Ya onu kuma gömersin ya da cesurca çıkarsın anlam arayışına. Anlam arayışında tek başına yola koyulabilirsin. Ancak yolun cadı kazanları, ecinniler, büyücüler ve hayaletler diyarına düşebilir. Sen bir Harry Potter'da değilsin ki bunca lanetli şeyle uğraşabilesin." cümleleriyle başlayan kitabın muhatabı; gençler başta olmak üzere hayatı anlamlandırma çabasında olan herk
Yazar bu eserinde; insan zihninin kendini gerçekleştirme serencamını tetikleyen anlam arayışından uzak kalamayacağını, dünya hayatının anlamlı olması için evrenin bir yaratıcısı olduğuna şirksiz iman etmek gerektiğini sürükleyici bir dille ifade etmektedir. Zira Allah'a ortak koşmak, varlık üzerinde hakimiyet savaşları yürüten birçok sahte tanrıya inanmaya ve insan gibi onur sahibi bir varlığı, özgürlüğünü esarete tercih etmeye yönlendiren bir zillettir; ancak evrendeki eşsiz düzen, bu tür bir inancı boşa ç
Temel Kaynağımız Kur'an Tüm kararsızlıklarımıza kararlılık, tüm çekimserliklerimize netlik, tüm sorunlarımıza çözüm olan Kur'an bilgilendirmesi, temsilleri, çelişkisizliği, üslubu, anlam bütünlüğü ile taklidi imkansız bir hidayet kitabidir. Böyle bir kaynağın doğru olarak anlaşılmasında tartışmasız kaynağımız yine Kur'an'dir. Bu konuda cevaplandırılması gereken sorunlar şunlardır: Kaynak sorununa yaklaşırken ?'sadece Kur'an'' demek yeterli midir? Kuran'dan bağımsız, hatta alternatif olarak oluşan rivayet
El- Keşşaf Tefsiri'nin 3. cildi çıktı! En'am, A'raf, Enfal ve Tevbe sûrelerinin yer aldığı bu cilt 679 sayfadan oluşmaktadır. Dil üstadı, edebiyatçı, kelamcı ve aynı zamanda müfessir olan Zemahşeri'nin dev eseri el-Keşşaf, tefsir tarihinde önemli bir yer tutan, hakkında yüzlerce şerh yazılan kaynak bir eser. Zemahşeri'nin Mekke'de iki yılda kaleme aldığı temel bilgi kaynaklarımızın vazgeçilmez tefsir kitaplarından olan el-Keşşaf; Kur'an'ı Kerim'in mucizeviliğini, dilindeki üstünlük ve inceliği gözler ö
Tükendi
Türkiye 15 Temmuz'da siyasi tarihinin muhtemelen en uzun ve en kanlı gecesini yaşadı. Gerilim dolu gece sabah ışıklarıyla aydınlanırken korku ve endişe kaybolmaya yüz tutmuş, umut ve sevinç havası ülkeyi kaplamıştı. Halkın direnişi sadece darbe kalkışmasını püskürtmekle kalmamış, cuntalar eliyle toplum üzerinde tahakküm kurma, toplumu silah zoruyla yola getirme zihniyetine de ağır bir darbe indirmişti. 15 Temmuz bu yönüyle her zaman onur duyacağımız, iftihar edeceğimiz, zulme ve tuğyana karşı direnişi,
İmam Ebu'l A'lâ el-Mevdudî'nin (Allah'ın rahmeti üzerine olsun) vefatından bir sene sonra bazı öğrencileri, onun düşünceleri ve bu düşüncelerin farklılık, özellik ve etkileri hakkında benden yazmamı istemişlerdi. Üstad Mevdudî, farklı yönelişleriyle birlikte, birey hayatı, aile hayatı, toplum hayatı, ümmet hayatı, devlet hayatı ve bütün dünyayla olan ilişkiler gibi hayatın her alanında İslam ümmetini ilgilendiren bütün meselelerle meşgul oldu. Akaid, ibadet, ahlak, teşrî, iktisad, siyaset, tarih ve hayatın
Tükendi
Çalışmamızın ana konusu, Muhyiddin b. Arabî, görüşleri ve bunlara dair tartışmalardır. İslâm düşünce tarihinde önemli bir yeri olan İbn-i Arabî'nin imalı, kasten örtük ve dolambaçlı bir üslubu ve özellikle tasavvuf çevrelerinde takva abidesi olmak gibi bir imajı vardır. İbn-i Arabî, esasen bir sûfî-filozoftur. Hal böyleyken onunla ilgili bugüne kadarki tartışmalar genelde sırf dinsel bir perspektifle yapılmış ve teolojisine ilişkin felsefi analizler ise hemen hemen hiç yapılmamıştır. Oysa onun teosofik öğ
İslam daveti, Ehl-i Kitap üzerinde görülen sapık inanç ve davranışları tashih etmek, Arap toplumunda görülen şirk ve putperestlerle savaşmak, tevhid ve adaleti yeryüzüne hâkim kılmak için gelmiştir. Hz. Peygamber'in nübüvvet görevinin Medine dönemiyle Müslümanların güçlenmesi gerek müşrik gerekse Ehli Kitap'a mensup kabile ve toplulukların dikkatini çekmiş genel olarak da bu yeni oluşum tehdit olarak kabul edilmiştir. Zamanla Müslümanlarla müşrik ve Ehli Kitap kabileler arasında savaş kaçınılmaz bir hal al
Derveze, İslam'da cihadın insanları İslam'a girmeleri için zorlamak, insanlar üzerinde hegemonya kurmak ve dünyevi çıkarlar sağlamayı hedeflemediğini; tam tersine saldırganlığı, tecavüzü, bozgunculuğu, zulmü ortadan kaldırmayı, Allah'ın rızasına ulaşmayı, insanların dünyada ve ahirette mutluluğunu temin etmeyi amaçladığını vurguluyor. Derveze'ye göre cihad; insani, ahlaki ve yapıcı bir görevdir. Cihad görevini ihmal etmeleri sebebiyle Müslümanların toprakları işgale uğramış, kutsal değerleri çiğnenmiş ve d
Allah'ın son vahyi bildirimi ve insanlığa tek yol gösterici kitabı, korunmuş olan Kur'an-ı Kerim'dir. Rabbimizden bir klavuz olarak gönderilmiş olan Kur'an-ı Kerim'in çağrısı evrenseldir. Kur'an gerçeği hakkında şüpheler uyandırmak, iftiralar düzmek isteyen inkârcılar (mülhidler) dün olduğu gibi bugün de varlar. Bir sınanma yurdu olan dünya hayatında iman edenler olduğu gibi inkâr edenler yarın da olmaya devam edecekler. Dünkü inkârcıların, İslam düşmanlarının bugünkü takipçileri de ekini ve nesli ifsad
Kadına yönelik algılar üzerinden yeni kimliklerin inşa edildiği günümüzde mümin kadın başlığı altında tartışılması gereken pek çok konunun var olduğu açıktır. Kurana ve Sünnete sağlıklı yaklaşamayan anlayışlar, çağın tuzaklarını kavramaktan aciz tutumlar, önyargılardan sıyrılamamış dinî al­gılar kadın sorununu içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Gelenek tarafından nasıl hapsedildiğini öğrenen kadın ise uygun adımlarla modern hapishanesini inşa etme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Bu sorunu İslam kadına de
İslam ümmetinin Kuranla ilişkisindeki kopukluk asırlar öncesine uzanıyor. Kurana gösterilen ilgi onun şeklini tazimden öteye geçmiyor. İslama olan duygusal yönelim, vahyi ilkelerin kılavuzluğuna muhtaçken; bu yönelim vahiy dışı kaygılarla üretilen beşeri kültürlerin çekim alanınca kuşatılıyor ve kitlelerin dini kimliği bulanıklıktan kurtulamıyor. Bu bulanıklıkla, net bir Kurani bilincin ve bağımsız Müslüman kimliğin oluşumu mümkün olamıyor. Toplumsal yaşamımızda da tevhid ve adaletin hâkim olduğu bir zinde
Sömürgeciliğe karşı gelişen 19. yy İslami direniş hareketleri içerisinde çok ayrıcalıklı bir yeri olan Senusi Hareketi ile onun efsanevi karizmatik askeri ve siyasi liderlerinden Ömer Muhtar'ın İtalyan Faşist işgal kuvvetlerine ve sömürge yönetimine karşı direnişi konusunda Türkçe yayınlarda yeterli derecede bilgi kaynağına sahip değiliz. Bu kitap bu anlamda önemli bir boşluğu doldurmaya adaydır. İtalyan işgaline karşı direnişin sembolü haline gelen Ömer Muhtar'ın işgal süresi boyunca gösterdiği direnişe, e
İslami bir kimlik iddiasına sahip insanların düşünce ve inançlarını da, eylemlerini de ilkeler belirlemelidir. İman ve eylem ilişkisi, kaynak sorununa yaklaşım, içinde yaşanılan toplum ve sisteme bakış, Allah´ın dinini hakim kılma mücadelesinde izlenecek yöntem ve bunun için nasıl bir yapılanma gerektiği gibi temel sorunların tümü ilkeler doğrultusunda cevaplandırılmalıdır. Bu kitap, bu çerçevenin çizilmesine yönelik bir çabadır. Kültürel birikime ya da entellüktüel, sosyal ve siyasal tartışma düzlemine bir
Kenan Alpay: Neden Kürt Sorunu ve Müslümanlar Forumu? Abdurrahman Dilipak: Aidiyetlerimizin Farkında Değiliz Mehmet Göktaş: Kürt Sorunu´nu İslam Ümmeti Üretmedi Molla Sülayman Kurşun: Kürt Halkı Hiçbir Zaman Irkçı Olmadı Atasoy Müftüoğlu: Özel Doğrularımızı Mutlaklaştırmayalım Mehmet Pamak: Kürt Sorununun İslami Bakış Açısıyla Tahlili Sabiha Ünlü: Kardeşlik Sorumlulukların Yerine Getirilmesidir Bülent Yıldırım: Ümmet Kürt Halkına Sahip Çıkmalıdır Serder Bülent Yılmaz: Kürt Sorunu Vahyin Şahitliği Temelinde
İslam'ın üstünlüğü, insanın karakterini "Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir" (Şems, 9-10) esası üzerine bina etmesinden; yeryüzündeki hâkimiyeti de "Onlar öyle müminlerdir ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler, kötülüğü yasaklarlar..." (Hacc,41) düsturuna bağlamasından kaynaklanmaktadır. Kendilerine gelmeleri ve şu iki hususa önem vermeleri için dini cemaatlerin değerli liderlerine ve Selef'in mirasçılarına sesleniyorum. İki öne
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 128 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3