Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu çalışmada Hz. Peygamber döneminde gençlerin çok yönlü faaliyetleri hakkında bilgiler verilmeye gayret edilmiştir. Hz. Peygamber ve gençlik arasındaki ilişkiyi tespit etmek, onların nasıl büyük sorumluluklar aldıklarını, kendilerine nasıl çok ciddi görevler verildiğini, onların bu görevlerin hakkını nasıl verdiklerini, gerek tebliğ ve eğitim hayatında, gerek, siyasi, idari ve askeri alanlarda, gerekse de içtimai, iktisadi ve sportif hayatta başarılara nasıl damga vurduklarını ortaya koymak, bütün bunlarda
Tükendi
Günümüz Türkiyesinde "metni anlama ve yorumlama sanatı olarak hermenötik" en gizemli kavramlardan bir tanesidir. Bu gizemi de mistifiye etme yolunda telif ya da tercüme düzeyinde yoğun bir çabanın olduğunu gözlemlemekteyiz. İşte elinizdeki çalışma da bu yöndeki girişimlere mütevazı bir katkı olmaya adaydır. Bu çalışmanın temel hedefi, metinle okur arasındaki ilişkinin mahiyetine farklı bir açıdan ışık tutabilmektir. Çağdaş felsefedeki bir çok eğilim, klasik bakış açısının tersine okur yanlısı bir görünüm ve
Tükendi
Kurân-ı mubîn/apaçık bir kitaptır. O, hayatı düzenlemek için gelmiştir. Bu nedenle onun, her dönemde ve şartta söyleyecek sözü mutlaka vardır. O, insanı muhatap alır. Bu nedenle onun gerek kendisi gerekse ilk muhatapları açısından bir anlaşılma sorunu yoktur. Ancak Kurânın nâzil olmasından sonraki dönemde insanların kendi özel şartlarından dolayı Kurânı anlama sorunları söz konusudur. Bu, Arapça bilip bilmemenin ötesinde, insanın bilgi birikiminden, yetişme tarzından, yaşadığı çevreden kaynaklanan bir so
Özellikle 1960lar sonrası dönemde dünya politikasının yeni bir biçim almaya başlaması, 1980lerin sonunda Soğuk Savaşın bitişiyle birlikte uluslararası ilişkiler disiplinin buzları çözüldü; yepyeni dinamiklerin getirdiği bir konu bolluğu ile karşılaşıldı. Bu kitapta yer alan çalışmalar büyük ölçüde böylesi bir hareketli ve içerik zengini bir dönemin ürünüdürler. Bu çerçevede bu kitaptaki makalelerin büyük kısmı, Türkiyenin yakın çevresi olan Orta Doğu ve Kafkasya başta olmak üzere, Avrasya ile Kıbrıs ve Türk
Her insan, bütün hayatında, kuyruklu yıldızı ancak ve ancak bir kez görebilir. Benim gibi bazıları ise, onu bir kez bile göremezler. 1912 yılında, kuyruklu yıldız ilk kez göründüğünde, ben on yaşımdaydım. Annem ve kız kardeşlerim, bu acayip yıldızı görebilmek için dama çıktıklarında, yıldızı bana da gösterip: "Gördün mü? Kuyruğunu görüyor musun?" demişlerdi. Bense, henüz aklım ermediği, yıldızın dahi ne olduğunu bilmiyordum. Kuyruklu yıldızı görmediğim halde: "Evet gördüm demiştim." Bu yıldız 1992 yılında
Tükendi
Dünyaca ünlü İslâm araştırmacısı ve ilk dönem batılı tasavvuf uzmanlarından A.J. Arberry'nin kaleme almış olduğu bu eser, İslâm'ın derûnî yönü olarak bilinen tasavvufu, bütünlüklü bir şekilde ele alıyor. Alanında ilk eserlerden olmasına rağmen referans olma niteliğini hâla korumakta olan Müslüman Mistiklere Toplu Bakış, başlangıcından itibaren tasavvufun zengin dünyasına girerek zahidler, mistikler, ârifler, şeyhler, şairler ve tarikatları gözler önüne seriyor. Alanında artık bir klasik haline gelmiş olan b
Tükendi
Ben Gecenin en sonundan söz ediyorum, Karanlığın ve gecenin en sonundan, Evime gelirsen eğer, ey sevgili! Benim için bir çerağ, Birde onunla sevgi sokağındaki izdihamı izleyeceğim, Küçük bir pencere getir!
Fillerin ölümü muhteşemdir çocuk, Çekilir ormanların derinliğine... Nereye gittiğimi, Neden bittiğimi sorma artık; Gömülürüm belki kendi yüreğime... Çok zamansız oldu gidişin. Çok acımasız... Vedalaşırken gözlerinle, taşıdığın parlaklık, yolumuzu, hayatlarımızı aydınlatıyor hâlâ. Sensizliğin yarattığı karanlıkta rehberlik ediyor bize ışığın. Söylemek istediğin çok şey vardı daha, sözcüklerin, dizelerin vardı aklının içinde, biliyoruz.... Daha filiz verecek çok tohum vardı ellerinde, biliyoruz... Sen de bil
Tükendi
Ebû Hâmid Gazzâlî`nin hayatı ve eserleri üzerine şimdiye kadar çok sayıda araştırma yapılmasına rağmen, hayatı ve düşüncesi ile ilgili bilinmeyen birçok nokta hâlâ varlığını sürdürmektedir. Bu durum, sadece yaşadığı dönemde, Selçuklular tarihi üzerindeki karanlık noktalardan kaynaklanmıyor. Eserlerinin çeşitliliği, hemen hemen her alanda eser yazması, eserlerinin çokluğu ve dağınıklığından ileri gelen belirsizlikler de önemli ölçüde etkili olmuştur. Eserlerinin bir kısmı hâlâ el yazması nüsha şeklindedir. M
Tükendi
Mektebinde sabır ve tahammülün diz çöküp saygıya durduğu, yiğit ve kahraman erkeklerin akı!, kahramanlık, cesaret ve direnci karşısında [eslim olduğu bir kadın hakkında ne söylenebilir? Hutbe okuduğunda; AH Murteza (a.s.), sustuğunda; Patıma Zehra (a.s.) olan, kadın Akîle-i Beni Hâşim, Zeyneb-i Kübrâ hakkında ne konuşulabilir? Bu özet kitapta "sabır ve fedakarlık aynası" okuyuculara tanıtılmaya çalışılmıştır ki; Denizin suyunu tümden çekmek mümkün değilse bile, susuzluğu giderecek kadarını alıp içmek gerekm
Tükendi
İnsan doğruyu söylemeli; bu doğru kendi felsefesinin tümünü alsa dahi. Dünyadaki cinayetlerin kaynağı olsa dahi doğruyu söylemek gerekir. Dünyadaki cinayetlerin önünü alacak, canları kurtaracak ve gerçekleri ortaya çıkaracak olsa da yalan söylememek gerekir! Acaba vicdan böyle bir hüküm verir mi gerçekten?! Ruhunun yalan söylemeye alışmaması için, mecburiyetin olduğu yerde aklına bir şey getir, diline de başka bir şey. Her insanın iç yüzünde insana iyi işleri yapmayı emreden ve kötü işlerden alıkoyan
Tükendi
Gurubun, göz kamaştıran karanlığa kaçan aydınlığında gözlerimi açıyorum. Sokağa çıkıp, hiçbir hedef ve amacım olmadan, hiçbir hedef ve amacı olmadan kaldırımları arşınlayanları seyrederek, dolaşıyorum. Dolaşmaktan yorulup usanınca eve dönüyorum. Kapımın önüne bırakılmış olan akşam gazetesini alıyorum ve şöyle bir göz atıyorum. Üç uçak daha düşürüldü. Karanlık gece gibi kararan kalbimde, hiçbir sebebe dayanmayan geçici bir mutluluk dalgası, adeta beni teselli edercesine, üç küçük yıldız gibi yanıp sönüyor.
Çinli bilgin Konfüçyus'a sormuşlar: -Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu? Büyük Filozof şöyle cevap vermiş: Hiç şüphesiz dili düzeltmekle işe başlardım, demiş ve dinleyenlerin açıklama bekleyen bakışları karşısında sözlerini şöyle devam ettirmiş: -Dil, düzensiz olursa sözler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa insanlar arasında anlaşmazlık çıkar, anlaşmazlık fitne ve terör meydana getirir. Bunlar da devletin yıkılmasına sebep olur. İşte onun için hiçbir şey dil ka
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3