Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 210 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Osmanlı halîfelerinin Resûlullâh Efendimize, Ashâb-ı Kirâma, âlimlere ve sâlihlere muhabbetlerininfazlalığı, dâimâ bunlar hakkında gerekli hürmeti icrâ etmeleri, Peygamberimizin âilesine ihsân etmektenbir an uzak kalmayıp, İslâm milletinin günümüze kadar her türlü taarruzlardan korunmasında maddî vemanevî her türlü gayreti sarf ederek dîn-i mübînin şân ve şerefini muhâfazaya hizmet etmeleri ve Haremeyn-i şerîfeyn ve husûsiyle Peygamber Efendimizin Ehl-i Beytine hürmette kusûr etmemeleri Osmanlıhalîfelerinin
Tükendi
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Kanuni Sultan Süleyman Han Fotoğraflar ve planlar tarihimizin en mühim kaynakları arasındadır. Hiçbir yazı tarihi bir gerçeği fotoğraf kadar açık ve net ifade edemez. Bu albüm son iki asrında Osmanlı Devleti'nin insan sağlığına verdiği ehemmiyeti gösteren ve sağlık teşkilatının muasır bir seviyeye çıkarılması için memleket sathında açılan hastahaneleri mevzu edinen seçme fotoğraf ve planlardan müteşekkil bir çalışma
Tükendi
Kanije müdâfaası esnâsında Tiryâki Hasan Paşa´nın tatbik ettiği harp teknikleri o kadar mâhirâne idi ki târihte eşi ve benzeri bir daha yaşanmamıştır. Hasan Paşa evvelâ, düşman askerine hiç top attırmamış ve süvarileri dışarı çıkarmamıştır. Böylece düşman, kalede top ve süvari olduğunu bilememiştir. İlk hafta kale kapıları dahi kapatılmamış, gâzîler mütemâdiyen yaptıkları hücumlarla düşmanı epey hırpalamışlardır. Bir taraftan vezîriâzamdan yardım isteyen, fakat onun yardıma gelemeyeceğini öğrenen Hasan Paşa
Tükendi
Beş asra yakın bir müddet Osmanlı Devleti´nin pâyitahtlığını yapmış olan İstanbul, etrafı her cihetten enfes denebilecek menba sularıyla çevrilmiş bir şehirdir. İşte bu leziz sulardan biri olan Hamîdiye suyu, Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından cülûs-ı hümâyûnunun yirmi yedinci sene-i devriyesinde İstanbul ahalisine hediye ve ihsân buyurulmuş ve onun adına izafeten "Hamîdiye" ismi ile anılmıştır. Asrın ve sıhhatin şartlarına uygun olarak haznelerde toplanan bu nitelikli menba suyu Tophâne, Beşiktaş, Bey
Tükendi
Osmanlı sultanlarının bütün İslam şehirlerinde sayılamayacak derecede hadsiz hesapsız cami, mescit, medrese, tekke, imâret, mektep, çeşme, köprü, büyük binâlar gibi meşhur eserleri ve büyük iyilikleri herkesin mâlûmu olduğundan, bütün acziyetimle birlikte yalnız Haremeyn-i Şerîfeyn´deki eserleri ve binâları İslâm aleminin nazarlarına arzetmek arzusuyla bu küçük târihçeyi hazırladım. İfâdede kusurum görüleceği tabîîdir. Lakin hüsn-i niyetime bahşolunmasını muhterem okuyucularımdan rica ederim. Âcizâne emelim
Tükendi
Sultan İkinci Abdülhamîd Han, imar faaliyetlerine çok ehemmiyet vermiş bir Osmanlı sultanıdır. Onun bu tür faaliyetlerinden olan, fakat tahttan indirilmesiyle yarıda kalan projelerinden birisi de İstanbul Boğazı´na bir köprü ve bir tüp geçit yapılması projesidir. Bu projelerden Anadolu ve Rumeli yakasını birbirine bağlayacak olan köprünün çizimleri ve şekilleri hakkında Başbakanlık Osmanlı Arşivi´nde bulunan dosyayı okuyucularımıza sunuyoruz. Burada görülecektir ki bugün hâlâ yapılsın mı yapılmasın mı tartı
Tükendi
Belgrad´ın fethi ile Macaristan´ın kapıları Osmanlılara açılmıştır. İşte bu eserde Belgrad´da kazanılan muhteşem zaferi okuyacaksınız.
Tükendi
1499 yılında İnebahtı´da Haçlı donanmasına karşı cesurca savaşan Burak Reis´in kahramanlıkları ve şehâdeti...
Tükendi
Sultan İkinci Abdülhamîd Han´ı 21 Temmuz 1905 Cuma günü Yıldız Câmii´ndeki "selâmlık resm-i âlisi"nden çıkacağı sırada öldürmek üzere bir saatli bomba patlatılmış ve infilak sesi Üsküdar, Kadıköy, Göztepe ve Erenköy havâlisinden bile işitilmiştir. Bomba Vakası´nda 26 kişi ölmüş ve 58 kişi de yaralanmıştır. Ayrıca 17 araba ve 20 at da parçalanmıştır. Bu hâdisenin teferruatlı bir şekilde araştırılması için kurulan husûsi bir komisyon en ince tafsilatına kadar bu vak´ayı incelemiş ve hazırlanan tahkîkât raporu
Tükendi
Coğrafya literatüründe, Arabistan Yarımadası´nda Kızıldeniz´in doğu sahili boyunca uzanan ve Haremeyn ile mîkât mekânlarını ihtiva eden bölge Hicaz ismiyle geçer. Osmanlı idârî taksimatında ise Mekke-i Mükerreme, Medîne-i Münevvere ve Cidde sancakları ile bunlara bağlı kaza ve nâhiyelerden oluşan ve doğudan Necid, batıdan Kızıldeniz, güneyden Asîr sancağı, kuzeyden Kudüs sancağı ve Arîş, Akabe muhafızlıkları ile çevrili bölgeye Hicaz Vilâyeti adı verilmektedir. Hicaz Vilâyeti ile alakalı kütüphanelerimizde
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 210 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11