Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 36 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Yazınsal yaratılar içinde özel bir türdür öykü. Kısa soluklu oluşu, sık dokulu yoğun bir anlatımı gerektirir. Birikimin ustalıkla aktarılması, okurla bütünleşme, yazarın dil bilinciyle yakından ilgilidir. Bu nedenler, öykü türünün kendi okurunu oluşturmasını sağlar. O okur seçicidir, zor beğenir, sıradanlıktan uzak durur. Ahmet Ordu, öyküye sevdalı bir yazın ustası. ??lk iki kitabı "Yüzünde Gözyaşı Yüreğimde Sancı" ve "Dörtnala Sürüyor Atını Zaman"da ulaştığı çizgiyi bu kitabıyla daha yükseklere taşıyor. Ak
Tükendi
içimde bir burukluk, bir eksiklik... Hani önemli bir şeyi unutursun ya... "Bir şey vardı, ama unuttum" dersin ya... Ne olduğunu hatırlamaz da, Aklın takılı kalır ya... Şimdilerde ben de böyleyim... Unutmadım ama, aklım takılı kaldı... Hüzünlü değil ama, sevinçli de değil... Neydi, nasıldı dediğim,
Tükendi
Sosyal bilimlerin ana alanlarından olan ve günümüzde giderek popülerleşen bir bilim dalı olarak sosyoloji, Türkiye'de yüzüncü yaşına erişip "dalya" diyor. Ziya Gökalp'in 1914 yılında İstanbul Üniversitesi'nde Sosyoloji Kürsüsü'nü kurmasının üzerinden yüz yıl geçmiş ve dünyadaki bir çok sosyoloji bölümünden önce kurulmuş bir bilim dalıdır. Bu önemli tarih elinizdki kitabın ortaya çıkış sebebi olmuştur. Okuyacağınız bu kitap, bir ekip çalışmasının ürünüdür. Türkiye'de Sosyolojinin Yüzyıllık Serüveni'ni on ö
Tükendi
"Bu akşam sahil boyu bana yine ilk gençliğim gibi gülümsüyor. Karşı kıyılardan, dalgaların sesine karışıp gelen tanıdık bir şiirin dizelerini duyuyorum. Ayakkabılarımı çıkarıp kumsalda yürüdüm. Öylesine mutluyum ki. Artık gönül rahatlığı ile Istanbul'a dönebilirim. Biliyorum ki boşuna tüketmemişim yaşamımı, her anına değmiş. Böyle bir aşkı kaç kişi yaşayabilir ki evrende? Çıkarsız, bir çocuk masumiyetinde, sorgulanamayacak; yalnızca sevgi için tüketilmiş bir ömür. Yaşadığın sürece yalnız olmadığını, senin i
Tükendi
Bu kitap umudunu asla yitirmeyen, sonsuzluk mührünü yüreğinde taşıyan Karşıyaka'lıların öyküsüdür. Bizim Karşıya'lılığımız hiçbir şeye benzemez. Bizler yeşil-kırmızı renklerine sevdalıyız. Zeytin ağacını bir başka severiz... Karşıyaka'mız sonsuzluğumuzdur. Saygıyla. -Erhan Alpsuyu-
Tükendi
Terapist koltugu bir igneli fıçı, bir Siren kayası da, iktidar koltugu aynı zamanda, seytanın pazarlık masası. Orada her yere çekilebilirsiniz. Kendini tanrı falan sanma olasılıgın da var; iyi bir yol arkadası da. Ruhunu ilaç firmalarına satabilir veya kiralayabilirsin. Y da gerçekten sen kalmak için direnebilirsin. Sana güvenmis insanı denizin dibine de yollayabilirsin. Her sey senin seçimine ve kaça satılık olduguna kalmıs. Beynini sevmene ya da sevmemene de kalmıs. Yasamı ve insanı ne kadar merak ettigi
Tükendi
Izmir her açıdan "nev - i sahsına münhasır" bir kent. Disi Smryna, Yeni Ahit yani incilde sözü edilen "Yedi Kilise"den üçünü Izmir il sınırları içinde bulunduran, Tanrıça Athena adına ilk tapınagın Izmir'de insaa edildigi, Incil'in dört yazarından biri olan St.John'ın Izmir'in ilçesi Selçuk'ta gömülü oldugu, Meryem Ana için yapılan ilk kilisenin Efes'de oldugu, Sefarad Yahudilerinin göçüne varıs noktası olan, yüzyıllarca Rumların, Ermenilerin ve son olarak da Müslüman toplulugun (çesitli mezhepleriyle birli
Tükendi
Meslek hayatımda cinsel konularda hiç bilgisi olmayan kisiler ile çok fazla karsılastıgım için, herkesin anlayabilecegi basit bir dil kullanmaya çalıstım. Ayrıca ön bilgisi olanların da bu kitapla cinsel yasamlarının daha bilinçli ve keyifli hale gelebilecegine inanıyorum. "Eger yeniden gelebilseydim dünyaya, Ikincisinde daha çok hata yapardım..." diyen sairin sözlerini okuyunca insan elinde olmadan yaptıgı ve yapamadıgı hatalarını düsünüyor. Hata diyerek engelledigimiz veya engellendigimiz davranısların ö
Tükendi
Ben bir psikodramatist, bir psikoterapistim; bir ruh gezgini ve yaralı ruhlar hekimi de diyebilirsiniz. Temel işim, anlamak. Anlaşılmak başlı başına bir ilaçtır. Bu kitapta gerçek seanslardan bazı kesitler bulacaksınız. Bunlar, bir ara her gün bir hasta için tuttuğum seans sonrası görüşme notlarıdır. Bunları kendimi hastaların/danışanların yerine koyarak, sanki onlar anlatıyormuş gibi yazdım. Onlar beni hep işin içine kattıkları için onların ağzından kendimi de yazmış oldum. Psikodrama eğitimleri sırasında
Tükendi
Kalitesiz fakat iyi renklendirilmiş bir ürün genellikle satar. Kaliteli fakat kötü renklendirilmiş bir ürün ise raflara hareketlilik getirmez. Bu kitap rengi kullanan herkes içindir. Tasarım öğrencilerinden tabelacılara, mimarlardan halı satıcılarına, grafik tasarımcılarından sihirbazlara kadar herkes için yazılmıştır. Karmaşık teorilere ya da sistemlere dayanmaksızın rengi özgürce, rahatça ve yaratıcı bir biçimde kullanmak için bir rehber ve rengin sırlarına giden bir yol haritasıdır. Görmeyi öğrenmek üze
Tükendi
Halk şiiri, halk edebiyatı, yere kapanmış bir heykel gibi kırık dökük, folklor alanına düşmüş bir haldeyken, yerden kaldırıldı. Onlarda halkımızın gerçeğini bulduk. İşte bunun içindir ki halk edebiyatını çok sevdik. Karacaoğlan, Dadaloğlu, Köroğlu, Yunus Emre karanlıktan aydınlığa çıktılar. Bütün bunlar, eski âşıklar, bize bu geleneği gönülleri ve dilleri ile taşıyan bir takım âşıkların aşıkı kimseler yardımıyla erişti. Onun için biz bu âşıkların âşıklarını da çok seviyoruz. Âşık Veysel işte bunlardan biri;
Tükendi
Her yeni inkılabın mukabil bir aksi olacaktır. Buna intizar etmek (bunu beklemek) lazımdır. Bu olmaz değildir. Behemehal vukuu karib (her açıdan geçerli) bir şeydir.. M. Kemal Atatürk, 16-17 Ocak 1923 -- Bir deniz düşünelim. Dalgalar kıyıyı, kıyıdaki kayalıkları devamlı dövmekte. İster doğal, ister yapay olsun bu tabiat olayını durdurmak mümkün değildir ve ona emsal olabilecek bir güç de yaratılamaz. Sahile gelen her dalga, büyük bir güçle kayalara vuruyor, kayalara çarpıp geri dönüyor ama fazla ilerl
Tükendi
Postmodernizm bir aydın düşmanlığıdır. Cehalete övgü´dür. İnsanlığın düşünce planındaki kazanımlarına karşı bir hunhar savaş´tır. İşte bu sırada Hasip Akgül´ün "Görme Klavuzu" başlıklı denemelerini sevinerek ve bir ölçüde de kıvançla okudum. Nedeni şu: Aktüaliteye, günlük sorunlarımıza, bilgi ile, düşünce ile, düşünme ile ve insan aklının kazanımlarını harekete getirerek yaklaşmaya çalışıyor, buna ihtiyacımız vardı. Ben "deneme" tadı aldım, çok zor bir türdür; bayağılık ile ukalalık arasında dar bir geçit
Tükendi
- yürüyeceksin! ve oraya vardığında içinde ışıldayan her harfin bir öyküye dönüştüğünü göreceksin. İçindeki Öyküler: - Belki De, - Kökler, - Kül ve Mesel, - Araf, - Evvel, - Derin, - Bir Yol Meseli, - Yüzleşmek, - Raviyan
Tükendi
Ege ve Pamukkale Üniversitelerinin Sosyoloji bölümlerinde ders kitabı olarak okutulacak olan bu çalışma "Sınıf" kavramını Sosyoloji literatüründe anımsatma görevini ifa ediyor. "Üst-anlatı alerjisi"nden musdaripsen... Büyük hikâyelere inanmıyorsan... Etrafında olup biteni anlamadan yaşamanın imkânı üzerine felsefî mülahazalar geliştirmekte ustaysan... Sosyoloji zanaatine çırak olmak yerine, "canımızı niye sıkalım ki, ne kaybederiz?" demekten büyük bir haz alıyorsan... Sosyal bilim sahasını paten pisti, ke
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 36 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2