Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 247 kayıt bulunmuştur Gösterilen 240-260 / Aktif Sayfa : 13
Tarihsel ve kültürel çözümlemelerin, ideolojilerin ve disiplinlerin her türlü teşvik ve kışkırtısıyla karşı karşıya bırakıldığı bir zamanda, yirminci yüzyılın parlak sosyal kuramcısı ve en yaratıcı düşünsel güçlerinden birisi olan Max Weber´in çalışmaları özellikle uygun düşmektedir. Fritz Ringer, bu önemli araştırmada, Weber´in metodolojik yazılarını, onun zamanında gerçekleştirilmiş canlı Alman düşünsel tartışmalar bağlamında yorumlayarak, Weber´in çalışmalarına yeni bir yaklaşım getirmektedir. Ringer´a g
Frankfurt Okulu, Batı düşünce tarihinin en bunalımlı yıllarında bir kırılma ânına rastlar. Bir grup entelektüel, kapitalizm ve faşizm için alternatif sayılabilecek dünya görüşlerini “Frankfurt Okulu” çatısı altında bir araya toplamışlardı. Adorno, Horkheimer, Benjamin, Marcuse, Fromm –müteakiben Habermas– ve bu çevrenin diğer mensupları, geçmişin katı ve geleceğin umutsuz göründüğü bir zaman dilimi arasında sıkışmışlardı. Ama yine de Batı düşüncesini yeniden yorumlayabilecek kayda değer yapıtları onlar orta
Tükendi
Tarih ve felsefe terimleri, yüzyıllardır birbirleriyle ilişkisi olmayan alanları nitelemek için kullanılagelmiş olan terimlerdir. Antikçağ´da insanın doğa üzerine düşünerek kendi bilgisini kazanma süreci, Ortaçağ´da yerini tanrıya bırakmış; bu çağı izleyen dönemde ise, her türden yerellik ve tarihsellikten uzak soyut akıl kavramsallaştırması, düşünce tarihinde o çağın genel paradigması haline gelmiştir. Evrene ve kendine ilişkin bilgi elde etme çabasında insanı yeterince tatmin etmeyen bu üç dolayımın, özel
Tükendi
Mucizevi geçmiş zamanın, edebî ziyafetlerin ve kibar âlemlerin en parlak anlatıcısı olan Marcel Proust, edebiyat çevrelerinde mest edici bir zirve noktası sayılır. Yazı ve dile ait akla hayale sığmayan bütün oyunlar, sonu gelmeyen tasvirler, baş döndürücü hassasiyetler ve keskin zekâlar, Proust´un üslubunda toplanmıştır. Proust, uzun ve zor cümleleriyle zamanın ve eşyanın büyüleyici ilişkisini kelimelere aksettirirken, her halükârda duyular dünyasında adeta Platonik güzellikle kabaran bir heykeltıraş olduğu
Tükendi
Schiller,felsefi döneminde , yeni ulaştığı aşkın görüş açısından,sanatın konumunu insan bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözmüştür. Duygusal bilinçten ahlaki bilince ilerleyişte işaret etmek istediği nokta , zorunlu olarak sanatın ortaya çıktığı noktadır. Aşkın felsefe , insan varlığının aşkın birliğine dayalı senteze varmış yeteneğinde, Kant´ın çeşitli eleştirilerinin birlik noktasını bulduktan sonra , artık yalnız Schiller´in değil , Schelling´in , Hegel´in ve ötekilerin de ortak proble
Tükendi
Varlık ve Oluş adlı yapıt derin bir arayışın ürünü, bir yönüyle Türk düşüncesinde yaratıcı bir düşüncenin evrimi sayılır. Kitap çağdaş felsefenin krizlerini ve tereddütlerini aşama aşama dile getirir. Ontolojik meseleler gündeme geldiği andan itibaren varlığın değişken, çok boyutlu yapısı insanda sürekli bir gerilim yaratır. Çevremizde seyrettiğimiz yüzlerce çelişkinin insanda tek başına kendini aşma çabası uyandırması gibi bir sonuç çıkar ortaya. Bu kadim çatışma felsefenin bütün dalış ve uyanışlarında gör
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 247 kayıt bulunmuştur Gösterilen 240-260 / Aktif Sayfa : 13