Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gençlerimizin sayma ve kombinasyon hesapları konusundaki bilgi ve kaynak eksikliğini görünce bu konuda bir kitap yazma ihtiyacını duydum ve 2009 yılında (başkalarının da yardımıyla) yazdım da. Çok kapsamlı bir kitap değildi ama bir ilkti. Arkası gelir, konuyu benden daha iyi bilen biri daha değerli, daha kapsamlı, daha derin bir kitap yazar diye düşündüm. Hayallerim 12 yıl sonra gerçekleşti! Ali Nesin
İlk kar tanesi düşüverdi. Tüm hayvanlar için kışa hazırlanma vakti! Kimi sıcak yerlere göçüyor, kimi uzun bir uykuya dalıyor, kimi yiyecek topluyor. Peki ya bizim küçücük tilkimiz ne yapmalı, ne etmeli? Her sorduğu hayvandan başka bir tavsiye alıyor. Hepsi de en iyi yolun kendininki olduğunu düşünüyor. Ancak aradığı yanıtı, tıpkı kendi gibi bir tilkiyle karşılaştığında bulacak. İşte o zaman karlar üstünde bir kutlama dansı başlayacak. Richard Jones'un masalsı ve yumuşacık çizgileri, Marion Dane Bauer'in şii
Masallar hem herşeyin mümkün olduğu hayal dünyasına açılan kapılardır, hem de gerçeğin ve bilgeliğin en saf haline giden yollar. Dünya hem çok büyüktür, hem de her köşesinde kendimizden bir parça bulacak kadar dar. Serimizin altıncı kitabında hem çok uzak hem de çok yakın saydığımız Japonya'ya konuk oluyoruz. Ülkenin dil ve kültürünü yakından tanıyan Ali Volkan Erdemir'in seçip Türkçeleştirdiği bu dokuz masalı, Japonyalı bir çizer olan Hiroko Fujiwara resimledi.
Çağımızın en büyük çevre felaketlerinden birini, Çernobil Nükleer Santrali’ndeki patlamayı konu edinen bir kitap bu. Kuşkusuz ki ele alınması zor bir konu. Ama hatalarımızdan ders çıkarmak için onları öğrenmek de, anımsamak da zorunlu… Nükleer fizikçi Deniz Mert İçöz’ün yazdığı bu öykü, böylesi felaketlerin bir daha yaşanmaması için bir bilinç uyandırmayı amaçlıyor. Döndü İçöz’ün özgün fotoğraflarla birleşen üç boyutlu maketleri, her şeye rağmen umudun hep var olduğunu fısıldıyor.
Bizde zengin olmanın pekçok yolu var. Ama bu yolların hiçbiri de çalışarak zengin olmak değildir. Zaman zaman zengin olmanın modaları çıkar. "Nüfuz ticareti" bunların en başında gelir. Siyasi nüfuzu olan biriyle kız alıp vererek akraba olmak; iktidara alkış tutmak; hiçbir ilkesi olmamak; "partiden partiye salla yemeni ... " Daha bisürü zengin olma yolu vardır. Günümüzde en yaygın olanı, bir arsa sahibi olmaktır. Nerde "imar" yapılacağının kokusunu alıp da orda ucuza arsa kapatmak, az kazançlı iş midir? Şimd
Yaz mevsimi her çocuk için özeldir. Onu özel kılan sadece upuzun bir tatil, doyasıya dondurma ya da masmavi bir deniz değildir ama. Gelen özel bir misafir bu mevsime bambaşka bir renk verebilir. Mesela kimselere benzemeyen bir teyze: Öyle bir teyze ki, maceraperest, hayat dolu ... Meydan okuyor bildiğimiz her şeye! Benim Teyzem Bir Başka, bir büyüğün bir de küçüğün gözünden anlatıyor yaz günlerini. Çoğunlukla aynı yere bakıp farklı şeyler görüyorlar. Ama teyzenin atladığı bir ayrıntı, yeğenin anlattıklarıyl
Tükendi
Her şey deniz cadısını kızdırdığı gün değişti. Önce saçları kontrolden çıkmış çalılıklar gibi uzamaya başladı. Ardından ismi herkesin hafızasından silindi ve geriye sevimsiz takma adı kaldı: Kakalak.  Yine de, okulun son günü, yeni bir gemiyle yolculuğa çıkacağını öğrendiğinde, başına gelecekleri asla tahmin edemezdi. Kafadan çatlak ahtapotlarla tanışacağını, fosforlu karideslerle parti yapacağını veya aşırı dozda brokoli tadına maruz kalacağını da…  Oysa yaz tatili ne güzel başlamıştı!
Eğer büyükler küçüklüklerini bu kadar çabuk unutmasaydı, çocuklardan bu kadar çok şey bekler miydi dersiniz?Bu kitap çocuklardan yetişkinlere naif bir isyan, bir empati çağrısı...
Tükendi
Ailenin en yaşlısı o, en huysuzu da... Nine evinde birçok şeyi yapmak yasak. Özellikle de içindekileri bir sır gibi sakladığı sandığı açmak. Sandığın içinde ne var acaba? Yasak olan her şey gibi çocukları cezbeden ve hayal gücüne kapı aralayan bir soru bu.Ayşe’nin Kilimleri’yle tanıdığımız Sevtap Sarıca'dan, yine bu coğrafyaya özgü, hem tanıdık hem yepyeni, hem masalsı hem gerçekçi bir öykü...
Sıkıntı, bir an Önce kurtulmak gereken bir karabasan mı; birçok yaratıcı eylemin başlangıcı mı yoksa? Sıkıntının bilmediğimiz bir yüzü olabilir mi? Onunla yeniden tanışıp barışmak, hatta arkadaş olmak mümkün mü? Gaye G. Özdamar'ın özgün metni, Şeyda Ünal'ın eşsiz çizgileriyle birleşerek, sıkıntıya farklı gözlerle bakmaya davet ediyor bizi.
Masallar, dinleyenleri uyutmak için anlatılır. Aziz Nesin ise dinleyenleri uyandırmak için anlatıyor bu masalı. 1947'de kaleme alınan Boyalı Tilki Masalı, ilk kez okurla buluşuyor. Geçen on yıllar içinde pek bir şey değişmemiş olmalı ki, kurnaz tilkiler hâlâ kral olabiliyor ormana. Aslan ağacı sallasa da, tilki sıkı sıkı sarılmış sarayına... Bu masal bitmedi, devam ediyor daha.
"Yağmurdan korkan şemsiye olur mu hiç!" demeyin. Kimin neyden korkacağı, niçin korktuğu hiç belli olmaz. Bazen, korkularımızdan kaçarken başımıza gelen bazı tatlı tesadüfler cesaretin kapısını aralar. O kapı, kendini bulmaya, korkuyu yenmeye açılır. Güneş Bloedorn'un hem yazdığı hem de bütünüyle el işi kolajlarla resimlediği Yağmurdan Korkan Şemsiye, küçük bir adımın büyük kahramanlıklar doğurabileceğini anlatıyor bize.
Bu kitabın kahramanı üşengeç mi üşengeç bir küçük cadı. Bahçesini düzenlemeye, evi toplamaya, hatta süpürgesine binip uçmaya bile üşeniyor. İşleri kısa ve kolay yoldan, büyü yaparak çözmeyi deniyor. Ama her şey daha da sarpa sarıyor... Bir gün penceresinde beliriveren dev bir çiçek, ona esin kaynağı oluyor. Tembelliği üzerinden atıp merakını uyandıran Saçaklı Cadı, gerçek büyünün doğada gizli olduğunu keşfediyor. Elif Gözde Dal'ın yazıp resimlediği Saçaklı Cadı ile Dev Günebakan, öğrenmeye, emek vermeye ve
Kolka Pankin'in Brezilya'ya nasıl uçtuğuna ve yol arkadaşı Petka Yerşov'un nasıl da hiçbir şeye inanmadığına dair bir öykü bu. Bazen herkes aynı yere bakar ama her biri farklı şeyler görür ya, Kolka ve Petka da öyle...Hani bazı yolculukları,varacağımız yer için değil de yolculuğun kendisi için severiz, bu öykü de öyle işte. Acaba siz ne göreceksiniz, nereye varacaksınız? Sovyetler Birliği'nin sıradışı yazarı Danii Harms, absürd ve yenilikçi yaklaşımıyla, çocuk edebiyatının sınırlarını zorluyor.
Lenoçka ile Vanya bir masal yazmak için masa başına otururlar. Ama dünyada söylenmemiş bir söz, yazılmamış bir masal var mıdır acaba? Masalların masallara karıştığı, kahramanların sıradışı serüvenlere atıldığı, gerçekle saçmanın iç içe geçtiği, keyifli ve şakacı bir öykü bu. Sovyetler Birliği'nin haylaz yazarı Harms, çocuk edebiyatının sınırlarını zorluyor.
Ayşe'nin annesi kilim dokuyor. Annesinin annesi, hatta onun annesi de öyle. Kökleri renge, desenleri kelimelere dönüştüren, kendi dili ve müziği olan sihirli bir dünya bu. Ayşe bu bilmece gibi dili öğrenebilecek ve bu sihrin sırrını çözebilecek mi? Sevtap Sarıca'nın yazıp resimlediği Ayşe'nin Kilimleri'nde Anadolulu küçük bir kızın büyüme öyküsü bekliyor sizi.
Cesareti ve korkuyu, yanlızlığı ve çoğulluğu, düş kırıklığıyla umudu aynı anda kucaklayan bir öykü bu. İnsanın, kendine giden o yolda yürümesine bir övgü. Yola Çıkmak, yaşam yolunun başındaki küçüklere de, düşe kalka yola devam eden büyüklere de iyi gelecek. Eylem Erdem Uğurlu'nun yalın ve naif metni, Fırat Bingöl'ün suluboya resimleriyle kendine has bir atmosphere kavuşuyor. Yola Çıkmak yol göstermiyor, yol arkadaşlığı ediyor.
İhtiyaçlarımızın sınırsız olduğunu kim fısıldar bize? Hiç gerek duymadığımız şeyleri kim arzulatır?Daha çoğuna sahip olmak için durmadan çalışır, oyunu ve eğlenceyi bir kenara bırakırız. Bu gerçekten gerekli mi diye sormadan... Yeşil Şahmeran Masalı, hepimize tanıdık gelen bu döngüyü yağmur ormanlarına, hayvanların arasına taşıyor. Bu masal mutlu sona ulaşabilecek mi dersiniz? Handan Belivermiş, tüketim toplumu eleştirisini masal biçimiyle buluşturuyor. Küçük okuru herkesin kabul ettiği doğruları sorgulam
Tükendi
Renkli giysileri ve arkasında sürüklediği tahta arabasıyla bir sabah çıkagelen ve ormanda bir karavana yerleşen Toprak Abla, kasaba çocuklarının hayatını değiştirir. Yağmurun sevincini, bitkilerin dilini, gecenin ninnisini öğretir onlara. Ama Toprak Abla'nın gelişi birilerini huzursuz etmiştir. Çocuklar birer usta dedektif gibi bu düşmanlığın altında yatan nedeni bulmaya çalışır. Bu sırrı çözerken öğrendikleri çok önemli bir şey daha vardır: Ormanı, suyu, iyiliği ve en yalın haliyle yaşamı savunmak. Kumpan
“İşsizlik kötü şey vesselam. İşsizliğin kötü olduğunu da, yalnız aç kaldığım zamanlar düşünüyorum. Can sıkıntısından bunaldığım zamanlar da düşünsem ya... Olmuyor.” Daha çok şair kimliğiyle tanıdığımız Orhan Veli, bu kez bir öyküyle çıkıyor karşımıza. Şakacı, hayalbaz, bahar havasında bir öykü bu; belki de aylaklığa bir övgü... Orhan Veli'nin klasikleşmiş üslûbu, Fatih Öztürk'ün özgün çizimleriyle daha da renkleniyor. İşsizlik, hem küçük hem büyük tüm edebiyat tutkunlarına...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1