"İlerlememi önleyen başlıca engellerden birinin vücut durumum
olduğu kesin. Böyle bir vücutla bir şey elde edilemez. Sürekli
başarısızlığına çaresiz alışmak zorundayım. Adeta göz kırpılmadan
kabuslarla geçirilen son gecelerden sonra bu sabah işte öylesine
dağınık haldeydim; alnımdan başka bir yerimin varlığını hissetmiyor,
şimdiki durumumu yarı buçuk katlanır bir durumun çok uzağında
görüyordum. Bir ara, ölmeye dünden hazır, elimde dosyalar, koridorun
taş döşemesi üzerinde kıvrılıp yatmayı diledim. Güçsü
Dil ve edebiyat, bir milletin kültürünün en önemli
taşıyıcılarıdır. Milletler kültürel varlığının tamamına
yakınını dil ile vücut bulan edebî eserler vasıtasıyla
yazılı veya sözlü olarak gelecek
nesillere aktarırlar.
Türkçe yazılı edebî eser meydana getirme imkânlarının
oldukça kısıtlı olduğu İran coğrafyasında yaşayan otuz
milyondan fazla Türk'ün kültürel varlığının korunmasında ve geliştirilmesinde sözlü edebiyat
geleneğini sürdüren âşıkların çok büyük
katkısı olmaktadır.
"İran Türk Âşıkları ve Mil
İntibah ondokuzuncu yüzyıl Osmanlı toplumundaeğitim eleştirisinin romanıdır. Romanın baş karakteri
Ali Bey, hayata babasız ve hazırlıksız atılan bir gençtir.Başından geçen türlü olaylar bir bireyin hayat macerasının yanında Osmanlı toplumunun yüzyılın sonunda "babasız" yani,
otoritesiz kalışının da hikayesini anlatır.
İntibah romanı Türk edebiyatında kahramanları romantik fakat konusu realist bir eserdir. Namık Kemal sadece şiirde değil roman türünde de güçlü bir kalem olduğunu bu eseriyle ıspatlamıştır.
Eylül romanı Servet-i Fünun edebiyatının Halit Ziya'dan
sonra en önemli romancısı Mehmet Rauf'un Boğaziçi çevresinde toplumdan soyutlanmış ailelerin sosyal
yaşantısı içinde yaşanan yasak bir aşkı anlatmaktadır. Arkadaşının eşine aşık olan ve bu aşkın karşılığını da gören Necip'in hayatı bu dönem Osmanlı toplumunda ahlaki yozlaşmanın boyutlarını da dikkatlere sunar.
Suat-Necip-Süreyya, üçgeninde kendisini gerçekleştirememiş
ve dış dünyaya kapalı bir hayat sürdüren Boğaziçi sakinlerinin ancak romantik Frans
Charles Vernet, 1842 yılında Paris'te dünyaya gelir. On bir yaşında yazdığı Fransızca şiirlerini 1854'te (H. 1271), Türkçe ve Farsça divanını ise 1858'de (Paris H.1274) bastırır.
Bu çalışmada Charles Vernet'nin Türkçe Divanı dikkatlere sunulmuştur.
Klasik Türk edebiyatında, hikaye ve nesir denince akla ilk gelen
isimlerden biri şüphesiz Nergisi'dir. Sanatlı nesir geleneğini
zirveye taşıyan Nergisi, orijinal üslubuyla Türk nesrinde bir
çığır açmıştır. Öyle ki Tanzimat dönemine kadar, inşada kıyas
unsuru olarak Arap veya Fars yazarları yerine Nergisi esas
alınmış, üstat olarak kabuledilmiştir.
Nergisi, edebiyatımızdaki tek mensur hamse sahibidir. Hamse içerisinde yer alan Meşakkul-Uşşak, Nergisi'nin
sanatçı kişiliğini yansıtan en önemli eserlerinde
Gönül Hanım romanı, Türklerin eski yurdu Orhun nehri kıyılarında dikilen Göktürk yazıtlarına yapılan bilimsel
bir seyahatianlatır. Türk, Tatar, Macar kardeşliğini bu yazıtların önünde buluşturanbir Turan rüyasıdır.
Yazar Orhun yazıtlarının okunuşunun yaratmış olduğu heyecanla bu romanını kaleme almış ve Türkçü edebiyatın ölümsüz eserlerinden birini vermiştir.
Gönül Hanım romanı Türk kadınını sadece bir aşk nesnesi olarak gören eski anlayışıyıkmış ondan aydın ve
sorumluluk sahibi sosyal bir figür yaratmı
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.