Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sömürgeci ülkelerin, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarına göz diktikleri ülkeleri ele geçirmek ve sömürüyü uzun bir süre devam ettirmek üzere kullandıkları birçok argüman vardır. Zaman zaman askeri güçlerle bunu gerçekleştirmeleri hem çok can kaybına hem de ciddi mali yükümlülüklere sebebiyet vermektedir. Bu sebeple daha az masraflı ve kalıcı bir sömürge sistemi kurmak için eğitim sistem ve kurumlarını devreye sokmuşlardır. Sömürgecilerin kolonilerde gerçekleştirdikleri eğitim sistem ve kurumları ile r
Bu çalışma çok kıymetli öğrencilerimle birlikte yapılan özel bir ders halkasında okuduğumuz Metnü’l-‘Aşmâviyye’de geçen meselelerin müzakeresi sonucunda tutulan notların bilahare kitaplaştırılmış halidir. Bu öğrencilerim Osman Jagana (Gambiya), Muhammed Zako (Nijer) ve Abdulfattah Amara (Fas) olup bu eseri klasik Mâlikî medreselerinde okumuş olmaları yanında Mâlikî fıkhının yaşandığı bir çevrede yetişmiş olmaları yönüyle bu çalışmaya cesaret edebilmemizdeki en büyük payın sahibidirler. Bu eserin okunduğu sı
Arapça öğrenmek isteyen adaylara kendi kendine Arapça öğrenme imkânı sunan elinizdeki bu eser, yaklaşık bir sene önce yayınlanmış olan Arapça'yı Sevdiren Kitap (1)'in devamı niteliğindedir. Bu yüzden yazarlar Arapça'yı Sevdiren Kitap (2)'den maksimum istifade için öncelikle Arapça'yı Sevdiren Kitap (1)'in iyice sindirilerek okunmasını tavsiye etmektedir. ARAPÇA'YI SEVDİREN KİTAP (2), konuların ele alınma biçimindeki orijinallik, sunum teknikleri ve zengin alıştırma seçenekleri sayesinde bir önceki kitapla
Tükendi
Müşkilü'l-Kur'ân ilmi, Kur'ân âyetleri hakkında zihne takılmış olan suallere (çelişkilere) çözümler sağlamak ve muhataplara inandırıcı cevaplar vermek gibi görevleri üstlenmesi yönüyle önemli bir yere sahiptir. Ayrıca İslâm ümmetinin diğer din mensupları ile giriştikleri fikrî tartışmalarda bu din mensuplarının İslâm'a ve onun temel kaynağı olan Kur'ân'a yönelik yaptıkları eleştiriler de müşkilü'l-Kur'ân konusunun diğer bir boyutunu teşkil etmektedir. Aklın hiç olmadığı kadar ön plana çıkarıldığı, dinlerin
Yazar bu eserde Fas sivil toplumunda İslam dîninin yerini soruşturuyor ve cevap unsurlarını iki temel Fas İslâmî hareket nezdinde yapılmış coşku verici bir anket arasından çıkarıyor. Arap baharına angaje olmuş, demokratik ve seküler Fas solu içinden gelen Yusuf Belal, mobilizasyon uygulama şekillerine önem veren bir din sosyolojisi yardımıyla, İslam’ın demokrasi ile uyuşmaz olmadığını, monarşinin veya islamî denilen bazı hareketlerinki olsun, Fas’ta gelişme gösterdiği gibi politik islam’ının, bu ülkenin top
Tükendi
Kur’ân-ı Kerîm’e göre Hz. Muhammed (as.), manen aydınlatıcı bir ışıktır, âlemlere rahmettir, hidayet rehberidir, şefkatlidir, merhametlidir, en güzel ahlâkın sahibidir, mü’minler için en güzel örnektir. Allah Resûlü (s.a.s), yaşayan Kur’an’dır; âyetleri okuyan, kitabı, hikmeti öğretendir; insanları inançta, ibadette, ahlâkta, toplum hayatında doğruya yönelten hatalardan, yanlışlardan sakındıran, kötülüklerden arındırandır. Kur’an’ı en doğru anlama, İslâm’ı en güzel algılama, özümseme, içselleştirme ve davra
Hayatın süregiden akışı içinde aniden ortaya çıkan kanser gibi ciddi hastalıklar, vefatlar, doğal afetler gibi krizler, insanın her zamankinden fazla anlamaya, anlatabilmeye, anlaşılmaya ihtiyaç duyduğu ve teselli aradığı zamanlardır. Böyle durumlarda ruhsal acı ve ızdırap, bazen bedensel acı ve ızdırabın önüne geçebilir. Dolayısıyla hayat, inişleri ve çıkışları ile sürekli bir teselli kaynağı aratır insana…Kanser gibi travmatik yaşantılarda ise bu teselli arayışı çok daha fazladır. İnanç ve maneviyat ise p
Tükendi
Elinizdeki bu divandaki şiirleri henüz medrese talebesi iken kaleme alımaya başladım. O sırada yaşım yirminin altında idi. Bu dönemin şiirleri daha çok klasik şiirlerin diline yakındır. Bu nedenle bu dönemin şiirlerinde fazla miktarda Arapça ve farsça kelimler yer almıştır. Otuzlu yaşlardan sonraki şiirlere gelince bunlar daha sade bir dille yazılmıştır. Bu çerçevede kullanılan dilde Arapça ve farsça kelimelerin sayısı bir hayli azalmıştır. Ancak şekil bakımından şiirlerin tamamına yakını klasik vezin ve ka
Kuranın Yahudi ve Hıristiyanlardan Ehl-i Kitap diye bahsetmesi, onların kitaplarının da bazı ilâhî gerçekler içerdiğine işaret etmektedir. Elinizdeki kitap, Yahudilerin ve müsteşriklerin iddialarında olduğu gibi, Tevratın veya Kitab-ı Mukaddesin Kuran için bir kaynak mahiyetinde olduğunu değil, her iki kutsal kitabın da aynı ilâhî kaynaktan neşet ettiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bu çalışma, hem Tevrattaki lafzî ve mânevî tahrifi delilleriyle göstermekte; hem de bu tahriften kurtularak günümüze kadar gele
Tükendi
Bu çalışmada Dinlerin menşe'i/kaynağı bağlamında kategorik olarak tasnifi bizi çok fazla ilgilendirmemektedir. Bundan daha ziyade onların içerik/ilkelere göre sınıflandırılmasının daha isabetli olacağı kanaatindeyiz. Kaynağına göre Dinlerin, geleneksel düzlemde ilahi ve beşeri olarak iki ana grupta toplandığını görmekteyiz. Başka bir tasnife göre de semavi ve beşeri olarak bir ayrıma tabi tutulduğu gözlemlenmektedir. Oysa onların, insanı/bireyi merkeze alan/almayan, onun menfaati ve faydasına ilişkin ilkele
Fıkıh usûlcülerinden Tâcüddîn es-Sübkî'nin (ö. 771/1370) Cem‘u'l-cevâmi‘ fî usûli'l-fıkh adlı eseri usûl konularını çok özet bir şekilde inceleyen, fıkıh usûlünün yazımında takip edilen mütekellimîn ve fukahâ metotlarını birleştiren memzûc, yani eklektik bir yöntemle yazılan ve medreselerde ders kitabı olarak okutulan bir eserdir. Sübkî olabildiğince Cem‘u'l-cevâmi‘i özet bir şekilde yazmıştır. konularla ilgili görüşleri bazen bir iki kelimeyle anlatmaktadır. Hatta görüşleri aktarırken anlaşılan ihtilafları
sonsuz olan mutlak âlem ile sonlu olan bireyin edimi (fiil), tinsel bir edimdir. Bunu ancak iman şövalyesi gerçekleştirebilir. Etik kategoride birey ‘trajik kahraman' iken; iman hamlesini gerçekleştiren birey artık bir iman şövalyesidir. Çünkü o, İbrahim gibi en sevdiği şeyden feragat edecek kadar cesurdur. Dünyevi olarak sınanabileceği en korkunç ödevle karşı karşıyadır. Bu ödev; "Korku ve titremedir". Kierkegaard'ın iman şövalyesi olarak tanımlamasında bir anlam bütünlüğünü görüyoruz: Şövalye cesareti çağ
Aile, toplumun en küçük birimi olarak insani ilişkilerin de en yoğun yaşandığı kurumdur. Evlilik yaşamının kalitesi ve aile hayatının mutluluğu, hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan oldukça büyük bir öneme sahiptir. Günümüz toplum yaşamında, evlilik ve aile yapısının giderek değiştiğini ve bu değişimlerle birlikte aile kurumunun bir takım problemler yaşadığını görmekteyiz. Boşanmaların giderek artığı günümüzde eşler arasındaki ilişkilerin içeriğinin anlaşılması önem kazanmaktadır. Evlilik doyumunu etkile
Allah Teâlâ, biz insanoğluna sayısız nimetler vermiş ve yaptıklarından sorumlu tutmuştur. Nimetlerin çoğu insanlara helâl; bir kısmı da haram kılınmıştır. Bir kısım nimetler daha vardır ki serbest bırakılmış ve onunla ilgili herhangi bir hüküm belirtilmemiştir. Hz. Peygamber kendisine sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: "Helal Allah'ın kitabında helal kıldığı şeylerdir. Haram da; yine Allah'ın kitabında haram kıldığı şeylerdir. Hükmünü belirtmediği şeyler ise affedip mubah kıldığı şeylerdir." Diğer
Yüce Allah, sonsuz rahmetinin eseri olarak bizlere, ebedî mucize Kur’ân’ı tilâvet buyurmuştur. O’nun, Kur’ân’ı tilâvet eden bir peygamber göndermiş olması da diğer bir lütfudur. Bu özel rahmetin farkına vararak Kur’ân mucizesinden istifade edebilmek ancak Yüce Allah’ın tasvip ettiği bir tilâvetle mümkündür. İnsanoğlu onunla, karanlıklardan aydınlığa çıkar; nura ve huzura kavuşur. Onu terk edip okumamak, ondan yüz çevirip ona uymamak ise zulüm, cehalet, hüsran ve pişmanlıkla son bulur. Bu âcizane kitapta Ku
Arapça gramer (sarf-nahiv) özeti ve çeşitli testleri içerecek şekilde hazırlanmıştır. Arap gramerinin çok geniş bir hacme sahip olduğu düşünüldüğünde bu çalışmadaki gramerin oldukça temel kural ve kaideleri ihtiva ettiği görülecektir. Bu çalışmada Arapça grameri özet şekilde verilerek, öğrencinin ana hatlarıyla kuralları öğrenip soru bankası aracılığıyla da öğrendiklerini pekiştirmesi hedeflenmiştir. Daha çok faydalı olur kanaatiyle soru bankasını oluşturan testlerde gramer kurallarına dair soruların yanı
Tükendi
Genellikle sekülerleşme kuramları Batı Avrupa'nın dini tecrübesine dayanmaktadır. Diğer toplumların da modernleştikçe Batı Avrupa tecrübesini aynen yaşayacağı ve sekülerleşeceği iddia edilmektedir. Batı Avrupa dışı toplumlarda özellikle Türkiye'de dini yönelimleri çözümlerken sadece toplumsal dinamiklerin ele alınması devlet politikalarının es geçilmesi Türkiye gibi birçok Avrupa dışı toplumlarda dini yönelimlerdeki dinamiklerin ve süreçlerin anlaşılmasında eksiklik arz etmektedir. Bu çalışma söz konusu ek
İnsanoğlu hayata geldiği andan itibaren, eğitilmeye, bilgilendirilmeye muhtaç bir varlıktır. Acizlik durumu insanoğlunu sürekli bir arayışa iter. Arayışın bir vesilesi olarak yine o aciz varlık olan insanoğlu, Allah'ın diğer hiçbir varlığa vermediği akıl ile yolunu çizmeyi keşfeder. Akıl bir tek ondadır ve artık insanoğlu kemale ermek doğrultusunda adım adım yoluna devam eder. Yaşam süreci, insanoğlunun sosyal bir varlık olmasından ötürü, diğer bireylere ya da topluluklarla irtibat kurmasını gerektirir. İşt
Bir dine inansın veya inanmasın her toplumun çekirdeğini aile oluşturmaktadır. Kurulan her ailede kişilerin birbirlerine karşı gözetmesi gereken hak ve sorumlulukları vardır. Bu açıdan İslam da aile kurumuna önem vermiştir. Her ne kadar İslam eşler arasındaki ilişkilerin temelde karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörüye dayanmasını istemişse de, ömür boyu birlikte huzur içinde yaşamaya karar vermiş tarafların bazen aile içi sorumluluklarını yerine getir(e)medikleri de bir vakıadır. Aile yuvasının sona ermesinde
Müslümanlar, Kur'ân-ı Kerîmi korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki, Kur'ân okumak, dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu, gelişigüzel bir okuyuş değil, usûlüne uygun bir okuyuştur. Yüce Allah, Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş, tane tane, kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kurânı, kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîddir. Bu bakımdan tecvîd, bir fantezi ve lüks değildir; Kurânın Allah tarafından i
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1