Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 160 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Büyük bir aşk acısıyla ölen iki sevgili ve aynı büyüklükte bir vicdan azabıyla hayata gözlerini yuman Moğol Prensi... Yüzlerce yıldır sessiz sedasız yatan bu mumyalara ait bir yüzüğü kahramanımız gizlice alır. Amacı yalnızca eğlenmektir. Oysa büyük acılarla hayatları son bulan bu mumyaların kitabında eğlence yoktur. Kahramanımız Amasya Müzesindeki mumyanın parmağından aldığı yüzüğü okuldaki kız arkadaşına hediye eder. Bundan sonra her şey değişir. Geceler uzun ve ürkütücü geçmeye başlar. Yağmurlu bir gece y
Okullarımızda başarılı öğrenciler mutlu azınlık, başarısız öğrencilerse mutsuz çoğunluktur. Okulda hep başarıdan bahsederiz. Öğretmenler başarılı öğrenciyi sever, bu öğrencileri ödüllendirir. Bu başarılarını överek ve biraz da abartarak göklere çıkarırlar. Başarısız öğrencilerini ise hiç sevmezler. Bir sınıfta 30-40 öğrenci olduğunu varsayalım. Her dönemde bu öğrencilerden sadece %20'sinin çok başarılı ve % 30'ununda normal başarıda olduğunu varsayalım. Ya geriye kalan %50'sinin n'olduğunu hiç soran var mı
Tükendi
Aslında gerçekleşmeyen her düşte, Biraz daha ölüyoruz... Kısa sevdaların uzun acıları olmaz. Kısa sevda da olmaz aslında... Uzun sevdalar; uzun acılar, uzun aşklar, uzun kıvranmalar... Bu kez daha bir anlatacağız gözlerimizin arkasında duran hayalleri, bazıları benim, bazıları senin, bazıları da ortak yaşadıklarımız. Burası dönüşmeye çalışan bir aşkın yalnızlık acısı, kader ve kederin kesiştiği ortaklık, ortalık yere bırakılmaması gereken bir yağmaya hazır biçimsiz eller... Umutlarını kaybettiğinde, gö
Mühür kimdeyse Süleyman O'dur. Kutsal Ahid Sandığındaki, Kayıp Yüzüğü bulan kahramanımız Ömer, bu yüzüğün gücüyle Kayıp Mührün peşine düşer. Arkeolog olan babası henüz ölmeden önce Kayıp Mühür'ün bulunduğu yeri kütüphanesindeki kitaplara şifrelemiştir. Ömer bu şifreleri çözmeye çalışırken aynı zamanda İnterpol ve MİT tarafından tarihi eser kaçakçılığından aranmaktadır. İngiliz gizli servisi M15 de onun peşindedir. Şifreleri çözen Ömer, Kayıp Mührü bulmak için arkadaşı Samet ile birlikte zamanda yolculuk ya
Kepenkleri yarı kaldırılmış loş meyhaneleri, müşterisiz, boş dükkanları sessiz, uykulu evler ile gündüzleri hareketsiz, şamatasız duran bu sokak, akşama doğru, meydana balık sergileri kurulduktan istiridye işportaları dizildikten sonra ahali uğultu ile dolar; satıcıların çığırtkanlıkları, alıcıların kavgacı hazırlıkları ve bunların arasında dolaşıp pavurya satan yalınayak Rum çocuklarının kulakları çınlatan yaygaraları, kalabalık, gürültülü, hareketli bir pazar meydanı halini alırdı. Kasabanın her tarafınd
Tükendi
"HER KALBE TUTMAYAN BİR AŞIDIR AŞK!" "Hayal, tek kişilik bir dünyadır. Çocuğun rüyası gibi... Uyanınca çocuğun avucunu heyecanla açması gibi. Hayal, tek kişilik bir dünyadır. İnsanın rüyasından uyandığı an; 'Rüyaymış, keşke uyanmasaydım.' demesi gibi. Hayalinde buzlardan, buzlar ülkesi yapabilirsin; o ülkenin güneşle birlikte yok olması gibi. Hayalinde bazen büyük bir ordu kurar insan, ama gerçekte tek askeri yoktur, hayal budur işte. Hayalinde gelenin vardır ama o gelmez. Hayalinde sevenin vardır ama o sev
Tükendi
"Sinop'tan Sinop damından, nefret ediyorum! Allah'ın bana verdiği iki elimin on parmağının iki tırnağını Sinop Zindanı'nda çektiler Sonra... Zindana attılar beni. Kışın en soğuk ayında; ellerim soğuktan uyuşmuş, sular buz tutmuş kanım donmuş, ellerim kan revan içinde, o parmaklar sanki bana ait değil... Zindan zifiri karanlık, içi betonun tabanı ıslak, inleye inleye bayılmışım, donmuşum... Üç gün üç gece sonunda beni zindandan çıkartmışlar... Gözlerimi açtığımda kendimi bir hastane odasında, yalnız buldum!
Tükendi
Aşk... Düşlerin kıyısı, denizin tuzu, ruhun gizemi, kelebeğin dokunuşu, yağmurun izi ama en çok kelimelerin imkânsızlığı... Anlatamazsın ki onu. Ancak denersin. Anlatmayı deneyenlere de her zaman saygı duymuşumdur. Nil Didem Şimşek de bunu deneyenlerden. Ama neredeyse başarmış desem, ne hissederdiniz? Yapmış evet. Beklemenin, sabrın, inancın, mutluluğun, mutsuzluğun, olmanın, olamamanın öyküsünü yazmış Nil. Üstelik aşk gibi yapmış ve aruz vezninde yazmış. O kadar ölçülü olmuş ki... Bazen sessizliğin hikâye
"Anne, Ben Çocuk Muyum?" yüreğini iki kapıya açmak isteyen masum ve sevgi yüklü çocuk kalplerin kitabıdır. Birinci kapı çocukluğunu yolcu etmek isterken, ikinci kapı çocukluğuna kucak açar. Aslında kapılardan giden de gelen de yoktur. Zira değişen bedenlere, sıfatlara, ortamlara ve yıllara inat o, hep oradadır. Şu an duygu ve karakter adına taşıdığı her ne varsa çocukluğunun mirasıdır. Şimdiki aklı başında hâlleri, usturuplu görüntüleri yetişkinliğin âdeta "iyi çocuk" olma durumlarıdır. Oysaki en pazarlıks
İnsan beyni taklit edilerek üretilen iki yapay zekâlı robotun ilk günden itibaren başlarından geçen maceralara tanık olurken kitabın etkinlik bölümünde, bilgisayar oyunlarına ait gerçek kodlamalar bulacaksınız. Kitap arka kapağında verilen kodlama "kitabın adı ve yazarı"na ait bilgileri içermektedir ve bilgisayarda uygulandığında çalışır durumdadır. Baştan sona gelişmiş bir laboratuvarda gelişen olaylar, öğrencileri, üst düzeyde kurgulanmış bir bilim-kurgu dünyasının içine çekecektir. Yapay zekâ oluşumunun
Tükendi
Anne olmak kadar, annelik yapmak da önemlidir. Bir Mucizeyi Yaşarken, kadınlıkta rotasını anneliğe çevirenlerin en başından beri kalbinin, ruhunun ve bedeninin rehberliğinde hareket etmelerini salık veriyor. Eşsiz ve yaşanılası bir his olan anneliğin; sadece anne olmaktan değil, annelik yapmaktan da geçtiğini vurguluyor. Kitap, her şeyi ve herkesi belirli sınırlarda tutarak kadınlık fıtratıyla bağışlanan bütün o gizil güçlerine inanmanın ve içindeki seslere kulak vermenin enerjisini yayıyor. Bu enerji il
Buzul bir ülke olan Donderya'da yaşayan buz çocukların fantastik öyküsü, dondurmanın yapımındaki incelikleri heyecan dolu öykülerle göstermektedir. Her yıl yapılmakta olana dondurma yapım yarışmaları sırasında ülkenin buz çocukları, kazanmak için birbirleriyle kıyasıya mücadeleye girerler. Ancak yarışma sırasında meydana gelen bir dizi ilginç olay çocukları da izleyenleri de şaşırtacaktır. Yarışmanın kazanmak hiç de kolay değildir ve yarışmacıları zorlu savaşlar beklemektedir. Kitabın içinde pek çok yerde d
Tükendi
Zekâ, sabır ve acımasızlık bir araya geldiğinde; intikam bir sanata dönüşür. Eğer bunların hepsine birden sahip değilsen düşmanını affetmeyi dene... Peyami Recai SON, geçmişi sırlarla dolu olan ünlü bir sanatçıydı. Yıllar önce bir kurşunla parçalanmasının ardından yüzünü ameliyat ettirmek yerine maske ile dolaşmaya başladı. Uzun zamandır yüzünü kimsenin görmemesi ve yeteneğinin dünya çapında takdir edilmesi ona gizemli bir şöhret sağlamıştı. Pakize, arkadaşlarının Pekmez lakabını taktığı, daima gülen, neşe
Bu kitap, aynı mahallede birilikte büyüyen çocukların sokakta oynarlarken karşılaştıkları, yıkık-dökük bir kulübenin çevresinde başlar. Meraklı kafadarların, kulübenin eski kapısından içeri girmesiyle beraber esrarengiz olaylar zinciri de başlar. Küçük yaşlarına rağmen karşılaştıkları zorlukları, yılmadan ve birlikteliklerini bozmadan aşmaya çalışırlar. Heyecanla başlayan küçük bir yaz macerası ise her birinin bir yıldız gibi parladığı güçlü bir takıma dönüşerek sonlanır.
Tükendi
Çocuklarımız Başkasının Olmasın! Zamanın durdurulamaz hızıyla birlikte değişen yaşam koşulları ve düşünce tarzları geleceğin mimarları olan çocukları etkilemektedir. Çocuklar ve gençler taşıdıkları dinamizm ve enerji ile ayrı ve bağımsız birer dünyadır. Tercihleri, duyguları, arzuları ve beklentileriyle anne babaların zihinlerini de meşgul etmektedirler. Çocuklar hem ebeveynler için neslin devamı anlamında çok önemlidir hem de toplumun geleceği olma özelliklerinden dolayı tüm toplumun üzerine titredikleri s
Konuşmamız gereken şeyler var; hem kahve ile birlikte üzümlü kek de var! Konuşmamız gereken şeyler var. Mesela kırgınlıklar; keşke aldırılabiliyor olsalar. Solgun duruyorsun, yumuşacık yastığına hasret bırakıyor olmalı seni dargınlıklar. Üzgün görünüyorsun ve belli ki içinde amansız savaşlar veriyorsun. Canını yakıyor olmalı aldığın yaralar! Bari yemene, içmene dikkat ediyor musun? Ayakta kalmaya çalışıyor, üzüntülerimi kimse bilmesin diyorsun ama daha ne kadar dayanabilirsin tabii onu da kestiremiyorsun
Tükendi
İnatçı bir balıkçıyla ona zorlu anlar yaşatan Halkalı Balık'ın heyecanlı mücadelesi. Amaçlarına ulaşmak isteyen bir insanın nelere katlanabileceği ve neler yapabileceği üzerine ilgi çekici bir öykü. Bütün çocukların bu balıkçıdan öğreneceği bir şeyler var.
Tükendi
Bu kitap, çikolatayı oluşturan tat ve koku maddelerinin ilginç yolculuğunu, düşsel bir anlatımla öykülendirilmiştir. Çocuklar için gıdalarımız serisinin dördüncüsü olan bu kitap, çikolata hakkında bilinmeyenleri heyecanlı ve ilginç öykülerle anlatmaktadır. Doğa ve arkadaşı Nehir'in erimiş bir çikolatayla başlayan maceraları, bazı lezzet maddelerini keşfetmesiyle devam eder. Bu kitap, çikolata hakkında sıra dışı bilgiler verirken çocukların olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çekecektir.
Tükendi
Şarkıcı Balık deniz altındaki yüzlerce balık türünden biridir. Yüzerken vızıldama, kurbağa vıraklaması, havlama ve homurdanma gibi sesler çıkardığı için ona 'Şarkıcı Balık' denir. Balıkların başından maceralar geçer mi?' demeyin. Onlar da diğer canlılar gibi kimi zaman güler. Bu kitapta okuyacağınız gibi, başlarından çeşitli olaylar geçer.
Tükendi
İsviçre ile İtalya sınırındaki Alp dağlarında bulunan bir mumya bilim insanlarını hayrete düşürmüştü. Kalın bir buz tabakasının altında neredeyse hiç bozulmadan duran bir erkek cesedi vardı. Dünya bu haberle sarsılmış, bilim dünyası bu mumyanın peşine düşmüştü. Oysa bilim insanlarının bilmediği başka şeyler de vardı. Milattan önce Nil Nehri kıyısında doğan Ötzi albino hastası olduğu için kurban edilmek istenmişti. Annesiyle beraber birçok engeli aşan Ötzi'nin başı dertten kurtulmuyordu. Çölleri, dağları, de
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 160 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3