CHP YENİ OLDU MU? TÜZÜK DEMOKRATİKLEŞTİ Mİ? kitabı Kılıçdaroğlu döneminde CHP gerçekten kendini yenileyebildi mi, Baykal döneminden farklı neler yapılabildi, kurultay- larda verilen sözler yerine getirilebildi mi, 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde bekleneni neden yakalayamadı, gibi sorulara yanıt ararken iç ve dış siyasetin genel akışına da ayna tutmaktadır. Ayrıca Demokratik Tüzük Kurultayında son şeklini alan TÜZÜKün gerçekten demokratik bir öze sahip olup olmadığını değerlendiren yazar Türkiyede ilk kez

Güvenlik kavramı genellikle, ?tehdit odaklı? ve ?risk odaklı? olarak iki farklı perspektiften ele alınmakta ve analiz edilmektedir. Risk odaklı güvenlik yaklaşımında, sahip olunan değerlerin korunması esas alınmakta ve bu değerlerin tespit edilerek korunması hedeflenmektedir. Değerleri koruyarak terörle mücadele edebilme de, teröre bulaşan/bulaşma potansiyeline sahip kişi ya da grupları cezalandırma odaklı değil yaşatma (topluma kazanma) odaklı strateji üretmeyi esas alır. Bu da terörle mücadele sürecindek

...bir dönemde karşımıza Beyaz Gölge çıktı. Türkiyenin yaşadığı sürecin tersine genç kuşaklar için yararlı ve unutulmaz bir örnek sunuyordu. O dönem Türkiyede yaşadıklarımıza sanki bizimle birlikte başkaldırmak istiyordu. Carver Lisesi çocukları ve koçunun serüvenleri milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitlemişti. Daha o günlerde ABDde siyahlarla beyazlar arasındaki ayrımı yerle bir etmişti. Benim de uzun yıllar sürecek olan basketbol hayatıma ilk adımımı atmamı sağlamıştı. ... ...Artık Felicita şarkısın

Türk Elçi Yirmisekiz Mehmet Çelebiye, Avratlar Cenneti Fransa dedirten neydi? Her akşam 2-3 bin Parisli kadın neden Türk erkeklerini görmeye gidiyordu? Genç rahibe Genéviéve, geceyi çadırında geçirdiği Hun Hakanı Atillayı, Parisi almaktan vazgeçirmek için ne yaptı? Kraliçe Marie Antoinettein, Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler sözünün Türklerle ne ilgisi var? Fransa Kralı III. Henri, kendisine oğlu Mehmetin sünnet düğünü için davetiye gönderen Padişah III. Murata ne yanıt verdi? Türk Elçi Moralı Esseyid Al

... Kimi omuzdaşlarımızın, birlikte yola çıktığımız kimi eski dostların, kendileri dönüşten dönse de, dönüş olmasın çabası içine gireceklerini, itiraf etmem gerekir ki göremedim. Görememek değil, göremediğim şeyin gerçekleşmiş olması benim için son derece üzücü olan. Sevindirici olan ise, ipi göğüsleyen yeni arkadaşlarımızın verdiği mutluluğun, sızısı kalsa da bu üzüntümü alıp götürmesi Hem yapılacak hala o kadar çok şey var ki İşte Yürümek benim yaşamımın özü. Yürüyüşüm de sürüyor hala, sağlam adımlarla, h

Bu kitap, bilimsel çalışmalarda zenginlik kabul edilen teori ve pratiği buluşturmuştur. Eserde polis etiğine ilişkin tartışmalar, ikilemler, çıkmazlar ve önermeler, hem bir disiplin olarak bilimsel bir üslupta tartışılmış, hem de bu kavramlar ve tartışmalar Türkiye ve dünya polislerinin, günlük polislik uygulamalarıyla örneklendirilmiştir. Bu zengin örneklendirme hem polis etiğini anlamayı, öğrenmeyi kolaylaştırmakta hem de polis etiğine ilişkin bu ilkelerin günlük yaşama uyarlanabileceğini okuyuculara göst

Vatana, Cumhuriyete ve laik düzene yönelik iç ve dış tehditlere karşı çıkışlarıyla tanınan emekli Tümgeneral Osman Özbek, Silivri Sürgünleri ve Kansız Savaşın bir devamı olan Cumhuriyete Meydan Okuyanlar ile okurlarıyla yeniden buluşuyor. Kitapta, Türkiyedeki tertibin ve ihanetin şifrelerini ortaya koyan Özbek, yaşadığımız dönemi ve yapmamız gerekenleri ayrıntılarıyla sıralıyor. Amacım, muhalifler için Sürek Avının başlatıldığı ülkemizde son bir yılda yaşanan olayların ve hızla değişen gündemin saptırılması

Daha baba evinden çıkmadan Kadimin kollarında râm olduğuna, kendini teslim ettiğine, kuytu köşelerde hazza doyduğuna inandığı Nazlının, beyaz bir çarşafın üzerine yazılacak satırlarında, ilk gecenin imtihan notunu nasılsa Şahmeran verecekti. Muhtar kardeşinin kızı hala bekliyordu. Yeteri sayıda gelincik beneğini göremezse çarşafı kolunun altına dürüp büküp Nazlıyı yollardı babasının evine. Elden düşme yatak odası takımının içinde, başlığı ilk geceden kırılan karyola bir mahkeme salonu gibiydi. Buzlu camın

Sevgili Atatürk, sizi rüyamda görebilsem, "Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma" hedefimizdeki son durumu ve yaşamın her alanında dünya sıralamalarındaki yerlerimizi anlatsam diye düşünürken dün gece çıkageldiniz. Size karşı dürüst olacağım. Çizeceğim tablodan sonra "Atam izindeyiz", "Atam sen rahat uyu" vb ifadelerin giderek anlamını yitirdiğini göreceksiniz. İzinde miyiz yoksa ABD'nin ve AB'nin dizine mi taşınıyoruz, işte bunun kararını beni dinledikten sonra verecek, gösterdiğiniz hedeflerin çok

Daha ilk satırlarında sizlere başka bir dünyanın kapılarını aralayan Yusuf Ziya Koç, kitabında sadece anılarını değil aynı zamanda bir dönem Türkiye'si ve kendi hayatının ilk yıllarının geçtiği Ağrı'daki yaşam hakkında da oldukça ilginç yaşanmışlıklar aktarıyor. Samimi ve içten bir dille yazılmış olan bu kitabın sonuncu olmamasını dilerim. Uzm. Dr. Tuğba Kocahan İnsan bir kitabı okurken o kahramanla özdeşleşir ya! Onunla güler, onunla ağlar Ben bu kitabı okurken kitabın kahramanı oldum, kah güldüm kah gözl

Titrek, elini kalbine götürdü. İçi içini kemiriyordu. Zeynepin güzel yüzüne ve masumiyetine baktı bir süre. Hayır dedi kendi kendine; Hayır, bugün olmaz, bugün korkak olmayacağım. Olmaz! diye haykırdı, Zeynepi de kucağına alarak doğruldu. Turat şaşkındı; Ne yapıyorsun korkak piç? Canına mı susadın? Titrek tüm gücüyle bir kez daha haykırdı; Ben korkak değilim! Sonra sesini alçaltarak sihirli sözleri söyledi. Sözlerin ardından gizli bir koridor açıldı. içeri girdi ve koridor kapandı. Zeynepi masalardan birini

DEMİRYOLLARININ emektar lokomotifleri bile kıskanır onun yaşam serüveni boyunca uğradığı istasyonların listesini görse. Soluklandığı ara istasyonları geçtim, ana istasyonların isimleri bile sayfalar alır. Üniversiteli Kadınlar Derneğinden tutun, TİKAya, hatta Pekindeki 4. Dünya Kadın Konferansına kadar uzanır o liste. Okuyup da bitirdiğinizde anlarsınız ki, bir öncü kadınla karşı karşıyasınız. Birten Gökyay, bir kadın hakları öncüsüdür; dahası demokrasi öncüsüdür. GÖKYAYIN emek verdiği alanlardan biri de

Bu kitap, Türkiyenin krizlerle yoğrulmuş yakın geçmişine yönelik bir iz sürme, sorgulama ve aydınlatma çabasıdır. Bu çalışma, günümüzde en temelinde ABD ile siyasal ve askeri çerçevesi tanımlanan; Dünya Bankası, Uluslar arası Para Fonu ve bunların yönlendirmesindeki kimi büyük Avrupa devletlerinin yanı sıra uluslar arası şirketler ile cisimlenen uluslar üstü nüfuz ve güç odaklarının şekillendirdiği yenidünya düzeninin planlayıcı ve uygulayıcılarının, bir etkinlik alanı olarak kendisini gösteren, Türkiye üze

Bu kitapta, kamuoyunda Paşa Davası olarak bilinen hakkında Orduya Hakaret suçlamasıyla 301. maddeden dava açılan gazeteci Rahmi Yıldırımın beraat etmesi ve beraat kararına karşı savcılığın temyiz başvurusuyla süren bir davanın, savunma başta olmak üzere, belgeleri derlendi. Gazeteci yazar Nazım Alpman bu davayla ilgili şunları yazmıştı: Rahmi Yıldırım'a dava açanlar bir kez daha düşünmeli: Ordu'yu kim yıpratıyor? Omuzlarındaki yıldızların izleri dururken holdinglerin emrine girenler mi? Yoksa bu pozisyonla

Kendilerini himaye etmek isteyen Rusya'ya, Ermeniler nasıl cevap verdiler? Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı'da Savunma Bakanı olmak istedi mi? Sivas Kongresi'ne gidiş için kimden borç alındı? Mustafa Kemal Paşa'nın ileri görüşü mü, kehaneti mi? Mustafa Kemal Paşa'ya rüşvet teklif edildi mi? Ankara'yı İskoç Askerler işgal etti mi? Osmanlı Devleti Ankara'yı neden başkent yapmak istiyordu? Atatürk'ün istediği bayrak rengi neydi?

Gecenin bir yarısında çalan telefon rahatsız edici olduğu kadar merak ettiricidir de. Ve kimi için görev olan iş, kimi için var ya da yok olmanın hikayesidir. Taşrada küçük bir mahallede yaşanan şiddet, gelip metropoldekini bulur. İnsan acıyı dört duvarın içini paylaştığı insanlarla tanır. Aile içi şiddete ve madde bağımlılığına maruz kalmış nice çocuk, gecenin karanlığında kaybolur. Sayıları her geçen yıl biraz daha artıyordu. Her geçen gün, ay, sene biraz daha çoğunluktular, biraz daha gündemdeydiler, bi

Türkiye'de sol nereye gidiyor? Yakın geçmişte yaşanan olayların ışığında CHP'nin geçirdiği evreleri, iç çekişmeleri, sola ve parti içi demokrasi yaklaşımındaki çarpıklıkları; baykal'ın liderlik hırsıyla partinin kuruluş felsefesine verdiği zararları, belgelerle ve tanıklarla anlatıyor bu kitap. Soldaki bu gerilme, partinin kan kaybının ve Baykal'ın politikalarındaki çarpıklıkların ve ülkeni sağa teslim edilişinin tarihi aynı zamanda. Tayyip Erdoğan'ın yeniden siyasete dönme başbakan olma sürecinde Bayka

Bu kitap, halkla ilişkilerin tanımlama çabalarına, kullandığı yöntemlere, tarihine ve beslendiği kuramlara ilişkin eleştirel bir yaklaşım çerçevesi çizmektedir. Weberin, Habermasın, Bourdieunun, Giddensın, Foucaultnun, Luhmannın, Goffmanın, kültürel çalışmalar geleneğinin geliştirdiği kuramların halkla ilişkiler bilgi birikimine olan/olası katkılarını tartışan kitap, aynı zamanda uygulamadaki örnekler aracılığıyla bu alana ilişkin sorgulama dayanaklarımızı güçlendirmeyi hedeflemektedir.

Hiçbir şeyin değişmesini istemediği evde, çalışma odası elli yıl önce nasılsa hala öyleydi. Aynı masa aynı telefon, aynı tablolar, aynı halı. Bir farkla ki artık hepsi sararıp solmuştu.

Geçtiğimiz bir kaç yıl içerisinde öyle ön haberci olaylar oldu ki artık bunlara bir cevap verme zamanı geldi. Laik Cumhuriyetin düşmanları son hamleyi yapıp İslamcı Cumhuriyeti, bir başka deyimle, ikinci cumhuriyeti getirmek için ortamı hazırlıyor. Yıllardır kabile düzeni, aşiretçi törecilik, yandaşçılık ve dinsel köktencilik belalarından muzdarip bu toplum, adeta uykuda yürüyerek şeriata doğru gidiyor. Rüşvet ve çıkarcılığın politik bünyesinin içine işlemiş ve sosyal adaleti yok olmuş, şirketleri çıkarcı