Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 63 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
1965 yılı Ankara doğumlu olan Necati Sarıca Ankara İzmir İstanbul Sivas ve Kayseri illerinde yaşadı. Üniversite hayatında iki fakülteyi terk edip İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Farklı adli ve idari görevlerden sonra mesleki bir sürgün hikayesiyle emekli oldu. Hüzün ve Bela, Akrepler ve Leylaklar, İmkansızın şarkısı ve Kim Gördükleriyle Yaşayabilir ki isimli eserleri basıldı. Halen Asanatlar dergisinin yayın danışmanlığını yaptığı gibi şiir ve diğer eserleri bu dergide yayınlanmaktadı
Tükendi
Mesude Demiroğlu'nun kalemi; derin bir soluk gibi, şefkat dolu bir okşayış gibi, bir damla habersiz gözyaşı gibi geçiyor, dağ yollarından, uzak köylerden, soğuk sınıflardan, kireçsiz odalardan, güz bahçelerinden. Ergani'nin mesleğine sevdalı genç öğretmeni, şimdi en güzel dersini veriyor, o kırk yıldan süzülüp geleni eşsiz bir lirizmle anlatıyor okurlarına. Anılar ve acılar önce Mesude Demiroğlu'nun ipeksi ruhunun aynasına yansıyor, sonra sayfalara dökülüyor ve bu otuz öykü, ta canevimizden vuruyor bizi.
Tükendi
Gitmek yerine kalsan, Durup savassan. Sessizlik yerine konussan, Bagırmak yerine sussan, Küsmesen barıssan, Öfken nefrete dönecegine, Affetsen mesela!
‘Bazen eve gelirken onu evde bulamayacağıma dair korkular yaşadığım dahi oldu. Ama eve geldiğimde kapıyı açar açmaz her zaman ilk o karşılar beni. Ben de onun sesini duyunca çok sevinirim. Yok. Kedi, köpek veya muhabbet kuşu değil. Ama o da onlar kadar çok, belki daha fazla konuşur. Onu seneler sonra, en ağır yenilgilerimin, en derin acılarımın, en uzun yolculuklarımın ve en kalabalık yalnızlıklarımın ardından bulmuş, ortaya çıkarmış ve konuşmuştum. Onunla geçmişin hesaplaşmalarını yaparak, bundan kendim
Tükendi
Ölmüş bulundu zaman Yıkık dökük harabelerin arasında. Artık çok geç, dedi Onu kurtarmaya çalışan. Çok geç Ölmüş.
Eser, kitaba adını veren Topal Asker hikâyesinin de içinde olduğu Emin Dede, Kazaklı Yunus Binbaşı, Hatun Kız gibi dokuz hikâyeden oluşuyor. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde 93 Harbi, Çanakkale Savaşları gibi halkın verdiği bağımsızlık mücadelesinin, mücadelenin temeyyüz ettiği hikâye kahramanları ekseninde kendine has bir üslupla okuyuculara aktarıldığı hikâyeler, millî bir estetikle çoğu hatıralardan silinmek üzere olan fedakâr kahramanları yüz yıl sonra aynı topraklarda yaşadığı insanlarıyla buluştu
Değerli Ailelerimiz ve Değerli Meslektaşlarımız Özel Gereksinimi Çocuklarımız için hazırlamış olduğumuz Okuma - Yazmaya Hazırlık kitabı ile ilgili öncelikle bu kitapta yer alan çalışmaların aynı zamanda okul öncesi eğitime başlayacak / devam eden ve ilköğretime başlayacak çocuklarımız içinde kullanılabileceğini belirtmek isteriz. Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları birçok temel hazırlık becerilerini içermesi yönüyle hem okul öncesi eğitimdeki çalışmaların hem de ilköğretime hazırlık çalışmalarının içerisind
Tükendi
İlk ve tek şiir kitabım At Dağları Sırtından'ı kırk yıl önce 1978'de değerli yayıncı, yazar Remzi İnanç yayımladı. Şiir, şiirden sonra fotoğrafçılık serüveni...Yayımlanan kitaplar, açılan sergiler, her yıl izin alınarak bastırdığım takvimler...Ve bunlar üzerine yazılan yazılar... Remzi İnanç'ın bir nedenle söylediği sözünü anımsadım: "Sen öte yakaya gittikten sonra, üzülenler olacaktır elbet," demişti, "ancak bu yazıları kimse senin gibi bir araya getiremez." Bunların gazete ve dergi sayfalarında benimle
Tükendi
Huzur, sükûnet, nezaket, şükran ve samimiyet dolu bir dünyada yaşamayı seçiyorum. Yargının olmadığı, kutupluluğun olmadığı bir dünyada...insanların gözlerinde daha parlak ışığı görmek, istediğim en büyük hediye. Bu bir ütopya mı sizce? O halde ben ütopyayı seçiyorum ve ütopyada yaşamanın imkansız olduğunu düşünenlere soruyorum; "Yargının nesini seviyorsunuz?" "Kutupluluğun nesini seviyorsunuz?" "Borçlu olmanın nesini seviyorsunuz?" ... Kutupluluk en büyük yargıdır. Hiç yargı olmadığında huzur, sükûne
Tükendi
"Eski Çağda Bir Devrin Anatomisi..." Bu tiyatro eserinde, kahramanlar, olaylar ve mekanlar geçmişle şimdiki zaman arasında yeniden kurgulanıyor. Anlatımda "güleriz ağlanacak halimize" tadında bir gerçekçilik ve mizah birlikteliği göze çarpıyor. Eserin diğer bir özelliği ise kahramanlarının bize tanıdık gelmesi; vatandaşlar, vekiller, gazeteciler, yöneticiler sanki bizden, sanki bizim aramızda... Yazar, politik olayları ve muhataplarının tavırlarını "lafı dolandırmadan" anlatmayı yeğlemiş. İnsan davranışla
Tükendi
Çocuk yaşta çalışma hırsı ile işten işe atılan bir Mustafa Gül vardı... Çocukluk döneminin tamamını altı-yedi ayrı işte birden çalışarak geçirdi. Henüz ilkokul yıllarından itibaren-daha sonra hiç çıkarmayacağı- gömlekli ve kravatlı bir Mustafa Gül vardı. O zaman muhtarlık olan Kemer'de arkadaşları ona "Sen birgün Kemer'in muhtarı olacaksın" diyordu... Bir kaç arkadaşı dışında, babası hatta öğretmeni bile ona şans tanımamıştı. O Kemer'in Belediye olmasının ardından ilçenin ikinci, Türkiye'nin en genç Be
Tükendi
Güneşin ilk ışıkları otobüsün penceresine vurduğunda yaşlı adam gerinerek uyandı yanımda. "İyi uyumuşum" dedi. "Yolun sonunda dinç olmalıyım". "Yolun sonu mu?" diye sordum hayretle. "Geldik mi yani inecek miyiz?" Adam gülümseyerek baktı bana. "Sen değil" dedi... "Ben iniyorum". Gözleriyle işaret ettiği tarafa baktığımda, bir gün önce hayal meyal görülen dağ sırasının elini uzatsan tutacak kadar yakınına geldiğimizi gördüm pencereden. "Seninle" dedi "Bir değiş tokuş yapmak istiyorum". Şaşırmıştım. "Ne değ
Tükendi
Bolşevik İhtilâli'ni müteakip Kafkasya'da çeşitli desteler oluştu: Türkiye'ye kaçıp, devletin verdiği payı alıp, geride kalanları ve geçmişi unutarak orada yaşamak için oluşan kaçaklar. Değerden yoksun bir hayat yaşamak, sadece canlılıklarını devam ettirmek için her türlü hıyaneti yapan alçaklar. Zulme karşı sabır olmaz deyip Bolşevik/ Sovyet zulmüne karşı savaşmak için oluşan koçaklar. Kaçakların korkaklığını, alçakların hıyanetini, koçakların ise kahramanlığını ve fedakârlığını tamamen gerçeklere daya
Tükendi
Her şey bir belediye başkanının rögar çukurunda ölü bulunmasıyla başladı. Sonrasında bir doktor, ağaca bağlanmış bir şekilde ölü olarak bulundu. Doktorun karnı kesilmiş ve içine bir gazlı bez tıkılarak tekrar dikilmişti. Daha sonra ise bir hakim ile serbest bıraktığı sanığı, bir duvarla bir otomobilin arasında, yan yana, feci şekilde ezilerek öldürülmüş olarak bulundular. Suçlulara dair bir iz bulamayan polis, dördüncü kurban Serkan'ın baş aşağı asılmış cesedine, bir araçla çarpılarak öldürüldükten sonra
Tükendi
Öncelikle, vatanımız için şahadet mertebesine erişen Aziz Şehitlerimize Allah'tan rahmet, bedenlerini korkmadan siper eden Gazilerimize sabır, sağlık ve şifalar diler, minnettarlığımızı bir borç biliriz. Teknolojik yeniliklerin yaşamı kolaylaştıran olumlu yönleri kaçınılmaz bir gerçek olmanın yanı sıra potansiyel tehlike kaynağı olduğu, başta terör örgütleri olmak üzere keşif ve diğer faaliyetlerinin tümünde teknolojik yeniliklerden istifade ettikleri unutulmamalıdır. Yapmış olduğumuz çalışma ile güvenlik s
Tükendi
Bu kitap, Sur'da görev yapan özel harekat polislerimizin gerçek hayatlarından alınan kesitlerle kurgulanmıştır. Özel harekat polislerinin birçok ortak noktaları vardı. Vatan,millet,bayrak,şehadet,acı,özlem,ayrılık... Onlar her zaman hazırdılar ve her zaman gözlerini kırpmadan ölüme koşarlardı. 15 Temmuz 2016 tarihinde Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan polislerimizden bazılarının bir ortak noktaları daha vardı. SUR... Bu roman onların bilmediğiniz gerçekleridir.
Tükendi
Bu çalışmada, Türklerin yaşam ve kültüründe önemli rol oynayan üç dinden söz etmektedir. Bunlar, Şamanizm, Budizm ve Maniheizm'dir. Eski Türk dinlerinin temel niteliğini Şamanizm oluşturur. Türk yaratılış efsanelerinde de kişi ve yeryüzünün Tanrı Ülgen tarafından yaratıldığı anlatılır. Gökyüzündeki doğa varlıklarının yer aldığı bu dinlerde kavimler, güneş, ay ve yıldızları Tanrı olarak tanımış, ancak "gök" ile ilgilenmemişlerdir. Oysa bozkır Türk dini, güneş, ay ve yıldızlara değil, Gök ile simgelenen Tanrı
Tükendi
"Bir defa olsun babam ?kızımsın, seni seviyorum' desin, düşüncelerimi anlasın. Hiç bunu yaşayamadım. İki yabancı gibiydik. Ve bu boşluk beni dağa sürükledi!" Zinarin, Rojin, Ronahi, Zelal, Leyla, Sozdar... Ama PKK'ya katılan ilk kadın Kesire'ydi! Ve Abdullah Öcalan Roma tarihine atıf yaparak, eşi Kesire'yi Cleopatra'ya, arkadaşlarını da Antony'e benzetiyordu. Ronahi: "Aşkı tattın mı bir kere yaşamın anlamını bilirsin. Yaşamın anlamını bilen bir insan ölmek ya da öldürmek ister mi hiç?" Asya: "Arkadaşım âşı
Tükendi
Elinizdeki kitap 15 yıllık bir emeğin ürünü... Ermeni Sorunu'nun köklerini tüm açıklığıyla ortaya koyan ki­tap, akıcı diliyle konuya ilgi duyan herkese hitap edi­yor. Kitapta, Ermeni İntikam Operasyonu Nemesis başta olmak üzere, konunun bilinmeyen pek çok yönü aydın­lığa kavuşturuluyor. Ermeni Sorunu, son yıllarda çok konuşulan ve yazılan bir konu olmakla birlikte özellik­le 1923-1965 arası dönem hala bilinmezlerle dolu. Prof. Dr. Sedat Laçiner, Ermenilerin Türk kamuoyu için bir anlamda kayıp sa
Tükendi
Bir film karesini andıran 11 Eylül saldırılarının görüntüleri ek-ranlardan evlerimize, işyerlerimize taşınırken yeni bir dönem başlıyordu. Bu, on yıllardır istikrarsızlığın merkezi haline gelen Ortadoğu coğrafyasında daha fazla kan, gözyaşı demekti. İslam'ı ve İslami kavramları kullanan terör örgütleri "küresel köyü daha fazla kana bulayacaktı. Kuşkusuz beşeri ya da ilahi dinleri kullanan terör örgütleri 11 Eylül öncesinde de vardı. Ancak bu örgütler, El Kaide ve IŞİD kadar dünyanın ve bölgenin güvenliği
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 63 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1