Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İçinde yaşadığımız süreçte filmler felsefi bir hal alırken, felsefe de filmsel bir hale gelmiştir. Bu metin savını desteklemek için filmlerin felsefi bir biçimde nasıl düşünüldüğünü ortaya koymak adına çok sayıda filmi analiz etmiştir. Filmler felsefi biçimde nasıl düşünür? Metin film biçiminde filmlerin nasıl düşündüğünün izini sürerek film felsefesinin örneklerini ortaya koymaktır. Filmlerle yapılan felsefe salt felsefeden daha iyi ya da daha kötü değildir ancak yeni bir felsefe yapma biçimidir. Deleuz
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ikinci kadın yazar Grazia Deledda, doğduğu Sardinya Adası’nı eserlerinin merkezi hâline getirmiştir. Sardinya doğasının da bir karakter olduğu Rüzgârlı Kasaba’da hem doğaya hayran kalmamızı sağlıyor hem de evlilik ve gelenekler hakkındaki gerçekleri yüzümüze vuruyor. Bu romanda Deledda’nın geçmişine dönüp anılarını nasıl incelediğini, geçmiş ve günümüzün nasıl iç içe geçtiğini, Sardinya’daki küçük bir kasabanın manzaraları eşliğinde okuyoruz. “Küçük ve sakin trenimizin ilk du
Masalların işlevi, içinde doğdukları kültürel dokunun şifrelerini taşıyor olmalarındadır. Her ne kadar olağanüstü yaratıklar, canavarlar, yarı insan yarı hayvan canlılardan kurulmuş bir dünyayı anlatsalar da, sonuçta, anlatıldıkları toplumun ruhunu yansıtırlar. Çin Masalları'nda bu zengin kültürün kökeninde yer alan halk masallarını bulacaksınız. Çin kültürüne dair ipuçları veren bu masalları Kâmuran Şipal dilimize kazandırmıştır. Bu kitabın edebiyat meraklılarının yanı sıra toplumsal bilimlerle ilgilenenle
Psikanalizin öncüsü Freud, sadece psikoloji değil sosyal bilimlerin diğer alanlarında, hatta sanatta bile büyük bir değişime öncülük etmişti. Onun geliştirdiği psikanaliz kuramı önemini hâlâ korumaktadır. Sigmund Freud, yaşadığı çağda ahlaksızlıkla suçlanan bir putkırıcıydı, günümüzde kimilerince muhafazakâr olarak görülüyor. Herhalde tarihsel süreçte üzerine en çok tartışılan bilim insanlarından biri olduğu kadar, üzerine oluşturulan kanaatlerin ifratla tefrit arasında bu denli gidip geldiği başka bir k
Nobel ödüllü düşünür, mantıkçı ve bilgi kuramcısı Bertrand Russell, sosyal-felsefe alanındaki en önemli eserlerden biri olan İktidar'da, oligarşiden demokrasiye, monarşiden sosyalizme, gerek ekonomik gerek siyasi, hemen her yönetim yapısını ele alıyor. Aristokrat, burjuva, elit ideolog gibi birbirinden farklı azınlıkların oligarşik iktidarlarını, demokrasi gibi kitlesel yönetimleri, çoğulcu lider tiplerini, geleneksel, yalın ve devrimci iktidarların toplum üzerindeki birbirinden farklı etkilerini, en yaygın
Psikanaliz kuramının kurucusu olan Freud (1856-1939), bu kuramıyla ilgili ilk notlarını öğrencilerine aktardığı derslerle kitaplaştırdı.Freud derslerine psikanalizin psişik sorun yaşayan hastalara uygulanan bir tedavi yöntemi olduğunun bilindiğini, bu noktadan başlayarak bu alanda uygulanan tedavi yönteminin diğer tüm tıp alanlarında uygulanan yöntemlerden tümüyle farklı olduğunu, hatta onların tam tersi olduğunu söyleyerek başlıyor.Freud’un derslerinin Hatalı Eylemler adını taşıyan bu ilk bölümünde, sağlık
Psikanaliz kuramının kurucusu olan Freud (1856-1939), bu kuramıyla ilgili ilk notlarını öğrencilerine aktardığı derslerle kitaplaştırdı.Freud’un derslerinin “Hatalı Eylemler” ve “Rüya” adını taşıyan ilk bölümlerini daha önce sunmuştuk.Elinizdeki “Nevrozların Genel Kuramı”nda Freud, psikanalizin psikiyatri ile ilişkisini, nevroz belirtilerinin anlamını, bilinçdışı kavramını, insanın cinsel yaşamının yerini, libidonun gelişimini ve libido teorisini, sinirlilik, korku ve kaygı durumunu, narsisizmi, analitik te
Cem Yayınevi Montaigne'in Bütün Denemeler'ini Hüsen Portakal'ın Türkçesiyle, ülkemizde ilk defa yayımlamıştı. Dört cilt olarak sunduğumuz Bütün Denemeler'den seçtiğimiz parçaları Denemeler Seçmeler adıyla sunuyoruz. Denemeler Seçmeler'i hazırlarken daha önce yapılan seçme çalışmaları dışında bir yöntem izleyerek, seçmeleri olabildiğince konu öbekleri biçiminde sağladık. Derlediğimiz parçaları da zaman dizinsel bir sıralamayla sunarak, Montaigne'in o konudaki düşünsel gelişimini vermeyi amaçlıyoruz.
Mary Whiton Calkins'in bu kitabı disiplinler arası çalışmanın erken örneklerinden biridir. Calkins "İyi nedir?" sorusundan yola çıkarak iyi insanın anlamını araştırıyor. Konu sosyal bilimlerin temel araştırma alanlarından biri olmasının yanı sıra gündelik yaşamımızda sıklıkla kendimize sorduğumuz sorulardan biridir. Calkins kitabının sadece bilim insanları için değil konuyla ilgilenen herkes için anlaşılır olmasını hedeflemiştir. Bu nedenle İyi İnsan ve İyi'nin ayrım gözetmeksizin herkese seslendiği söylene
Polonyalı yazar Joseph Conrad, gençlik yıllarında eğitimini yarıda bırakıp denizci olmayı seçti. İngiliz vatandaşlığına geçtikten sonra, yaşamını kaptanlık yaparak kazandı. Bu yıllarda Batı uygarlığına uzak ülkelerde dolaştı. Serüvenlerle dolu yaşamından ilham aldığı yapıtlarıyla büyük ün kazandı. Anadili Lehçe olmasına karşın İngilizce yazan Conrad XX. yüzyıl modern edebiyatının öncülerindendir. Karanlığın Yüreği, Conrad'ın yaşama bakışını özetler: Doğa karşısında çaresiz kalan insan, korku ve kahramanlı
Sina Akşin Türkiye Tarihi'nin amacını şöyle açıklamaktadır: "...Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih e çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alan
Sosyolojinin kurucularından Emile Durkheim, yazılarından ve kimi diyaloglarından oluşturulan bu seçkide sosyolojinin diğer sosyal bilimlerle arasında bulunan bağlantılara ve ayrımlara dikkat çekerek, bu bilimin amaçlarını ve işlevlerini tartışmaya girişiyor. Bu nedenle Sosyoloji ve Eylem başlıklı bu seçki, onun birey, eylem, sosyal kurumlar, toplum ve en önemlisi toplumculuk hakkındaki düşüncelerini ve kimi kaygılarını açıklıkla ifade ettiği bir içerik taşıyor. "Sosyoloji bireye, imparatorluk içinde bir ba
Bu kitap Modern ve Postmodern dönemlerde soyut sanatın gelişimine, soyutun ve soyutlanmanın kelime kökeninden başlayarak felsefi düşüncenin önderliğinde, çeşitli felsefe ve sanat akımları aracılığıyla bir yol gösterme çabasıdır. Soyut sanat için bir şeyin tamamlanması onun sonlanması ve ölümüdür. İşte bu nedenle bu kitap, tamamlanmamışlığın, yaşamın, soyutluğun, felsefenin ve sanatın ürünüdür.
1925 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibi George Bernard Shaw, tiyatro eserlerinin yanı sıra çok başarılı bir hikâyecidir de. Shaw hikâyelerini, keskin gözlemler ve ince bir mizah duygusuyla yazmıştır. Kara Kız, başta kadınların eşitliği ve şiddet karşıtlığı olmak üzere, çağdaş yaşam düşüncesini öne süren hikâyelerden oluşmaktadır. Kara Kız'ı Mete Ergin'in çevirisiyle sunuyoruz.
Nasıl oluyor da bir tek adam böylesine olağanüstü bir işi başarabiliyor, değişik bireyleri bir araya getirip bir ulus yaratabiliyor ve kesin karakter özellikleriyle donatabiliyor onu, yazgısını binyıllar boyu bir süre için belirleyebiliyor? Böyle bir varsayımı benimsemek, yaratıcı mitlerin ve kahraman kültlerinin doğmasını sağlayan düşünü biçimine yeniden bir uzanış, tarih yazarlığının tek tek kişilere özgü işlevi ve yaşam sürevenlerini öykülemekten öteye geçmediği çağlara dönüş değil midir?"
1965 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibi Mihail Şolohov, doğup büyüdüğü Don bölgesini anlattığı eserleriyle tanınmaktadır. Yazarlığa hikâyeci olarak başlayan Şolohov'un ilk kitabı, Don Hikâyeleri'dir. Kitabı oluşturan hikâyeler, 1920li yılların ilk yarısında kaleme alınmıştır. Dolayısıyla Sovyet yönetiminin kuruluş yıllarını ve yaşanan İç Savaşı, birinci elden tanıklıklarla yansıtmaktadır. Gerçekçi edebiyatın başyapıtlarından Don Hikâyeleri'ni Mete Ergin'in çevirisiyle sunuyoruz.
Çağdaş Türkiye'de demokratik düşüncenin gelişimini anlamak, bilimsel düşünce, özgürlük, demokrasi, kitle kültürü ve benzeri birçok kavramın tarihsel yolculuğunu eleştirel bir perspektifle yeninden ele almayı gerekir. Oğuz Adanır günümüz Türkiye toplumunu ve siyasal hayatı belirleyen düşünce yapıları, duygu evrenleri ve siyasal davranışların üzerine yazdığı güncel makalelerden oluşan bu kitap küresel ve yerel siyaseti gündelik yaşamla bir arada düşünmenin önemini vurgularken ‘'Toplumsal değişim için neyi nas
Kafka çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ahmet Sarı, ünlü yazarın az bilinen bir yönüne ışık tutuyor: Kafka'nın vejetaryenliği, yeme-içme alışkanlıkları ve bunların eserlerine yansımalarını, titiz bir çalışmayla inceliyor. Kafka'nın pek bilinmeyen bu yönü, yazdıklarını yorumlamakta size bambaşka pencereler açacaktır. "Kafkaesk Anorexia" sadece beden ve başın, ruhla bedenin birbirinden kopukluğunu dillendirmez, bir varlık alanına açılarak organsız beden oluşluğu da dillendirir. Somut etten soyut alana açılmay
Freud, Eylül 1921'de psikanaliz ve telepati konusunda bir inceleme kaleme almıştı. 1920'lerin ortasında kaybolan bu elyazması ancak Freud'un ölümünden sonra bulundu ve 1941'de redaksiyonu yapılmış biçimiyle yayınlandı. Freud, ilerleyen yıllarda da, başta telepati olmak üzere okültizm üzerinde düşünmüş, birkaç makale hazırlamıştı. Psikanaliz ve Telepati, bu makaleleri bir araya getirmektedir. Freud bu makalelerde, bilim insanı kimliğine uygun biçimde, okültizme tarafsızca bakmakta ve psikanalizle bağdaşır ol
Durkheim, ne zamanını ne de düşünsel çalışmasını birbirinden ayrı, gelişigüzel eşgüdülmüş iki ayrı etkinlik alanı arasında bölmüş değildir. Eğitimi, bir toplumsal olgu olarak ele almıştır: Onun eğitim anlayışı, toplumbiliminin temel bir ögesidir. Şunları söylemektedir: "Sizlere eğitimden özellikle toplumbilimci olarak söz edeceğim. Böyle yaparken, olguları çarpıtarak görüp göstermek şöyle dursun, onların gerçek doğasını ortaya koymada bundan daha uygun bir yöntem olmadığına inanıyorum." Eğitim son derecede
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1