Ephesos'un kent merkezinde yer alan ve yaklaşık 4000 m2'lik alana yayılan Yamaç Ev 2, üç teras üzerinde yedi konuttan oluşan Roma imparatorluk Dönemi lüks konut kompleksidir. Çok iyi durumda korunmuş olan sütunlu avlular, yemek salonları ve kabul mekanları muhteşem mermer kaplamaları, mozaikleri ve duvar resimleri ile etkileyicidir. Konut sahipleri muhteşem donanımlı bir şehir sarayı yaptıran Caius Flavius Furius Aptus örneğindeki gibi sosyal statüleri yüksek sınıftan kişilerdi. İmparator Tiberius döneminde

Located in the city center of Ephesos and spanning 4,000 m² of prime real estate, Terrace House 2 was a luxurious apartment complex built in the Roman imperial period. Seven exquisitely furnished apartments stretch across three terraces, their excellent state of preservation making it possible to admire columned courtyards, dining halls, and reception rooms with impressive marble revetments, mosaics, and wall paintings. Buit during the reign of Emperor Tiberius in the early first century AD Terrace House 2

Yunan Vazoları, arkeoloji, mitoloji ve sanat tutkunları kadar, antik dönemi anlamak isteyen okurlar için de en önemli bilgi kaynağıdır. Kırmızı figür tekniği, M.Ö. 530 larda Atina da, siyah figür tekniğinin görkemli günlerini geride bıraktığı ve batıdaki kolonilerden Ionia ya kadar Yunan dünyasının önemli resim okullarının ortaya çıktığı bir dönemde icat edildi ve resim sanatına yeniden hayat verdi. Vazoların üzerindeki sahnelerin sunduğu tarihsel, toplumsal ve mitolojik bilgilerin derlenmesi ve ünlü sana

Eksekias gibi çok yetenekli sanatçıların mitoloji ve günlük hayatla ilgili çalışmalarını içeren siyah figürlü Atina vazoları, antik Yunan ı daha iyi kavramamızı sağlar. Bu el kitabında, John Boardman okuyucunun vazoların çeşitli özelliklerini anlamasına ve her zaman kolayca ulaşılamayan pahalı kitaplara başvurmaksızın bir ressamın ya da ressam grubunun üslubunu tanımasını mümkün kılmaktadır. Son bölüm, vazolardaki mitolojik sahnelere ve diğer süslemelere ayrılmıştır. "Yunan sanatı ve arkeolojisine geniş ve

Metropolis antik kenti Efes ve İzmir arasındaki çam ormanlarıyla kaplı Gallesion Dağı'nın eteklerinde kurulmuş, adı ise Meter Gallesia isimli Ana Tanrıça'dan esinlenerek Metropolis olmuştur. Ana Tanrıça (Kybele) inanışı, Eski Anadolu'da Cilalı Taş (Neolitik) dönemden beri oldukça yaygındı ve özellikle Batı Anadolu'da mağara, kaya tapınağı, açık hava tapınağı gibi kayalıklı doğal alanlarda tapkı görmekteydi. Metropolis'in kuzeyinde Gallesion Dağı yamacında bulunan birbirine yakın iki sarkıt ve dikitli mağar

Bu kitap, sıra dışı ve önemli bir dönemin ana sanat dalı üzerine yazılmış kapsamlı ve kolay anlaşılır bir eserdir. Eski Yunanda M.Ö. 5. yüzyıl, vücudun işlenişinde bir evrime tanıklık etmiş ve bu evrim günümüze kadar Batı sanatını etkilemiştir. Sir John Boardman, daha önce yazdığı Yunan Heykeli: Arkaik Dönemin devamı niteliğindeki bu çalışmada, Klasik Yunan heykeltıraşlığının gelişimini adım adım incelemektedir. Sadece Olympia Zeus Tapınağı ve Parthenonun mimarî heykeltıraşlık şaheserleri değil, aynı zaman

Bu kitap, dağcılık sporuna hem yeni başlayan acemi dağcılar, hem de tecrübeli tırmanıcılar için kaynak kitap olarak düşünülmüştür. 1906 yılında kurulan The Mountaineers Club'ın bünyesinde verilen eğitim ve kursların aktardığı 60 yıllık bilgi birikiminin sonucunda ilk basımı 1960 yılında yapılan ve sürekli geliştirilerek 6. edisyona ulaşan kitap, dağcılık konusunda dünyadaki en kapsamlı teknik yayın olma geleneğini sürdürmektedir. Dünyada "Dağcıların Kutsal Kitabı" adıyla bilinen ve yalnızca ingilizce baskı

Sikkeler, eskiçağ tarihçisi için zengin ilgi kaynağıdır; fakat, henüz çoğu tarihçi, yorumlamalarına ilişkin kendine özgü sorunlar nedeniyle onları kanıt olarak kullanmakta zorlanmaktadır. Sikkelerin Işığında eskiçağ Tarihi, bu kendine özgü konuyu anlaşılır hale getirmekte ve eskiçağ tarihi üzerine araştırma yapacak olanları, sikkelerden yararlanırken konusunda aydınlatmaktadır. Christopher Howgego, sayısız örnekler yoluyla sikkenin nitelik, biçim ve üslubunun başlıca tarihsel konularla nasıl ilişkisi olabi

Hellenistik Heykeltraşlığın abartılı gerçekçiliği ve ustaca tekniği daha sonraki Avrupa sanatının temelini oluşturmuştur. İskender ve onun takipçileri devrimde heykeltraşlar, klasik Yunan repertuarını hermaphroditoslar, puttiler, köylüler ve boksörler gibi yeni konularla zenginleştirmişlerdir. Ayrıca barok işleniş, günlük hayat figürleri ve bireyselleşmiş portrecilik gibi yeni üsuplar da ortaya çıkmıştır. Profesör Smith, bu sanatsal dönemi yenilikler dolu bir devir olarak tümüyle yeniden ele almakta ve üslu

Wanda Rutkiewich'in yaşamı salt bir kadın dağcının hayat hikâyesi değil. Aynı zamanda özgürlüğü ve hayalleri uğruna tüm güçlüklere direnmesini bilen bir kişilikte şekillenen azmin, tutkunun ve iradenin özgün bir duruşu, bir meydan okuyuşu. Onu ilk kez Polonyalı efsane dağcı Jerzy Kukuczka'nın "Benim Dikey Dünyam" adlı kitabını çevirirken tanımıştım. "Hayaller Kervanı"nı okuduğumda yaşadığım heyecan ve duyduğum hayranlık, onu ülkemin insanlarıyla da tanıştırmaya zorladı beni. Bir kadın olarak, erkeklerin ege

Yunan Mimarlığı konusunda en yetkin isimlerden biri olan Prof. Dr. Tomlinson, Yunan Mimarlığına giriş niteliğinde hazırladığı eserinde, okuyucuların konu hakkında önceden bilgi sahibi olmadıklarını varsaymakta ve antik dünyaya ilgi duyan herkesin anlayabileceği bir üslupta konuları ele almaktadır. Antik Yunan yapılarının tasarımları, inşaatlarında kullanılan yöntemler, kentlerin mimari düzenlemeleri, kentlerdeki kamu yapıtları ve işlevleri, sıradan insanların yaşadığı konutlar ve o dönem Yunan toplumunun ih

SPOT ON SERİSİ Borusan Contemporary, eş zamanlı olarak hem koleksiyon, hem de geçici sergileri organik bir bütünlük içinde sanatseverlere sunmayı hedefler. Kurumsal koleksiyonun temel özelliği, Perili Köşkün farklı alanlarında uluslararası sanatçılara özel siparişle gerçekleştirilmiş olan (site-specific) çalışmaların yanı sıra, fotoğraf, video, multimedya tekniklerinde eserlerden oluşmasıdır. Borusan Contemporary koleksiyonunu her üç ayda bir farklı bir sunumla gösterirken, SPOT ON başlığı altında bir sun

SPOT ON SERİSİ Borusan Contemporary, eş zamanlı olarak hem koleksiyon, hem de geçici sergileri organik bir bütünlük içinde sanatseverlere sunmayı hedefler. Kurumsal koleksiyonun temel özelliği, Perili Köşkün farklı alanlarında uluslararası sanatçılara özel siparişle gerçekleştirilmiş olan (site-specific) çalışmaların yanı sıra, fotoğraf, video, multimedya tekniklerinde eserlerden oluşmasıdır. Borusan Contemporary koleksiyonunu her üç ayda bir farklı bir sunumla gösterirken, SPOT ON başlığı altında bir sun

SPOT ON SERİSİ Borusan Contemporary, eş zamanlı olarak hem koleksiyon, hem de geçici sergileri organik bir bütünlük içinde sanatseverlere sunmayı hedefler. Kurumsal koleksiyonun temel özelliği, Perili Köşkün farklı alanlarında uluslararası sanatçılara özel siparişle gerçekleştirilmiş olan (site-specific) çalışmaların yanı sıra, fotoğraf, video, multimedya tekniklerinde eserlerden oluşmasıdır. Borusan Contemporary koleksiyonunu her üç ayda bir farklı bir sunumla gösterirken, SPOT ON başlığı altında bir sun

Gerwald Rockenschaub, 1980'lerde uluslararası sanat etkinliklerinde ismini duyuran yaratıcı bir sanatçı olarak, Pop, Tasarım ve Kulüp Kültürü (club culture) gibi kavramları bir araya getiren işlerinde, (crossover olarak da tanımlanan) disiplinlerarası ilişkileri sorgulayan öncülerinden biri olarak yorumlanmaktadır. Çalışmalarını Berlin'de sürdüren sanatçıyı ne bir ressam, ne bir heykeltıraş ne de yeni medya sanatçısı olarak tanımlamak mümkündür. Çünkü Rockenschaub, sanatın yanı sıra müzik, tasarım gibi

Başlıca konular Açık perdeyle çekim, alan derinliği, az pozlandırma, beyaz dengesi, fazla pozlandırma, filmi zorlamak, filtreler, flaş, f-sayıları, geçişli etkisiz yoğunluk filtresi, ham (RAW) dosyalar, hız ve duyarlılık, histogramlar, ışığın kendisi, ışıkölçer türleri, karşılıklılık, kısmî pozlandırma kontrolü, kızılötesi, perde hızı, pozlandırma değeri (EV), pozlandırma değeri (EV) düzeltmesi, pozlandırma endeksi, stop ölçüsü, ters ve çevresel ışık, üst üste (çoklu) çekimler, yakın çekim, yüksek dinamik a

Arkeometri alanının ülkemizde oluşmasına ve yeşermesine katkılar sağlayan değerli hocalarımız Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci onuruna hazırlanan bu armağan kitabın editörleri olmaktan dolayı mutluluk duymaktayız. Hocalarımız çalışmaları, eserleri, renkli ve esnek kişilikleri, birbirlerini tamamlayan düşünce yapıları, akademik kimlikleri ve yönetim becerileriyle hepimize yol göstermiş örnek bilim insanlarıdır. Kökenleri itibarıyla Fizik ve Kimya gibi temel bilimlerden yaklaşarak Arkeomet