Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 61 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Kitabül- Kafiye, Kitabü Nahiv (Osmanlıca)
Tükendi
Birçoğumuz Honda ismini duymuşuzdur, ama başarı hikâyesini bilen pek az kişi vardır. Bu kitapta Soichiro Honda'nın (1906-1991) HONDA'yı bir dünya markası haline getirirken yaşadığı zorlukları öğrenecek, bu engelleri sıra dışı girişimci ruhu ve zekasıyla nasıl aştığını öğrenerek Honda'yı yakından tanıyacaksınız. Honda, önemli başarıların ancak karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmekle elde edilebileceğini, hedeflere ulaşmak için ideal koşulların oluşmasını beklemeden, gece gündüz çalışmayla ve hayallere
Tükendi
Yazar, Blavatsky'nin kaynaklarına dair tartışmayı mitler âleminden tarihe taşııyor. Blavastky'nin bir şeyler öğrendiği kişilerin özlü biyografilerine dair iyi araştırılmış bir seriyle birlikte bunların her biriyle ilişkilerinin doğasını da veriyor. Çalışması, karşılıklı hakaretlerle kutuplaşmış bir ilme kendi mantıklı çıkarımlarını getiren yazar sınırlarını çok güzel koyuyor. Ne amacını aşıyor ne de çıkarımları için aşırı iddialarda bulunuyor. "Morya ve KootHoomi'nin arkasındaki tarihsel kişilikleri görünc
Tükendi
Nuri Pakdil, hakkında kitap yazmak istediğim birkaç isimden biriydi. Bu kitapla bu arzumu gerçekleştirmiş oldum. Umarım Pakdil okurlarına bir katkısı olur. Bu bir portre kitabıdır. Portre kitapları ile biyografi kitapları arasındaki en belirgin farkın "belgeleri kullanma farkı" olduğunu sanıyorum. Biyografi kitapları belgeleri kendine birincil dayanak olarak alırlar ve varlıklarını belgelerin içerikleri belirler. Okura belgelerle giderler. Portre kitapları ise kendilerine dayanak kıldıkları belgeleri önem
Tükendi
Muhammed Ali'nin fevkalade gerilimli öyküsü, sadece şampiyon bir boksörün veya tüm zamanların en iyi boksörünün hayat hikayesi değildi. Amerikan Kurulu Düzeni tarafından sistematik bir ayrımcılığa uğrayan, ezilen siyahların özgürlük mücadelesinde; Ali, bir döneme damgasını vurarak çok önemli katkılar yaptı. Kimlik arayışının sonucunda Hıristiyanlığı terk edip, Müslüman olmuştu. Cassius Clay iken, Muhammed Ali adını almıştı. Bu tercihi, Amerikan halkının ezici çoğunluğunun tepkisini çekti. Derin Amerika'nı
Rus edebiyat tarihinde, 20. yüzyılın sonlarına kadar yapılan değerlendirmelerde şairin öngörülerinin doğruluğuna duyulan inanç ve güven tamdır. Puşkin ise Rus edebiyatının en büyük şairlerindendir. Vasili İvanoviç Kuleşov'un verilerine göre, Puşkin'in Habeşli bir prens olan büyükbabası Hanibal (Puşkin'in tanımlamasıyla "Büyük Petro'nun Arabı") Osmanlı sarayından I. Petro'ya hediye olarak verilmiştir. O dönem soylular arasında yaygın olan modanın etkisiyle I. Petro eğitimin mucizelerini belgelemek amacıyla
"Arkadaşlarımızdan ve Gelenbevî İdadisi [Lisesi] muallimlerinden Halim Sâbit Efendi geçen yaz ta Altay Dağları'na, Çin ve Rusya İmparatorluklarının müphem [belirsiz] bir hudut ile ikiye ayırmak istedikleri en saf ve en sağlam Türk kardeşlerimizin temiz ve yüksek yurtlarına kadar gidip geldiler. Yolda ve asıl Altındağ eteklerinde neler görüp neler geçirdiklerini ve neler düşündüklerini Türk Yurdu kârilerine [okuyucularına] anlatmak istiyorlar. Karilerimiz, Halim Sâbit Efendi ile beraber Karadeniz'i geçecekle
Tükendi
Enis Tahsin Til, "Gazeteler ve Gazeteciler" başlıklı tefrikalarında basın tarihimiz hakkında içeriden biri olarak kaynak değeri taşıyan bilgiler verir. Ayrıca tefrikalarda sözü edilen birçok kişinin politika ve edebiyatla ilgilenmiş olduğu dikkati çeker. Matbuat Cemiyeti'nin kurulması, gazete ilanlarının dili, basında sansür gibi konu ve sorunlar hakkında da orijinal ve dikkate değer bilgiler aktarır. Gazetecilerin biyografileri yanında, gazetelerin tarihini de ilgilendiren Gazeteler ve Gazeteciler, yakın
Çehov Hatıraları, Çehov'un birincil kaynaklara dayalı ilk belgesel biyografisidir. Peter Sekirin'inbüyük emekleri sonucu Yalta ve Moskova'daki arşivlerden, New York Halk Kütüphanesi'nden ve Rusya Devlet Kütüphanesi'nden toplanıp bir araya getirilen bu hatıralar ile uzaktan yakından Çehov'un hayatına dokunan kişiler Çehov'un hayatına ışık tutuyor. Sekirin sayesinde dahi yazarı karşımızda ete kemiğe bürünmüş buluyoruz. İvan Bunin, Konstantin Stanislavski ve Maksim Gorki'nin de katılımıyla ünlüler geçidi halin
Saraydaki Adam:Albert Antébi okunduğunda yalnızca, 1873 yılındaOsmanlı İmparatorluğu'nun önemli merkezlerinden Şam'da bir Yahudiailenin ferdi olarak dünyaya gelen bir kişinin hikâyesi değil, bugün adetadünyanın kalbinin attığı yer haline gelen Ortadoğu'nun, adım adım kan vegözyaşı doğuran bir coğrafya olarak oluşumuna şahit olunacaktır. Yahuditoplumunun bir devlet inşa ederken yapıp ettikleri, yerli halkın, FilistinliArapların mağduriyetleri, Osmanlı yönetiminin olan biten karşısındaaçmazları, başta İngiliz
Kahire ve Paris'i ne bir gezgin, ne bir romantik ergen, ne safderun birhayran, ne bir sanatkâr, ne ekmek peşinde bir göçmen, ne kariyerpeşinde bir öğrenci, ne de bir sürgün olarak gördüm. Belki de hepsindenbir parça vardı; bu yüzden yazdıklarım tarihsel, mekânsal anlamdabütünlüklü notlara dönüşmediler. Galiba fazla yerli bir kafayla, bilme veayırma arzusundan çok "demek ki böyle" ve "şimdi burada bende nevar", beni daha çok çekti. Benimki sadece eşya, mekân ve insanla öznelbir temas. Bu temastan yansıttığım
Tükendi
Babür Şah bugünkü Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan'ıiçine alan Büyük Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kumandanlarından biridir. Elinizdeki biyografik kitapta; Babür'ün çocukluğu, erken yaş tathta çıkışı, evlilikleri, çocukları, savaşları, fetihleri, başarı ve başarısızlıkları, aşkları ve aşkacıları, erdemleri ve zaafları, sevinçleri ve üzüntüleri, edebî vei nsanî bir bakış açısıyla anlatılmaktadır. Türk-İslam ve Hindistan tarihine meraklı okurlar için pek çok i
Günlükler birer iç dökme metinleridir. Yazar kağıda yaza yaza yalnızlığını azaltırken yaşadığı zamana da tanıklık etmiş olur. Kuşkusuz bu iç konuşmalar arasına bazen bir yaşanmışlık, bazen bir gözlem, bazen de çatışmalar, sorgulamalar, karşı duruşlar girer. Bahçıvan eli değmemiş bir bahçenin doğal hali neyse bu metinler de o ölçüde doğallığa sahiptir diyebilirim. Neden yazıldığına gelince, akıp giden zamana tanıklık etme çabasından başka bir şey değildir. Belleğin hatırlama özelliği olduğu kadar unutma öze
Tükendi
Evet, "Böyle Biliriz"... Her insan yazılmayı hak ediyor. Biricik çünkü. En çok da yüzümüzden ele veriyoruz kendimizi. Yüzümüz parmak uçlarımızdan daha özgün, daha ayırdedici. Tanıdığım dostlarım yüzünden okuma/yazma eyleminin bir devamı elinizdeki kitap. "İki Yüz"deki portrelerin devamı niteliğinde. Nasipse sürdüreceğiz. Değilse buraya kadar... Bana kendisini yazdıracak kadar sevdiren dostlarıma teşekkür ederim. - Mehmet Aycı, 20 Ekim 2016
Tükendi
"Luther, modern dünyanın atalarından biri... Luther; yaşayarak, konuşarak, kendini göstererek diğer birçokları gibi pek çok gerçek fiili durum yaratmıştır. Hiç tasavvur edemediği şekilde onlar da, kendi manevi ve ahlaki sonuçlarını doğurmuşlardır." 1928 yılında yayımlanan bu eser, büyük yankı uyandırmış ve bibliyografyanın güncellenmesi dışında hiçbir değişiklik yapılmadan birkaç kez yayımlanmıştır. Yenilikçi, kendi deyimiyle hiyerarşisi kendisine bağlı inananların inancını boğan Hristiyan kilisesinin kayb
Mesela dut ağaçları ve incir ağaçları sevgilimdir; kediler sevgilimdir; hurma, zemzem, zeytin taneleri, laleler, fulyalar, dolma kalemlerim, kahve bardağım, Converse pabuçlarım, süet botlarım, saatlerim sevgilimdir; Guerlain marka parfümüm, sigaram, eski daktilom, bazı fotoğraflar, güneş gözlüklerim, rock ve blues müziği sevgilimdir; evimin balkonu, Edirne Darü'l Hadis Camii, Bursa Seyyid Usül Dergahı, Yeşil Camii önündeki banklar, Bosna'daki Blagay Tekkesi, yaklaşık 30 yıldır içtiğim Rabia çayım sevgilimdi
Ali Kemal, edebiyat ve siyaset tarihimizin önemli simalarından biridir. İlk gençliğinden itibaren maceralı bir hayat yaşamış; eğitimi, arkadaşları, yurtdışı tecrübeleri, edebi ve siyasi tercihleri, edebi polemikleri, rejimle çatışması ve sürgün yılları, devlet adamlığındaki faaliyetleri, beklenmedik sonu ile hakikaten yazılmaya ve okunmaya değer bir ömür sürmüştür. Kendi de aynı kanaatte olmalı ki, hatıralarını Ömrüm adı altında kaleme almaya başlamış; lakin, değişen şartlar sebebiyle, ancak yirmiyedi yaşın
"Erbakan Hoca'yı rüyamda gördüm. Bana ‘Ne yapıyorsun?' diye sordu. Ben daha cevap vermeden Recai Kutan Bey ‘Hocam! Ertan şimdi hayatını kamera- ya anlatıyor sonra bunu kitaplaştıracak.' dedi. Bunun üzerine Erbakan Hoca ‘Üç şey önemli! (Hayattayken de bir şeyi hep maddeler halinde söylerdi.) Bi- rincisi; hayatı yazılacak olan şahsın kendisi. İkincisi; anlattığı olayların önemi. Üçüncüsü de; bunu eser haline getirecek olan kimsenin mahareti. İnşallah hayırlı olur devam et!' dedi ve uyandım. Gece yarısı civar
"Biyografi kitapları, okurun zihninde bir imge oluşturmalıdır. Kitabın son yaprağı çevrildiğinde okurun yüreğinde bir kıpırdama, dimağında estetik bir haz, ruhunda bir ilham ateşi yanmalıdır. Okur, bir insan tekinden başlayıp dünyaya doğru giden yolun ucunu görebilmelidir. Bu kitabın, bu düşüncelerimizin ne kadarını gerçekleştirdiğine elbette okur karar verecektir. Ben, Alâeddin Özdenören diye birinden bahsettim; kelimeyi şiirde yeniden diriltmiş, varlığın varlık nedenini sorgulamış, insanın insanlık durumu
Tükendi
Daha çocuktum ve babamın kulübesinin etrafında oynuyordum. O zamanlar kaç yaşındaydım tam olarak hatırlamıyorum. Bayağı küçüktüm: beş, altı olsa gerek. Annem atölyede, babamın yanındaydı. Nalbanta gelen müşterilerin seslerine ve örs sesine karışan sakin ve güven verici konuşmalarını duyabiliyordum. Birden oyun oynamayı bıraktım ve babamın kulübesinin etrafında sürünen, daha doğrusu dolaşmaya çıkan yılana tüm dikkatimi verdim. Çitlerden sürekli düşen kamışlardan birini alıp hayvanın ağzının tam ortasına fır
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 61 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2