Kitle iletişim araçları uzun zamandır dünyayı ve kendimizi nasıl deneyimlediğimizi şekillendiren güçler olarak kabul edilmekteler. COVID-19, dünyamızı ve günlük yaşamlarımızı algılama biçimi üzerine derin etkisi olan küresel bir sağlık krizi yarattı. Küresel salgınlar, doğal afet veya trajedilerden farklı olarak, tek bir yerle veya bir grup kurbanla sınırlı olmayıp, öngörülemeyen travmalar yaratma potansiyeline sahipler; sevdiklerini yitirmek, sağlık hizmetlerine erişememek, zoraki tecrit altında tutulmak b
Muhammed Senûsî, hem Mağrib coğrafyasının Eş‘arî ve sûfî kimliğini kazanmasında hem de Müslüman düşünce
geleneğinin inşasında evvelemirde ciddi katkıları olan çok yönlü bir âlimdir. Kelâm ve tasavvuf alanında temâyüz
etmekle birlikte hadisten astronomiye geniş bir ilmî skalada vukūfiyet kesbetmiş ve elde ettiği birikimiyle
interdisipliner bir yaklaşım geliştirmiştir. İlimdeki bu derinliğini de içinde yaşamış olduğu toplumun ve geniş
ölçekte de Müslümanların karşılaştıkları durumları anlamak ve sorunlarına ç
Nietzsche, insanlığı, Sokrates'in başlattığı ve Platon'un daha güçlü ve sistematik bir şekilde devam ettirdiği
çöküşten kurtarma amacı gütmektedir. Bu amaçla Nietzsche, Platon'u neden bir décadance olarak gördüğünü,
Platon ve onun devamı olan Batı metafiziği ve Hıristiyanlık ile mücadelesini, felsefenin temel alanları olan
"ontoloji", "epistemoloji", "aksiyoloji", "din felsefesi" ve "siyaset felsefesi" bağlamlarında ortaya koymuştur.
Bu mücadelesi ve eleştirisi sonucunda Nietzsche, Heidegger'in söylediği gi
XX. yüzyıla değin dil-gerçeklik ilişkisini çoğunlukla tekābüliyetçi doğruluk kuramına göre değerlendiren anlayış,
Wittgenstein'ın ilk dönem felsefesini temsil eden Tractatus'ta metafiziğin çekiminden arındırılarak yeni bir
değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Buna göre dilin mantıksal ifade formu mümkün dünyanın sınırıyla
kayıtlanmıştır. Ancak Wittgenstein'ın Tractatus'ta gerçekleştirmeye çalıştığı dilin dünyayla sınırlanması ve
metafizik problemlerden arındırılmasının bütünüyle başarıya ulaştığı söylenemez. T
Kutsal kitap olarak Kur'ân-ı Kerîm'i tanıyanların zihnine ve hâfızasına nakşedilmiş olan bu prensipler, onları,
yeryüzündeki insanların en insaniyetlisi, en hayırseveri hâline getirmiştir.
Bütün bu faziletlere rağmen ecnebîlerin "barbar" demesi, "yırtıcı" bulması; savaşmalarına göre hüküm
verilmesinden ileri gelir. Gerçekten Müslümanlar canlarını esirgemeden savaşırlar; düşmanları, aynı zamanda
dinlerinin de düşmanıdır. Bu şecaat, Türkler'e sadece dinlerinden değil; aynı zamanda millî karakterlerinden gelir
Başta İletişim Bilimleri, ona bağlı koşut kuramsal çalışmaların ve sosyal bilimlerin farklı disiplinlerini irdeleyen onca yazılı bilginin, son dönem Türk filmlerine yansıyan etkilerini bağdaştıran ve aralarındaki etkileşimi açımlayan eşsiz bir yapıt Son Dönem Türk Sinemasında Kadın Yönetmen Bakışı. Yazar Doç. Dr. Rengin Ozan, bir tür kuram ve uygulamayı bağdaştırma adına, çıkan resmi yorumlama amacıyla yola çıkmış. Kuramların salt okumalarının yapılması, gündelik yaşam pratikleri içerisinde öğretilerinin fa
Utanç duygusunu yaşadığımız anlar tekrar tekrar gözümüzün önüne gelir. Canlı canlı yeniden yaşarız, o yaşama ayağımızın takıldığı anları. Sanki bir atom bombası patlar beynimizin içinde ve o an dünya biter, yaşamla ilgili her şey biter. Çaresiz ve yapayalnız kalırız kalabalıkların ortasında. Biz ve utanç duygumuz ve yüzümüzdeki kırmızı ve mahcubiyet Keşke yer yarılsa da, bizi bir şey oradan alsa
Sonra şu basit davranışı nasıl gerçekleştiremedim, diye kendimize kızarız, öfkeleriniz ve suçluluk hissederiz. B
Gerek belli başlı tabiatçı veya maddeci karakteri taşıyan fizikçiler (physikoi), yani
hemen hemen bütün bir İyonyalılar ve atomcular gerek idealist bir karakter arz eden
matematikçiler (mathematikoi), yani Fisagorascılar hatta Elealılar'la Sofistler arasında
büyük ayrılıkların baş göstermesiyle her şeyin sarsıldığı, bir yandan da duraklı veya
sürekli, daimî veya mutlak bir varlık ve düzene karşı gerçeklin hareket hâlinde, sonsuz
bir akış ve değişiklik içinde kaldığı, bunun neticesi olarak da zihinleri bir g
1908 Meşrûtiyeti'nden beri memleketimizde mektep sistemlerinde birçok yenilikler,
ileri hamleler oldu. Bunları takdir ile karşılamaklığımız lâzımdır. Yalnız zaman ve
mekân şartlarını düşünmeden, eğitim unsurlarının olgunluk derecelerini hesaplamadan
yapılan ıslahat daima geçici bir mâhiyette kaldı. Eğitim unsurunu "bir meslek hâline
getiren kanunlar çıktı, fakat bunu zaman ile destekleyen koruyucu tedbirler, öğ-
retmenin maddî yaşayışını, mânevî, meslekî teşekkülünü (formation) besleyen,
düzenleyen teşkilât
Gerçekte, üzerinde yaşadığımız şu dünyanın en asil insanları olan Türkler. Dört yüz yıl
boyunca dostumuz olan ve gönüllerinde hâlâ dostumuz kalmış olan; yaşamaya ve
büyümeye susamış olan Türkler. Belki takip edilecek yolda yanılıyorlar. Ama iyi niyetle
yanılanlar şerefle yanılmış olur. Şu veya bu şekilde hatalar, hatta çılgınlıklar yapmış
olabilirler. Ama onlar bütün bu hataların, içlerinde en saf Türk karakterini taşıyanlar
tarafından, kendi çocukları tarafından düzeltilmesine lâyık değiller mi? Şüphesiz;
Fârâbî, henüz Arapça'ya yeni aktarılmış olan Aristoteles mantığını öncelikle tercüme ilim
yaftasından kurtararak onun kavramlarını Arapça terimlerle telif eden, bu ilmin
gerektirdiği düşünce yapısının temel unsurlarının İslâm Düşüncesi içerisine yerleşmesini
sağlayan, bunu yaparken de sözkonusu düşüncenin entelektüel formunu oluşturan dil ile
adım adım hesaplaşan bir mantıkçı konumundadır. O, ne kendinden önceki mantıkçılar
gibi sadece bir mütercimdir ne de kendinden sonrakiler gibi mantığın teknik ayrıntıl
İnsanların yaşam hakkı tanımayarak yok ettiği ve köle yaptığı hayvanlara ithaf edilen kitapta, dünyanın her yerinde hayvanların içler acısı durumundan yola çıkarak, suç, ceza ve adalet kavramlarını sorguluyor emekli Profesör Ferzin Erten.
Hayvanlara sözde bilimsel deneylerde işkence yapılmasına, her türlü kâr amacıyla istismar edilmelerine şiddetle karşı çıkıyor ve bununla yetinmeyip hayvanlar adına adaleti sağlamak için harekete geçiyor. Roman kahramanına acılı günler yaşatan bu macerada eşi MartinLehmann
* NATO'nun Yüksek Hazırlıklı Kolordu Karargahı'nda görev yapan bir Türk Subayı'nın anıları.
* NATO karargahında işler nasıl yürür?
* Milli birliklerde görev yapan Türk personel ile NATO karargahında çalışan Türk personel birbirini nasıl görür?
* NATO karargahındaki yabancı personel ile olan ilişkiler nasıldır?
* 15 Temmuz darbe teşebbüsü sürecinde yaşananlar ve ipuçları.
* Her subay bir gün emekliliği tadacaktır.
* TSK'nın darbe sürecinde neler yaşadığını, yazarın kendi penceresinden görün.
* 15 Temmuz hai
Bu çalışma, ülkemizde dinin kendi yörüngesinden nasıl çıkarıldığı ve müntesiplerinde inşa yerine tahribat oluşturduğunu göstermeyi hedefler. Zira iman inşa eder, ufuk açar; oysa inanç akideleri zamanla ya dogmatizm üretir ya da fanatizme saplanır. Bu da doğal olarak `varoluşsal kırılmalara` neden olur.
Modern Türkiye`de din her daim serencamlı ve sancılı bir alana itilmiştir. Bu zorlu yokuş da, rasyonelleşmeyi ve inanca evrilmeyi daha iyi bir reçete olarak düşünmüştür. Oysa rasyonelleşen din –bu, dinin irra
XVII. Asrın Marco Polo'su sayılan meşhur Fransız seyyahı Jean-BabtisteTavernier (1605-1689), Şark ülkelerine yaptığı seyahatlerde gördüklerini, edindiği bilgi ve intibaları yazdırmak suretiyle, kitap haline getirmiş; büyük bir alaka gören eseri "Lessixvoyages de J. S. Tavernier en Turquie, en Perse et auxIndes" 1977'den itibaren birkaç defa basılmış; ünlü mütefekkir Montesquieu, "İran Mektupları"nı yazarken bu eserden faydalanmıştır.
İstanbul'a gelmiş; ancak refakat ettiği zevatın Kudüs yolculuğuna katılmay
Avrupa'da Milliyetçilik
Yazar bu eserinde milliyetçi ideolojinin metafizik temellerinin ve bu kudretli ideolojinin modern politikada ortaya çıkan çeşitli örneklerini incelemektedir. Kitapta aynı zamanda milliyetçiliğin XVIII. yüzyılınAvrupasında yayılışını kolaylaştıran sosyal ve siyasi şartlar da ele alınmakta ve daha sonra milliyetçiliğin asıl vatanı olan Avrupa'dan bütündünyaya yayılışı anlatılmaktadır.
Çağrı, bizi bize davet ediyor... Sürgünde olan ruhlara bir davetiye gönderiyor... Ziğra bunca uzaklaşma, bu kadar istikamet sapmasının sonuçlarını gösterirken adrese dair de önemli pencereler açıyor.
Yunus'tan Mevlana'ya; İbn Arabi'den Süleyman Çelebi'ye, Gazali'den İbn Hazm'a varıncaya kadarmühim ruh şubelerinin dökümünü yapıyor Çağrı. Bu ruh şubelerşnde gezerken, akıldan gönüle, dünyadan ukbaya, ruhdan bedene pek çok boyutta istikametten sapmanın anlamı da görülmüş olacak...
Toplam 62 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.