Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu eserin temel hedefi, “Çağdaş İslam Düşüncesi” bağlamında Müslümanların Batılı bilgi ve bilim tasavvuru ile teknolojisinin küreselleşmesi/hakimiyeti karşısında nasıl projeler geliştirdiklerine dair varoluşsal kaygıları müzakereye açmaktır. Bu bağlamda öncelikle “Çağdaş İslam Düşüncesi”nin teşekkül sürecinden ana hatlarıyla bahsedip, önce Osmanlı Devleti – Türkiye Cumhuriyeti kültürel sürekliliğinin simge isimleri olan Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Mehmet Ali Ayni, Ömer Ferid Kam üzerinde durulacaktır. Akçura
Elinizdeki kitap on bölümden oluşmaktadır. Her bir bölümde sorulara geçmeden önce, adayların konu ile ilgili test maddesinin çözümünde uygulayabilecekleri farklı stratejiler önerilmiş ve ipuçları verilmeye çalışılmıştır. Daha sonra bunların uygulamalı olarak gösterildiği çözümlü örneklere yer verilmiştir. Bundan amaç adayların, bu bilgilerin ışığında çözecekleri sorularla sınava ilişkin olarak zayıf ve güçlü yönlerini kolaylıkla tespit edebilmeleridir. Fakat unutulmamalıdır ki hiç bir sınava hazırlık
Kelam ilmi İslam’ın temel inanç ilkelerini konu edinmesi açısından soyut ve spekülatif bir karakter taşımasının yanında; bu ilkelerinin anlaşılması, açıklanması, yorumlanması, yorumların sınırlarını ve geçerlilik şartlarını ortaya koyması açısından da işlevsel ve pratiktir. İnanç ilkelerini, ortaya çıkan yeni sorunlar bağlamında ele alması ve yeni yaklaşımlarla onların yeniden keşfedilmesini sağlaması, İslam karşıtlarına cevaplar üreterek Müslüman kimliğine dinamizm kazandırması açısından kelam, inşacı ve y
Erken dönem hadis kaynaklarının tanıtımını ve muhtevasını ele alacağımız bu kitap, İslam’ın ilk dört asrında yazılmış olan bazı eserleri ihtiva etmektedir. Bu dönem, hadislerin tedvin ve tasnif çalışmalarının yapıldığı ve birbirinden değerli eserlerin ortaya konduğu bir dönemdir. Bu dönemin en meşhur eseri, İmam Malik’in fıkhı ve hadisi birleştirdiği el-Muvatta’ adlı eseridir. Daha sonra ise sadece sahih hadisleri bir araya getirmeyi esas alan Buhârî (256/870)’nin el Câmi‘u’s-Sahîh ve Müslim’in (261/87
Mantık ilmi, “kurallarına uyulduğunda zihni, düşünme ameliyesinde hatadan koruyan alet-i kanuniye” olarak tarif edilmiştir. Tarifteki “kurallarına uyulduğunda” kaydına dikkat edilmelidir. Bu kayıttaki incelik; nahiv öğrenen herkesin dilde hatadan korunmuş olmadığı gibi mantık öğrenen kimsenin de düşünmede hatadan korunmuş olamayacağıdır. Aksine, zihnini ve dilini hatadan korumak için ihtiyaç duyulduğunda kurallara uymak ve onları daima göz önünde bulundurmak gerekir. Tarifteki “alet” kaydına da dikkat
Bir felsefe disiplini olarak Din Felsefesi, Felsefe bölümlerinin temel alanlarından biri olmasının yanında, İlahiyat alanında şemsiye görevi yapan bir disiplindir. Zira din felsefesi dinin metafizik, inanç ve doktrin boyutundan ibadet, ahlak, muamelat, estetik ve sanatla ilgili bütün teorik, pratik ve tecrübi yönlerini ele alması itibarıyla dine bütüncül bakan, kapsayıcı bir disiplindir. Bu yüzden din felsefesi yapmak, bütüncül yaklaşımın mümkün olabilmesi için ilahiyat alanının bütün disiplinleri hakkında
‘Dünya küresel bir köy haline gelmiştir' şeklinde klasik bir söylem vardır. Bu cümle aslında günümüz dünyasının kitle iletişim ve seyahat araçlarıyla ne kadar küçüldüğünü ve etkileşimlerin ne kadar hızlı bir şekilde yayıldığını ifade etmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan insanların neye, nasıl inandığı ve hangi motivasyonlarla yaşamlarını yönlendirdiklerinin bilinmesi, doğru bir iletişim kurmanın en etkili yolu olsa gerektir. Bu eser, küresel bir köy haline gelmiş bir düny
Felsefe tarihini düşünceler arasındaki iletişim ve konuşma sürecini temsil eden bir düşünce hadisesi olarak görmek, içine girildiği andan itibaren insanın kendisini keşfettiği bir dünyayı fark etmek anlamına gelir. Bu fark ediş, esasen salt tarihsel gerçekliği teşhir etmekten ziyade onun bizler önüne açtığı düşünme imkânlarını keşfetmektir. Felsefenin geçmişi uzun bir döneme sahip olsa da Batı'da felsefe tarihi yazımı modern dönemde başlamıştır. Modern dönemde başlayan felsefe tarihçiliği yazımının Bat
Elinizdeki bu eser, din eğitimi ve öğretimi alanına mütevazı bir katkı sağlama düşüncesiyle neşvünema bulmuş; alanda yüksek din öğrenimi görenler ile akademik çalışma yürütenlerin yanı sıra konuya entelektüel ilgi duyan geniş bir okuyucu kitlesinin de istifade edebileceği şekilde tasarlanmıştır. Çalışmada önce din eğitimi ve öğretiminin kavramsal çerçevesi ele alınmış; peşi sıra din eğitiminin psikolojik, sosyal, kültürel, politik ve hukuki temelleri üzerinde durulmuştur. Daha sonra başlangıçtan günümüze İs
Kur'an, geçmişte olduğu gibi günümüzde de Allah'ı, evreni, insanı, toplumu ve tarihi idrak etme; inancı, düşünceyi, duyguları ve eylemi sağlam temeller üzerine oturtma, insanın asli sorularına cevap vererek problemlerini çözme noktasında anlama ve yorumlamaya konudur. Tefsir-1 ve Tefsir-2 derslerinde, tefsirin ortaya çıkıp teşekkül etmesinden günümüze kadar geçirdiği safhaların, çeşitlerinin ve temsilcilerinin kısa anlatım ve örneklemelerle öğrencilere sistematik bir sunumu yapılmıştır. Bu dersler ile
İslam Hukukuna Giriş kitabının temel amacı İslam hukuk sistemini tanıtmak, hukuk sisteminin mahiyeti, tarihî gelişimi ve temel kavramları hakkında başlangıç seviyesinde bilgi vermektir. Bu kitap, İslam hukuku alanında genel bilgi edinmek isteyenleri ve özellikle İlahiyat Lisans öğrencilerini İslam hukukunun konu ve problemlerine hazırlayıcı bir işlev görmektedir. Kitap, hukukun tanımı, mahiyeti, oluşumu, tarihi, dönemleri, ekolleri, literatürü ve temel kavramları hakkında bilgi vermektedir. Elinizdeki kitab
İnsanın bilgi kaynakları farklıdır, vahiy de bunlardan birisidir. İslami telakkiye göre Kur'an, bilgi kaynaklarının başında gelir. Bu yüzden Müslümanlar, onun hakkındaki her tür ilmi faaliyete büyük önem vermişlerdir. Dolayısıyla onun öğrenilmesi ve anlaşılması, indiği günden itibaren başlamış, zaman ilerledikçe öğrenme ve anlaşılma çalışmaları daha sistematik ve pratik şekil almıştır. Bu amaçla eğitim kurumları kurulmuş, âlimler hem ders vererek hem de kıymetli eserler yazarak tefsir ilminin gelişimine kat
İslam tarihinde Müslümanların birbirlerini tekfir edip dışladığı konular genelde kelam konularıdır. Ekoller kelam tartışmalarının bir te'vil ve yorum yarışması olduğunu unutmuş, ilzam yoluyla birbirlerini İslam dairesinin dışına çıkarmaya çalışmışlardır. Kitleler üzerinde ifsat edici ve ayrıştırıcı etkiler bırakan bu dışlayıcı söylemler günümüze kadar ulaşmıştır. Gerek İslam dünyasındaki mezhebî kimliklerin yükselmesi, gerek küresel-dijital dünya değerlerinin meydan okuması karşısında kelam tartışmalarına b
İslam hukuku, bireysel, toplumsal ve toplumlararası hayatı İslam’ın ilke ve kurallarına göre düzenlemenin kurumsallaşmış adıdır. Bu kurumsal yapı, ilim geleneğimizde “Fıkıh” terimiyle ifade edilmiştir. Fıkıh, ibadetlere ve toplum hayatının gerektirdiği bütün hukuki, idari, siyasi ve ekonomik konulara ilişkin olarak müçtehitlerin ana kaynaklardan çıkarttıkları somut kurallar bütünü olarak tanımlanmıştır. Bilindiği gibi İslam hukuku, ibâdât ve muamelât olarak iki ana bölüme ayrılmıştır. Allah’a yönelik gör
“Tefsir-1” kitabının yazılmasında, birçok müfessirin tefsirinde kullandığı yöntemin öğrenci tarafından tespit edilmesi yanında ayrıca öğrencinin Tefsir Usulü ve Tefsir Tarihi derslerinde elde ettiği bilgileri uygulamalı olarak görmesi amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda kronolojik olarak takriben her asırdan birer müfessir olmak üzere toplam 13 müfessir tespit edilmiştir: Mukâtil b. Süleyman, Taberî, Mâtüridî, Mâverdî, Zemahşerî, İbnü’l-Cevzî, Râzî, Kurtubî, Beyzavî, Nesefî, İbn Kesîr, Süyûtî ve İbn Âş
İslam felsefesine yönelik gittikçe artan ilgi ve ihtiyacı karşılayabilecek şekilde tek kalemden çıkan bütünlüklü bir giriş kitabı hâlâ yazılmamıştı. Özellikle çok yazarlı kitaplarda konuların belirli bir bakış açısından olabildiğince eksiksiz bir anlatımı yapılamadığı gibi bölümler arasında da zaman zaman ciddi düzeye ulaşan seviye farklılıkları bulunmaktadır. Bu kitap, asıl itibariyle sözü edilen eksikliği telafi etmek amacıyla tasarlanmış, dolayısıyla da konusal ve tarihsel olmak üzere iki kısımdan oluşma
Hadisler, sosyal hayata dair içerdiği mesajlar açısından bir anlamda Cahiliye döneminde yetişen insanların medenî bireyler olmalarını sağlayan nebevî eğitim-öğretim programının ders malzemeleridir denilebilir. Hadisler, hiç şüphesiz Kur’an’ın en güzel, en seçkin ve en açık yorumudurlar. Tabiri caizse Kur’an’ın daha iyi şekilde anlaşılmasını sağlayan ve onun tahrifini engelleyen bir çeşit güvenlik anahtarı, Yüce Allah’ın istediği kulluk tarzına ulaştıran levhalar ve Müslümanların yolunu aydınlatan ışıkla
Çağdaş din sosyolojisi, toplumsal kurumları ve sorunları anlamak için önemli bir değişken olarak din faktörüne her alanda ve her düzeyde ilgi göstermektedir. Bu nedenle de din sosyolojisinin konuları ve alanları giderek çeşitlenmiştir. Son dönemlerde dünyada yaşanan hızlı gelişmeler sosyolojiye tekrar gözlerin çevrilmesine sebep olmuştur. Bilhassa din merkezli yaşanan hadiseler din sosyolojisi bilim dalına fazladan mesaiyi gerektiren yükümlülükler getirmiştir. Diğer yandan hem sosyoloji hem de ilahiyat ala
Tasavvuf, İslam’ın manevi veçhesi, zühd hayatı, güzel ahlak, nefis terbiyesi, mücahede, marifet, muhabbet, vuslat, miraç, manevi yolculuk vs. gibi birçok değişik kavramla tanımlanır. Bu çalışmada söz konusu tanımlar çerçevesinde tasavvufun mahiyetine ilişkin genel bir perspektif ortaya koymaya çalıştık. Tasavvufa giriş mahiyetindeki çalışmamız aynı zamanda tasavvufun müstakil bir ilmi disiplin hüviyeti kazanmasında önemli katkıları olan meşhur sûfiler ve eserleriyle ilgili bilgiler de ihtiva etmektedir.
Geleneksel Alevîlikten modern Alevîliğe geçiş sürecinin yaşandığı günümüzde konu ele alınırken bilimsel bir bakış tarzı ile tarafsız bir yaklaşımı öne çıkarmak suretiyle ideolojik ve politik tutumlardan uzak durmak bir zorunluluktur. Aksi halde ideolojik bakış açıları ve farklı saiklerle yapılan çalışmaların konunun iyi anlaşılıp çözümlenmesine değil, daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal almasına sebebiyet vermesi kaçınılmazdır. Alevilik-Bektaşilik çalışmalarında meselenin farklı yönlerinin dikkate alı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1