Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 87 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçişin adıdır. Bir takım problemler yaşanmadan bu geçişin gerçekleşmesini beklemiyoruz. Ancak daha az sıkıntılarla atlatılabileceğini düşünüyoruz. Anne baba, zaten ergenlik sıkıntıları içinde olan gence ilave bir sıkıntı olmak yerine, bu fırtınalı devresinde onu sükuna erdirecek bir liman olmalıdır. Unutulmamalı ki, gencin en büyük ihtiyacı iyi bir rehberlik ve dostluktur. İyi bir rehberlik için de iyi bir bilgi, beceri donanımı ve usül şarttır. Bu manada kitabımızın
Mehmet Kızılca Gerici ve yobaz damgası yediler... Dışlandılar, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüler... Fişlendiler, her yerde göz hapsine alındılar... Fizikî ve psikolojik taarruza uğradılar... Tutuklanıp hapse atıldılar, sürgün yediler... İşkenceden geçirilip idam edildiler... Fakat tüm bunlara rağmen, Çıktıkları bu yoldan asla geri dönmediler... Ağızları hikmet pınarıydı, Kalpleri merhamet ve şefkat doluydu. Hâreli gözlerinde sevginin parıltısı vardı. Onlar, beyaz güvercinler kadar saf ve masumdul
Bu kitap, Hac ve Umre yolculuklarında, Evliyâullah'ın yaşadığı tasavvufî halleri öğrenerek, ilâhî aşkın heyecanına kapılmak ve bu heyecanla yola koyulmak isteyenler için hazırlandı. Kitap Peygamber Efendimiz'in (sav) "Ancak üç mescid için yolculuğa çıkılır. Mescid-i Harâm, benim mescidim (Mescid-i Nebî) ve Mescid-i İlyâ (Mescid-i Aksâ)" hadîs-i şerîfine binaen üç bölümden oluştu. Evliyâullah'ın yaşadıkları, mübârek seferin başlangıcından memlekete dönüşe kadar, yapılan ziyaret ve ibâdetler dikkate alınara
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed'den kılan; İslâm, îman ve Kur'ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ'ya, O'nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Muhterem kardeşlerimiz! Bu fânî âlemde hepimiz çeşitli sûretlerde ilâhî imtihanlardan geçiyoruz. Hak katı
Ubeydullah Ahrâr (rahmetullahi aleyh) anlatıyor: "Bir aziz zât, dünyadan ayrıldıktan sonra Şâh-ı Nakşibend Hazretleri'ni rüyasında görmüş ve ona: «–Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?» diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevâbı vermiş: «–Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!» Yani, son nefeste nasıl ki tamamen Hak Teâlâ'yı düşünmeniz lâzımsa, hayatınız boyunca da o şekilde uyanık olunuz!"
Peygamber Efendimiz ümmetini çok seviyor; ama O'nun sevdiği bir insanda görmek istediği bazı özellikler var. Peygamberimiz'in bizleri daha çok sevmesini istiyorsak, O'nun istediği gibi bir insan olmalıyız. İşte bu küçük eserde Peygamberimiz'in sevgisini kazanabilmenin yollarını göstermeye, O'nu anlatmaya çalıştık. Her bir konuyu Sevgili Peygamberimiz'in hayatından bir hatıra ile canlandırdık. Bu özellikleri taşıyan bir insan, bu gün nasıl davranır, bunun örneklerini vermeye çalıştık. Ümid ederiz ki beğenir
Yüce Rabbimize hamd ve senâ, O'nun yüce elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.)'e salât ve selâm ederiz. Yüce Rabbimizin biz âciz kullarına ihsân ettiği sayısız nimetleri arasında doğru bir inancın ve samîmî kulluğun önemli bir yeri vardır. Bir müslümanın en önemli görevi; samîmî ve hakîkî bir inanca sahip olması ve inancının gerektirdiği şekilde Rabbimize karşı kulluk görevlerini yapmasıdır. Bir insan için, bu fânî dünyadan, küfür veya itâatsizliği sebebiyle cehennemi hak ederek gitmesi kadar büyük bir kayıp düşünüle
Kelime-i tevhid, tevhid inancını ifade eden cümle demektir. Tevhid inancı, bütün ilâhî dinlerin özünü teşkil eder. Ne var ki, İslam öncesi ilâhî dinler bu özelliklerini koruyamamışlardır. Bunun içindir ki, Allah Teâlâ, Kur'ân'da İslam'ı hak din olarak kabul etmeyen Yahudi ve Hıristiyanları ortak bir kelime olarak bildirdiği kelime-i tevhitte birleşmeye dâvet etmektedir. İslâm dinine girmek isteyen kimsenin yapması gereken ilk şey, kelime-i tev­hidi içtenlikle benimsemesidir. Müslüman aileler, yeni doğan çoc
"Sevdiklerinize Rasûlullâh'ın sevdiklerini tanıtın!" Onlar, Peygamber Efendimizin muhterem zevceleri... Onlar, Allah'ın seçtiği Rasûlü'nün sevdiği hanımlar... Onlar'mü'minlerin, iftihar âbidesi anneleri... Şimdi, onları daha yakından tanımanız, ibret ve hikmet dolu hayatlarını daha rahat ve zevkle okumanız için küçük kitapçıklar hâlinde hazırlandı. Her sayfası renkli, pırıl pırıl kuşe kâğıda baskılı, elinizde ve çantanızda, rahatça taşıyabileceğiniz ebatlarda... İster tek tek, isterse takım hâlinde. Öze
Hazreti Muhammed (s.a.v.) Aile Cüzdanı Kitabının içeriği alışılmışın dışında bir tarzda hazırlanmış. Bir aile cüzdanı tarzında bilgilerin olduğu ve tasarımı da bu şekilde olan kitap, Peygamber Efendimizle ilgili farklı bilgilere hemen ulaşmamızı sağlıyor. Öyle ki Aile Cüzadının uluslararası seri numarası bile var bu rakamaların her birinin ayrı manaları var; Aile cüzdanının uluslararası seri numarası: 124000-313-25-5-1 124000- Allah Teâlâ'nın insanlara gönderdiği 124.000 küsur peygamberin sonuncusu. (
Geleceğin büyükleri çocuklarımıza dinimizin temel bilgilerini pratik olarak öğretebilmek gayesiyle hazırlanan muhteşem bir eser. İman, itikad ve siyer konularında hazırlanmış 481 soru ve bu sorulara akıcı, anlaşılır bir şekilde verilmiş 481 cevap, Allaha, meleklere, peygamberlere, kitaplara, kadere ve ahirete iman, temizlik, abdest, gusül, namaz, oruç, zekat, hac, kurban, mübarek gün ve geceler, ahlak, otuz iki farz, genel kültür ve altın öğütler gibi 18 ana konu, Her konuyu akıcıbir şekilde anlatan 7 şiir,
Bizleri, lûtf u keremiyle yoktan var eden, sayısız mahlûkat içinde en mükerrem varlık kıldığı ?insan" olarak yaratan, îman nîmetiyle şereflendiren, ?Habîbim" buyurduğu En Sevgili Rasûl'üne ümmet olma bahtiyarlığını ihsân eden, sözlerin en güzeli Kur'ân-ı Kerîm'e muhâtap kılan Allah Teâlâ'ya nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun... Zulüm ve cehâlet karanlığında kaybolmuş, nefsin sultası altında insanlık vakar ve haysiyetini kaybetmiş gönülleri İslâm ile buluşturan, kulu Rabbine yaklaştıran, en güzel muallim, en zi
Bu eser, Âkifi ve onun âbide eseri Safahati tanıma yolunda bir adım, belki de bir basamaktır. Bu eserin gayesi; Âkifin kıymetli eseri Safahati eline bir kere bile olsun almamış gençlere Safahat ile buluşmanın zevkini tattırmaktır. Bu maksatla Safahatin zevkle okunan en güzel bölümleri seçilmiştir. Anlaşılmasını kolaylaştırmak için sayfa altlarında kelimelerin manaları gösterilmiştir. Edebiyat derslerinde yardımcı olmak düşüncesiyle şiirlerin aruz kalıplarına yer verilmiştir. Eserin sonunda, Safahatin kendis
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, Allâhın en sevgili kulu, mahlûkâtın en şereflisi, iki cihânın medâr-ı iftihârı ve insanlığın dünya ve âhirette kurtuluş vesîlesidir. O Varlık Nûru, Fahr-i Âlem, Habîb-i Hüdâ, Nûr-i Hidâyet, Yüce Peygamberin fazl u kemâline yaklaşmak, Onu bütünüyle idrâk ve ihâtaya sığdırmak, kelimelerin mahdut imkânlarıyla mümkün değildir. Biz âciz kullar için, bu bahsi sükûtun sonsuzluğunda noktalamaktan başka bir çâre yoktur. Onu tasvirde en fasih lisanlar bile acziyete mahkûmdur. Ona dâir sö
O yüce Peygamber, ümmi bir toplumda yetişti. Lakin getirdiği Yüce kitap ile dünya kütüphanelerine ışık kaynağı oldu Gönülleri hikmet, sır ve marifetle doldurdu. Onun ve getirdiği Mübarek Kitabın ruhaniyet, mihraplar, kürsüler, Hakkın hakikat derslerini okutmaya başladı.Kendisi (s.a.v.) Bütün alemlere rahmet kılındı; getirdiği Kitap da iki cihan saadetinin rehberi oldu.
Çocuklarımız ellerimiz göğe kaldırıp yaptığımız duaların önemini biliyormu? Rasulullah(s.a.v.) buyudu ki: Acele etmediği sürece her birinizin duasına karşılık verilir ancak ''BEN RABBİME DUA ETTİM DUAMI KABUL ETMEDİ'' diyerek acele eden var.ALLAH dua eden herkese karşılık verir.
İstanbul sadece padişahlar ve halk tarafından bina edilmiş değildir.Vatanın dört bucağından,Konya'dan,Bursa'dan,Erzurum'dan,Hicaz'dan,Bağdat'tan Tunus,Trablus,Cezayir gibi Mağrip topraklarından buralara gelip istanbul'da kalan,burada yerleşin nice Müslüman Türkler;kadınları,ihtiyarları,el sanatları, mûsikîleri ile,halk ve dîvan şiirleri ile mîmârÎleriyle hâsılı vatanın her bucağıyla ve tarihin her asrından getirdikleri hüner ve hatıralarla bu şehri hep birden binâ etmişlerdir. Yayha Kemal BEYATLI
İstediğini vermediğiniz zaman size kızan ve darılan kişi sizin gerçek arkadaşınız değildir. (Ahmed bin Hanbel) Mevlâna ile bir talebesi, arkadaşlğın konu edildiği bir sohbetten çıkmışlardı. Yolda yürürlerken iki köpek gördüler. Köpekler neşeli neşeli oynuyorlardı. Mevlânanın talebesi biraz önceki sohbetin de tesiriyle, -Efendim, dedi, şunlara bakın, ne güzel bir arkadaşlık örneği! Mevlâna hafifçe gülümsedi, -Evlat, dedi, sen onların arasına bir kemik atıve de, o zaman gör bakalım onların arkadaşlıklarını! İ
Gönüller Sultânı Habîbullah Efendimiz, sadece Cenâb-ı Hakkın sevgilisi değil, bizim de sevgilimizdir Üstelik biz Onu sevmeye mecburuz; çünkü Onu bizden de çok seven Kâinâtın Rabbi, bizi Onu sevmeye mecbur ediyor ve bize Onu sevdiğimiz kadar değer veriyor. Asıl sevgi, sevgilinin sevdiğini sevmek ve onun her istediğini severek yerine getirmektir. Sevginin zirvesi işte budur Şimdi kendimize soralım; Habîbullah Efendi- miz bizden ne istemişti? Kısaca belirtecek olursak: Kendisine tâbi olmamızı, izinden gitmemiz
Bizleri, lûtf u keremiyle yokluktan varlığa çıkaran, sayısız mahlûkat içinde en mükerrem varlık olan insanlardan kılan, ebedî saâdet kapısının anahtarı mevkiindeki îman nîmetine mazhar eyleyen, 124 bin küsur peygamber içinde En Sevgili Rasûlüne ümmet olma bahtiyarlığını ihsân eden, sözlerin en güzeli, mûcizelerin en büyüğü Kurân-ı Kerîme muhâtap kılmakla şereflendiren Allah Teâlâya nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun.Câhiliye karanlıklarında, izzet, şeref ve haysiyetini kaybetmiş olan insanoğlunu, İslâmın nurlu
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 87 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2